Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/703 E. 2022/573 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/703
KARAR NO : 2022/573

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2017
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 22/03/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 24/06/2015 tarihinde acentelik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği davalının müvekkiline acentelik hizmeti verdiğini, ancak davalının aracı olduğu sözleşmelerinde komisyon hakedişi akabinde kısa sürede yapılan çıkış işlemlerin çok fazla olması ve müvekkilini zarara uğratığını, davalı tarafından yapılan işlemlerin uymakla yükümlü olduğu Doğru Satış ilkelerine uyumlu olmadığı nedeniyle acentelik ve Bireysel Emeklilik Aracı Sözleşmesini tek taraflı feshedildiğini, acentelik vekaletnamesi azledildiğini, sözleşmenin feshinden kaynaklanan haksız yere ödenen komisyon ve teşvik bedeli olan 46.085,70 TL alacak tutarının her bir komisyon ve teşvik bedelinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte tazmini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 18/04/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile imzalanan sözleşmeleri açıkça ihlal edildiğini, davacı tarafça mahsup edilmediği gibi söz konusu iptaller nedeniyle herhangi bir kesinti yapılmayacağının bildirildiğini, komisyon ödemelerinin devam etmesine rağmen sözleşmeyi haksız feshettiğini, davacının acentanın üzerine düşen sorumluluk payını yerine getirmediğini ispat etmesi gerektiğini,hakedilen komisyonların geri alınamayıp mahsup edilmeyeceğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 25/09/2017 tarihli ara kararı gereğince, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelemesinin yapılması için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin… talimat sayılı dosyasına ibraz edilen 30/11/2017 tarihli raporda; davalının incelemeye konu ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun ilgili maddeleri uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yaptırıldığı, davalının incelemeye ibraz edilen defterlerindeki son kayıt tarihi olan 31/12/2016 tarihi itibariyle davacı sigorta şirketinin davalı şirkete 30.703,62 TL cari hesap borcunun bulunduğu, davaya konu haksız yere ödenen komisyon ve teşvik bedeli olup olmadığının tespiti ancak taraflar arasında yapılan işlemlerin (poliçe tanzimi ve premi üretimi, poliçe veya prim iptali, tahsilat, sigorta şirketine veya sigorta ettirene ödeme v.s.) tamamının, davacı sigorta şirketinin defter ve dayanak belgeleri ile sigorta şirketlerinin bilgi işlemleri üzerinden ve işbu raporda yer alan davalı şirket kayıtları ile karşılaştırmak suretiyle yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 25/12/2017 tarihli mahkememiz ara kararı gereği, davacı sigorta şirketinin ticari defter ve kayıtları, bilgi işlem sistemleri ve dosya incelenerek talimat bilirkişi raporunda yer alan davalı şirket kayıtları ile davacı şirketin ticari defterlerinde yer alan kayıtlar karşılaştırılmak suretiyle haksız yere ödenen komisyon teşvik bedeli olup olmadığının tespiti için inceleme yapılmasına, karar verilmiş olup, Bilirkişi … ile Sigorta Muhasebecisi bilirkişi…’ın 02/04/2018 tarihli raporunda özetle; Davalı 12.12.2016 tarihinde müşteri ve satış bilgilerini takip ettiği müşteri bilgi sistemi ve mail sistemine giriş yetkileri alınarak bu engelleme ile ticari ve güven ilişkinin sürdürülemez hale getirilmesi sebebiyle, 13.12.2016 