Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/667 E. 2023/791 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/667 Esas
KARAR NO : 2023/791

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 26/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 17/03/2016 tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili şirket … A.Ş. ile davalılardan … A.Ş. (Eski Unvan: … TİC. A.Ş.) arasında 08.10.2015 tarihinde “…” ve 08.10.2015 tarihli “Ek Protokol” yapıldığını, bu sözleşme uyarınca davalılardan …’in kendisine bağlı olan …, …, …, …, …, …, …, … otellerinde ve sözleşmesinin imzalanmasından sonra kendi bünyesine katılacak otellerde sözleşme içindeki detaylar doğrultusunda, otel kategorisi, oda ve yatak adetleri bulunan, ayları ve bunlara karşılık gelen fiyatları belirtilmiş olan odaları müvekkil şirket için rezerve edeceğini, buna karşılık olarak da müvekkili şirket tarafından davalı …’e bu edimlerinin karşılığı ve sözleşmenin ödeme vasıtası olarak çekler verildiğini, müvekkili şirketin, … ile yapmış olduğu sözleşme uyarınca birçok müşterisine hizmet sattığını ancak …’in ekonomik bir darboğaz içine girmesi, kendine bağlı otellerin kapanması ya da kira sözleşmelerinin iptal edilmesi nedenleri ile müşterilerin rezervasyonlarının iptal edilmesi sonucu ile karşılaştığını, müvekkili şirketin müşterilerin gözünde güven kaybetmiş olması ve uğradığı prestij kaybının yanı sıra davalı …’in sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmeyecek olmasının aşikar olması nedeni ile büyük bir maddi zarara uğrama ihtimalinin mevcut olduğunu, müvekkili şirket ile davalı …’e sözleşmedeki edimlerin yerine getirilmesi karşılığında, bu edimlerin bedellerinin ödemesini teşkil etmek üzere 12 adet çeki verdiğini, müvekkili şirket ile davalı … arasında imzalanmış 08.10.2015 tarihli “…” uyarınca, çeklerin tamamının, müvekkili şirket tarafından davalı …’e vadesinde muteber olmak koşulu ile verilmiş ve taraflarca bu çeklerin vadesinden önce çekilemeyeceği ve başkasına devredilemeyeceği kararlaştırılarak imza altına alındığını, karşılıklı olarak imza altına alınan bu sözleşmenin 36. maddesi uyarınca, devir ve teslim edilen ödemelerin 08.10.2015 tarihli sözleşmenin ödeme vasıtaları olduğunu, sözleşmede düzenlenen bu hükümler doğrultusunda davalı …’e … 18. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini ve sözleşmenin ödeme vasıtası olarak verilmiş olan çeklerin iadesinin talep edildiğini, davalı …’in müvekkili şirkete … 53. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap vererek, sözleşmesel edimlerini, içinde bulundukları darboğaz nedeni ile yerine getiremediklerini, çekleri vadesi geldiğinde tahsil edilmesi için çeşitli bankalara vermiş olduklarını ve müvekkil tarafından gönderilen ihtarname uyarınca bu ilgili bankalara ihtarnameler göndererek çeklerin tahsil edilmeksizin ve müvekkil şirkete teslim edilmek üzere iadesini istediklerini belirttiklerini, davalılardan …’den alınan bilgiye göre; çeklerin bir kısmının…A.Ş. … Şubesi’ne tahsil edilmesi amacı ile teslim edildiğini, diğer davalı …A.Ş.’ye 13.10.2015 tarihli çek tevdi bordrosu ile tahsil amacı ile teslim edildiğini, davalı bankanın, bulunduğu konum itibari ile basiretli bir tacir gibi hareket etmek durumunda olduğunu, itibar müessesesi olan bankaların, bu vasıfları nedeniyle gerekli bilgi ve tecrübelerinin varlığı hususunda kendilerine duyulan güveni boşa çıkarmamaları gerektiğini belirterek müvekkili şirketin davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalı bankada bulunan çeklerin istirdatı ile müvekkili şirkete iade edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde; Müvekkil Bankanın … Şubesi ile davalı … A.Ş. (Eski Ünvanı … A.Ş.) arasında kredi ilişkisi bulunduğunu, taraflar arasında 28.03.2014 tarihli, 10.000.000.-TL bedelli Genel Kredi sözleşmesi imzalandığını, kredi sözleşmesi çerçevesinde, davalı … A.Ş.’ ne kredi kullandırıldığını, davalı … A.Ş., ödendiğinde kredi borcuna mahsup edilmek üzere, keşidecisi … A.Ş. olan … Bankası’na ait; … çek no’lu, 25.03.2016 keşide taihli 275.000.