Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/633 E. 2022/767 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/633 Esas
KARAR NO : 2022/767

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/10/2021
KARAR TARİHİ : 15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketle davalı şirket arasında 06.08.2007 tarihinde Taşeronluk sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşme gereği müvekkili tarafından davalıya ait inşaatta çalışıldığı sırada 07.02.2008 tarihinde meydana gelen kazada işçi …’nın yaralandığını ve bu iş kazası sonrası işçi … vefat ettiğini, vefat iş kazasına bağlı olarak gerçekleştiğinden mirasçılarının destekten yoksun kalma tazminatı, maddi, manevi tazminat talebiyle … 3. İş Mahkemesinde … Esas sayılı dosyasıyla , asıl işveren olarak davalıya ve müvekkiline dava açıldığını ve yapılan yargılama sonunda mahkeme tarafından müvekkillinle birlikte müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olmak kaydıyla, davacılar lehine karar verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar 01.02.2021 tarihinde temyiz incelemesi sonucu kesinleştiğini, müvekkili şirket tarafından müşterek müteselsil olarak davalıyla birlikte sorumlu olunan tazminatın tamamı … 22. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yatırılmış ve toplam 454.548.48 TL ödeme yapıldığını, icra dosyasına yapılan ödeme sonrasında davalı tarafa sorumlu olduğu miktarı ödemesi için … 35. Noterliğinin … yevmiye … tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, sözleşmenin 37.maddesinin e bendinde “İşverenin yaptıracağı Construction All Risk Ve 3. Şahıs mesuliyet Sigortasının Primlerinin İşveren tarafından yatırılacağı “ na ilişkin sözleşme düzenlemeleri hatırlatılmış, inşaatın ve yapılan işin tamamı davalı tarafça … all risk sigortası ve 3. Kişi mesuliyet sigortası kapsamında sigortalanmış olması gerektiğinden, müvekkil şirket tarafından ödenen bedelin tamamı olan 454.548.48 TL. ‘ye ilişkin sigorta şirketine başvuru yaparak ödenene bedelin müvekkile ödenmesi için gereken başvuruları yapmaları ihtar edilmiş, yine çalışılan sigorta şirket bilgileri ve poliçe bilgilerinin sözleşmeyle müvekkile verilmesi gerekirken bu gereklilik yerine getirilmediğinde sigorta poliçelerinin bir örneğinin tarafımıza verilmesi talep edildiğini, son olarak müvekkilce ödenen ve kusur durumu gereği ve Mahkeme ilamınca sorumlu oldukları 170.455,68 TL. ve faizinin ödenmesi ihtar edildiğini, davalı tarafın bu ihtara karşı vermiş olduğu cevabi ihtarda, taleplerin haksız olduğunu bu konudaki taleplerin muhatabının sigorta şirketi … Sigorta AŞ. olduğunu ve taleplerimizi sigorta şirketine iletmemizi cevaben bildirmiş, yine sigorta poliçelerinin numaraları olan 15.08.2007 tarihli İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesi No: … ve 15.08.2007 tarihli … poliçe numaralı İşveren Mali Sorumluluk Sigortası poliçe numaralarını vererek bunun dışındaki tüm taleplerimizi de kabul etmeyeceklerini belirterek ödeme yapmayacaklarını cevaben bildirdiğini beyan ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … 3. İş Mahkemesinin 01.02.2021 kesinleşme tarih, … Esas … Karar sayılı mahkeme hükmü gereğince, müvekkili şirket tarafından … 22. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasına ödenen ilama dayalı bedelin, kusur durumu gereği davalının üstüne düşen %30 ‘luk payı olan 170.455,68 TL.’nin ödeme tarihi itibariyle işletilecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesi ile davacının dava konusu taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın öncelikle bu yönü ile reddi gerektiğini, davacı tarafın, mahkemeye süreci eksik ve hatalı anlatarak müvekkili şirketin de yaşanan süreçte sorumluluğu olduğunu iddia ettiğini, davacının bu iddialarının gerçek dışı olup reddi gerektiğini, müvekkili şirketin … markalarının yetkili bayisi ve servisi olduğunu, inşaat işlerinin müvekkilinin iştigal alanı ile ilgisi olmadığını, hal böyle olunca müvekkili şirketin kendisine ait taşınmazda bir bina yaptırmak istemesi sebebiyle davacı taraf ile “06.08.2007 Tarihli Taşeron Hizmet Sözleşmesi” imzaladığını, anılan sözleşmede davacının yaptığı iş sebebiyle ortaya çıkabilecek tüm hususlarda sorumluluğun davacıya ait olacağının taraflarca kararlaştırıldığını, ayrıca müvekkili şirketin 15.08.2007 Tarihli İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesini ve 15.08.2007 Tarihli İşveren Mali Sorumluluk Poliçesini … A.