tarihinde davalı ile akdedilen sözleşmeler, davalının her türlü alacak hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla feshedildiğini, davacının üretim-hedef kontrolünün 2016 Haziran ay sonu itibariyle yapıldığı, 31.10.2016 tarihli bir raporda satışı yapılmış olan hayat poliçelerinin iptal işlemine maruz kaldığının ortaya çıktığına ilişkin iddiasına karşılık hayat apelerinin 6 tanesi Haziran 2016, 2 tanesi Temmuz 2016, 2 tanesi Ağustos 2016, 1 tanesi Eylül 2016’da iptal olduğu belirtildiğini, davacı şirketin üst düzey çalışanı tarafından 28.10.2016 tarihinde yapılan bilgilendirmede davacı şirket Acente Satış Destek ekibi tarafından Genç Girişimci Protokolü dönemine denk gelen satışlar içerisindeki sınırlı sayıda ve düşük ölçekli iptal durumundan doğan olumsuz durumlar için pozitif yönde bir değerlendirme yapılarak uygunluk verildiği iletildiğini, ancak, ileri tarihli incelemelerde söz konusu hayat sigortası satışlarının tamamına yakın kısmının iptal edildiği bilgisi iletildiğini, Eylül 2016’da davacı trafından aktarılan bilgilerde iptallerin dikkate alınmayacağı, hatta eksi görünen hayat apelerini tamamlamasına gerek olmadan Eylül ayı segment hedefini tuturduğunda bonus ve teşvik alabileceği yönünde görüş bildirildiğini, bu açıklamalar neticesinde davalı tarafından hak edildiği ifade edilen komisyonların davacı tarafça mahsup edilmesi davalı tarafından haksız mahsuplar kabul edilerek, davalı tarafından red edildiğini, davacının haksız olarak mahsup edilen komisyonların iade edilmesi için yasal süreç başlatacağını, doğru satış ilkelerine aykırı davranışları nedeniyle poliçelerin iptal edildiğinin ispatlanmasını talep edildiği, davacı ile davalı arasında 01.04.2016- 31.12.2016 arasında geçerli olmak üzere imzalanan 4 Renk Gelişim Programı Ek Protokolü 10. madde gereği, sözleşmenin feshi durumunda iade etmesi gereken teşviklerin iade edilmemesi halinde mevcut komisyonlardan mahsup etme koşulu yer aldığını, 10.6 nolu madde gereği, Doğru Satış İlkeleri’ne aykırılık olması durumunda ise iş bu ek protokolü feshetme hakkına sahiptir. Ek- 2 Genç Girişimciler Protokolü kapsamında… 600.000TL ve …Hedef 120.000TL olarak belirtildiğini, aynı protokolün 7.4 no’lu maddesinde genç Girişimci sözleşmesinin bitiş tarihinde … kontrolü yapılacağı belirtilmiş olup, … 70% altında kalır ise alınan genç girişimci teşviklerinin 804’ini mevcut komisyon bonus ve benzeri her türlü hak ve alacaklardan mahsup edileceği kriteri sunulduğunu, 06.04.2015- 31.03.2016 tarihleri arasında yer alan …SÖZLEŞME döneminde, … ve … 100%’ün üzerinde gerçekleştirerek, 4 Renk protokol anlaşması devreye girmiş ve davalı acenteye 01.04.2016- 31.12.2016 tarihleri arasında … 450.000TL ve … 56.250 TL …hedefler verildiğini, davacı vekili tarafından sunulan bilgiler doğrultusunda, 30.06.2016 tarihli ilk 3 ay kontrolünde …’de hedefin altında,… üstünde kalmış olup, 30.09.2016 2. Çeyrek kontrolünde …15,994, ve … 06 ve 31.10.2016 tarihinde … 15,94 ve …- 29404 olarak gerçekleştiğini, 4 Renk protokolü kapsamında verilen hedefleri gerçekleştirememekle beraber, … sözleşmesinde tanzim edilen poliçelerin iptale düşmesi ve 4 Renk sözleşmesi çeyrek kontrol raporlarına yansıtılması sonucu … -294% olarak sonuçlandığını, davalı acente ile davacı şirketin acente destek adresinden 19.09.2016 tarihli mail yazışmalarından acentenin kapanmış bir sözleşme dönemine ait iptallerin yeni sözleşme dönemine yansıtılamayacağı görüşü üzerine … sözleşme döneminden