- TL tutarındaki, … çek no’lu, 28.09.2016 keşide tarihli 550.000.-TL tutarındaki,… çek no’lu, 21.10.2016 keşide tarihli 550.000.-TL tutarındaki, … çek no’lu 25.11.2016 keşide tarihli 550.000.-TL tutarındaki,… çek no’lu 09.12.2016 keşide tarihli 550.000.-TL tutarındaki,… çek no’lu 23.12.2016 keşide tarihli 550.000.-TL tutarındaki,… çek no’lu 20.05.2016 keşide tarihli 625.000.- TL tutarındaki,… çek no’lu 10.06.2016 keşide tarihli 675.000.-TL tutarındaki çekleri müvekkil Banka’nın … Şubesi’ne ciro ve teslim ettiğini, müvekkili bankanın her gün binlerce çek ile işlem yapmakta olduğunu, çek keşidecileri ile cirantalar tarasındaki ticari ilişkiyi inceleme yükümlülüğünün olmadığını, davacının çeklerin ciro edilmesini, devredilmesini engellemek amacında ise bu hususu çek üzerine yazması gerektiğini bildirerek müvekkili banka yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde; Davacı şirket ile müvekkili şirket arasında 08.10.2015 tarihinde 2016 Yaz Sezonu Sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme ile müvekkili şirkete ait olan otellerde, tur operatörü konumunda olan davacı şirkete oda rezervasyonu yapıldığını, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında yapılan sözleşme uyarınca; işbu sözleşmede müvekkil tarafından yüklenilen edimlerin karşılığını teşkil edecek şekilde birtakım çekler alındığını, sözleşmenin muhtelif yerlerinde de belirtildiği gibi bu çekler, sözleşmenin ödeme vasıtası olarak alınmıştır ve müvekkil şirketçe vadesinden önce muteber hale gelmeyeceğinden ötürü çekilmemesi ve devredilmemesi hususunda taahhüt verildiğini, müvekkili şirkete yüklenilen ve sözleşmede belirtilmiş olan edimlerin yerine getirilmemesi halinde çeklerin davacı firmaya iade edileceğinin de taahhüt altına alındığını, bu çeklerin bankalara verilmesinin amacının tamamen çeklerin vadesi geldiğinde müvekkili şirket adına ve hesabına tahsil edilmesini sağlamak olduğunu, şu aşamada müvekkilince sözleşmede belirtilmiş edimlerin yerine getirilmesi mümkün olmadığından ve davalı bankaya tahsil cirosu ile vermiş olunan çeklerin davacıya iade edilmesi gerektiğinden, davacı tarafından açılmış olan davayı kabul ettiklerini, ancak kendi insiyatifi ile yetkisini aşan ve işbu davanın açılmasına sebebiyet veren davalı banka olduğu için, davacının talep ettiği vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davalı banka üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; davalı … A.Ş. (Eski Unvan: … TİC. A.Ş.) tarafından çeklerin bedelsiz kaldığı ve davacının iddiaları kabul edildiğinden davacının davalılardan … A.Ş. (Eski Unvan: … TİC. A.Ş.)’ye dava konusu edilen 25.03.2016 keşide tarihli 275.000 TL, 20.05.2016 tarihli 625.000 TL, 10.06.2016 tarihli 675.000 TL,, 28.09.2016 tarihli 550.000 TL, 21.10.2016 tarihli 550.000 TL, 25.11.2016 tarihli 550.000 TL, 09.12.2016 tarihli 550.000 TL, 23.12.2016 tarihli 550.000 TL’lik 8 adet çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespitine, çeklerin temlik cirosu ile davalı bankaya geçtiği, çekler üzerinde tahsil cirosu olduğuna ilişkin TTK.nun 688 maddesi uyarınca bir ibarenin bulunmadığı, davalı bankanın iyi niyetli hamil olduğu TTK.nun 687.maddesi uyarınca lehtar ile keşideci arasındaki temel ilişkiden kaynaklanan defilerin iyi niyetli hamillere karşı ileri sürülemeyeceği davalı bankanın çekleri kötü niyetle iktisap ettiğinin ispatlanamadığı, davalı tarafından yargılama sırasında bedelleri ödenen çeklerin istirdatının davacı vekili tarafından sunulan 25/10/2016 tarihli dilekçe ile sadece davalı bankadan talep edildiği, iyi niyetli hamilden istirdat talebinde bulunulamayacağı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davalı …AŞ hakkında açılan davanın reddine, davacının dava konusu 25.03.2016 keşide tarihli 275.000 TL, 20.05.2016 tarihli 625.000 TL, 10.06.2016 tarihli 675.000 TL,, 28.09.2016 tarihli 550.000 TL, 21.10.2016 tarihli 550.000 TL, 25.11.2016 tarihli 550.000 TL, 09.12.2016 tarihli 550.000 TL, 23.12.2016 tarihli 550.000 TL’lik 8 adet çekten dolayı davalı … A.Ş. (Eski Unvan: … A.Ş.)’ye borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.
