Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/706 Esas
KARAR NO : 2023/85
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2021
KARAR TARİHİ : 07/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı ile müvekkili arasında 21.06.2006 tarihinde “Alçak Gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi” imzalandığını, davalının abone olduğu dönemde elektrik borcunu ödemekten imtina ettiğinden aboneliğinin 11.03.2014 tarihinde borçtan tahliye edildiğini, akabinde aboneliği sonlandırılan davalının kaçak/usulsüz şekilde elektrik enerjisi kullanımı gerçekleştirdiğini, müvekkilinin alacağının tahsili saiki ile … 1. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu beyan ile davalının … 1. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı takip dosyası tahtında yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı yana usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamış, davalı tarafça ön inceleme duruşmasında, kaçak elektrik kullanımının olmadığını, davacı ile yapılmış bir sözleşmesinin de olmadığını, … adresinde bulunan iş yerinde kiracı olduğunu, 2007-2008 tarihinde adresten ayrıldığını, adresteki elektrik aboneliğinin ortağı olan … isimli kişiye ait olduğunu, …’in bu aboneliği tarafı üzerine 2004 yıllarında çevirdiğini daha sonra duyduğunu, sonrasında bu aboneliğin iptal ettirildiğini, bunlardan bilgisinin olmadığını, 2007-2008 yıllarında bu adresten ayrıldıktan sonra hakkında kaçak elektrik kullanımından dolayı tutanak tutulup fatura düzenlendiğini, kendisinin orada abone olmadığını, elektrik kullanmadığını, ayrıca … de bu adresteki borçlara ilişkin tüm ödemeleri yaptığını, borcunun olmadığına dair 2020 yılından ilişiği kesip … İlçesinde ayrı bir sözleşme yaptığını, bu nedenle benim hakkında bir borç olmasının mümkün olmadığını, davacıya borçlu olmadığını savunmuştur.
Dava, abonesiz kaçak elektrik kullanımından doğan fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dava konusu … 1. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacının davalı aleyhinde 260,30 TL kaçak elektrik bedeli, 81,63 TL gecikmiş gün faizi, 14,69 TL faizin KDV si olmak üzere toplam 356,62 TL nın tahsili bakımından 04/06/2018 tarihinde ilamsız icra takibine geçtiği, itirazın 18/06/2018 tarihli olduğu, takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı vekilinden, dava konusu adreste ki aboneliklere dair yapılan tüm ödeme kayıtları ve müvekkili şirket nezdindeki tüm dosya örneğini sunması, davalıdan yapmış olduğu ödeme ve davacı kurumdan bu ödemelere dair aldığı belgeleri dosyaya sunması istenilmiş, ara kararlar yerine gelmekle dosyanın Elektrik Elektronik Mühendisi Bilirkişi …’e tevdii ile dosya üzerinde inceleme yaparak; davacının davalı adına tahakkuk ettiği fataradan dolayı alacağının olup olmadığı, var ise icra takip tarihi itibariyle ne kadar olduğu, aboneliğin ne zaman sonlandırıldığı, davalının ödemeleri incelenerek rapor düzenlemesinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişi tarafından 16/06/2022 tarihinde; Davalı … söz konusu işyerinde kullanımı olmadığını ve elektriğin bir başkası tarafından kullanıldığını beyan etmişse de fiili durumun davalının iddia ettiği gibi olması halinde bile, emsal Yargıtay kararları uyarınca sözleşme kendi adına olduğu için davalının iptal ettirmediği abonelik sözleşmesinden kaynaklanan bütün yükümlülüklerden ve söz konusu tesisatta tüketilen elektrik enerjisinden sorumlu olduğu, 21.06.2006 sözleşme tarihinden itibaren davalının sorumluluğunda olan tesisatta, birden fazla ödenmeyen fatura borçları olduğu, ödenmeyen fatura borçları sebebiyle aboneliğin 11.03.2014 tarihinde sonlandırılarak abone tahliye konumuna çekildiği, ancak elektrik kullanımına devam edildiğinin endeksör kaydı üzerinden tespit edilmesi ile davacı dağıtım şirketi tarafından kaçak elektrik kullanımından kaynaklı kaçak tahakkuku yapıldığı, fatura alacaklarının muhatabı … tarafının ayrı, kaçak elektrik kullanımlarının muhatabı … tarafının ayrı icra takipleri başlattığı, davalının bu icra takiplerinden bazılarına ödemeler yaptığı ve normal dönem tüketim fatura alacakları açısından borç kalmadığı için bir başka adreste abonelik yapıldığı, ancak kaçak kullanımından kaynaklı başlatılan icra takiplerinden dava konusu olan 21.07.2016 