yazılar 120.758 TL …’nin iptalinin yeniden üretilmesi yerine … 56,250TL üretimini yapmasının yeterli olacağı bilgisi verildiğini, ancak davacı şirket … ve/veya Hayat Ferdi Kaza Sigortası satışlamın …Sözleşmesinin sona ermesini takiben kısa süre içinde sonlandığı gerekçesiyle, teşviklerin geri alımı yönünde işlem başlatmış, ancak davalı acente tarafından onaylanmadığını, davacı şirket Acentelik Sözleşmesinin 14. madde gereği çıkış / iptal işlemi yapılan sigortalar değerlendirilmiş, ancak Riskli İşlemler Saha Duyurusu, Doğru Satış İlkeleri, Mali Suçlar ve Btik Prosedürü Politikalarına uygun olmadığı gerekçesi ile komisyon, bonus ve teşvik ödemelerini haksız kazanç kabul ederek 54.486 TL bonus ve teşvik ödemesi 5.064TL’si komisyon ödemesi olmak üzere davacı tarafından iadesi talep edildiğini, davacı tarafından davalı tarafın çok sayıda riskli ve doğru satış ilkelerine uygun olmayan işlemler yapıldığı ifade edilmekte olup, davalı müşterilerden kaynaklanan ödeme sıkıntıları, poliçenin kredi ilişkili alınıp kabul edilmemesi, işsizlik vb iptal sebeplerini poliçe nezdinde açıkladığı görüldüğünü, davalı Acentenin Direk Satış ve…dönemlerinden itibaren Acentelik süresince, satış portföyünün gelişimi, poliçe satışlarının teminat, prim ödeme, iptal oranları ile devamlılık göstergeleri hakkında bir bilgi sahibi olunmadan söz konusu iptal poliçelerin Doğru Satış İlkelerine uygun olup olmaması hakkında yorum yapılamamakla beraber davacının dilekçesinde Ek 5 Komisyon Ödeme Tablosunda iptal edildiği belirtilen poliçeler incelendiğinde risk teminat tutarlarının 100.000-360.000TL arasında değişim gösterdiği, 10 yıl süre ile Mart 2016 yılında tanzim edildiği, prim ödeme süresinin poliçe süresi olan 10 yıla bölünmesi yerine, birinci yılda 10 yıllık primlerin 12 ay taksitle tahsil edileceği görülerek, komisyonların tahakkuk bazlı prim üzerinden Acente Komisyon Oranları EKİ’de yer alan Uzun Süreli Hayat poliçeleri için 1. Yıl 3094 komisyon oranları baz alınarak 4.109,29 TL olarak hesaplanmaktadır. Ancak söz konusu poliçelerin hangi tarihlerde iptal edildiği anlaşılmamakta olup, dava dilekçesi Ek 5 tabloda belirtilen vade tarihleri kullanılmıştır. Ek 2 Genç Girişimciler Protokolü 7.5 no’lu madde kapsamında, Kalite Uyum Bölümü tarafından tespit edilen riskli iptal işlemleri öncesi ve sonrasında yapılan satışların hesaplamalardan düşüleceği belirtilmiştir. Söz konusu iptal edilen poliçelerin …’ye yansıyacak tutarları 83.350,08TL olduğunu, kesintilerin mahsubu ile kalan hak edilmemiş teşvik tutarı : 41021 TL ( 54486 -13.465)14.109,29 + 801,66 (271,75 usd x 2.95 /Eylül 2016 usd döviz kuru)-45.931,95 TL Toplam : 45.931,95 TL hak edilmemiş teşvik tutarı bulunduğunu, davalı Acentenin Direk Satış ve Genç Girişimci dönemlerinden itibaren Acentelik süresince, satış portföyünün gelişimi, poliçe satışlarının teminat, prim ödeme, iptal oranları ile devamlılık göstergeleri hakkında bir bilgi sahibi olunmadan söz konusu iptal poliçelerin Doğru Satış İlkelerine uygun olup olmaması hakkında yorum yapılamamakla beraber ( bu konuda net bir bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır.) aynı zamanda davacı sigorta şirketinin yönetici kademesindeki çalışanların davalı acenteye gönderdikleri elektronik postada poliçe iptallerinin negatif etkisinin yansıtılmayacağı ve pozitif değerlendirme yapılarak acentelik faaliyetinin devam ettirileceği yönünde karar alındığı ve acenteye bildirildiği tespit edildiğini, bununla