Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/589 E. 2023/179 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/589 Esas
KARAR NO : 2023/179

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmaya ait … plakalı aracın davalı sigorta şirketine kasko ile sigortalı olduğunu, davalı …’ın 21/11/2017 tarihinde müvekkili şirketin yetkilisi …’in montunun cebinden gizlice saat 23:00’da aldığını, aracı yerine bırakmak için … Caddesine geldiğinde Bağ sokaktan hatalı çıkış yapan… plakalı araçla 22/11/2017 tarihi saat 03:10’da kaza yaptıklarını, … ve … Polis Amirliği tarafından tutulan tutanaklara göre şirket yetkilisinden habersiz alınan aracın kazaya karıştığının belirlendiğini, aracın perte çıkartıldığını, 22/12/2017 tarihli ibraname gereği müvekkiline 66.400 TL ödeme hususunda anlaşıldığını ve aracın sigorta şirketi tarafından alındığını, ancak müvekkiline 08/01/2018 tarihinde sadece 28.755 TL sovtaj bedeli ödendiğini, sonrasında başka bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinden habersizce aracı alan ve kaza yapan davalı …’ın aracın pert olması nedeniyle oluşan değer kaybından ve müvekkili aracını işinde kullanamaması nedeniyle uğradığı kazanç kaybından sorumlu olduğunu belirterek pert bedeli olan 37.645 TL’nin olay tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, aracın kaza yapması nedeniyle şimdilik 100 TL kazanç kaybı ve 100 TL değer kaybının olay tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizle birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, dava konusu aracın çekme belgeli olması nedeniyle değer kaybının oluşmayacağını, davacının araç mahrumiyeti sebebi ile talep ettiği tazminatın genel şartlara göre teminat dışı hallerden olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı …’a dava dilekçesinin tebliğ edildiği, süresinde cevap dilekçesini sunmadığı, … 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/06/2021 tarihli duruşmasına katılarak “biz cevap dilekçemizi sunmadık ancak dava konusu kaza ile ilgili … CBS’nin … Soruşturma evrakı bulunmaktadır, davacı bu evrakta herhangi bir tazminat istemediğini ve şikayetçi olmadığını bildirmiştir.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davanın … 15. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmeye başlandığı, yapılan yargılama sonucunda … 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/06/2021 tarih … esas … karar sayılı ilamı ile davanın görev nedeniyle usulden reddine karar verildiği, verilen kararın 09/09/2021 tarihinde kesinleştiği ve dosyanın mahkememize tevzi edilerek mahkememizin 2021/589 esas sırasına kaydının yapıldığı, yargılamanın bu dosya üzerinden devam ettiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinin 08/12/2021 tarihli kök raporunda özetle;… plaka numaralı ticari otomobil sürücüsü …’un %75 (yüzde yetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, … plaka numaralı hususi otomobilin sürücüsü …’ın %25 (yüzde yirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu, Davacı … Tic. Ltd. Şti.’ne ait … plaka ve (…) şasi numaralı hususi otomobilin olay tarihinde artması muhtemel asgari onarım bedelinin KDV hariç 66.400,00 TL, ikinci el piyasa bedelinin 66.400,00 TL, hasarlı haldeki sovtaj bedelinin 28.755,00 TL olduğu, onarımının ekonomik olmadığı, pert total (tam zıya) kabulünün uygun olduğu, pert total uygulaması nedeniyle davacı tarafta kalan sovtaj bedelinin tenzili ile uğrayacağı net zararın 37.645,00 TL olduğu, otomobilin ikinci el piyasa rayiç değeri tam ödendiğinden talep edilebilecek değer kaybı zararı bulunmadığı, Davacı … Ltd. Şti.’ne ait … plaka ve (…) şasi numaralı hususi otomobilin yerine başka bir taşıtın ikame edilmesi için yeterli olan 15 gün boyunca mahrumiyeti nedeniyle uğranacak zararın olay döneminde günlük 120,00 TL’den toplam 1.800,00 TL olacağı, Dava konusu trafik kazasının Münhasıran (sırf) sürücünün alkollü olması nedeniyle meydana geldiğinin söylenemeyeceği, diğer sürücü hatası gibi alkol dışında dış faktörlerin de olduğu, Davacı yana ait… plakalı hususi otomobilin kaza tarihi olan 22.11.2017 olmakla 07.11.2017-07.11.2018 vadeli … numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında sigortacısı olan … Sigorta A.