tarihli tespite istinaden tahakkuk ettirilen faturanın ise ödenmediği için dava konusu da olan icra takibinin başlatıldığı, 11.03.2014 tarihinde abone tahliye durumuna çekilen tesisatta sonrasında 3 adet daha kaçak elektrik kullanımı tespiti yapıldığı ve her defasında elektriğin kesilmiş ve sayacın mühürlenmiş olması gerektiği, mühürlenmiş bir sayaç üzerinde elektrik kullanımına devam edilebilmesi için de fiziki işlem yapılması gerektiği, ancak 21.07.2016 tarihli tutanak olmadığı için kaçak elektrik kullanımı şekli bilinemediği gibi, dağıtım sistemi veya sayaca bir müdahaleden de bahsetmenin de mümkün olmadığı, bu sebeplerle; Yönetmeliğin kaçak elektrik tespitinin doğru bulgu ve belgelere dayandırılması hükmü gereğince, yalnızca endeksör kaydı üzerinden işlem yapılan ancak yerinde usulüne uygun tespitle elektrik kesme işlemi yapılıp yapılmadığı konusunda belirsizlik olan ve dosyaya da sunulmamış olan 21.07.2016 tarihli tespitin kaçak elektrik kullanımı tespiti olarak değerlendirilemeyeceği ve davalının da dava konusu 21.07.2016 tarihli tespitten sorumlu tutulamayacağı, hem davacı tarafından 11.03.2014 tarihinde elektriği kesilmiş olması gereken tesisatta elektriğin kullanımına nasıl olup ta devam edilebildiğinin anlaşılamaması, hem de 21.07.2016 tarihli tutanak olmadığı için, kaçak elektrik kullanımı tespiti sürecinin Yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapılmadığının da anlaşılamaması sebebiyle, kaçak elektrik kullanımından bahsedilemeyeceği ve söz konusu tutanağa ilişkin normal tüketim tahakkuku yapılması gerektiği ve davalının bu tahakkuktan sorumlu olduğu yönünde görüş ve kanaate varıldığı; tahakkuk hesabına ilişkin verilen belgede verilen tüketimi doğru şekilde kaydetmeye devam eden sayaç endeks değerleri kullanılarak bulunan üç zamanlı tüketim miktarlarına dönem birim fiyatları ile yapılan tahakkuk hesabı ile toplam fatura bedeli 152,60.-TL olarak hesaplanmış, bu alacak miktarının 04.06.2018 takip tarihi itibariyle 185,49.-TL olduğu, ancak davalının 21.07.2016 tarihli kaçak elektrik kullanımından sorumlu tutulamayacağı kanaatine varıldığı için, bu tespite istinaden başlatılan icra takibinden de sorumlu tutulup tutulamayacağı konusunda hukuki takdir sayın mahkemeye bırakıldığı; sayın mahkemenin takdirinin 21.07.2016 tarihli tespitin kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilmesi gerektiği yönünde olması halinde ise; fatura bedelinin dosyada bulunan tahakkuk belgesinde de hesaplandığı şekilde 260,30.-TL olduğu, alacak miktarının ise 04.06.2018 takip tarihi itibariyle 316,40 TL olacağının hesaplandığı rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilince rapora karşı yazılı beyan ve itirazların sunulduğu, beyanları doğrultusunda ek rapor alınmasının, ayrıca müvekkili şirkete müzekkere yazılarak, bilirkişinin dosyada olmadığının belirttiği tutanakların celbini talep ettiği görülmüş olmakla;
HMK hükümleri gereğince, tarafların kendi lehlerine olan ve kendilerinde olan delilleri dosyaya sunmak zorunda olduğundan, davacı vekilinin müvekkili şirkete müzekkere yazılması isteminin reddine karar verilmiş, dosyanın önceki bilirkişiye verilip; davacı vekilinin rapora karşı itirazları incelenerek bu itirazları karşılayacak şekilde ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmekle, dosyamız bilirkişiye tevdi edilmiş; 06/11/2022 tarihli ek raporda; Davacı tarafından kök rapora karşı yapılan itirazlarda dava konusu 21.07.2016 tarihli kaçak elektrik kullanımı tespit tutanağı yine sunulamadığı için kök raporda bu tutanağın sebebiyle verilen görüşlerde de herhangi bir sapma veya değişim olmadığı gibi, su tespitin kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilemeyeceği, normal dönem tüketim tahakkuku yapılması gerektiği yönünde kök raporda verilen görüşün de pekiştiği, davalının normal fatura borcundan sorumlu olduğu ve borç tutarının 152,60.-TL, 04.06.2018 takip tarihi itibariyle 185,49.-TL olduğu, ancak davalının dosyasına tutanak belgesi fiziki olarak sunulamamış olan 21.07.2016 tarihli kaçak elektrik kullanımından sorumlu tutulamayacağı kanaatine varıldığı için, bu tespite istinaden başlatılan icra takibinden de sorumlu tutulup tutulamayacağı konusunda hukuki takdir sayın mahkemeye bırakıldığı rapor edilmiştir.
