Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/647 E. 2022/627 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/647 Esas
KARAR NO : 2022/627

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin davalı şirkete reklam hizmeti verdiğini ve bu kapsamda 07.04.2021 tarih 630.560,00 TL bedelli, 07.04.2021 tarih 35.469,00 TL bedelli ve 24.08.2021 tarih 24.825,52 TL bedelli faturaları kestiğini, davalının faturaları ticari defter ve kayıtlarına alarak işlediğini, faturalara yasal süresi içerisinde itiraz etmediğini ve ilgili faturaların kesinleştiğini, müvekkili şirket ile davalı yan arasında tutulan cari hesap ekstresine göre davalı yan tarafından 12.03.2021 tarihinde yalnızca 280.000-TL’lik bir ödeme yapıldığını, bakiye 410.854,52-TL tutar ise ödenmediğini, borcun ödememesi üzerine müvekkili şirket tarafından alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhinde … 31. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı yanca işbu icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini beyan ile müvekkili şirketin yargılama sonunda alacağını teminat alması amacıyla HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca davalı şirketin menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına alacak miktarını karşılayacak miktarda ihtiyati tedbir konulmasını, davalı şirketin … 31. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına ve dava konusu alacağın likit olması sebebiyle, haksız olarak takibe itiraz eden davalı şirketin asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının her ne kadar cari hesap ilişkisi bulunduğundan bahisle icra takibi ve dava açmışsa da taraflar arasında cari hesap ilişkisi mevcut olmadığından takibin geçersiz olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin davacı ile hiç bir zaman cari hesap ilişkisinin olmadığını TTK Md. 89 uyarınca cari hesap sözleşmesi, iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip,bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme olduğunu, bu sözleşmenin yazılı olarak yapılmadıkça geçerli olmayacağını, aleyhe hususları ve fatura ile borcu kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla karşı tarafın tek taraflı olarak fatura alacağına dayandığını, karşı tarafın müvekkili şirket ile karşılıklı olarak alacak ve borç ilişkisinin mevcut olduğuna dair bir iddiasının bulunmadığının ortada olduğunu beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, davacının davalıya verdiği reklam hizmetinden dolayı faturaya dayalı alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup, davalı vekilinin cevabında, davacıya borçlarının olmadığı, aralarında sözleşme ve cari hesap sözleşmesini bulunmadığını savunduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi yaklaşık ispat şartları oluşmadığından ve alacağın varlığının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden reddedilmiştir.
Dava konusu … 31. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhinde 24.825,52 TL, 630.560,00 TL ve 35.469,00 TL bedelli faturalar yönünden, bakiye ana para alacağı ve faiz ile birlikte toplam 435.832,71 TL nın tahsili bakımından 26/08/2021 tarihinde takibe geçtiği, ödeme emrinin 27/08/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, itirazın 31/08/2021 tarihli olduğu, takibin durduğu görülmüştür.
Dosyanın Mali Müşavir Bilirkişi … verilerek; taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılıp, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, dava ve takibe konu faturanın taraf defter ve belgelerinde yer alıp almadığı, fatura konusu mal ve hizmet tesliminin yapılıp yapılmadığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının olup olmadığına ve var ise miktarına dair rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş, dosyamız bilirkişiye tevdi edilmekle, bilirkişi tarafından “Davacının 2021 yılı ticari defterlerinin incelemeye tabi tutulduğu ve davacının defterlerini 6102 sayılı TTK 64.maddesi ve 213 sayılı VUK 221. maddesine göre sürelerinde usulüne uygun tasdik ettirildiği ve kendi lehine delil vasfı taşıdığının görüldüğü, davacı tarafından davalı adına düzenlenen söz konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 410.854,52 TL. asıl alacak, 24.978,19 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 435.832,71 TL alacaklı göründüğü, tarafların talep ettiği tazminat, vekalet ücreti, icra giderleri ve diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı, sonuç ve kanaatine varıldığı”18/02/2022 tarihinde rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, dosyanın önceki bilirkişi …’ye verilerek, dosya ve davacı defterleri üzerinde inceleme yapılarak, takibe konu faturaların davacı defterlerindeki kaydı okunaklı bir şekilde ve denetime açık olacak şekilde rapora dökümü yapılıp faturaların konusu mal ve hizmet tesliminin yapılıp yapılmadığı ve teslim kayıtlarının olup olmadığı, vade farkı faturası dışındaki alacak ve vade farkı faturası dahil edilerek ayrı ayrı takip tarihi itibariyle alacağın ne kadar olduğu hesaplanarak ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmekle, dosyamız bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ” Fatura konusu teslimin hizmet teslimi (Reklam Bedeli – Vade Farkı) olduğu ve hizmetin yapıldığında dair e-fatura düzenlenerek davalıya elektronik ortamda tebliğ edildiği davalı tarafından da 8 gün içerisinde itiraz edildiğine dair dosya içerisinde herhangi bir belgeye rastlanılmadığı,