birlikte, davacı ile davalı arasında 01.04.2016- 31.12.2016 arasında geçerli olmak üzere imzalanan 4 Renk Gelişim Programı Ek Protokolü 10. madde gereği, sözleşmenin feshi durumunda iade etmesi gereken teşviklerin iade edilmemesi halinde mevcut komisyonlardan mahsup etme koşulu yer almaktadır. Davacı 10.6 nolu madde gereği, Doğru Satış İlkeleri’ne aykırılık olması durumunda ise iş bu ek protokolü feshetme hakkına sahip olduğunu, taraflar tacir olup, aralarında akdedilen Acentelik sözleşmesi ve Bireysel Emeklilik aracılık sözleşmesine göre, üretim iptallerinin ne miktarda yapılması gerektiği ve iptaller durumunda yapılması gerekenler net bir biçimde ifade edildiğini, bu bağlamda taraflar basiretli bir tacir gibi davranarak sözleşme hükümlerine uymak zorundadır. Aksi halde sözleşmenin gerekleri yerine getirilmek durumunda olduğunu, bundan hareketle, davalının 3’er aylık dönemlerde hedef/satış kontrolünün sağlanacağını bildiğini düşünürsek bu konuda gerçekleşen iptallere ilişkin peşin olarak aldığı teşvik tutarlarını iade etmesi gerektiği kanaatinin oluştuğunu, Nitekim 2. Çeyrek kontrollerinin yapıldığı 31/Ekim /2016 tarihinde … oranının – … şeklinde olduğu, yapılan satışların tamamına yakın kısmının iptal olduğu, bu nedenle davalıya 3. Çeyrek peşin teşvik/bonus ödemesinin yapılmadığı, bu durumun kendisine bildirildiği, acentelik sözleşmesinin 14. Maddesine göre davacının davalıdan iyiniyetli hareket etmesinin beklentisi ile dilerse şirket zararını taksitle ödeyebileceğinin ifade edildiği, bununla ilgili bir sözleşme talep edildiği, davalının bu sözleşmeyi imzalamaktan imtina ettiği, akabinde davacının derdest davayı ikame ettiği anlaşıldığını, davacı ile davalı arasında akdedilen tüm sözleşmelere göre …( …oranı” 9480) altında kaldığında ödenen tüm bonus ve teşviklerin iade edilmesi gerektiği açıkça belirtildiğini, davalının hak etmemiş olduğu bedel olan 45.931,95 TL’yi ( taleple tespit arasındaki fark tespit edilememiştir.) iade etmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 28/05/2018 tarihli ara karar gereğince, Davalının bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazların değerlendirilmesi, davacı sigorta şirketinin ticari defterleri, ticari defterlerindeki kayıtları, bilgi işlem sistemleri, poliçe tanzimi , prim üretimi , poliçe veya prim iptali, tahsilatlar, sigorta şirketine veya sigorta ettirene ödeme yapılıp yapılmadığı gibi bilgilerin davacı sigorta şirketinin ticari defterleri ve dayanak kayıtları ile sigorta şirketinin bilgi işlem sistemi incelenmek suretiyle mahkememizce aldırılan talimat raporu ile karşılaştırılarak davacının alacağı olup olmadığı yolunda bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişiler …, … raporunda özetle; Yerinde inceleme sonucu, davalı acentenin davacı sigorta şirketine 28.358,96 TL bakiye borcu olduğu tespit edildiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 25/03/2019 tarihli 2017/283 Esas 2019/268 Karar sayılı kararı ile “Davanın kısmen kabulüne,” dair karar verilmiş, Davacı ve davalı vekillerinin mahkememize sunmuş olduğu istinaf dilekçesi doğrultusunda mahkememiz dosyasının İstinaf’a gönderilmiş olup,