Ş. İçin zamanaşımı olgusunun dikkate alınması halinde bakiye hasar bedeli ve kazanç kaybı yönünden sigortacının sigortalısı …Tic. Ltd. Şti.’ne karşı sorumluluğunun bulunmayacağı, Davaya konu kazanın oluşumunda %75 kusurlu olduğu tespit olunan… plaka numaralı ticari otomobil sürücüsü… hakkında dava ikame edilmemiş olmakla davacının talep edebileceği tutarların % 75 kusur oranına isabet eden kısmı ile ilgili davalı …’ın davacıya karşı sorumluluğu olmayacağı, Uyuşmazlık poliçede yer alan ve rapor içeriğinde irdelenen ‘’Değer Kaybı Ek Teminatı Klozu’’ kapsamında teminat verilmiş olmasına rağmen pert total işlemi uygulanan araç yününden değer kaybı talep olunamayacağı, Sayın Mahkemece davalı sigortacının davacıya karşı derdest dava kapsamında bakiye talepler yönünden sorumluluğunun bulunduğu kanaatine ulaşılması halinde; sigorta kuruluşu tarafından ödenen 28,775,00 TL tenzili sonrası bakiye 8,890,00 TL’nin ve 15 gün için günlük 120,00 TL esası ile toplam 1.800,00 TL araç mahrumiyet bedelinin sigortacıdan talep olunabileceği, Davalı …’ın 15 gün, günlük 120,00 TL esası ile toplam 1.800,00 TL araç mahrumiyet bedelinin (% 25 ) kusur oranına göre 1.800,00 TLx% 25=450.00 TL’sinden ve bakiye davacı nezdinde gerçekleşen zarar tutarı olarak tespit olunan 37.645,00 TL’den sigorta kuruluşu tarafından ödenen 28,775,00 TL tenzili sonrası bakiye 8,890,00 TL’nin (%25 ) kusur oranına göre 2,225,00 TL yönünden davacıya karşı sorumlu olacağı, tespit, hesap, sonuç, görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği, tarafların bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçelerini ibraz ettiği, davalı … sigorta vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazlarının irdelenmesi ayrıca davacının talepleri olan değer kaybı, kazanç kaybı bedellerinin özellikle sigorta uzmanınca poliçe genel şartları, kasko poliçesi ayrıntılı hükümleri tek tek irdelenerek bu taleplerin kasko poliçesi teminatı kapsamında olup olmadığı hususu ile hırsızlık ve alkol iddialarına ilişkin itirazlarında poliçe genel şartları, kasko poliçesi ayrıntılı hükümleri tek tek irdelenerek denetime elverişli rapor tanzimi ve hesaplama yapılması için dosyanın Nöroloji uzmanı dışındaki Sigorta Uzmanı ile Makine Mühendisinin ve Hesaplama açısından Aktüer …’a dosyanın tevdine karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 03/06/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “… plaka numaralı ticari otomobil sürücüsü …’un %75 (yüzde yetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, … plaka numaralı hususi otomobilin sürücüsü …’ın %25 (yüzde yirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu, Davacı … Tic. Ltd. Şti.’ne ait … plaka ve (…) şasi numaralı hususi otomobilin olay tarihinde artması muhtemel asgari onarım bedelinin KDV hariç 66.400,00 TL, ikinci el piyasa bedelinin 66.400,00 TL, hasarlı haldeki sovtaj bedelinin 28.755,00 TL olduğu, onarımının ekonomik olmadığı, pert total (tam zıya) kabulünün uygun olduğu, pert total uygulaması nedeniyle davacı tarafta kalan sovtaj bedelinin tenzili ile uğrayacağı net zararın Sayın Mahkemece davalı yanca ödenmesine karar verilmesi halinde 37.645,00 TL olduğu, Otomobilin ikinci el piyasa rayiç değeri tam ödendiğinden talep edilebilecek değer kaybı zararı bulunmadığı, Davacı …Tic. Ltd. Şti.’ne ait … plaka ve (…) şasi numaralı hususi otomobilin yerine başka bir taşıtın ikame edilmesi için yeterli olan 15 gün boyunca mahrumiyeti nedeniyle uğranacak zararın olay döneminde günlük 120,00 TL’den toplam 1.800,00 TL olacağı, Kazanç kaybının kasko poliçesi kapsamında olmaması nedeniyle 1.800,00 TL lık kazanç kaybının %25 kusura isabet eden 450,00 TL sından sadece davalı …’ın sorumlu olacağı” şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirdikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, trafik kazası nedeniyle değer kaybı, hasar bedeli ve kazanç kaybı bedelinin tahsiline yönelik tazminat davasıdır.
