Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/677 E. 2022/100 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/677 Esas
KARAR NO : 2022/100

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/07/2010
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … Hastanesinde radyoloji bölümünde uzman doktor olduğunu doçentlik sınavını kazanarak doçentlik unvanının aldığını sağlık bakanlığının 04.04.2010 tarihinde uzman doktorlar arasında Klinik Şefi Şef Yardımcısı ve Başkan Asistan atama sınavını açtığını davacının da açılan bu sınava klinik şefi olmak amacıyla ve istenen şartlar kendisinden fazlasıyla bulunması nedeniyle katılmak için hazırlandığını sınav tarihinin 04.04.2010 olduğunu katılacakların 26.01.2010 tarihinden 09.02.2010 tarihine kadar başvuruda bulunmaları gerektiğinin yayınlandığını daha sonra başvuru tarihinin 12.02.2010 tarihinden uzatıldığını duyurunun kurumsal wep sitesinden yapıldığını ve davacının tüm belgelerini hazırlayarak sağlık bakanlığına ulaştırılmak üzre 31.01.2010 tarihinde davalı şirkete verdiğini,ve narpost tabir edilen türden taşımanın yapılmasını istediğini bakanlığın istediği tüm belgelerin sunulduğunu ancak davalının sınav başvuru belgelerini 19.02.2010 tarihinde halen … ofisinden beklettiğini ve sağlık bakanlığına teslim etmediğini,bunun öğrenilmesi üzerine derhal davalıya başvurulduğunu belgelerin acilen bakanlığa verilmesinin istendiği ancak davalı şirketin kargoyu 20.02.2010 tarihinde bakanlığı teslim ettiğini böylelikle teslimatın teslim süresi geçirildikten sonra yapıldığını,bu nedenle davalının tam ve ağır kusurlu olduğunu ve davacının bu nedenden dolayı sınava kabul edilmediğini oysa bu sınava girse idi kesinlikle kazanacağını,çünkü istenen tüm şartların kendisinden mevcut olduğunu zaten doçentlik sınavını başarıyla verdiği, … 12 İdare Mahkemesinde yazılı sınava katılma imkanı verilmesi için dava açıldığını yürütmenin durdurulmasını istendiği ancak talebinin reddedildiğini bu nedenle TTK 779 780 maddelere göre davalı süresinde kargoyu taşımadığından davacının artık Klinik Şefi Yardımcılığı sınavına giremediğini oysa girse idi kazanacağını maaşının döner sermaye hususundaki kazancının artacağının mesleki eğitim seminer gibi meslek alanındaki bilgi ve görgüsün artacağını, bu imtihanın 5 yılda bir yapıldığını 5 yıl boyunca davacının bu haklardan mahrum kalacağını,ve böylece maaş döner sermaye kayıpları yanı sıra eğitim ve kongre katılımları ve sosyal hak kayıpları olduğundan şimdilik 10.000 tl maddi tazminatın ve ayrıca Klinik Şefi Yardımcılığı hakkını imtihana girip alamadığından dolayı bunun kendisinden meydana getirdiği manevi çöküntünün büyük olduğunu klinik şefi olamayacağından dolayı hiyerarşik olarak üst konuma gelemeyeceğini ve bu duruma 5 yıl daha katlanmak zorunda olduğunu belirterek şimdilik 25.000 TL manevi tazminatın yani toplam 35.000 TL nin davalıdan tahsilini ve bu miktara 04.04.2010 tarihiden itibaren en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kargo evrakını kendisine verirken sağlık bakanlığı Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğüne gideceğini belirttiğini, irsaliye belgesini bu ibarenin yazıldığını oysa Sağlık Bakanlığı duyurusunda Sağlık Bakanlığının genel evrak kaydı birimine yapılması gerektiğini davacı bu açıklamayı yapmadığını istediği maddi ve manevi tazminat reddini çünkü bu sınava girse dahi kazanacağını garantisinin olmadığını,Yargıtay içtihatlarına göre istene tazminatların afaki olduğunu soyut iddialara dayanan davanın reddini ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizin 2014/1354 esas 2015/126 karar sayılı 04/03/2015 tarihli mahkeme ilamında; davacının maddi tazminat talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; Yargıtay bozma ilamına kısmen direnilerek 4.