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi 07/10/2021 tarihli 2019/2063 Esas 2021/1336 Karar sayılı ilamı ile ” ..Tarafların somut itirazlarına göre mahkemece itirazların değerlendirilmesi için bilirkişilerden ek rapor alınarak veya yeniden konusunda uzman farklı bir heyetten rapor alınarak ve dosyada mevcut e-mail mesajlarının kronolojik olarak ve tarafların tüm delilleri değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmes verilmesi gerekirken, ek rapora neden üstünlük tanındığının ve tarafların ek rapor alınması taleplerinin neden ret edildiğinin gerekçesi de belirtilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Tarafların istinaf başvurularının KABULÜ ile; … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/03/2019 tarih ve…Esas – …Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine İADESİNE, ” şeklindeki kararı ile mahkememizin 25/03/2019 tarihli 2017/283 Esas 2019/268 Kararı bozulmakla dava mahkememizin 2021/703 Esas sayılı sırasına kaydı yapılarak açık yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 11/01/2022 tarihli ara gereği gereğince, Dosyanın önceki bilirkişilere tevdi ile BAM ilamında belirtildiği üzere tarafların itirazlarının değerlendirilmesi, dosyada bulunan e-maillerin kronolojik olarak diğer delillerle birlikte incelenmesi konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişiler Aktüer … ve Banka ve Finans uzmanı … ‘ın 07.06.2022 Tarihli raporunda özetle, Davalı şirketin davacıya : 59,549.08 TL – 30.703,62 TL = 28,845.46 TL olarak tespit edilmiştir. Davalı şirketin davacıya 28,845.46 TL bakiye borcu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava; davacı ile davalı arasında akdedilmiş olan acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği, sözleşmenin feshinden kaynaklanan haksız yere ödenen komisyon ve teşvik bedellerinin iadesinin gerektiği iddiasıyla açılan alacak davasıdır.
Davacı taraf ile davalı taraf arasında 24/06/2015 tarihinde … A.Ş. ACENTELİK SÖZLEŞMESİ, 24/06/2015 Tarihli Acentelik Sözleşmesinin 2 Numaralı 4 RENK EK PROTOKOLÜ, GENÇ GİRİŞİMCİLER PROTOKOLÜ, 06/04/2015 Tarihli … A.Ş. BİREYSEL EMEKLİLİK ARACILIK SÖZLEŞMESİ akdedilmiştir. Davalı taraf akdedilen bu sözleşmeler kapsamında davacı tarafa acente hizmeti vermiştir.
Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesi davacı tarafından … 31. Noterliğinden gönderilen … tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile feshedilmiş, fesih sebebi olarak sözleşmenin 13 maddesi dayanak gösterilmiştir.
Taraflar arasındaki Bireysel Emeklilik sözleşmesi davacı tarafından … 31. Noterliğinden gönderilen…tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile feshedilmiş, fesih sebebi olarak sözleşmenin 9 maddesi dayanak gösterilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı tarafın akdedilen acente sözleşmesinin 7,13 ve 14 maddelerine aykırı davrandığını, bu maddelerde belirtilen riskli ve doğru satış ilkelerine aykırı işlemler nedeniyle haksız yere komisyon ve teşvik aldığını, haksız yere 59.551 TL ödendiğini, mahsuplar sonucu elde edilen 46.085,70 TL’nin iadesinin gerektiğini iddia ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın sözleşmeyi haksız yere feshettiğini, iddia olunduğu üzere riskli işlemler yapılmadığını, haksız yere komisyon veya teşvik almadığını, davacının mahsup yapmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin 27 maddesinde delil anlaşması yapılmış olup bu madde de;” Taraflar, işbu acentelik sözleşmesinden doğacak herhangi bir ihtilafta, tarafların defter ve kayıtları ile bilgisayar kayıtlarının geçerli olacağını ve bunların kesin ve münhasır delil teşkil edeceğini ve bu maddenin HMK. 193 maddesi anlamında yazılı sözleşmesi niteliğinde olduğunu kabul ve taahhüt ederler,” hükmü düzenlenmiştir.
