Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/630 E. 2023/349 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/630 Esas
KARAR NO : 2023/349

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/10/2017
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 17/10/2017 tarihli dava dilekçesinde; Triko imalatı yapan müvekkili şirket ile iplik ve satışı yapan davalı şirket arasında varılan anlaşmaya göre, 14,10 TL/Kg birim fiyat üzerinden o günkü kur hesaplamalarına göre toplam 32.000 USD (Amerikan Doları) tutarındaki ipliğin müvekkili şirkete telimi karşılığında, 30.07.2016 vadeli 5.000 USD, 30.08.2016 vadeli 5.000 USD, 30.09.2016 vadeli 5.500 USD, 30.10.2016 vadeli 5.500 USD, 30.11.2016 vadeli 5.500 USD, 30.12.2016 vadeli 5.500 USD olmak üzere toplam 32.000 USD tutarında altı adet senet düzenlenerek davalı şirkete verildiğini, müvekkili şirket tarafından verilen senetlerin vadelerinde ödemeleri gerçekleştirilmiş olmasına rağmen, davalı şirket tarafından sipariş konusu ipliklerden sadece 07.09.2015 tarih 10217 faturaya konu olan toplam 29.756,13 TL (9.642,26 USD) karşılığında 1.954,04 Kg iplik teslim edildiğini, müteaddit talep ve uyarılara rağmen bugüne değin geriye kalan 22.357,74 USD karşılığı iplik teslim edilmediği gibi fazla ödenen paranın da müvekkili şirkete iade edilmediğini ve mağdur edildiğini, davalı şirkete fazladan ödenmiş bulunan (32.000-9.642,26) = 22.357,74 USD tutarında müvekkili şirkete karşı sebepsiz zenginleşmiş bulunduğunu bildirerek 22.357,74 USD (81.652,70 TL)’nin senetlerin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Müvekkili tarafından herhangi bir sözleşme imzalanmadığını, sözleşme hususunun ispatı gerektiğini, daha önce davacı tarafından gönderilen ihtarnameye cevaben … 4.Noterliği’nin… tarih … yevmiye no.lu ihtarıyla herhangi bir sözleşme olmadığını, müvekkilinin satın aldığı malların bedelinden başka para almadığını, tüm malların tesliminin yapıldığı hususunun belirtildiğini, taraflar arasında ticaretin 15-20 yıl geriye dayandığını, davacının müvekkilindeki hesabının 2010 yılından (0) bakiyeyi verdikten sonra 2011 yılından itibaren sürekli olarak davacının borçlu kalmasıyla devam ettiğini, tarafların 2011 yılından bu yana ticari defterlerine ve kayıtlarına bakıldığında müvekkilinin herhangi bir fazla ödeme almadığı hususunun açık olarak ortaya çıkacağını, 2011 yılından itibaren taraflar arasındaki ticaretten kaynaklı olarak satılan ve faturası düzenlenen malların bedellerine ilişkin yapılan hesap sonucu olduğunu bildirerek davanın hak düşücü süre ve zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıdan alınacak iplik bedeli için yapılan ödemelere karşın teslim edilmeyen iplik bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce, dosyanın mali müşavir bilirkişi …’a tevdi edilerek, dosya ve taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapıp, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında mal alışverişi olup olmadığı, bu ticari ilişki kapsamında davacının yapmış olduğu ödeme ve bu ödemelerin ne şekilde yapıldığı, davalı tarafından bu ödemelere ilişkin yapılmış olan mal teslimi ve miktarının ne kadar olduğu, taraf defter ve belgelerinde davacının davalıdan teslim edilmeyen mal nedeniyle alacağının bulunup bulunmadığına dair rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 08.08.2018 tarihli kök raporda; Dava dosyası içeriğine sunulan bilgiler, belgeler ile davacı ve davalı taraf ticari defterleri üzerinde yapılan ayrıntılı inceleme, tespit ve değerlendirmeler neticesinde, mahkemenin kabulü halinde; taraflardan, davacının 2015-2016 yılarına ait yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin ve davalının ise 2010-2016 yıllarına ait yevmiye,kebir ve envanter defterlerinin, TTK