Derdest davada …Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı … A.Ş.’ye kasko sigortalı … plakalı aracın anahtarını davacı şirket yetkilisinin montunun cebinden gizlice saat 23:00’de alan davalı …’ın 21.11.2017 tarihinde … plakalı araçla … ı’nda çarpışmak suretiyle kaza yaptığı, kaza sonrası aracın pert mertebesinde hasarın 08.01.2018 tarihinde 28.755,00 TL tazminat ödemesinin davalı yanca davacıya yapıldığı, aracın pert olması nedeniyle oluşan değer kaybından ve aracını işinde kullanamaması nedeniyle uğradığı kazanç kaybından davalı yanın sorumluluğunun bulunduğu belirtilerek bakiye pert bedeli olan 37.645,00 TL, 100,00 TL kazanç kaybı ve 100,00 TL değer kaybının tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacı yanca 23/03/2023 tarihinde bedel artırım dilekçesi sunularak bakiye pert bedeli olan 37.645,00 TL ve araç mahrumiyet bedeli 1.800 TL üzerinden bedel artırımına gidilmiştir. Davacı taraf 01.07.2022 tarihli dilekçesiyle bakiye pert bedelinin tahsilini davalılardan müştereken ve müteselsilen talep etmiştir. Araç mahrumiyet bedelinin tahsilini ise sadece davalı …’dan talep etmiştir. Değer kaybı bedeli yönünden bedel artırım dilekçesi sunulmamış olup dava dilekçesiyle bu bedelin tahsilini sadece davalı …’dan talep etmiştir.
Olayın meydana geldiği noktanın bölünmemiş yolların kesişmesinden oluşan kontrolsüz dört yönlü kavşak kesimi olduğu, mahalde yukarıda bahsi geçen işaret levhalarından sürücü …’un istikametine (DUR) levhası bulunduğu, dolayısıyla kavşak yapısının eşdeğer nitelikte olmayan yolların kesişmesinden oluşan kavşak olarak değerlendirilmesi gerektiği, ana yol vasfındaki … caddesi yolunda seyir halinde olan … plakalı otomobil sürücüsü …’ın sağında kalan ve tali yol vasfındaki Bağ sokak yolundan gelen … plakalı ticari otomobil sürücüsü …’a göre kavşak kesiminde ilk geçiş hakkına sahip olduğu, olayda aksine davranarak sevk ve idaresindeki … plaka numaralı ticari otomobil ile seyir halinde olduğu tali yolda düz seyir halinde iken tehlike bölgesi olan dört yönlü kontrolsüz kavşak kesiminde dik istikamette ilerlemeden önce kendisine hitap eden (DUR) levhasına riayet edip kavşak noktasında fren tedbiri ile tamamen durup solundan ana yoldan gelen taşıt trafiğini gereği gibi etkin şekilde kontrol etmeyen, tehlikeleri ön görmeyen, solundan emniyetle duramayacak mesafede yaklaşmış durumdaki diğer otomobili, konumunu, hız ve mesafesini dikkate almayan, sol yan kesimleri ile önünü kapatarak ilk geçiş hakkını engelleyen, geçmesini beklemeyen, çıkış için uygun anı kollamayan, trafikte seyir, can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürerek tehlikeli ve engel yaratan durumu ortaya çıkaran, dik istikamette kontrolsüz ilerlemesine devam ederek dalgın, kontrolsüz, dikkatsiz, özensiz ve tedbirsiz davranarak K.T.K. 47/c,d, 52/a,b, 57/a,b, 84/h, K.T.Y. 145/e madde kurallarını ihlal ettiği mütalaa edilen sürücü …’un önlenebilir nitelikteki olayın meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında %75 (yüzde yetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, olayda aksine davranarak yasal 0,5 promil-teknik 1,0 promil alkol seviyesi üzerinde