07.04.2021 tarih ve … sayılı 630.560,00 TL ile 07.04.2021 tarih ve … sayılı 35.469,00 TL tutarındaki toplam 666.029,00 TL.lik 2 adet faturanın reklam bedeli faturası olduğu, 24.08.2021 tarih ve … nolu 24.825,52 TL. tutarındaki faturanın ise vade farkı faturası olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 410.854,52 TL. asıl alacak, 24.978,19 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 435.832,71 TL. alacaklı göründüğü, sonuç ve kanaatine varıldığı” 13/06/2022 tarihinde rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacının davalı aleyhinde … 31. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile … nolu 24.825,52 TL tutarlı, … nolu 630.560,00 TL bedelli faturanın bakiye 350.560,00 TL lık kısmı ve … nolu 35.469,00 TL tutarında fatura bedellerinin 2.295,04 TL ve 22.683,15 TL işlemiş faizleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının takipte ve davaya karşı cevaplarında davacı tarafa borçlu olunmadığının savunduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde, konusunda uzman mali müşavir bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılmasına ve taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, dava ve takibe konu faturanın taraf defter ve belgelerinde yer alıp almadığı, fatura konusu mal ve hizmet tesliminin yapılıp yapılmadığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının olup olmadığı, vade farkı faturası dışındaki alacak ve vade farkı faturası dahil edilerek ayrı ayrı takip tarihi itibariyle alacağın ne kadar hususlarında inceleme yapılmasına karar verilmiş, taraf vekillerince elektronik ortamda tutulması/kapsamlı olması nedeniyle ve bilirkişiye mahkememize verilen yetki gereğince ticari kayıtların yerinde incelenmesinin talep edildiği, bilirkişi tarafından davalı tarafın yerinde inceleme talep etmiş olmasına, yapılan tüm görüşmelere ve ticari kayıtların hazırlanarak incelemesine sunulacağının beyan edilmesine rağmen raporun düzenlendiği tarihe kadar herhangi bir belge ibrazı olmaması nedeni ile davalı yan defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığının beyan edildiği; incelenen davacı defterlerinin usul ve yasa hükümlerine uygun tutulup tasdiklerinin yapıldığı, davacı ile davalı arasında çeşitli defalar e-fatura düzenlendiğinin, havale yolu ile ödeme yapıldığının, dolayısı ile taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun görüldüğü, takip ve dava konusu faturaların davacı kayıtlarında yer aldığı, fatura konusu teslimin hizmet teslimi (Reklam Bedeli – Vade Farkı) olduğu ve hizmetin yapıldığında dair e-fatura düzenlenerek davalıya elektronik ortamda tebliğ edildiği, 07.04.2021 tarih ve … sayılı 630.560,00 TL ile 07.04.2021 tarih ve … sayılı 35.469,00 TL tutarındaki toplam 666.029,00 TL.lik 2 adet faturanın reklam bedeli faturası olduğu, 24.08.2021 tarih ve … nolu 24.825,52 TL tutarındaki faturanın ise vade farkı faturası olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 410.854,52 TL. asıl alacak, 24.978,19 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 435.832,71 TL alacaklı göründüğü, tespit ve rapor edilmiştir.
Davacının davalı tarafa verdiği reklam hizmeti karşılığı kestiği faturalar ile vade farkı faturasından kaynaklanan bakiye alacağının davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının davacı ile aralarında cari hesap ilişkisi bulunmadığını ve davacıya borçlu olmadığının savunduğu, davalı tarafça ihtara rağmen ibraz edilmediğinden ticari kayıtlarının, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunmadığı ve borçlu olunmadığına yönelik savunmasının tetkik ve tespitinin yapılamadığı, davacının incelenen ticari defterlerinin usul ve yasa hükümlerine uygun tutulup tasdik edilmekle, tarafı lehine delil vasfı taşır kayıtlar olduğu, husumet konusu 07/04/2021 tarih 630.560,00 TL bedelli reklam bedeli konulu, 07/04/2021 tarih 35.469,00 TL bedelli reklam bedeli konulu ve 24/08/2021 tarih 24.825,52 TL bedelli vade farkı bedeli konulu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafça taraflar arasında ticari ilişki olmadığı savunulmuş ise de, e fatura olarak tebliğ edilmiş olan faturalara karşılık muhtelif tarih ve miktarlarda davacıya ödemesinin bulunduğu, diğer yandan bu faturalara karşı süresinde yaptığı bir itirazın yada yine yasal süresinde düzenlenmiş bir iade faturasının dosya kapsamında mevcut olmadığı ve davalının bu delile de dayanmadığı anlaşılmış; tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu denetime elverişli bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 410.854,52 TL anapara alacağının bulunduğu, davacının takipten önce davalıyı temerrüde düşürmediği, bu nedenle icra takibi ile birlikte faiz isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının … 31. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe itirazının iptaline, takibin 410.854,52 TL alacak üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren % 16,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar Yasası uyarınca hesaplanan 28.065,47 TL den peşin alınan 5.263,78 TL ve icra veznesine yatırılan 2.179,16 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 20.622,53‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 5.263,78 TL peşin harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 187,00 TL posta ve 1.200,00 TL bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.446,30 TL den kabul ve red oranı gözetilerek; 1.363,41 TL sının davalıdan alıraka davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili için AÜÜT gereği tayin ve takdir olunan, 60.519,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı vekili için AÜÜT gereği tayin ve takdir olunan,‬ 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılamayacak olan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin 1.244,00 TL sının davalıdan, 76,00 TL sının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 11/10/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”