Mad.64-66 madde hükmü uyarınca açılış ve kapanış tasdiklerinin süreleri içerisinde yapılmış olduğu, defter ve belgelerin birbirlerinin doğrulayacak şekilde usulüne uygun şekilde düzenlenmiş olduğu, HMK 222.madde hükmü uyarınca sahibi lehine delil kabul edilmesi gerektiği, (davalı yanın 2010 ve 2011 yılları hariç olmak üzere), taraflar arasında 2010 yılından bu yana ticari ilişkinin devam etmekte olduğu, bu ticari ilişki kapsamında davacı tarafından, davalıya altı adet senetle toplam 32.000,00 USD tutarında ödeme yapılmış olduğu, davalı yan tarafından 07.09.2015 tarih, … no.lu 29.756,13 TL (9.642,26 USD) karşılığı 1.954,04 kg iplik faturası düzenlenmiş olduğu, davacı yanın 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda; davalıya verildiği 32.000,00 USD senet bedellerini tahsil edildiği günkü USD kur üzerinden kaydedilmesi gerekirken TL cinsinden 26.500,00 TL olarak kaydedildiği, 31.12.2016 vadeli 5.500,00 USD senedin kayda alınmamış olduğu, dava konusu edilen 22.357,74 USD tutarındaki alacağın ticari defterlere usulüne uygun olarak kaydedilmediği, usulüne uygun olarak kaydedilmiş olsa dahi, senet bedellerinin ödendiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz edilemediği, TTK 98 maddesi hükmü uyarınca senet bedellerine ilişkin ödemelerin ibraz edilememesi nedeniyle davalının alacaklı olduğu iddiasının yerinde olmadığı, tarafların icra inkar ve kötü niyet tazminatlarına ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın önceki bilirkişiye günsüz olarak verilip taraf vekilleririnin itirazları doğrultusunda inceleme yapıp ek ropar düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, ibraz edilen 09.01.2019 tarihli ek raporda; Davacı, …. Şti. vekili …’dan ekte yer verilen e-mail kopyalarında görüleceği üzere 16.11.2018, 19.11.2018, 03.12.018, 14.12.2018 ve 08.01.2019 tarihlerinde gönderilerek talep edilen bilgi ve belgeler temin edilmediği, dava konusu dosya kapsamında ek rapor düzenlenebilmesi için; 2011-2014 yıları ticari defterleri, varsa cari hesap mutabakatları, sunulmak istenen diğer bilgi ve belgelerin sunulması gerektiği bildirilmiştir.
Davacı tarafından davalıya vermiş olduğu senetlerin davalıya ödendiğine dair defter ve belgelerinde kaydın bulunmaması, talep ettiği dava miktarına ilişkin defter ve belgelerinde düzenlenmiş bir fatura ve kaydın bulunmaması nedeni ile davacının davasının ispatlayamamış olduğu kabul edilerek, davacının davasının reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2019/1787 E – 2021/1122 K sayılı, 08/09/2021 tarihli karar ilamı ile, “05/06/2018 tarihli 1. celsede mahkemece, dosya ve taraf defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek, inceleme günü tarafların defter ve belgelerini hazır etmeleri, aksi takdirde ibrazdan ve delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları yönünde ihtarat yapıldığının belirtildiği, bilirkişi incelemesi için davacının 2015-2016 yıllarına ait, davalının ise 2010-2016 yıllarına ait ticari defterlerini ibraz ettikleri, 08.08.2018 tarihli bilirkişi raporuna tarafların itiraz etmeleri üzerine mahkemenin 30/10/2018 tarihli celsesinde “Dosyanın önceki bilirkişiye günsüz olarak verilip taraf vekilleririnin itirazları doğrultusunda inceleme yapıp ek ropar düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, ara karar uyarınca bilirkişi tarafından ibraz edilen 09.01.2019 tarihli ek raporda; davacı vekilinden mail yolu ile talep edilen bilgi ve belgelerin temin edilemediği, ek rapor düzenlenebilmesi için belirtilen bilgi ve belgelerin sunulması gerektiği, belge ve bilgilerin mahkemeye sunulması ve dosyanın tekrardan tarafına tevdi edilmesi halinde, sunulan bilgi ve belgeler incelenerek ihtiyaç duyulan ek raporun düzenlenebileceğinin belirtildiği, bu