kaza anında ortalama 1,11 promil alkollü olmasına rağmen karayoluna çıkan, idaresindeki … plaka numaralı hususi otomobil ile ana yolu takiben düz seyir halinde iken sağ tarafında kalan tali yoldan gelen diğer otomobil sürücüsüne nazaran dört yönlü kontrolsüz kavşak kesiminde ilk geçiş hakkına sahip olmasına rağmen bu hakkını kullanırken tehlikeleri ön görmeyen, (+) tipi dört yönlü kontrolsüz kavşak alanına yolun icap ve şartlarına uygun olmayan mevcut hızını koruyarak yavaşlamadan ön tedbirsiz yaklaşan, dik istikamette ilerlemeden önce taşıt trafiğini gereği gibi etkin şekilde kontrol etmeyen, sağından emniyetle duramayacak mesafede yaklaşmış durumdaki diğer otomobili, konumunu, hız ve mesafesini dikkate almayan, işitsel korna veya görsel selektör donanımlarını kullanarak varlığı hususunda uyarılarda bulunmayan, olası kaza tehlikesini savuşturmak adına zamanında etkili fren ve direksiyon manevra tedbiri uygulayamayan, dik istikamette ilerlemesine devam ettiği esnada da ön kesimleri ile çarpıştığı anlaşılan, kontrolsüz, dikkatsiz, özensiz ve tedbirsiz davranarak K.T.K. 47/d, 48, 51, 52/a, 57/a, K.T.Y. 97, 109/a madde kurallarını ihlal ettiği mütalaa edilen davalı sürücü …’ın önlenebilir nitelikteki olayın meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında %25 (yüzde yirmibeş) oranında tali kusurlu olduğu, kusur değerlendirmesinde kazanın meydana gelmesinde etkili olan sürücü hatalarının incelendiği, davacı vekilinin itiraz dilekçesinde belirttiği aracı izinsiz almasına vb. diğer hususlara yönelik herhangi bir değerlendirme veya kusur izafesinin söz konusu ve mümkün olmadığı teknik makine-kusur bilirkişi raporuyla tespit edilmiştir.
Tramer kayıtlarına giren 8 adet geçmiş dönem kazalar nedeniyle aracın gördüğü onarım işlemleri sonucunda otomobil üzerinde değer kayıpları meydana geldiği, olay tarihinde tamamı orijinal vasıfta parça kullanılarak fen, teknik ve sanat kaidelerine uygun şekilde gerçekleştirilmesi mümkün olan asgari onarım bedelinin; 61.900,00 TL’si yedek parça, 4.500,00 TL’si işçilik olmak üzere toplam KDV hariç 66.400,00 TL olduğu, onarım için hasarlı parçaların sökülmeye başlanması ile dışarıdan görülemeyen bir takım ilave mekanik, iç kaporta, elektrik, elektronik vb. komponentlerin belirginleşmesi ve KDV’nin eklenmesi ile onarım maliyetinin artmasının kuvvetle muhtemel olduğu, kazanın meydana geldiği 22.11.2017 tarihinde geçerli olan 2017 yılı Kasım ayı listesine göre (34-1022 marka-tip kod numaralı) MTV’ne esas kasko değerinin 78.794,00 TL, hasarsız emsallerinin ikinci el piyasa değerinin ortalama 70.000,00 TL, ancak geçmiş dönem kazaları nedeniyle değer kaybına uğramış halde taraflar arasında mutabık kalınan 66.400,00 TL kabulün uygun olduğu, artması kuvvetle muhtemel asgari KDV hariç 66.400,00 TL tutarındaki onarım bedeli ile 66.400,00 TL ikinci el piyasa değeri ve 28.755,00 TL sovtaj bedeli dikkate alındığında onarımının ekonomik olmadığı, pert total (tam zıya) kabulünün uygun göründüğü, pert total (tam zıya) uygulaması nedeniyle sovtaj bedeli davacı tarafta kalmak üzere uğrayacağı net zararın (66.400,00 TL-28.755,00 TL=) 37.645,00 TL olduğu, dava konusu …plaka ve (…) şasi numaralı otomobilin ikinci el piyasa değeri üzerinden pert total işlemi uygulandığından ve tam ikinci el piyasa değeri ödenmesi gerektiğinden talep edilebilecek değer kaybı zararı oluşmadığı, emsal bir otomobilin alınabilmesi için 15 günün yeterli ve makul bir süre olduğu, (D) segmentte yer alan emsal-muadil bir otomobilin olay tarihi döneminde günlük ortalama KDV hariç 120,00 TL bedel ile kiralanabilmesinin mümkün göründüğü, 15 gün mahrumiyet boyunca uğranacak zararın KDV hariç 1.800,00 TL olacağı teknik makine-kusur bilirkişi raporuyla tespit edilmiştir.
Davalı sigorta kuruluşu kaza tarihinin 22.11.2017 olduğu, zaman aşımı süresinin kaza tarihinden itibaren 2 yıl geçtiği yönünde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
2918 sayılı KTK KTK.nin 109. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. ‘’ hükmünün Mal (Kasko ) Sigortaları yönünden uygulama alanı olmayacağı anlaşılmıştır
Taraflar arasında münakit Kara Taşıt Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının C.9. “Zaman Aşımı” başlıklı maddesi “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler iki yılda zaman aşımına uğrar.” şeklinde olup 6102 sayılı T.T.K.’nın 1420/8. Maddesi hükmü gereğince sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil, sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler iki yılda zamanaşımına uğrar.” denilmiştir.
Bu konudaki Yargıtay kararlarına göre uzamış ceza zamanaşımının uygulanması hâksız fiili sonucu oluşan cismani zararlar için söz konusu olup, araç hasarları için ceza zamanaşımı söz konusu değildir. Nitekim bu konudaki Yargıtay kararlarında “..Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat talepleri sigorta ettiren ile sigortacının tarafı olduğu sözleşmeye dayanmakta olup, bu davalar 6762 Sayılı TTK’nın 1268. maddesi (6102 Sayılı TTK’nın 1420. maddesi) gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu düzenleme Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının C.9. maddesinde de açıkça ve aynen yer almaktadır.” şeklindedir. Araç hasarlarında resen veya şikayet üzerine bir ceza soruşturması söz konusu değildir. Davanın konusu araç hasarı olduğundan buna göre uzamış ceza zamanaşımının uygulanma imkanının bulunmamaktadır.
Kaza tarihi 22.11.2017 tarihidir. Davalı sigorta şirketi 08.01.2018 tarihinde ödeme yapmıştır.
Davacı tarafın davalı sigorta şirketine başvuru dilekçesi 12/10/2018 tarihinde tebliğ edilmekle 8 iş günü sonrası 25/10/2018 tarihinde davalı sigorta yönünden temerrüt oluşmuştur. Davacı taraf davalı sigorta şirketi için 24.01.2020 tarihinde arabuluculuğa başvurduğundan temerrüt tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Ayrıca davacı ile davalı sigorta şirketi arasında 22.12.2017 tarihli mutabakatname ile 66.400 TL bedel uygun bulunmakla bu onayla birlikte zamanaşımı süresi 10 yıl olacağından zamanaşımı bu nedenle de yine dolmamıştır.
Ayrıca bakiye pert bedeli, kazanç kaybı ve değer kaybı talepleri belirsiz alacak niteliğinde olduğundan zararın miktarı kesin olarak bilirkişi raporu ile belirlenebilir hale geldiğinden her iki davalı yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır.