Mahkememizce davalının ticari defterleri incelenmek suretiyle mali müşavir bilirkişiden talimat mahkemesi yoluyla rapor alınmış ve alınan bilirkişi raporunda;” davalının incelemeye ibraz edilen defterlerindeki son kayıt tarihi olan 31/12/2016 tarihi itibariyle davacı sigorta şirketinin davalı şirkete 30.703,62 TL. Cari hesap borcunun bulunduğu, davaya konu haksız yere ödenen komisyon ve teşvik bedeli olup olmadığının tesbiti ancak taraflar arasında yapılan işlemlerin ( poliçe tanzimi ve prim üretimi, poliçe veya prim iptali, tahsilat, sigorta şirketine veya sigorta ettirene ödeme v.s.) tamamının, davacı sigorta şirketinin defter ve dayanak belgeleri ile sigorta şirketlerinin bilgi işlem sistemleri üzerinden ve işbu raporda yer alan şirket kayıtları ile karşılaştırmak suretiyle yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu tesbit edilebileceği,” belirtilmiştir.
Mahkememizce aktüer ve sigorta uzmanı bilirkişi heyetinden alınan 30/03/2018 tarihli raporda;” davalının hak etmemiş olduğu bedel olan 45.931,95 TL.’yi iade etmesi gerektiği,” belirtilmiştir.
Bilirkişi heyet raporuna davalı vekilinin itiraz etmesi üzerine mahkememizce 28/05/2018 tarihli duruşmanın ara kararı uyarınca; davalının bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazların değerlendirilmesi, davacı sigorta şirketinin ticari defterleri, ticari defterlerindeki kayıtları, bilgi işlem sistemleri, poliçe tanzimi , prim üretimi , poliçe veya prim iptali, tahsilatlar, sigorta şirketine veya sigorta ettirene ödeme yapılıp yapılmadığı gibi bilgilerin davacı sigorta şirketinin ticari defterleri ve dayanak kayıtları ile sigorta şirketinin bilgi işlem sistemi incelenmek suretiyle mahkemece aldırılan talimat raporu ile karşılaştırılarak davacının alacağı olup olmadığı yolunda bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 18/10/2018 tarihli ek raporda;” Davalı acentenin davacı sigorta şirketine 28.358,96 TL. Bakiye borcu olduğu,” belirtilmiştir.