rapora karşı davacı vekilince ibraz edilen 02.02.2019 tarihli dilekçeyle, bilirkişi tarafından her ne kadar davacıya ait 2010-2014 yılları ticari defterlerinin sunulması talep edilmiş ise de; müvekkili şirketin muhasebeci değiştirmesi ve belirtilen dönemlere ait defterlerin de önceki muhasebecide kalması sebebiyle temininde güçlük yaşandığı, sunulmasının mümkün olamadığı, belirtilen dönemlere ait ticari defterlerin nihayet temin edilebildiği, bilirkişi incelemesine sunulmaya hazır bulunduğu belirtilerek, bilirkişinin işaret ettiği üzere ek rapor alınması için dosyanın yeniden bilirkişiye verilmesini talep ettiği, talebini 15.02.2019 tarihli dilekçesinde ve mahkemenin 19/02/2019 tarihli duruşmasında da tekrar ettiği, mahkemece davacı vekilinin itiraz ve talepleri hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadan davanın esastan karara bağlanıldığı görülmektedir. HMK’nın 222. maddesi uyarınca, mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Mahkemenin bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin 05/06/2018 tarihli ara kararında tarafların defter ve belgelerini hazır etmeleri bildirilmiş ise de, hangi yıllara ait defterlerin ibraz edileceği belirtilmemiştir. Yine ek rapor alınması hususunda verilen 30/10/2018 tarihli ara kararda da bu hususa değinilmemiştir. Bilirkişi tarafından ibraz edilen raporda, ek rapor tanzimi için 2010-2014 yılları ticari defterler ve belgelerin ibrazı gerektiği bildirilmiş olup, davacı vekilinin de, mazeretini bildirerek ticari defterlerin inceleme için hazır olduğu beyan edilerek ek rapor alınmasının talep edildiği nazara alındığında, davacının ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı sonucuna varılarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, 6100 sayılı HMK’ nın 31. maddesi kapsamında hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında, davacı tarafa gerekli ihtaratları da içerir şekilde usulüne uygun olarak ve hangi yıllara ilişkin defterlerin ibraz edileceği de belirtilerek ticari defterlerini sunması için süre verilip, davacı tarafça ticari defterlerin ibrazı halinde bilirkişiden ek rapor alınarak, taraf delilleri birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. 28/07/2020 tarih 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7251 Kanun no’lu 22/07/2020 kabul tarihli Hukuk Muhakemeleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 35. mad. uyarınca; “6) Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.” hali, kararın kaldırıldığı” belirtilerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği, mahkememizin yukarıdaki esasa kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişi …’e dosya ve tarafların 2011-2017 yıllırına ilişkin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılıp, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında mal alışverişi olup olmadığı, bu ticari ilişki kapsamında davacının yapmış olduğu ödeme ve bu ödemelerin ne şekilde yapıldığı, davalı tarafından bu ödemelere ilişkin yapılmış olan mal teslimi ve miktarının ne kadar olduğu, taraf defter ve belgelerinde davacının davalıdan teslim edilmeyen mal nedeniyle alacağının bulunup bulunmadığı dair inceleme yapmak üzere dosyanın tevdi edildiği, bilirkişinin 22/12/2021 tarihinde vermiş olduğu raporunda; taraflar arasında 2011, 2012, 2015 yıllarında faturadan kaynaklı ticari ilişkinin bulunduğu, iş bu ilişkinin her iki tarafın kabulünde olduğu, bu ticari ilişki kapsamında davacının yıllar içinde havale, çek ve senet verilmek suretiyle davalıya ödeme yaptığı, davaya konu senetler bakımından davalı tarafından davacıya düzenlenmiş fatura ve mal teslimine ilişkin belgenin olmadığı yönünde rapor düzenlendiği, tarafların itirazları üzerine bilirkişiden 17/06/2022 tarihli ek