Davalı sigorta şirketi tazminatı ödediğini, hasar dosyasıyla ilgili aynı zamanda Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.5.5.5. maddesi uyarınca sürücünün alkollü araç kullanması nedeniyle talebin teminat dışı kaldığını ileriye sürmüştür.
Somut olayda uyuşmazlık konusu sigorta poliçelerinin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Sigortanın kapsamı” başlıklı 1409. Maddesi “(1) Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. 2) Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir. ” şeklindedir. Bu nedenle Davalı Sigorta Şirketinin uyuşmazlık konusu olayda Gerek TTK 1409 ve gerekse 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 11-1 ve 4 Maddeleri gereği primi alınmış ve teminat verilmiş her türlü riziko nedeniyle uğrayacağı zıya veya hasarlar Sigortacının poliçesi ile verdiği kuvertür kapsamında sayılmıştır.
T.T.K’ da Kasko sigortası ayrıca düzenlenmemiş olup bir mal sigortası türü olduğundan, T.T.K 1429. maddesi geregi sigorta ettirenin ve sigortadan faydalanın kimselerin yahut sigortalının eylemlerinden hukuken sorumlu olduklarının kusurlu davranışlarından kaynaklanan ve araçta meydana gelen hasar ve ziyanın ilgili poliçe koşulları çerçevesinde karşılanması gerektiği anlaşılmıştır. Davalı Sigorta Şirketi tarafından tanzim olunan Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel ve Özel Şartları ile Klozları uyarınca sigortalı aracın “araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması” rizikosuna maruz kalması nedeniyle sigortalı nezdinde bir hasar zararı oluştuğu dosya kapsamı belgelere göre ortaya konulmuş olduğundan ve alınan kök raporda kazanın tek başına alkol etkisiyle meydana gelmediği tespit edildiğinden riziko neticesinde sigortalı araçtaki sürücü kusurunun poliçe kapsamında teminat dışında bir zarar olduğu hususu davalı yanca ispat edilemediğinden hasarın sigortacının poliçesi ile verdiği kuvertureye dahil olacağı anlaşılmıştır.
Kök Bilirkişi Raporunda ; …. plakalı numaralı otomobilin olay tarihine yakın veriler ile birlikte dikkate alındığında hasarsız emsallerinin ortalama 70.000,00 TL olduğu, değişik kesimlerinden hasarlandığı geçmiş dönem kazaları nedeniyle gerçek piyasa koşullarında değer kaybına uğramış halde taraflar arasında mutabık kalınan 66.400,00 TL kabulünün uygun olduğu ifade edilmiştir.
Davacı ile davalı Sigortacı arasında münakit 01.01.1994 tarihli Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları’ nın 3.3. Tazminatın Hesabı ve Ödenmesi ve 3.3.1. Tazminatın Hesabı başlıklı düzenlemesi uyarınca 3.3.1.1. bendi ile Sigorta tazminatının hesabında sigortalı menfaatlerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymetlerin esas tutulması gerekmektedir. 3.3.1.2 maddede yer alan düzenleme uyarınca onarım masraflarının sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile taşıtın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tesbit edilmesi durumunda araç tam hasara uğramış sayılacak ve aracın tam hasara uğraması halinde sigortacının azami sorumluluk haddini geçmemek üzere hasar anındaki sigorta değerinin poliçe teminatı içinde bir hasarın meydana gelmesi halinde sigortalıya ödenmesi gerekeceği kabul olunmuştur.
