Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/652 E. 2021/955 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/652 Esas
KARAR NO : 2021/955

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sahibi olduğu … adresinde bulunan kurs merkezinde müvekkilinin öğrenim gören çocuğu …’in adına sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında ödemelerin düzenli olarak müvekkili tarafından yapıldığını, 11.03.2020 tarihinde ülkemizde ve dünyada meydana gelen covid-19 salgın hastalığı ve akabinde örgün eğitime ara verilmesi dolayısıyla çocuğunu davalı kurs merkezine göndermemesi sebebiyle kurs merkezinden herhangi bir hizmet almadığını, ancak bu duruma rağmen haksız ve kötüniyetli olarak davalı tarafça yapılan sözleşmenin teminatı olarak müvekkilden alınan kambiyo senedi işleme konulduğunu, müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibinde alacaklı olarak yer alan … isimli şahsı müvekkilim hiçbir surette tanımadığını, bu şahsın … kurs merkezinin sahibi olduğunun ortaya çıktığını, salgın hastalık dolayısıyla yaşanan kapanma süreçleri ve çocukların eğitim ve öğretimlerine ara verilmesi dolayısıyla davalı tarafça herhangi bir hizmet verilmemesine karşın icra takibine konu edilen bedelsiz senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle uyuşmazlık kurs ücretinden kaynaklandığından davaya ilişkin görevli mahkeme ticaret mahkemesi değilde tüketici mahkemesinin olduğunu, davacının kızı olan … için müvekkil ile davacı arasında 2019-2020 yılı eğitim ve öğretim yılı için 12.09.2019 tarihli Öğrenim Yılı Kayıt Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince müvekkil tarafından öğrenci …’e gerekli eğitim verildiğini, davacının takip tutarı kadar müvekkiline borcunun bulunduğunu, özel okulların kendi oluşturdukları çeşitli platformlar üzerinden eğitime başladığını, verilen bu eğitimin yüz yüze eğitime denk bir eğitim verilmiş olduğunu, yönetmelik kapsamında eğitim ve öğretim faaliyetlerine ara verilmesi durumunda uzaktan eğitim yapılabileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili tarafından online eğitim gereği gibi verildiğini, öğrenci online eğitime katılmamış olsa dahi bu durumun keyfi bir durum olduğunu, öğrenci okuldan kaydını da aldırmadığını, davacının kızının müvekkili kurumdan eğitim aldığını buna ilişkin yazışmaların olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu … 22. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davalının sahibi olduğu … isimli kurs merkezinde davacının öğrenim gören çocuğu …adına sözleşme imzalandığı, sözleşme kapsamında ödemelerin düzenli olarak davacı tarafından yapıldığı, 11.03.2020 tarihinde ülkemizde ve dünyada meydana gelen covid-19 salgın hastalığı ve akabinde örgün eğitime ara verilmesi dolayısıyla davacının çocuğunu davalı kurs merkezine gönderememesi sebebiyle kurs merkezinden herhangi bir hizmet almadığı, ancak davalı tarafça yapılan sözleşmenin teminatı olarak davacıdan alınan kambiyo senedinin işleme konulduğu, davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibinde alacaklı … isimli şahsı davacının hiçbir surette tanımadığı, bu şahsın … kurs merkezinin sahibi olduğunu sonradan öğrendiği, salgın hastalık dolayısıyla yaşanan kapanma süreçleri ve çocukların eğitim ve öğretimlerine ara verilmesi dolayısıyla davalı tarafça herhangi bir hizmet verilmemesine karşın icra takibine konu edilen bedelsiz kalan senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti için açılan menfi tespit davasıdır.
Y. 3. HD. 25.11.2020 T. 2020/4163 E. 2020/7055 K. sayılı ilamı; “Dava, çocuğunun eğitim gideri nedeniyle davalı şirkete verdiği ve bedellerini ödediği 2 adet bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 4077 sayılı Kanunun 23. maddesiyle, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. ” şeklindedir.
Dava ve takibe konu kurs hizmeti sözleşmesi gereğince verilen bonoların dayanağı davacının çocuğunun kurs hizmeti alıp almadığıdır. Yukarıdaki emsal Yargıtay ilamı gereğince dava konusu işlem tüketici işlemi niteliğinde olduğundan uyuşmazlığın tüketici mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu nedenlerle mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”