rapor alındığı, bilirkişi raporunda; Davalı 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017 yılları ticari defterlerinin eTTK 70.maddesi ile yTTK 64/3 maddesi gereği noter açılış tasdiklerinin 2011 yılı d.kebir haricinde kanuni süreleri içinde yaptırıldığı, 2011 yılı d.kebirinin görülemediği, her ne kadar ilgili yıl kebir defteri görülememişse de yevmiye ve envanter defterlerine ait açılış ile yevmiye kapanış tasdikleri bulunduğundan 2011 yılı dahil davaya konu diğer yıllara ait ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil edebileceği kanaati oluşmuş, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, cari çalışıldığı, davacının davalıya mal teslimi öncesi çek/çekler vermek suretiyle çalıştıkları, çeklerin çoğunlukla ödenmediği, vadelerinde ödenmeyen çekler yerine yeni çekler verildiği, 2015 yılına kadar bu döngünün devam ettiği, incelemesi yapılan tüm fatura ve ödemelerin ticari defterlere kaydedildiği, davacının davalıya 04/02/2016 tarihinde davaya konu toplam altı adetten oluşan 32.000.-Usd tutarında senet verdiği, senetlerden 30/11/2016 ve 30/12/2016 vadeli senetlerin davacıya iade edildiği; 10/09/2015 tarihi itibariyle 07/09/2015 tarih 10217 numaralı 29.756,13 TL bedelli fatura ile birlikte davacının davalıya 95.020,20 TL borç bakiyesinin oluştuğu, 10/09/2015-04/02/2016 tarihleri arasında davacı ödemesine rastlanmadığı, davaya konu senetlerin 10/09/2015 itibariyle oluşan davalıya 95.020,20 TL borç nedeniyle verilmiş olduğu, davalı ticari defterlerinde 03/03/2017 tarihli yazıda bahsi geçen 1.500 Usd’ın davacıdan tahsiline dair kayda rastlanmadığını, davalı ticari defterinde davacının 06/03/2017 tarihi itibariyle 17.625,10 TL borçlu olduğunu rapor etmiştir.
Taraflarca rapora yapılan itirazlar neticesinde mahkememizce yeniden bilirkişi heyeti kurulduğu, bilirkişiler … ile …’tan 07/02/2023 tarihli yeni bilirkişi raporu alındığı, bilirkişiler raporlarında; 4 adet 21.000 USD tutarlı senetlerin … Bankasından ödendiğini, 03/03/2017 tarihli …kağıdına yazılan protokolde 30/12/2016 vadeli 5.500 USD tutarlı senede karşılık 25.06.2017 vadeli 15.000 TL tutarlı çekin verildiği, vadesinde kurdan usdye çevrileceğinin belirtildiği ve … kaşe ve imzasının olduğu, aynı kağıt üzerinde 1.500 USD elden alındı yazıldığı ve … adı ile imzalandığının görüldüğünü, 30.11.2016 vadeli senedin ödendiğini gösterir herhangi bir belgenin sunulmadığı, 30/12/2016 vadeli senede ilişkin15.000 TL tutarlı çek ve 1.500,00 USD nakit verildiği, 21.000 USD tutarındaki senetlerindavalı tarafından tahsil edildiği bunun yanında 1.500 USD nakit ve 15.000 TL tutarında çek alındığı, ödemelerin TL karşılığının 68.611,35 TL olduğunun hesaplandığı, davacının geçmiş dönem borcunu da kapsadığı noktasında karar verilmesi durumunda, davalının davacıdan dava tarihi itibariyle 3.796,16 TL alacaklı olduğu, davacının geçmiş dönem borcunu kapsamadığı, sadece taraflar arasında yapılan anlaşmanın geçerli olduğu noktasında karar verilmesi halinde davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 38.855,18 TL alacaklı olduğunun hesap edildiği yönünde rapor düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Bedeli ödendiği halde teslim edilmeyen tekstil ipliğinden ötürü, fazladan öden meblağın iadesi istemine ilişkindir. Davacı 14,10 TL/Kg birim fiyat üzerinden anlaşma tarihinde kura göre 32.000 USD üzerinden anlaşıldığını ve bedelin tamamının 6 adet senet ile ödendiğini, davalı tarafça 29.756,13 TL (9.642,26 USD) karşılığında 1.954,04 Kg iplik teslim edildiğini beyan ile yapılan 22.357,74 USD lık ödemenin davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının davacı ile aralarında 15-20 yıla dayanan ticari ilişki olduğunu, davacıdan fazla ödeme almadıklarını savunduğu görülmüştür.