Karayolları Trafik Yönetmeliği Madde 41. “Araçların Trafikten Çekilmesi ve Trafikten Çekilen Araçların Yeniden Trafiğe Çıkarılmaları” Madde 41 – (Değişik:RG-1/5/2010-27568) “2b. Müracaat sırasında; araç tescil belgesi, geçerli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi, araç üzerinde değişiklik yapılmışsa, bu değişikliğe ait belgeler ile aracın muayenesinin yapıldığına dair belge ibraz edilir. Konuya ilişkin Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 18.04.2018 tarih ve 2017/4360 E., 2018/4291 K. Sayılı kararında özetle;”18.04.2018 Davacı seçimlik hakkını araç hurdasının davalı sigortacıya bırakılması yönünde kullanmışsa, mahkemece aracın hasarsız piyasa rayici üzerinden tazminat belirlenerek davacı aracının hurdasının davalı sigortacıya aidiyetine hükmolunması yönünde hüküm verilmesi, araç hurdasının davacıda kalması durumunda aracın hasarsız piyasa rayicinden aracın sovtaj bedeli tenzil edilmesi yöntemi ile tazminat belirlenerek davalı tarafa çekme belgesinin verilmesine hükmedilmelidir.” şeklinde karar verilmiştir. Yine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 10.05.2017 tarih ve 2016/18192 E., 2017/5357 K. sayılı kararında özetle; “Davacı seçimlik hakkını araç hurdasının davalı sigortacıya bırakılması yönünde kullanmışsa, mahkemece aracın hasarsız piyasa rayici üzerinden tazminat belirlenerek davacı aracının hurdasının davalı sigortacıya aidiyetine hükmolunması yönünde hüküm verilmesi, araç hurdasının davacıda kalması durumunda aracın hasarsız piyasa rayicinden aracın sovtaj bedeli tenzil edilmesi yöntemi ile tazminat belirlenerek davalı tarafa çekme belgesinin verilmesine hükmedilmelidir. Bu sebeple, başvurunun kabulü ile poliçe limitleri içinde kaldığı anlaşılan 197.500,00-TL sigorta tazminatının aleyhinde başvuru yapılan sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine, başvuran tarafın trafikten çekilmiştir kaşeli belgeyi davalı sigorta şirketine sunmasına, söz konusu edimlerin eş zamanlı yerine getirmesine karar verilmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
Nitekim … A.Ş. nezdinde açılan hasar dosyasında mübrez Mutabakat kapsamında sigortalı araç için araç için belirlenen 66.400,00 TL rayiç bedel konusunda tarafların mutabık olduğu, buna uygun olarak tanzim olunan “Mutabakatname” nin davacı… Tic. Ltd. Şti. yetkilisi tarafından kaşelenerek imzalandığı tespit edilmiştir.
Davalı sigorta kuruluşu davacı nezdinde bu mutabakat kapsamında hasarın tazmin edileceği yönünde inanç uyandırdığı, nitekim bunun için Hasarlı taşıt ve parça sektöründe faaliyet gösterdiği bilinen … firmasına ait … platformunda 07.12.2017-11.12.2017 tarihleri arasında otomobilin hasarlı hali için sovtaj ihalesi girişiminde bulunulduğu, aracın tescil belgesinin ilgili tescil kuruluşu tarafından 29.12.2017 tarihinde “Trafikten Çekme İşlemi arasında en yüksek 5 teklifin 28.755,00 TL üzerinden sigortacının gösterdiği alıcıya …35. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı “Araç Satış Sözleşmesi”ne göre; satıcı… Ltd. Şti.’nin vekili Kemal Kaşıkçı tarafından alıcı …’ın vekili …’a 28.755,00 TL satış bedeli ile satıldığı, ancak bu safhadan sonra davalı sigorta kuruluşunun herhangi bir tazminat tediyesinde bulunmadığı tespit edilmiştir.
TTK 1452 madde gereği sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar aleyhine değiştirilmesi mümkün olmayan ve değiştirilirse bu Kanun hükümlerinin uygulanması gereken TTK 1409 ve 1429 maddesi gereği sigorta ettirenin ve sigortadan faydalanın kimselerin yahut sigortalının eylemlerinden hukuken sorumlu olduklarının kusurlu davranışlarından kaynaklanan her türlü hasar ve ziyanın ilgili poliçe koşulları çerçevesinde karşılanması gerektiği açıkça belirlenmiştir.