İstinaf bozma ilamı doğrultusunda alınan raporda da detaylı olarak itirazlar değerlendirilmiş ve sonuç itibari, dönemsel olarak üretim ve iptal verileri gerek poliçe bazında gerekse davalı şirketin ilettiği komisyon gider belgeleri ay bazında incelenerek, uyuşmazlık konusu alacağın doğası gereği matematiksel hesaplamalar yapılarak, tarafların rapora yapmış olduğu itirazların değerlendirilmesi üzere davacı sigorta şirketinin ticari defterleri, ticari defterlerindeki kayıtları, bilgi işlem sistemleri, poliçe tanzimi, prim üretimi , poliçe veya prim iptali, tahsilatlar, sigorta şirketine veya sigorta ettirene ödeme yapılıp yapılmadığı gibi bilgilerin davacı sigorta şirketinin ticari defterleri ve dayanak kayıtları ile sigorta şirketinin bilgi işlem sistemi incelenmek suretiyle 25 Eylül 2018 yerinde inceleme yapılarak ek raporda söz konusu itirazlar değerlendirilmiş olup söz konusu yapılan kök ve ek raporlarda yapılan itirazlara ve incelemelere yönelik yeni bir husus görülmediği belirtilerek 18/10/2018 tarihli ek rapor ile aynı sonuca varılarak ” Davalı acentenin davacı sigorta şirketine 28.358,96 TL. Bakiye borcu olduğu,” belirtilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamında alınan kök rapor ve ek raporlar irdelendiğinde, davacı itirazı yönünden kök raporda komisyon hesaplamasında yer almayan ve tablo 5’de olan ve ek raporda iptal edildiği detaylı açıklanan … nolu poliçenin hesaplamaya dahil edildiği, bu hali ile borç tutarının 59,549.08 TL olduğu, farklılığın bu durumdan kaynaklandığı, davalı itirazları yönünden ise, dönemsel olarak üretim ve iptal verileri gerek poliçe bazında gerekse davalı şirketin ilettiği komisyon gider belgeleri ay bazında incelenerek, uyuşmazlık konusu alacağın doğası gereği matematiksel hesaplamalar yapılarak, tarafların rapora yapmış olduğu itirazların değerlendirilmesi üzere davacı sigorta şirketinin ticari defterleri, ticari defterlerindeki kayıtları, bilgi işlem sistemleri, poliçe tanzimi, prim üretimi , poliçe veya prim iptali, tahsilatlar, sigorta şirketine veya sigorta ettirene ödeme yapılıp yapılmadığı gibi bilgilerin davacı sigorta şirketinin ticari defterleri ve dayanak kayıtları ile sigorta şirketinin bilgi işlem sistemi incelenmek suretiyle 25 Eylül 2018 yerinde inceleme yapılarak ek raporda söz konusu itirazlar değerlendirildiği belirtilerek davacı şirketin komisyon alacağının 30.703,62 TL, Davalı şirketin davacıya bakiye borcunun ise,59,549.08 TL – 30.703,62 TL= 28.845,46 TL olarak hesaplandığı alınan ek raporların denetime elverişli olduğu ve bu hali ile hükme esas olabileceği değerlendirilmiştir.
Somut olayda davalı tarafın poliçe iptal oranın seviyesinin çok yüksek olması, doğru satış ilkelerine aykırı ve riskli nitelikte işlemlerde bulunması dikkate alındığında acente sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı kanaatine varılmıştır. Bilirkişi raporunda bahsedildiği üzere, davalı tarafın riskli işlemlerde bulunarak da doğru satış ilkelerine aykırı hareket ettiği ve bu nedenle davacı taraftan haksız komisyon ve teşvik aldığı, davacı tarafın zarara uğradığı, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine ve Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen acente hükümlerine göre almış olduğu haksız komisyon bedellerinin iadesinin gerektiği, istinaf ilamı doğrultusunda alınan ek raporda da sonucuna varılmıştır.
Ek olarak faiz talebi bakımından yapılan değerlendirmelerde, davacı tarafın faiz talep edebilmesi için davalı tarafı temerrüte düşürmesi gerektiği, dosya kapsamına göre 28.12.2016 tarihli ihtarname gönderildiği, ancak ihtarname tarihinden sonra taraflar arasında mahsuplaşma işleminin devam ettiği, nitekim dava tarihinden sonra 10.10.2017 tarihinde yeniden ihtarname gönderilerek ödeme ihtarında bulunulduğu ve farklı bir miktar alacak talep edilerek ödeme için yeni bir mehil verildiği anlaşılmakla dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasının hukuka daha uygun olduğu sonucuna varılmış, dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenler ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davanın kısmen kabulüne, 28.358,97 TL’nin davalıdan tahsiline, dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul – kısmen reddi ile, 28.358,97 -TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.937,20-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 787,03 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.150,17‬-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3.088,90 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.900,76 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 110,00 TL yargılama giderinin, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 42,31 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerine bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/09/2022

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”