Mahkememizce 2017/924 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda “Dosya kapsamı itibarıyla, davacı tarafından davalıya vermiş olduğu senetlerin davalıya ödendiğine dair defter ve belgelerinde kaydın bulunmaması, talep ettiği dava miktarına ilişkin defter ve belgelerinde düzenlenmiş bir fatura ve kaydın bulunmaması nedeni ile davacının davasının ispatlayamamış olduğu kabul edilerek, davacının davasının reddine” karar verilmiş, davacının istinaf talebinin kabulü ile “davacı tarafa gerekli ihtaratları da içerir şekilde usulüne uygun olarak ve hangi yıllara ilişkin defterlerin ibraz edileceği de belirtilerek ticari defterlerini sunması için süre verilip, davacı tarafça ticari defterlerin ibrazı halinde bilirkişiden ek rapor alınarak, taraf delilleri birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Mahkememizce karar kaldırma sonrası resen tayin edilen mali müşavir bilirkişiler vasıtası ile inceleme yapılmasına ve dosya ve tarafların 2011-2017 yıllarına ilişkin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapıp, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında mal alışverişi olup olmadığı, bu ticari ilişki kapsamında davacının yapmış olduğu ödeme ve bu ödemelerin ne şekilde yapıldığı, davalı tarafından bu ödemelere ilişkin yapılmış olan mal teslimi ve miktarının ne kadar olduğu, taraf defter ve belgelerinde davacının davalıdan teslim edilmeyen mal nedeniyle alacağının bulunup bulunmadığına dair rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş, yapılan kök ve taraf itirazlarının da değerlendirilmesi bakımından yapılan ek incelemeler neticesinde, davacı ticari defterlerine göre; davalı hesaplarının …Satıcılar hesabında takip edildiği, 2011 yılı sonunda davalı taraftan herhangi bir alacağı ya da borcu kalmadığı, 2012 yılında davalı tarafından düzenlenen 2 adet toplamı 39.517,64 TL olan faturaları kayıtlarına aldığı, 2012 yılı sonu itibariyle 39.517,64 TL davalıya borçlu olarak hesapların bir sonraki yıla devredildiği, 2013 yılı açılış kayıtları incelendiğinde 39.517,64 TL borç açılış kaydı olduğu yine 2013 yılında herhangi bir hareket olmaksızın 2013 yılından 2014 yılına 39.517,64 TL’lik tutarın devrettiği, 2014 yılı açılış kaydında ise 39.517,64 TL’lik devreden borcun kayıtlara alınmadığı, 2014 yılında herhangi bir ticari hareketin olmadığı, 2015 yılında ise açılış kaydında herhangi bir bakiyenin olmadığı, 07.09.2015 tarihinde davalı tarafından davacı adına düzenlenen 29.756,16 TL tutarındaki faturayı kayıtlarına aldığı, 05.10.2015 tarihinde ise 29.756,16 TL tutarında ödeme kaydı yapılarak tüm bakiyenin kapatıldığı, ancak söz konusu ödeme incelendiğinde; reel bir ödeme olmadığı, alıcılar hesabına virmanlanarak kapatıldığı söz konusu ödemenin kabul edilemeyeceği, 2016 yılında ise; davaya konu olan senetlerin kaydının bulunduğu ancak USD cinsi senetlerin TL olarak kayıtlara alındığı, 30/12/2016 vadeli senedin ise Ataman Tekstile verildiğine dair kayıt yapıldığı, davacı tarafa ait yasal defterlerin