Ş.’den yaptırarak üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini, davalının iş kazasını müvekkili şirketten gizlediğini, davalının inşaat alanında çalıştırdığı işçiler için 16.07.2007 Tarihli … Sigorta A.Ş.’den yaptırdığı sigortada vefat eden işçiyi sigortalattırmadığını, kazadan sonra 15.01.2008 tarihinde davacı taraf sanki kazadan haberi yokmuş gibi bu işçiyi 15.01.2008 Tarihli Zeyilname ile sigorta sözleşmesine dahil ettirdiğini, …. Sigortanın durumdan haberdar olduğunda, 15.01.2008 tarihindeki zeyilnameyi iptal ederek davacıya ödeme yapmadığını, … 3. İş Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasından verilen kararda da ödenecek tazminatın tamamından hem davacı hem de müvekkili şirketin sorumlu tutulduğunu, müvekkil şirketin davacının ödediği tazminattan sorumluluğu bulunmadığını, özetle müvekkili şirketin kusurunun zaten davacı tarafın inşaat alanındaki kusurlu davranışları sebebiyle oluştuğunu, sadece işçiye karşı olduğunu, buna karşın, taraflar arasındaki sözleşmede açıkça da belirtildiği üzere, inşaat faaliyetleri sırasında müvekkili şirketin herhangi bir ödeme ile karşılaşması halinde, tüm sorumluluk davacı da olup müvekkili şirketin böyle bir durumda ödediği bedeli davacıya rücu etmesi sözleşme gereği olduğunu, tüm bu sebeplerle, davacının ödediği tazminattan müvekkili şirketi sorumlu tutmak istemesinin dayanaksız olup reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının ödediği tazminat bedelinden sorumluluğuna karar verilmesi halinde ödeyecekleri tazminatın … Sigorta A.Ş.’den rücusu söz konusu olacağından davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarını talep ettiklerini beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davanın … Sigorta A.Ş ne ihbarına karar verilmekle, dava ve cevap dilekçeleri ile duruşma günü ihbar olunana tebliğ edilmiş, ihbara karşı cevap sunulmamıştır.
Dava, taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesi konusu işte çalıştırılan işçinin ölümü nedeni ile … 3. İş Mahkemesinin 01/02/2020 tarih … Esas 2020/69 Karar sayılı kararı gereğince hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatının tamamını davacının ödemiş olması nedeni ile ödenen tazminatın davalının kusuruna tekabül eden kısmının, davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
… 3. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında, … mirasçılarının dosyamız davacısı ve davalısı aleyhinde açtıkları tazminat davasında, … Karar sayısı ile 04/02/2020 tarihinde, davacıların davasının kısmen kabulüne karar verildiği, kabul edilen maddi ve manevi tazminat taleplerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine karar verildiği, verilen hükmün kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
… 31 Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında, dosyamız davacısının … Sigorta A.Ş aleyhinde davamıza konu vefat olayı ile ilgili olarak açtığı alacak davasında, 13/06/2012 tarihinde, davacının davasının reddine karar verildiği, verilen hükmün kesinleştiği görülmüştür.
… 29. İş Mahkemesine müzekkere yazılarak, … Esas sayılı dosyasında, SGK nun dosyamız davacısına karşı dava açtığı, dosyamız davalısının bu dosyada ihbar olunan sıfatı ile yer aldığı görülmüş, bu yargılama kapsamında aldırılan bilirkişi raporlarının birer örneği celp edilerek, dosyamız içerisine alınmıştır.
