Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/6 E. 2021/756 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/6 Esas
KARAR NO : 2021/756

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2016
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 21/04/2016 tarihli dava dilekçeside; Müvekkil şirket … İlçesi, … Mah. … pafta, 110 Ada, 2 parsel üzerinde inşa edeceği toplu konut-site merkezinde yer alacak konutlar için elektrik ihtiyacının karşılanarak konut aboneliklerinin yapılması ile …’a bağlı olan ve bölgenin dağıtımından sorumlu …’a 27.06.2014, 08.07.2015, 21.07.2015, 30.07.2015 ve 07.08.2015 tarihlerinde müracat yaptığı , 27.06.2014 tarihli dilekçe ile …’ın 29.08.2014 tarihli Tip-A Enerji Müsadesi başlıklı şartname içerikli yazı ile sisteme bağlantının yapılabilmesi için … tarafından tesisi gereken işlerin müvekkil tarafından yapılacağının açıklandığı tek taraflı dayatmalar ile dolu belgenin verildiği, müvekkil tarafından verilen 21.07.2015 tarihli dilekçeye karşılık olarakta abonelik kaydı yapılarak enerji verilmesi talebine dayalı yüksek gerilim bağlantı görüşü başlıklı ancak tarihsiz ve imzasız 12 ay süreli 13 maddeden oluşan bir dizi yapılması gereken işler ve standartların oluşturulduğu şartnamenin verildiği, bu şartnamede esasen …’ın yapacağı işlerin müvekkil tarafından yapılacağı, …’ın söz konusu yazılarında çok net bir şekilde elektrik verme şartlarını müvekkile ilettiği, bu şartlarda mevcut durumun müvekkilin bağlantı talebini karşılamaya yetmediği, yeni tesis kurulmasının gerekli olduğu, yeni tesisin dağıtım sisteminin projesi, onayı ve yeterli finansman ile bağlantının 2019 yılında yapılabileceği, müvekkilden imar durumu ve yapı kullanma izni’nin istendiği, ancak söz konusu yatırımın müvekkil tarafından yapılması halinde müracatın … Yatırım Direktörlüğüne yapılması halinde bu talebin EPDK mevzuatları çerçevesinde incelenerek kullanıcı tarafından dağıtım varlıklarının tesis edilme metodolojisi ve ilgili mevzuat çerçevesinde değerlendirilebileceğinin müvekkile bildirildiği, aksi durumda talep edilen enerjinin temini için gereken yatırımın henüz programda olmadığından ancak 2019 yılında talebin bir neticeye varabileceği, … ile söz konusu tesisin müvekkil tarafndan kurulma şartları sorulduğunda; bedelsiz trafo verilmesi, trafo muhafaza bölümünün istenen şartlarda inşa edilmesi, trafonun tesis edilmesi, trafoya gelecek enerji nakil hattının yapılması (1000 metre kazı, proje, işçilik ve kablo tesisi), işçilik montaj, proje ve diğer giderlerin davacı müvekkil şirket tarafından karşılanması gerektiği, yatırım bedellerinin müvekkil şirket tarafından karşılanması halinde elektrik verilebileceği, aksi halde enerji almak için 2019 yılına kadar beklenilmesi gerektiği ve yapılacak itirazların kabul edilmeyeceği söylenerek müvekkilin çaresiz tek seçenekle karşı karşıya bırakıldığı,sonuç olarak, açıklanan bilgiler ışığında fazlaya ilişkin müvekkil şirketin trafo istasyonunun yapımı sırasında faturalı kısımlar için 937.177,77 TL. harcama yapmış olup diğer belirsiz ve tespiti gereken imalatın işçilik, kazı ve inşaat kısımlarını kendisinin yaptığı, açıklanan bilgiler ışığında Anayasa, EPDK yasal mevzuatı, Borçlar Kanunu ve ilgili diğer yasal mevzuat çerçevesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davanın kabulü ile müvekkil tarafından yapılarak bedeli karşılanmış olan transformatör, elektrik dağıtım panoları, yüksek gerilim ENH ve diğer tesis bedellerinin imal tarihinden bu yana ticari faizi ile davalıdan tahsiline, uygulanacak faizin inşa tarihinden itibaren hesaplanmasına ve davalı … idaresinden tahsiline karar verilmesi arz ve talep edilmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde;