genel itibariyle pek çok hata barındırdığı ve birbirini doğrular nitelikte olmadığı, davalının ticari defterlerine göre; Davacının hesaplarının 120.305 Alıcılar ve 320.501 Satıcılar hesabında takip edildiği, dava tarihi 17.10.2017 itibariyle Davacıdan 17.625,10 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında 199.744,082 TL olan 9 adet fatura düzenlendiği, taraflar arasında anlaşma yapılmadan önce ise 199.744,82-29.756,16 =169.988,66 TL tutarında fatura düzenlendiği, düzenlenen bu faturaların her iki tarafında ticari defterlerinde kayıtlı olduğu; davalı taraf ticari defterlerinde davacının yaptığı ödemelerin 127.337,32 TL olarak kayıt altına alındığı, söz konusu iade çekler incelendiğinde davalı yasal defter kayıtlarına toplam 408.1936,37 TL tutarında giriş kaydı yapıldığı ancak iade edilirken 430.805,78 TL olarak iade kaydı yapıldığı, bu noktada iade kaydının da çekin giriş bedeli üzerinden iade edilmesi gerekirken 22.612,41 TL davalı lehine bakiyeyi arttıracak şekilde iade işlemi yapıldığı, mahkemece taraflar arasında 15.06.2015 tarihinde 2956 kg. Siyah 2000 kg gri ve 2000 kg. Bordo toplam 6.956 kg. 2/35 HB akrilik iplik fiyat 4,6 USD’den toplam 31.998 USD’lik anlaşmanın kabul edilmesi durumunda, 15.06.2015 tarihinde kadar yani davaya konu 32.000 USD tutarındaki senetlerin alınma tarihi itibariyle davalının davacıdan 169.988,66 TL (düzenlenen faturalar)-127.337,32 TL (yapılan ödemeler) = 42.651,34 TL cari hesap bakiyesinden kaynaklı olarak alacaklı olduğu, 15.06.2015 tarihli …amblemli kağıt incelendiğinde; 2956 kg. Siyah 2000 kg gri ve 2000 kg. Bordo toplam 6.956 kg. 2/35 HB akrilik iplik fiyat 4,6 USD’den toplam 31.998 USD olan ödeme muhtelif tarihlerde olan sırası ile aşağıdaki şekilde toplamda 32.000 USD olarak …Tic. Ltd.Şti. imzalı senetlerle kapatılacaktır şeklindeki yazıda her iki tarafın da kaşe ve imzasının olduğu, dosyaya sureti sunulan 03.03.2017 tarihli… antetli kağıdına yazılan protokolde 30.12.2016 vadeli 5.500 USD tutarlı senede karşılık 25.06.2017 vadeli 15.000 TL tutarlı çekin verildiği, vadesinde kurdan USD’ye çevrileceğinin belirtildiği ve …kaşe ve imzasının olduğu, aynı kağıt üzerinde 1.500 USD elden alındı yazıldığı ve … adı ile imzalandığı, davacı vekilinin 30.11.2016 vade tarihli senedin gününde ödenmediğinden protesto işlemine tabi tutulduğunu, bilahare bedelinin elden ödenerek senet aslının iade alındığını beyan ettiği, dosya kapsamında ve incelemede söz konusu 30/11/2016 vadeli senedin ödendiğini gösterir herhangi bir belge sunulmadığı, bu noktada 4 adet ve toplamı 21. USD olan senetlerin ödendiği, 30/12/2016 vadeli senede ilişkin ise 15.000,00 TL tutarlı çek ve 1.500,00 USD nakit verildiğinin anlaşıldığı, davalı … tarafından … seri no.lu 07.09.2015 tarihli “1/17 Akrilik İplik” açıklaması ile 1.954,04 KG. KDV dahil 29.756,13 TL fatura düzenlendiği görülmüştür. Taraflar arasında 2/35 HB akrilik iplik için anlaşmaya varıldığı, ancak düzenlenen faturalarda farklı bir ürünün fatura edildiği, mahkemece 