Dosyanın Mali Müşavir Bilirkişi …ve …’e verilerek, dosya üzerinden inceleme yapılarak; taraflar arasındaki Taşeronluk Sözleşmesi, … 3. İş Mahkemesinin …Esas … Karar sayılı karaı incelenerek, sözleşme gereği tarafların tazminattan sorumlulukları ve davacının yaptığı ödeme nedeniyle davacının davalıdan talep edebileceği alacağı olup olmadığı, var ise miktarının ne kadar olduğu hususlarında inceleme yaparak rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş, bilirkişiler tarafından 12/08/2022 tarihinde ” taraflar arasındaki sözleşmede açıkça, davacının çalıştırmış olduğu işçilerden kaynaklanan her türlü sorumluluk, davacıya yüklendiğinden, davacının İş Mahkemesinin kararı uyarınca ödemiş olduğu tazminatın bir kısmını veya tamamını davalıdan talep etmesinin mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı” rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde,
Dava, taraflar arasındaki Taşeronluk Sözleşmesi kapsamında yapılan iş sırasında vefat eden işçinin mirasçılarına, mahkeme hükmü gereği ödenen tazminattan, davalının payına düşen meblağın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 06/08/2007 tarihli Taşeron Hizmet Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmeye konu işin yapımı sırasında 07/01/2008 tarihinde dava dışı işçi …’ın iş kazası geçirdiği ve bu kazada yaralanmasına bağlı olarak vefat ettiği, vefat eden işçinin mirasçılarının maddi ve manevi destekten yoksun kalma zararlarının tazmini bakımından dosyamız davacısı ve davalısı aleyhinde … 3. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile açtıkları dava sonucunda verilen hüküm gereğince hak sahiplerinin dosyamız taraflarına karşı başlattıkları takipte davacının 454.548.48 TL ödeme yaptığı; davacının anılan iş mahkemesince aldırılan raporda davalının % 30 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğinden, ödenen tazminattan kusura denk gelen 170.455,68 TL sının davalıdan tahsilini talep ettiği; davalının, taraflar arasındaki sözleşme gereğince ödenen tazminattan davacıya karşı bir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
… 3. İş Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında, hükmü esas alınan bilirkişi raporunda, ölüm ile iş kazası arasında illiyet bağı olduğu, davalı …Tic.A.Ş.nin inşaatı yapılan yerin sahibi olduğu, bu kazanın meydana gelmesinde asıl işveren ile alt işveren olan … şirketinin mevzuat hükümlerine uygun şekilde emniyet sistemi kurmaları, bu sistem ile betonarme kalıbı halatlar ve vinçler yardımıyla ve bağlı kancaların düzgün bir şekilde taktıktan sonra sökmeleri gerekirken ve teknik eleman gözetimi altında bu işleri yapmaları gerekirken bunu yapmayarak İş Kanunu 77’e, Tüzüğün 2, 3, 4, yönetmeliğin 4 ve 11 maddelerine uygun olmayacak şekilde hareket ettikleri, bunu sonucu olarak da asıl işverenin ve alt işverenin %80 oranında kusurlu oldukları, bu kusurun % 30 unun asıl işveren …, % 50 sinin ise davalı …’a ait olduğu, işçinin ise kendi güvenliğini sağlayacak tedbirleri almaması nedeniyle % 20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında sözleşmenin ve ticari ilişkinin varlığı, vefatın sözleşme ile kararlaştırılan iş kapsamında meydana gelen iş kazası neticesinde gerçekleştiği hususunda bir ihtilaf bulunmayıp, dava konusu uyuşmazlığın, davacı tarafça ödenen tazminatta davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının ödediği tazminatın rapor ile tespit edilen kusuruna denk gelen kısmının davalıdan rücuen tahsilini talep edip edemeyeceğinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin asıl işveren-davalı ve alt işveren-davacının işçilere karşı sorumluluklarını düzenleyen 10.maddesinde taşeronun, kendi işçilerine karşı, işyeri ile ilgili ve İş Kanunu’ndan veya hizmet akitlerinden doğan yükümlülüklerle ilgili olarak işveren aleyhine açılacak her türlü dava ve takiplerin yürütülmesinde işverenin yanında yer alacağının, ayrıca istenecek her türlü bilgi ve belgeleri geciktirmeden tevdi edeceğinin, bu bağlamda taşeron, işveren aleyhine hükmedilecek meblağı ferileri ile birlikte ayrıca ihtar çekmeye, rücu davası açmaya gerek kalmaksızın ilk talebinde işverene nakden ve defaten ödeyeceğinin, taşeronun bu maddede düzenlenen taahhüterini yerine getirmeyerek temerrüde düşmesi halinde işveren düçar olduğu zarar bedelini, bu bedele işletilecek olan değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte tahsil etme hakkına sahip olduğu, bu meyanda işverenin bu bedeli taşeronun hak ediş ve teminatlarından mahsup edebileceğinin hüküm altına alındığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin, dava konusu uyuşmazlığı içeren hükümlerine göre, tüm sorumluluğun taşeron-davacıya yüklendiği anlaşılmakla, davacının ödediği tazminattan davalıdan rücuen tazminde bulunamayacağı kanaatine varılarak, davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.910,96 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 2.830,26‬ TL nın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 26.568,35 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 15/11/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”