Aldırılan ek rapor da taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince yazılı beyan ve itirazda bulunulmuş, dosyanın incelenmesinde; dosyada kaçak kullanıma ilişkin tutulmuş bir tutanak bulunmadığı, dosyaya sunulan belgelerin tahakkuk tutanakları olduğu görülmekle, buna ilişkin bilirkişi raporunda dosyada kaçak kullanıma ilişkin kaçak elektrik kullanım tutanağı bulunmadığı yönündeki tespite ilişkin davacı vekilinden sorulmuş; davacı vekilince, müvekkili ile kaçak elektrik kullanım tutanaklarının ibrazı hususunda görüştüğü, verilen cevap kaçak elektrik kullanım tutanağının bulunmadığı, sadece kaçak elektrik kullanımına ilişkin yapılan tahakkukların mevcut olduğu bildirildiği, taraflarında bu tahakkuk tutanaklarını dosyaya sundukları, bunlar esas alınarak davamızın kabulüne karar verilmesini istedikleri beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacı şirketin davalı aleyhinde kaçak elektrik bedelinin faizi ve KDV si ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı, davalının takibe itirazında ve davaya karşı savunmasında davacıya borçlu olmadığını beyan eder olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişi vasıtası ile yaptırılan inceleme neticesinde, dosyada bulunan bilgi ve belgelerden anlaşıldığı kadarıyla, söz konusu tesisatta dava konusu 21.07.2016 tarihli kaçak tespitinden önce de 3 adet kaçak elektrik kullanımı tespiti yapıldığı anlaşıldığı, dolayısıyla 21.07.2016 tarihli kaçak tespiti de dahil olmak üzere bütün tespitler sonrasında elektrik kesilerek sayacın mühürlemesi işleminin yapılmış olması gerektiği, ancak dava dosyasında kaçak elektrik kullanımı tespit tutanakları bulunmadığı, dolayısıyla kaçak elektrik kullanımı tespitleri sonrasında sayacın mühürlenip mühürlenmediğinin belirsiz olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle davalının sorumlu tutulamayacağı tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı tarafça dosyaya sunulan davalının aboneliğine ilişkin bilgi ve belgelerin incelenmesinde, takip ve dava konusu alacak talebine dayanak kaçak elektrik kullanımına ilişkin tutanağın bulunmadığı anlaşılmış, kaçak ve usulsüz elektrik kullanımına ilişkin tutanak olmaksızın, buna ilişkin tahakkuk yapılarak fatura düzenlenmesinin Elektrik Piyasası Yönetmeliğinin kaçak elektrik kullanımını düzenleyen hükümlerine aykırı olduğu, konusunda uzman bilirkişi vasıtası ile yaptırılan inceleme sonucunda düzenlenen tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edilen hususlar, ilgili yönetmelik hükümleri ve yerleşik yargıtay içtihatları ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının davasını ispatlayamadığı kanaatine varılmış, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik harç olan 120,60 TL nın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda KESİN olmak üzere karar verildi. 07/02/2023
Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”