Davacının dava dilekçesinde … İlçesi, … Mah. … pafta, 110 Ada, 2 parsel üzerinde inşa edeceği toplu konut-site merkezinde yer alacak konutların enerji ihtiyacı için müvekkil …’a müracat yapıldığı, müvekkil şirketin tek satıcı olmasından kaynaklanan gücünü kullanarak trafo tesisi, … kablo tesisatını yaptırdığı, yatırım bedelinin karşılanmaması halinde enerjinin verilmeyeceğinin bildirildiği, müvekkil şirketin faturalı 937.177,77 TL. olduğu ileri sürülen yatırım harcamalarının bedellerinin sonraki tahaakkuk bedellerinden düşüleceğine ilişkin hükümlere, Anayasa’ya ve mevzuata aykırılık hareket ettiği gerekçesiyle yapılan harcalamaların tesisin inşaa tarihinden itibaren işyecek faiziyle birlikte geri iadesine karar verilmesini talep ettiği, sonuç olarak hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesi arz ve talep edilmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde;
Derdest davada müvekkil kuruluşa husumet yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğu, husumetin …’a yöneltilmesi gerektiği, müvekkil kuruluş ile ihalesi yapılan ve fiili devri gerçekleşen Dağıtım şirketleri arasındaki işlemlerin işletme hakkı devir sözleşmesi hükümlerine tabi olduğu, müvekkil ile … arasında 24.07.2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalandığı, … A.Ş.’nin %100 hissesinin … Enerjiye satışı için 28.05.2013 tarihinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile … arasında sözleşme imzalandığı, müvekkil kuruluş ile … arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinin 7. maddesi ve alt bendlerinde uyuşmazlığın hukuki niteliğine göre ne tür davaların hangi şirket tarafından takip edileceği hususunda çeşitli düzenlemelerin yer aldığı, bu madde gereğince tesislerin mülkiyetine ilişkin ortaya çıkan hukuki uyuşmazlıkların … tarafından takip edilerek sonuçlandırılacağının belirtildiği, davacı tarafın dava konusu yaptığı uyuşmazlık ise mülkiyete ait olmadığından müvekkil kuruluşun bir sorumluluğunun bulunmadığı, sözleşmenin 7.5 no’lu maddesinde; dağıtım faaliyetinin … şirketi tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’a ait olacağı, … tarafından yürütülen bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülecek talebinin muhatabının … olacağı, bu talepleri konu alan icra takibime davaların … tarafından Yürütüleceği ve sonuçlandırılacağı, bu takip ve davalardan doğacak her türlü mali yükümlülüğün … tarafından karşılanacağı düzenlemesi gereğince tüm sorumluluğun …’a ait olacağı, davacı tarafın 02.11.2013 tarih, 28809 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasaları Lisans Yönetmeliği’nin 33. maddesi kapsamında yapıldığı iddiasıyla sözleşmenin hukuka aykırılığı ileri sürüldüğü, ancak bu iddianın hukuki dayanağının bulunmadığı, davacı her ne kadar sözleşme hukuka dayansa da, iddilarının dayanağı olan sözleşme örneğinin deliller arasında yer almadığı, davacının dava dilekçesinde belirtilen; dağıtım şirketi ile talep sahibi tüzel kişi arasında yatırımın dağıtım tarifesi bedelinden düşülerek yapılacağına ilişkin bir anlaşmanın olup olmadığı, sistem kullanım ve bağlantı anlaşması yapılıp yapılmadığı, yapılan tesisin yenileme ve genişleme yatırım projeksiyon içersinde olup olmaması, karşı tarafın mahsup talebinin yatırımın başlangıcında reddedilip edilmediği hususlarının açıklığa kavuşturulmadığından davacının afaki talepte bulunmasının hukuki dayanağının olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, ibraz edilen 09/11/2017 tarihli raporda: davacı tarafın dava konusu ettiği, elektrik trafosunu ve bu elektrik trafosuna yaklaşık 1100m ilerideki başka bir trafodan çektiği yeraltı hattını yerinde görmüş ve gerekli notların alınarak, dosya içeriği mali müşavir incelemesinden geçerek davacının ticari defterlerinde gerekli incelemeler yapıldığını, yapılan incelemeler neticesinde davacı tarafın söz konusu elektrik tesisi için, faturalı kısımlara 793.430,81 TL (KDV, davacının bu bedeli fatura ile yansıtması halinde talep edilebilecektir) ve … Genel Müdürlüğü proje onay bedeli 929,84 TL. olmak üzere toplamda 794.360,65 TL. harcama yaptığı ve bu bedelin uygun olduğu görüldüğünü, Faturalı olmayan kısımlar için ise bilirkişi heyeti davacının 17.258,24 TL. harcama yaptığını hesapladığını, davacı tarafın toplam harcaması 794.360,65 + 17.258,24 = 811.618,19 TL. hesaplandığını, Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği’nin 10/2 maddesine göre; Sisteme bağlantı yapılması halinde, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım dağıtım şirketi adına bağlantı yapmak isteyen tüzel kişi tarafından mevzuat kapsamındaki teknik standardlar sağlanarak yapılabilir veya finansman koşulları dağıtım şirketi tarafından uygun bulunması halinde tüzel kişi tarafından finanse edilebilir. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan tüzel kişi ile dağıtım şirketi arasında yapılacak bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması çerçevesinde kullanıcının sistem kullanım bedelinden düşülür, denildiğini, Anılan yönetmelik maddesi ile birlikte raporumuz içinde verilen mevzuata göre, davacı taraf elektrik enerjisi kullanabilmek için tüm yükümlülüklerini yerine getirerek yaptığı harcamaları geri istemekle haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Davacının … ile abonelik sözleşmesi yapması ise işin olağan akışındadır. Çünkü abonelik sözleşmesi dağıtım faaliyeti içindedir. Davacı taraf yaptığı harcamaları geri alabilmek için … ve …’ı davalı olarak gösterildiğini, Mahkeme davacının tesis ettiği trafo istasyonu ve tüm tamamlayıcı tesislerin davacının ve …’ın mülkiyetinde olmadığını, … idaresinin mülkiyetinde (maliki) olduğuna karar verirse, davacının yaptığı tüm masrafları …’tan isteyebileceği görüldüğünü, Ancak, davacının dava dilekçesinde belirttiği hususlar çerçevesinde enerji talebinin karşılanması için trafo ve tamamlayıcı tesislerin yapımjşjve sonrasında abonelik sözleşmesi yapılmasının birdağıtım faaliyeti olduğuna karar verirse ve olay …’ın bu tesisten abonelere elektrik enerjisi verilmediğini ve bunun karsılığında tahsilat yaptığı seklinde değerlendirilirse, davacının yaptığı tüm masrafları …’tan isteyebileceği, davacı tarafın belirttiği ve tarafımızdan tespit edilen tüm masrafların dağıtım bedellerinden mahsup edilebileceğini, davacı tarafından yapılan enerji talebimin ve işlemlerin bir dağıtım faaliyeti olduğuna karar verilmesi durumunda …’ın sorumlu olacağı kanaatinde olduklarını bildirmişlerdir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 30/01/2018 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek talebini 954.436,01-TL ye çıkardığını beyan etmiş ve ıslah harcınıda yatırmış olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkda uygulanması gerekli olan zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğu BK’nun 125. Maddesi uyarınca davalının yapmış olduğu zamanaşımı itirazının reddine karar verilerek açık yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı … ile … arasında akdedilen işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.1 maddesinde işletme hakkı … tarafından devredilen dağıtım tesislerinin mülkiyetine ilişkin olarak sözleşmenin imza tarihinden önce başlamış idari ve hukuki ihtilafların takip edilmesi, çözüme kavuşturulması ve bunlardan kaynaklı sorumluluğun … ait olduğu 7.5 maddesinde dağıtım faaliyetlerinin … tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet döneminde gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin sorumluluğunun … ait olduğu, … tarafından yürütülen bu faaliyet nedeni ile 3. kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu, mali yükümlülüklerinde … tarafından karşılanacağı, 7.7 nolu maddesinde de sözleşmenin imza tarihinden sonra dağıtım tesisleri ile dağıtım tesislerinin işletilmesinden kaynaklı her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun … ait olacağı … tarafından yürütülen bu faaliyetler nedeni ile 3. kişiler tarafından ileri sürülecek her türlü talebin muhatabının … olduğu, bu talepleri konu alanicra takibi ve davaların … tarafından yürütüleceği ve sonuçlandırılacağı, bedaşın bu konuda ortaya çkan tazminattan cezadan veya her hangi bir isim altında gerçekleştirilen ödemelerden dolayı … rücu yapamayacağı düzenleme konusu yapıldığı görülmüştür…. ile … arasındaki işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalanma tarihi 24/07/2006 tarihi olup yapılan özelleştirme ve işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalanmasından sonra dağıtım tesislerinin mülkiyeti … genel müdürlüğünün işletim hakkı ise bedaşın olmuştur. Davacı dava konusu edilen yer ile ilgili olarak 16/12/2011 tarihinde … Müsadesi belgesi ile sözleşme imzalamış olup … ile … arasında akdedilen işletme devir hakkı sözleşmesinin 7. Maddesi ve davacının elektrik dağıtım hizmetlerinde lisans sahibi olarak yasal işlerden sorumlu … A.Ş.’ye müracaat ettiği ve onunla sözleşme akdettiği dikkate alındığında … husumet yöneltilemeyeceği anlaşıldığından … yönünden açılan davanın husumet yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; Davacı taraf elektrik enerjisi kullanabilmek için tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği, Elektrik piyasası yönetmeliğinin 38.maddesinde sisteme bağlantı yapılması için sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeni ile genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde söz konusu yatırımın dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi adına bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından teknik standartlar sağlanarak yapılabileceği veya finanse edilebileceği , bu durumda gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarının sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim tarifesi bedelinden düşüleceği düzenleme konusu yapılmış olup, elektrik piyasası dağıtım yönetmeliğinin 10/2 maddesinde de sisteme bağlantı yapılması halinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeni ile yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde söz konusu yatırım dağıtım şirketi adına bağlantı yapmak isteyen tüzel kişi tarafından mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabileceği gerçekleşen harcama tutarının siteme bağlantı yapan tüzel kişi ile dağıtım şirketi arasında yapılacak kullanım anlaşması çerçevesinde kullanıcının sistem kullanım bedelinden düşüleceğinin düzenleme konusu yapıldığı, davacı tarafından yapılan trafo bedelinin enerji piyasası yönetmeliğinin 38. ve elektrik piyasası yönetmeliğinin 10/2 maddesi uyarınca bedaştan talep edilebileceği davacının incelenen ticari defterlerinde dava konusu etmiş olduğu trafo için düzenlenen faturaların kayıtlı olduğu, davacının faturalı olarak ödenmesini talep edebileceği toplam miktarın 793.430,81-TL olduğu, … ödenen 929.84-TL olmak üzere toplam bedelin 794.360,65TL olduğu, faturalı olmayan harcamasının 17.258,24-TL bulunduğu, toplam talep edebileceği miktarın 811.618,19-TL olduğu, davacının katlandığı maliyetin KDV’siz olan matrah kısmı olduğundan KDV’nin dahil edilmemesi gerektiği hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından 811.618,19-TL nin dava belirsiz alacak davası olarak açılıp bedel arttırımı yapılmış olduğundan dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı …’tan tahsiline karar verilmiştir.
Mahkememizin vermiş olduğu 2016/450 E, 2018/334 Karar sayılı ilamı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2018/2198 E, 2020/1947 Karar sayılı ilamı ile “…HMK 355. maddesi uyarınca taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu;Dava, elektrik alt yapısı tesisi için davacı tarafından yapıldığı iddia edilen yapıların faturalı kısmı için 937.177,77 TL ile işçilik, kazı, inşaat kısımları, trafo yeri bedeli için alacak talebidir.
Dosya içine 09.11.2017 tarihli üç kişilik heyet raporu alınarak 30.01.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile hüküm kurulmuştur.
Yapılan inceleme sonucu … ile … arasında imzalanan İşletme Devir Hakkı Sözleşmesinin 7.7. maddesi uyarınca ‘sözleşmenin imzalanmasından sonra dağıtım tesisi ve işletmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun …’a ait olacağı ‘ hüküm altına alındığından davalı vekilinin istinaf dilekçesinde ki husumet itirazı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği beyanı uyarınca mahkeme tarafından davalı taraf … hakkında hüküm kurulmasında usul ve esasa aykırı bir husus tespit edilememiştir.
Üç kişilik teknik heyet taşınmaz başında keşif yaparak faturalı ve fatura dışı işler inceleme konusu yapılmıştır. Davacı tarafın 2015 ve 2016 yılı ticari defterleri incelenmiş ve açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde olduğu, ticari defterlerin birbirini teyit ettiği, lehine delil vasfı taşıdığı tespit edilerek davacı şirketin dava dışı şirketlere yapılan iş bedelleri kaşlığı malzeme,işçilik bedelleri ile hakediş raporları toplamı fatura bedeli olarak davacı şirket tarafından yapılan hesaplama sonucu 142.817,52 TL KDV kısmı düşüldükten sonra faturalı talep edilecek miktarın 793.430,81 TL olduğu ve ödeme yapıldığı şeklinde rapor sunulmuştur. Faturalı olmayan kısım için elektrik trafosu ve bu elektrik trafosuna yaklaşık 1100 m ilerideki başka bir trafodan çektiği yeraltı hattı teknik heyete tarafından yerinde tespit edilmiş ve yapım bedeli 17.258,24 TL olarak değer tespiti yapılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından davacı tarafın defterlerinin incelenerek açılış ve kapanış tasdikleri tam olan defterlerin birbirini teyit etmesi, dava dışı yüklenici firmalara ödene malzeme, işçilik ve hak ediş raporları ile ödenen fatura bedeli ispat edilmiştir. Fatura dışı yapılan trafo ve yer altı hattı yerinde tespit edilerek değeri belirlenmiştir.
28/01/2014 tarih ve 28896 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerinde “Kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yöntemiyle geri ödeme hususları düzenlenmiştir.” Yine, aynı yönetmeliğin 20 ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esasları düzenlenmiştir. Ne var ki, somut olayda bilirkişi kurulunca sadece davacının yaptığı ödeme belgeleri esas alınmış, metodoloji ve mahsuba ilişkin hükümler değerlendirilmemiş olmakla (mahkemece defaten ödeme kararı verilmiştir) bu konunun da mevzuat yönünden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla,
Bu sebeplerle, davacının bedel ödeyerek yaptığı ve davalının (elektrik enerjisinin iletimi için) kullanımına sunduğu iletim tesisi için bedel talep edip edemeyeceği, bedel talep edebileceği kabul edildiğinde bu miktarın ne şekilde hesaplanıp tahsilinin ne şekilde sağlanacağı ve ayrıca davacının tesis için harcadığı bedele hangi tarihten itibaren faiz işletileceği hususunda yukarıda açıklanan hususlar ve belirtilen mevzuat hükümleri doğrultusunda denetime elverişli şekilde inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiğinden, bu sebeple davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulüne ..” karar verilerek mahkememizin kararı kaldırılmıştır.
Mahkememizin 04/03/2021 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile; 28/01/2014 tarih, 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği hükümlerine göre kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin Metodoloji ve mahsup yöntemi ile geri ödeme hususlarına ilişkin düzenlemeler aynı yönetmeliğin 20/21 maddelerindeki kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji , usul ve esasları değerlendirilmek suretiyle davacının bedel ödeyerek yaptığı ve davalı …’ın kullanımına sunduğu iletim tesisi için bedel talep edilip edilemeyeceği, bedel talep edilebilecek ise bu miktarın ne olduğu , tahsilinin ne şekilde yapılması gerektiği, davacının tesis için harcadığı bedele hangi tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiği hususlarının değerlendirilmesi açısından teknik bilirkişi elektrik mühendisi …, teknik bilirkişi elektrik mühendisi … ve mali müşavir … ‘den istinaf bozma ilamı kapsamında rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 02/06/2021 Tarihli bilirkişilerin sunmuş olduğu raporlarında; Birinci olarak Elektrik dağıtım şirketlerinin, bazı abonelere koşulsuz ve bazı elektrik ve abonelik talep eden kişilere de ağır parasal yükümlülük getiren “şartname” niteliğinde belgeler düzenleyerek esasen kendi sorumluluk ve yükümlülüklerinde bulunan elektrik bağlantısı için elektrik dağıtım tesislerini abonelik talep eden kullanıcıların üzerine yüklemeleri, yasal mevzuata aykırı ve mutlak butlan ile batıldır. Şartname niteliğindeki düzenlemeler, EPDK’nın Anayasa ve 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanınu’na ve diğer emredici yasal hükümlere açık bir aykırılık oluşturduğu için düzenlenmiş olan “şartnameler” kamu düzeni açısından “mutlak butlan” ile geçersizdir; ayrıca bu “şartnameler” “Kullanıcı Tarafından Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metodolojisine” de aykırılık oluşturmaktadır. İkinci olarak da EPDK’nın faaliyete geçtiği 2002 yılı sonrası süreçte kullanıcı tarafından dağıtım varlıklarının tesis edilmesinin ilk şartı: Elektrik dağıtım şirketinin parasal durumunun dava konusu elektrik dağıtım tesisini yapacak ekonomik gücünün bulunmamasıdır. Oysa her ay elektrik faturalarından elektrik tüketimine ayrılan belli oranlar, yüklü miktarlarda parasal tutarlara ulaşmaktadır. 2016 yılı itibarı ile elektrik faturaları ile tahsil edilen “elektrik dağıtım tesis bedel payı” elektrik faturalarının yaklaşık %25 tutarına yaklaşmıştır. …’ın her ay sattığı enerjinin ekonomik gücü düşüldüğünde …’ın elektrik tesislerini parasızlıktan yapamama gibi bir olasılık düşünülemeyeceği, …’ında parasının bulunmadığı iddiasında değildir.
Yargıtay, bu ve benzeri olumsuz durumlarda kullanıcı tarafından tesisin yapılmış olmasını nazara alarak elektrik dağıtım şirketinin üzerine düşen sözleşme yaparak ve parasal tutarın da iade koşullarında geçerli yasal mevzuata göre yapılması yönündeki kararları onadığını, geri ödemelerde 2014 yılı sonrası yasal mevzuat da elektrik dağıtım şirketinin kullanıcı tarafından tesis edilmiş elektrik dağıtım tesis bedelini tesisin devir alınmasını, takip eden aydan itibaren bir yıllık süreçte en çok 12 taksit halinde ödemesinin gerektiği, yönünde olduğu, ekonomik gücü bulunan elektrik dağıtım şirketi de bu en çok 12 aylık ödeme genişliğini kötüye kullanmayarak ödeyebileceği en kısa sürede ödemesi gerektiği kanaatinde olduklarını, Öncelikle olayda eşit iki taraf olmadığı, bir tarafta elektrik dağıtım lisans sahibi tek satıcı ve elektriği bağlayan, aboneliği tesis eden, sattığı elektriği elektrik saatinden okuyarak aylık parasal değerini tahsil eden “zorunlu taraf” var olduğunu, netice olarak benzeri olaylarda sözleşme serbestisinin olmadığını, sözleşmede taraf serbestisinin de olmadığını ve sözleşmede irade özgürlüğü yoktur ve yine sözleşmede, hükümleri müşterek belirleme özgürlüğü yoktur. Adaleti sağlama yönünde emredici hükümlerin varlığına rağmen “şartname” ile kullanıcının elektrik dağıtım tesisini inşa etmeye zorlanması, başta “Evrensel İnsan Haklarına” aykırılık; Anayasamıza aykırılık; Borçlar Kanunumuza aykırılık; 6446 Sayılı ELEKTRİK PİYASASI KANUNU’nuna aykırılık; EPDK Yönetmeliklerine aykırılık söz konusudur. Kaldı ki elektrik dağıtımı ile görevli ve tekel olarak elektrik dağıtım konusunda lisans sahibi davalı şirketin yasalara aykırı olarak işlemler tesis etmeye kalkışması, Borçlar Kanunumuzdan daha önce tüketicilerin korunması amacı ile yapılmış sakat işlemler, “kamu düzenine” aykırılıktan butlan ile geçersizdir. Bir an için bu işlemlere onay verildiği düşünülse bile (ki bu varsayım olsa bile) sosyal hukuk devletinde yapılmış olan bu geçersiz işlemlere geçerlilik kazandırmaz. EPDK Kararları da adaleti sağlayıcı yöndedir. Emredici yasalara uyulmayarak tek taraflı ve yasalara aykırı olarak düzenlenmiş “şartname” ile geçersiz ve batıl işlem oluşturulmuş ve Ceza Kanununda ise “Görevi Kötüye Kullanma” suçu oluşmaktadır. Hukukumuzda iyiniyetin korunması esastır. Bu yüzden yasal mevzuata aykırı olarak elektrik talep eden kullanıcılar aleyhinde eşitliği bozucu faaliyetlerde bulunan elektrik dağıtım şirketinin ödemesi gereken faizin elektrik dağıtım tesisini devir aldığı tarihte başlatılması hem yasal mevzuata uygun ve hem de daha adil olacaktır. Zira bir tacir olan elektrik dağıtım şirketi basiretli hareket etmek zorunluluğundadır ve üstelik emredici hükümlerin varlığına rağmen aleni bir şekilde emredici yasal hükümleri çiğnemesi de kötüniyetli ve korunamaz bir davranıştır. Davacının beyan etmiş olduğu elektrik dağıtım tesisi faturalarındaki işlere ait inşa ettikleri projeleri için: toplam 937.177,77.-TL faturalı ve davacı şirket, kendisi tarafından yapılmış olan faturasız “işçilik” “kazı” “inşaat kısımları” masraflarını da talep etmiştir. Davacı şirketin inşaat yaptığı yer, belediye imar iskân alanı içerisindeki … İlçesi, … Mahallesi, … Mevkü, …Sitesi, 102 ada, 2 parselde bulunan site olduğu, davacının dayandığı faturalar ve ödemelerin toplamı; 710.334,43.-TL + 225,913,90.-TL+ 929,84.-TL =937.178,17.-TL olup, davacı talebinin 937.177,77.-TL’dir. Davada proje kapsamı, kullanılan malzemeler değerlendirildiğinde istenen bedelin uygun olduğu değerlendirildiğini, davacı tarafınca istenen faturasız harcamalardan davacının 1100 metrelik mesafeden döşediği yer altı kablosu için kazı ve işçilik bedeli olarak 17.258,24.-TL harcamış olduğu da nazara alındığında davacının toplam alacağı:937.177,17.-TL + 17.258,24.-TL = 954.435,41.-TL miktara ulaştığını bildirmişlerdir.
Tüm Dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; 28/01/2014 tarih, 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği hükümlerine göre kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin Metodoloji ve mahsup yöntemi ile geri ödeme hususlarına ilişkin düzenlemeler ile aynı yönetmeliğin 20-21 maddelerindeki düzenlemelere göre Elektrik Dağıtım şirketlerinin abonelik talep eden kişilere ağır parasal yükümlülük getiren şartname niteliğindeki belgeler düzenleyerek kendi yükümlülüklerinde bulunan elektrik bağlantısı için elektrik dağıtım tesisleri yapımını abonelik talep eden kullanıcıların üzerine yüklemelerinin yasal mevzuata aykırı olduğu, …’ın elektrik tesislerini ödeme güçlüğü içerisinde olmasından dolayı yapamama gibi bir olasılığının bulunmadığı, böyle bir iddiasının da olmadığı, 2014 yılı sonrasında elektrik dağıtım şirketinin kullanıcı tarafından tesis edilmesi durumunda dağıtım tesis bedelinin tesisin devir alınmasını takip eden aydan itibaren 1 yıllık süreçte en çok 12 taksit halinde geri ödenmesinin gerektiği, davacı tarafından elektrik tesisisin imal edilmesinden itibaren uzun süre geçtiği, imalatı yapan davacı şirketin yüklenici olduğu, elektrik tüketiminden tesis bedelinin düşülmesi imkanın bulunmadığı, davalılardan …’ın dağıtım şirketi olarak anayasal eşitliğe aykırı olarak yürürlükteki yasal mevzuata göre elektrik abonesi olma haklarını şarta bağlayamayacağı, davacının alacağının defaten ödenmesi gerektiği, EPDK kurulu tarafından onaylanan ve kullanıcı tarafından tesis edilmiş olan elektrik dağıtım tesisi bedellerinin iadesi hakkında metodoloji yönteminin kaldırıldığı ve yasanın öncesinde 28/01/2014 tarihinden önce yapılmış ve henüz parasını alamamış kişiler açısından da artık kazanılmış hak doğduğu, yapmış oldukları tesisin bedelini elektrik piyasası bağlantı ve sistem kullanıcı yönetmeliğinin belirlemiş olduğu sisteme göre almaları gerektiği, davacının 937.177,77-TL faturalı 17.258,24-TL faturasız olmak üzere toplam 954.485,41-TL lik masraf yaptığının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, Mahkememizce 2016/450 e 2018/334 karar sayılı 22/03/2018 tarihli karar da davacının ticari defterlerinde dava konusu etmiş olduğu trafo için düzenlenen faturaların kayıtlı olduğu, davacının faturalı olarak ödenmesini talep edebileceği toplam miktarın 793.430,81-TL olduğu, …’ a ödenen 929,84-TL olmak üzere toplam bedelin 794.360,65-TL olduğu, faturalı olmayan harcamasının da 17.258,24-TL bulunduğu, talep edilebilecek toplam miktarın 811.618,19-TL olarak belirlendiği, mahkememizce belirlenen bu bedelin davacı tarafından itiraza uğramadığı ve İstinaf yoluna gidilmediği, Mahkememizin verdiği kararın sadece davalı … A.Ş tarafından istinaf edildiği, … ile … arasında imzalanan işletme devir hakkı sözleşmesinin 7.7 maddesi uyarınca; sözleşmenin imzalanmasından sonra dağıtım tesisi ve işletmesinden kaynaklanan her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun …’a ait olacağı hüküm altına alındığından davalı …’a husumet yöneltilemeyeceği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, … hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, … yönünden davanın kısmen kabulüne, 811.618,19-TL’na Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım yönetmeliğinin 21. Maddesi uyarınca dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalı …’tan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiş olup ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
2-… yönünden davanın Husumetten Reddine,
3-… yönünden davanın kısmen kabulüne, 811.618,19-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Bedaştan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
4-Davalı … yönünden davanın kısmen kabulüne, 811.618,19-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’tan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Harçlar yasası uyarınca belirlenen 55.441,64-TL karar harcından, peşin alınan 16.004,66-TL harcın mahsubu ile bakiye 39.436,00-TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 16.004,66-TL harç ile aşağıda dökümü yapılan Bozmadan Önce 2.671,00-TL ile bozmadan sonra 2.400-TL.yargılama gideri olmak üzere toplam 5.071‬,00-TL nin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 4.310,35‬-TL’nin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 57.630,91-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddedilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi gereğince 17.517,69-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı … ve davalı … vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/10/2021

Başkan
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Katip 9734
E-imzalıdır.

Harç Beyanı
K.H.= 55.441,63-TL
P.H.= 16.004,66-TL
B.H= 39.436,00-TL

Bozmadan önce
Davacı yargılama gideri
2.400,00-TL bilirkişi ücreti
271,00-TL tebligat gideri
2.671,00-TL Toplam yargılama gideri
Bozmadan Sonra
Davacı yargılama gideri 2.400-TL.
TOPLAM : 5.071,00-TL.