Mahkememizin 2016/298 Esas 2016/987 karar 24/11/2016 tarihli karar davacı yan tarafından istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. HD nin 2017/2536 Esas 2019/2184 karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. HD nin 2017/2536 Esas 2019/2184 karar sayılı ilamı temyiz edilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/3204 Esas, 2021/5248 Karar sayılı bozma ilamında “…İstinaf incelemesi sırasında davalılardan … A.Ş.’nin … 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas ve… karar ve 30.05.2019 tarihli kararıyla iflasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince İİK’nın 194. maddesi gereğince müflisin 2. alacaklılar toplantısının yapılmasını takip eden 10. günün sonuna kadar yargılamanın durdurulması ve yargılamaya iflas idaresinin temsilcilerinin veya vekillerinin katılması ile devamı gerekirken yasanın bu emredici hükmü yerine getirilmeksizin yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verildiği görülmüştür. Bölge Adliye Mahkemesinin İİK’nın 194. maddesini uygulamaması kamu düzenine ilişkin bir muhakeme hukuku hatası olduğundan hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, iflasın açılması ile davalı … A.Ş vekili olan ancak dosyada vekaletnamesi de bulunmayan …’nun vekaletinin sona ermesine rağmen Bölge Adliye Mahkemesinin onama ilamının ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin bu avukata tebliğ edilmesi doğru olmamıştır…” şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
İİK 194. Maddesi uyarınca müflis şirket … A.Ş.’nin 2. Alacaklılar toplantısının yapılması beklenilmiş, 2. Alacaklılar toplantısının 14/11/2022 tarihinde yapıldığı, İflas masası vekili olarak da …’ın yetkilendirildiği, iflas müdürlüğünce mahkememize bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; dava konusu edilen çeklerin arkasında tahsil ibaresi veya bu anlama gelebilecek vekaleten tabirleri bulunmadığı, cironun temlik cirosu olduğu, çek tevdi bordrolarında da çeklerin listesinin yapıldığı, tahsil ve tahsilinde borca mahsup kaydı ile tevdi edildiği, davalı bankaya müflis … A.Ş.’nin seçimlik hak verdiği, tahsil amacı yanında borca mahsup yetkisi de tanıdığı, bu durumda temlik cirosu olmasına tevdi bordrosu anlamında da engel bir durum bulunmadığı, davacının kişisel defilerini davalı bankaya karşı ileri süremeyeceği, davalı bankanın iyi niyetli hamil olduğu TTK.nun 687.maddesi uyarınca lehtar ile keşideci arasındaki temel ilişkiden kaynaklanan defilerin iyi niyetli hamillere karşı ileri sürülemeyeceği davalı bankanın çekleri kötü niyetle iktisap ettiğinin ispatlanamadığı, davalı tarafından yargılama sırasında bedelleri ödenen çeklerin istirdatının davacı vekili tarafından sunulan 25/10/2016 tarihli dilekçe ile sadece davalı bankadan talep edildiği, iyi niyetli hamilden istirdat talebinde bulunulamayacağı, diğer davalı müflis … Tic. A.Ş nin davayı kabul ettiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davalı … A.Ş hakkında açılan davanın reddine, Davacının dava konusu 25/03/2016 keşide tarihli 275.000 TL, 20/05/2016 tarihli 625.000,00 TL, 10/06/2016 tarihli 675.000,00 TL, 28/09/2016 tarihli 550.000,00 TL, 21/10/2016 tarihli 550.000,00 TL, 25/11/2016 tarihli 550.000,00 TL, 09/12/2016 tarihli 550.000 TL, 23/12/2016 tarihli 550.000 TL’lik 8 adet çekten dolayı davalı müflis …Tic A.Ş’ye borçlu bulunmadığının tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın kısmen kabulüne, davalı … A.Ş hakkında açılan davanın reddine,
2-Davacının dava konusu 25/03/2016 keşide tarihli 275.000 TL, 20/05/2016 tarihli 625.000,00 TL, 10/06/2016 tarihli 675.000,00 TL, 28/09/2016 tarihli 550.000,00 TL, 21/10/2016 tarihli 550.000,00 TL, 25/11/2016 tarihli 550.000,00 TL, 09/12/2016 tarihli 550.000 TL, 23/12/2016 tarihli 550.000 TL’lik 8 adet çekten dolayı davalı müflis …Tic A.Ş’ye borçlu bulunmadığının tespitine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 295.440,75 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 73.860,19 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 221.580,56 TL nispi karar ve ilam harcının davalı Müflis …A.Ş’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 73.860,19 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan bozmadan önce 144,50-TL, bozmadan sonra 82,50-TL olmak üzere toplam 227-TL yargılama giderinin davalı Müflis … TİCARET A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi gereğince ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce davalı Müflis … A.Ş. (Eski Unvan: … A.Ş.) tarafından dava kabul edildiğinden hesaplanan 331.750,00-TL nispi vekalet ücretinin yarısı olan 165.875‬,00-TL vekalet ücretinin davalı Müflis … A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … AŞ kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 331.750,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı … vekili ve müflis şirket iflas idaresi vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/10/2023

Başkan
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Katip
E-imzalıdır.

Harç Beyanı
K.H.= 295.440,75 TL
P.H.= 73.860,19 TL
B.H= 221.580,56 TL

Davacı yargılama gideri
Bozmadan önce 144,50 TL
Bozmadan sonra 82,50-TL
Toplam : 227-TL
Davalı Anadolu Bank AŞ yargılama gideri
72,50 TL posta gideri