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminata dava tarihi itibariyle değişen oranlardaki reeskont faizinin uygulanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili 03/07/2018 havale tarihli dilekçesi ile mahkeme ilamını temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/11-421 esas 2021/966 karar sayılı 07/07/2021 tarihli bozma ilamında; ” … somut olaya gelince; mahkemece ilk kararda 23.958,80 TL maddi tazminat ile 5.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararın taraflarca temyizi üzerine Özel Dairece; davacının tüm temyiz itirazları reddedildikten sonra, “somut olarak kanıtlanamayan ve varsayıma dayanan talebin reddedilmesi gerektiği” gerekçesiyle karar davalı yararına bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamının maddi tazminata ilişkin kısmına uyularak davacının maddi tazminat talebi reddedilmiş; manevi tazminata ilişkin kısmına ise kısmen direnildiğinden bahsedilerek ilk kararda takdir edilen manevi tazminat miktarı 4.000TL’ye düşürülerek direnme kararı verilmiştir. Oysa Özel Dairenin davanın tamamen reddi gerektiğine ilişkin bozma kararına kısmen direnme kararı verilerek ilk karardan farklı bir karar verilmesi mümkün değildir. Bu durumda ilk kararda takdir edilen 5.000TL manevi tazminat miktarının direnme kararında 4.000TL’ye düşürülemeyeceği dikkate alındığında direnilen kısım yönünden usulüne uygun bir direnme kararının varlığından söz edilemez. Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca usulüne uygun direnme kararından bahsetme imkânı olmadığı ve ön sorunun bulunduğu kabul edilmiştir. O hâlde usule uygun olmayan direnme kararının bozulmasına karar verilmelidir.” şeklinde karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; taşıma sözleşmesine dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememiz ilk kararında 23.958,80 TL maddi tazminat ile 5.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararın taraflarca temyizi üzerine Özel Dairece; davacının tüm temyiz itirazları reddedildikten sonra, “somut olarak kanıtlanamayan ve varsayıma dayanan talebin reddedilmesi gerektiği” gerekçesiyle karar davalı yararına bozulmuştur. Mahkememizce, bozma ilamının maddi tazminata ilişkin kısmına uyularak davacının maddi tazminat talebi reddedilmiş; manevi tazminata ilişkin kısmına ise kısmen direnilerek ilk kararda takdir edilen manevi tazminat miktarı 4.000TL’ye düşürülerek direnme kararı verilmiştir. Ancak kararına uyulan HGK kararında vurgulandığı üzere, Özel Dairenin davanın tamamen reddi gerektiğine ilişkin bozma kararına kısmen direnme kararı verilerek ilk karardan farklı bir karar verilmesi mümkün olmayacağından ilk kararda takdir edilen 5.000TL manevi tazminat miktarının direnme kararında 4.000TL’ye düşürülemeyeceği dikkate alındığında direnilen kısım yönünden usulüne uygun bir direnme kararının varlığından söz edilemeyeceği HGK kararıyla sabit hale gelmiştir.
Özel dairenin bozma ilamında davacının sınavı kesin kazanacağı, bu nedenle maaş ve döner sermaye kaybından dolayı zarara uğradığı iddiasının varsayıma dayandığı ve varsayıma dayanan davanın tamamen reddi gerektiği özel daire bozma ilamında belirtildiğinden usulüne uygun bir direnme kararı da bulunmadığından davacının maddi ve manevi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi ve manevi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 240,00 TL + 519,75 TL ıslah harcından oluşan toplam 759,75‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye 679,05 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen maddi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen manevi tazminat dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”