15.06.2015 tarihinde 2956 kg. Siyah 2000 kg gri ve 2000 kg. Bordo toplam 6.956 kg. 2/35 HB akrilik iplik fiyat 4,6 USD’den toplam 31.998 USD’lik anlaşmanın kabul edilmesi durumunda; dosya kapsamında yapılan incelemede 30/11/2016 tarihli senedin ödendiğine dair herhangi bir belge ve bilgi sunulmadığının görüldüğü, 21.000 USD tutarındaki senetlerin davalı tarafından tahsil edildiği bunun yanında 1.500 USD nakit ve 15.000 TL tutarında çek alındığı, ödemelerin TL karşılığının 68.611,35 TL olduğu, mahkemece yapılan ödemelerin davacının geçmiş dönem borcunu da kapsadığı noktasında karar vermesi durumunda davalının davacıdan 3.796,16 TL alacaklı olduğu, mahkemece ödemelerin davacının geçmiş dönem borcunu kapsamadığı, sadece taraflar arasında yapılan anlaşmanın geçerli olduğu noktasında karar vermesi durumunda ise davacının davalıdan 38.855,18 TL alacaklı olduğu tespit ve rapor edilmiştir.
Dosya kapsamında mevcut tüm bilgi ve belgeler ile tarafların 2011- 2012- 2013- 2014- 2015- 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin ticari defterleri ve aldırılan tüm bilirkişi raporları ile anılan ticari kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde sunulan tarafsız, bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli 07/02/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki ticari ilişkinin geçmişten geldiği ve davacı tarafından yapılan ödemelerin taraflar arasındaki geçmişten gelen cari ilişkiye göre değerlendirilmesi gerektiği, defter durumuna göre geçmişten gelen alacak borç durumuna göre ödemeler itibariyle davalının alacaklı olduğu, 2015 yılı açılış bakiyesinin bulunmadığı, 15/06/2015 tarihinde sipariş formu şeklinde düzenlenen ve her iki tarafın kaşe-imzasını kağıtta 2956 kg siyah 2000 kg gri ve 2000 kg bordo toplam 6956 kg 2/35 HB akrilik iplik, fiyat 4.6 $ dan toplam 31.998 $ şekilde yazılı olduğu, ayrıca anılan formda ödemenin toplamda 32.000 $ olarak …Ltd. imzalı senetlerle kapatılacağının da yazılı olduğu, davalının davacıya 07/09/2015 tarihli 1.954,04 kg akrilik iplik açıklamalı 9.642,26 USD ye karşılık KDV dahil 29.756,13 TL faturanın kesilmiş olduğu, davacının davalıya altı adet senetle toplam 32.000,00 USD tutarında ödeme yapılmış olduğu anlaşılmış; davalının 07/09/2015 tarihli faturaya konu ettiği ve davacıya teslim ettiği ipliğin, davacının kararlaştırıldığı üzere 32.000 USD bedelini ödediği 15/06/2015 tarihli bu siparişe ilişkin olduğu ve davacının bedelini ödediği bakiye miktarda ipliğin teslim edilmediği, dolayısı ile fazladan ödediği bir bedel olduğu ve davalıdan iadesini talep edebileceği bir alacağının bulunmadığı kanaatine varılarak davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.394,43 TL harcın tahsili ile bakiye 1.214,53TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı vekiline takdir olunan 13.064,43 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen 73,00TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 09/05/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır