Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/590 E. 2022/195 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/590 Esas
KARAR NO : 2022/195

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 15/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile davalı arasında imzalanan ‘ Üye İşyeri Sözleşmesi ‘ gereği davalı işyerinde kullanılmak üzere Pos makinesi tahsis edildiğini, davalının işyeri pos makinasından dava dışı üçüncü kişiye ait kredi kartından işlemler gerçekleştirildiğini, krt hamili banka müşterilerinin harcamalar karşılığında kendilerine hizmet sağlanmadığından bahisle işlem tutarlarının geri alınmasına ilişkin düzeltmelerin yapılmasını talep ettiğini, söz konusu harcamaların gerçek kart hamilleri tarafından onayları dahilinde yapılmış olduğu ancak ilgili hizmetleri alamadıklarının anlaşıldığını, davalının yapılan işlemin doğruluğunu kanıtlayacak satış -hizmet belgesi sunmadığını, müvekkil bankanın toplam 23.174.06 TL lik gelen ‘… ( ters ibraz ) işlemi nedeniyle ilgili bankalara ödemek zorunda kaldığını, davalının borcunu ödemeyerek aleyhine icra takibi yapılmasına sebebiyet verdiğini, davalıya gönderilen ihtarnameye rağmen borcunu ödememesi sebebiyle icra takibine başlandığını, davalının yapmış olduğu itiraz istinaden işbu davanın açıldığını bildirerek davalının yapmış olduğu tüm haksız ve dayanaksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı borçludan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce celp edilen … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 23.174,06 TL asıl alacak, 529,28 TL işlemiş faiz, 26,46 TL faizin vergisi olmak üzere toplam 23.729,80 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 24/12/2020 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce verilen 01/12/2021 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, banka kayıtları yerinde incelenerek ve dosya incelenerek ters ibraz nedeniyle davacının ödeme yapıp yapmadığı, zarara uğrayıp uğramadığı, üye işyeri sözleşmesi ve uluslararası kurallara göre ödenen miktarı davalıya rücu edip edemeyeceği, 5464 Sayılı yasanın 32. Maddesi kapsamında ispat yükü de dikkate alınarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … tarafından ibraz edilen 10/01/2022 tarihli raporda özetle; “Raporumuzun önceki bölümlerinde verilen bilgiler ve yapılmış olan tespitlere göre: – davacı … Bankası A.Ş nin kredi kartı Üye İşyeri olan davalı …A.Ş ( …) ne ait POS da 29.12.2017 – 17..10.2019 tarihleri arasında gerçekleşmiş olan toplam 23.173.80 TL nin kart sahiplerinin: Mal veya Hizmet Alamadım Sebep kodu ile itiraz etmeleri neticesinde chargeback edilerek ilgili kart sahiplerine iade edilmiş olduğu, kart sahiplerinin itirazlarının: Uluslararası Visa / MasterCard kurallarına ( … ) Taraflar arasındaki sözleşmenin 13.3 maddesine uygun bir şekilde chargeback yapılmış olduğu, raporumuzun ilgili kısmında örneklediğimiz kart sahiplerinin itirazlarındaki: Kurallara göre ‘ mal veya hizmet alamadım ‘ beyanı itiraz için yeterlidir; ancak ilave açıklama yapılması imkanı da mevcuttur. ‘Salon boşaltılıp kapatılmıştır…’ ‘ … İşyeri 15.01.2020 tarihinde tadilat nedeniyle kapalı olacakları bilgisini verdi. İnceleme için tesise gittiğimde tadilat yapılmadığının, tersine boşaltıp gittiklerini gördüm…’ ‘… Bu firma uzun zamandır çalışanlarına maaş ödememiş, işten çıkarmalar yapmış, tesis seans derslerini de iptal etmiş ve en son kapıyı kapatarak hizmeti durdurmuş…’ ‘… Spor salonunu kapatmış ve içini boşaltarak kaçmıştır …’ ‘ … Salonun tamamen kapandığı bilgisini aldım. 13 aylık hizmetin 3 aylık dönemine hizmet aldım. Harcanan tutara itiraz ediyorum…’ ‘ … Erken rezervasyon inidirimi ile 1 yıllık üye oldum. Fakat üç ay sonra spor salonu bir anda kapandı…’ ‘ … saolununa 2019 Eylül ayında yıllık üyelik yaptırarak, üyelik için talep ettikleri tutarı … kartımdan tamamını çektirdim. Salon tamamiyle kapandı ve iadesini talep ediyorum…’ ‘ … Spor salonunu habersiz bir şekilde kapattığı için bundan sonraki taksitlerimin ödenmesini istemiyorum…’ ‘ … Taksitlerini ödemekte bulunduğum spor merkezi aniden kapandı sahibi parayı alıp kaçtı…’ ‘ … Bir yıllık spor üyeliği aldığım tesisten iki aydan beri tadilat nedeni ile hizmet alamıyordum şu an boşaltılmış ortalıkta kimse yok kaçmışlar dolandırıldım …’ şeklindeki beyanlarının da mevcut olduğu, bu beyanların olayın mahiyetini açıkça ortaya koyduğu, zaten davalı şirketin kart sahiplerinin cahergeback prosedürünü başlatmalarına gerek bırakmaksızın ilgili tutarları kart sahiplerine Alacak Belgesi ile iade etmesinin 5464 sayılı Yasanın Tanımlar başlıklı Madde 3 ile Harcama ve Alacak Belgesi başlıklı 19 uncu maddelerinden kaynaklanan bir mükellefiyeti olduğu, davacı banka tarafından: gerek ihtarnamelerde, gerekse takip talebinde talep etmiş olduğu 529.28, işlemiş faiz ile ilgili olarak bir oran vermediği keza alacağın takibinde İhtarname keşidesi ile temerrüt hali yaratılması yöntemi tercih edilmekle birlikte İhtarnamelerin tebliğ edilmemesi sebebiyle temerrüt faizinden de söz edilemeyeceği, dolayısıyla 09.12.2020 Takip Talebi tarihi itibariyle davacı bankanın davalı şirketten olan alacağının 23.173.80 TL olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, ters ibraz işleminden kaynaklanan zararın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya kapsamından, davacı ile davalı arasında akdedilen “Üye İşyeri Sözleşmesi” gereğince davalının işyerinde kullanılmak üzere pos cihazı tahsis edildiği, davalının bu pos cihazı üzerinden müşterilere ait kredi kartlarından işlem yaparak tahsilat gerçekleştirdiği, müşterilerin hizmet sağlanmadığından bahisle yapmış oldukları itiraz üzerine davacı tarafından kart hamillerine toplamda 23.173.80 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 6.3 maddesinde; bankanın, satış belgesini kabul edip üye işyerine ödediği halde, üye işyerinin malı tam teslim etmeme vb. kusur ve/veya ihmali nedeniyle, tutarın kısmen veya tamamen üyeden tahsili mümkün olmazsa, üye işyerinin iade olan bu tutarı bankaya ilk talepte, bankada cari kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek kredi faizi üzerinden hesaplanacak faizi ve yasal ferileri ile birlikte geri ödemekle mükellef olduğu, 13.3 maddesinde; üye işyerinin, banka tarafından kendisine ödenmiş satış belgesi tutarlarının herhangi bir nedenle karşı bankadan, mali kuruluştan veya Kredi Kartı Sistemlerinden veya kart Hamili’nin itirazı nedeni ile kart hamilinden tahsil edilememesi veya bu sözleşmeye aykırı davranışı nedeni bankaca iptaline karar verilmesi halinde, doğan tüm banka zararlarını, banka tarafından ödemenin kendisine yapıldığı tarihten, bankaya iade edileceği tarihe kadar geçen sürede bankanın ilgili para cinsinden kısa vadeli kredilere uyguladığı en yüksek kredi faiz oranı üzerinden işleyecek faizi, BSMV, KKDF ve masrafları ile birlikte bankaya ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğinin düzenlendiği görülmüştür.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda;… kurallarına ( … ) ve taraflar arasındaki sözleşmenin 13.3 maddesine uygun bir şekilde chargeback yapılmış olduğu, davalı şirketin kart sahiplerinin cahergeback prosedürünü başlatmalarına gerek bırakmaksızın ilgili tutarları kart sahiplerine Alacak Belgesi ile iade etmesinin 5464 sayılı Yasanın Tanımlar başlıklı 3. maddesi ile Harcama ve Alacak Belgesi başlıklı 19. maddesi uyarınca bir mükellefiyeti olduğu, işlemlerin işlem tarihlerinde davalıya ait mevduat hesabına alacak kaydedildikten sonra, kart sahiplerinin itirazı üzerine bilahare chargeback olduğu, ilgili kartlara iade edildiği ancak davalının mevduat hesabı müsait olmadığı için neticede davacı bankada 23.173.80 TL zarar meydana geldiği tespit edilmiştir.
Davalının bilirkişi raporuna yönelik itirazı; ters ibrazda sürelere uyulmaması ve ters ibraz işleminin hukuka aykırı yönündedir. Ancak davalının spor salonu yıllık üyeliği satışı yaptığı, sonrasında spor salonunun kapatıldığı, itiraza konu işlemlerin hizmet verilmeyen döneme ilişkin olduğu, dönemsel edimlerde bu durumun olabileceği, bankanın sözleşmeye uygun hareket ettiği, davalının ilgili dönemlerde kart hamillerine hizmet verildiğini kanıtlayamadığı anlaşılmakla itiraz yerinde görülmemiştir.
Chargeback yani ters ibraz kuralı, kredi kartı ilişkisinde işlemin ihtilaflı olması halinde kart sahibinin, işlem tutarını işyerine ödeme yapan bankadan geri alma alma imkanını veren uluslararası bir kuraldır. Somut olayda, davalı tarafından spor salonu üyeliği toptan satışı yapıldığı, yapılan satımların toplam bedelinin davalının hesabına geçtiği, ancak daha sonra kart hamilleri tarafından davalının edimini yerine getirmediği ve hizmet alınmadığı gerekçesi ile itirazda bulunduğu, dosyaya davalı tarafından hizmetin kart sahibine verildiğine ilişkin bir delil sunulmadığı, davalı tarafından chargeback uygulanan işlemlerin sıhhatine yönelik ispat yükü yerine getirilmediği anlaşılmakla kart hamili tarafından yapılan itirazların davacı tarafça kabul edilmesinin haklı olduğu sonucuna varılmıştır. Ters ibraz prosedürü uygulanarak hizmet bedellerinin kart sahibi olan müşterilere iade edildiği anlaşıldığından taraflar arasındaki sözleşmenin 13.3 maddesi uyarınca davacının uğradığı 23.173.80 TL zararı davalıdan talep edebileceği sonucuna varılmıştır.
İşlemiş faiz talebi açısından yapılan değerlendirmede; davacı tarafından takip tarihinden önce ödeme konusunda davalıdan talepte bulunulmadığı ve ödeme ihtarında bulunulmadığı anlaşıldığından davalının takip tarihinde temerrüte düştüğü gerekçesiyle işlemiş faiz istemi reddedilmiştir.
Mahkememizce karar verilen son celsede taraf vekilleri mazeret dilekçesi sunmuştur. Ancak davanın basit yargılama usulüne tabi olması, davacının yokluğunda karar verilmesini talep etmesi üzerine davacının mazeretinin kabulüne karar verilerek dosyada karar verilmiştir. Davalının mazereti ise, üç celse üst üste mazeret sunulması ve karar talebinde bulunulmaması, davalı vekilinin erteleme talebinde bulunması nedeniyle usul ekonomisi ilkesi, yargıda hedef süre uygulaması ve adil yargılanma hakkı dikkate alınarak reddedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptaline, takibin 23.173,80 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren 23.173,80 TL’ye avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, itirazın kısmen iptaline, takibin 23.173,80 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren 23.173,80 TL’ye avans faizi uygulanmasına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.634,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.583,01 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 286,60 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.296,41 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 286,60 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 345,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 930,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 908,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 556,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 30,92 TL’nin davacıdan, 1.289,08 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022

Katip
¸¸

Hakim
¸¸