Bunun yanı sıra başvuru sahibi tarafından imza altına alınan mutabakatname ile aracın pert edilmesi hususunda sigorta şirketi ile mutabık kalınması ve aracın onarımının ekonomik olmadığından pert edilmesinin kök bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olması karşısında aracın hasarlı haldeki sovtaj bedelinin 28.755,00 TL olduğu, onarımının ekonomik olmadığı, pert total (tam zıya) kabulünün uygun olduğu, pert total uygulaması nedeniyle davacı tarafta kalan sovtaj bedelinin tenzili ile uğrayacağı net zararın 37.645,00 TL olacağı, kök bilirkişi raporunda bakiye tutarın 8.890,00 TL olduğu kök raporun bütünü değerlendirildiğinde, aracın KDV hariç 66.400,00 TL rayiç değerinde olduğu hususu ile ikinci el piyasa bedelinin 66.400,00 TL olduğuna dair değerlendirmelere yer verildiği anlaşılmıştır.
Davanın konusu kasko sigorta poliçesine dayalı araç hasarının tazmini olup, olayın meydana gelmesinde davalı Sigorta Şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan araç sürücüsünün %25 oranında, dava dışı … plakalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. Buna göre de yukarıda belirlenen araç hasar bedelinden sovtaj değerinin tenzili ile talep edilebilir araç hasarı (66.400,00 – 28.755,00)= 37.645,00 TL olacaktır.
Davacı şirkete ait…. plakalı araç için kazanç kaybı 1.800,00 TL olarak belirlenmiştir. Gelir kaybı kural olarak kasko poliçesi kapsamında olmayıp ancak ek sözleşme ve ek teminat ile poliçe kapsamına dahil edilmektedir. Somut olayda kazanç kaybının poliçeye dahil olduğuna ve bunun için ek prim ödendiğine dair bir bilgi bulunmamaktadır. Bu durumda da kazanç kaybından ancak kusurlu araç sürücüleri sorumlu olacaktır. Bu durumda da kazanç kaybından sadece davalı … kendi kusuru oranında sorumlu olacaktır. Buna göre de davalı …’ın sorumlu olduğu kazanç kaybı 1.800,00 x %25 kusur = 450,00 TL olacaktır.
Otomobilin ikinci el piyasa rayiç değeri tam ödendiğinden talep edilebilecek değer kaybı zararı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın davalı sigorta şirketine başvuru dilekçesi 12/10/2018 tarihinde tebliğ edilmekle 8 iş günü sonrası 25/10/2018 tarihinde davalı sigorta yönünden temerrüt oluşmuştur. Davalı sürücü … yönünden temerrüt kaza tarihinde gerçekleşmiştir. Davalı … in kullandığı araç hususi nitelikte otomobil olduğundan ve bu davalının kullandığı araç yönünden dava açıldığından yasal faize hükmedilerek yukarıdaki gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
A-8.890,00 TL bakiye pert bedelinin davalı sigorta şirketinden 25/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B-28.755‬,00 TL bakiye pert bedelinin davalı sigorta şirketinden 25/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
C-450,00 TL kazanç kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
D-Davacının değer kaybı bedeli davasının davalı …’a yöneltildiği anlaşılmakla, davalı … yönünden davacının değer kaybı bedeli davasının reddine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.571,53 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 675,32‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 1.896,21 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, (davalı …’ın 638,01 TL harç bedeline kadar sorumlu olması kaydıyla)
6-Davacı tarafından yatırılan 675,32 TL peşin harcın 675,32 TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, (davalı …’ın 159,50 TL yargılama gideri bedeline kadar sorumlu olması kaydıyla)
7-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 3.003,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, (davalı …’ın 709,39 TL yargılama gideri bedeline kadar sorumlu olması kaydıyla)
8-Davalı taraflarca belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta Anonim Şirketinden tahsil edilerek davacıya verilmesine,
10–Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
11-Davalı … duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
12-Arabuluculuk ücreti olarak her iki davalı açısından ayrı tutanak düzenlendiğinden ayrı ayrı 1.320 TL olmak üzere toplam 2.640 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye irat kaydına, (davalı …’ın 623,53 TL bedele kadar sorumlu olması kaydıyla)
13-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluklarında tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.08/03/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır