Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/552 E. 2022/41 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/552 Esas
KARAR NO : 2022/41

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2022

Mahkememizdeki İtirazın İptali davasının mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından … plakalı aracıyla 13/11/2019 – 14/11/2019 tarihleri arasında ücret ödemeksizin müvekkili tarafından işletilen otoyollarından ihlalli geçişler yaptığını, bu bedellerin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla … 29. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takiben geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya dayanak kanuni düzenleme anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun: “Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali MADDE 30- (1) Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin dört katı tutarında idarî para cezası verilir, 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir. Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.” Şeklinde olduğunu, davacının bu yasal düzenlemeye istinaden 5. fıkra çerçevesinde araç sahibine geçiş ücretinin 4 katı ceza uygulayabileceğini, 6 fıkra gereğince ihlalli geçişten itibaren 15 günlük cezası ödeme süresi içerisinde araç sahibine ihbar yükümlülüğünün olmadığını, durumun sürücü tarafından bilinebilir olduğu, 7. maddesi gereğince de 15 günlük süre sonunda araç malikine yapılan ihtarın bildirim mahiyetinde olduğunu dolayısı ile araç sahibin bu aşamadan sonra geçiş ücreti yanı sıra dört kat ceza miktarını araç malikinin ödemesi gerektiğinin belirtilmekte olduğunu, Anayasa ve Uluslararası sözleşmelerle korunan hakların çıkartılan kanunlarla ihlal edilmesi yani ihlalin yasa ile yapılması halinde de ihlalini ortadan kaldırmayacağını, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlet olduğunu, Davacı özel hukuk hükümlerine tabi Türk Ticaret Kanuna tabi şirket olup, kar amacıyla otoyol işletmeciliğini yapmakta olduğunu, Hal böyle iken 6001 sayılı Yasanın 30. maddesinin 5. Fıkrasında davacıya kamusal faaliyet göre Karayolları Genel Müdürlüğünün sahip olduğu hakları da aşar şekilde, araç malikine bildirimde dahi bulunmadan kusur şartı aranmaksızın dört kat ceza uygulama hakkı verilmiş olup, ilgili düzenleme Anayasa ile belirlenen devletin hukuk devleti niteliği ile bağdaşmamakta olduğunu, Devlete ait otoyolları ihlal edenler yönünden idari yaptırım öngörülmüş iken, Özel işletmeler açısından dört kat cezalı geçiş ücreti kararlaştırılmış olması kar gütme amacı gütmeyen Devlet ticari kar gütme amacıyla kurulmuş şirket arasında dengeyi sağlamadığı gibi, Karayolları Genel Müdürlüğüne bağı otoyollarda ihllali geçişte araç malikine Kabahatler Kanunu çerçevesinde tebliğ ile %25 indirimli ödeme hakkı sağlanmasına rağmen, Özel Otoyol işletmelerinde bu hakkın araç maliklerine tanımaması da Anayasanın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesine ve Anayasanın 5. maddesinde düzenlenen ve devletin temel amaç ve görevleri içerisinde kalan kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamak şeklinde görevleri ile bağdaşmakta olduğunu, davacının kendisi hakkında yapılacak işlem nedeniyle bilgi sahibi olma hakkı kısıtlandığı gibi, söz konusu 15 günlük süre içerisinde cezalı geçişler internet ortamında oluşturulacak sistem üzerinden öğrenme imkanı sağlanmadığından, geçiş ihlali yapan sürücünün haklı bir sebeple ihlali geçişi bildiremeyeceği durumlarda göz ardı edilerek, araç maliki kendisi hakkında yapılan işlemden bilgi sahibi olma hakkı verilmeden cezaya maruz bırakılmış, yukarıdaki paragrafta belirtildiği üzere devlet karayollarında araç malikine verilen sürede ödeme halinde %25 indirim imkanı sağlanmışken, Özel işletmelerde bu şekilde bir hak verilmemiş olduğunu, Müvekkil’in ihalli geçişin yapıldığı iddia edilen tarihte HGS bakiyesinin bulunmakta olduğunu, Davacı tarafın HGS okuma cihazlarının arızalı olduğu kanaatinde olduklarını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu celp edilen … 29. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı hakkında toplam 471,50 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının borca, faize ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, süresinde de huzurdaki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile celp edilen delillerin dosya kapsamında değerlendirilmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiye tevdii edilen dosyaya 22/11/2021 tarihinde tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle;
Davacının sunmuş olduğu CD içeriğinde 14.11.2019 tarihinde … plakalı aracın giriş-çıkış ve tarih-saat olarak resimlerinin mevcut olduğu,
Yine 13.11.2019-14.11.2019 tarihleri arası aracın geçişlerine ilişkin 6 adet provizyon sorgulamalarında tahsilat kaydı olmadığı, IGB ve işlem numarası olarak ayrı ayrı onaylarının ve kontrollerinin yapıldığı sunulan dökümlerde mevcut olduğu;
Davacının sunmuş olduğu sistem dökümlerinde onaylanmış ücret toplamının 94,30 TL ve 377,20 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 471,50 TL tutarın mevcut olduğu,
Davacı takip talebinde “%9 (yıllık ticari faiz- değişen oranlarda)” şeklinde işlemiş ve işleyecek faiz talebini bildirmiş olduğu,
25.02.2020 Takip tarihinden itibaren davacı talebi doğrultusunda 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 1. maddesi uyarınca T.C Merkez Bankası tarafından kısa vadeli reeskont kredilerine uygulanan (01.01.2006 sonrası %9) faiz oranı üzerinden temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı,
Davacının icra takibinde faiz hesaplamasını dahil etmediği ve takip öncesi işlemiş faiz talebinin bulunmadığından herhangi bir hesaplama yapılmasına yer olmadığı,
Davacının talebiyle bağlı 471,50 TL geçiş ücreti ve gecikme cezası toplamın davaya konu edilebileceğinin hesaplamalarla belirlenmiş olduğu tespit ve mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; otoyol geçiş ücreti ile idari para cezasının icra takibine konulması üzerine davalı borçlunun borca, faize ve ferilerine itirazları üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafından sunulan ihlalli geçişlere ilişkin tutar olarak ve tahakkuk eden ücretler ile ceza hesaplamaları, detaylı mevcut döküm içeriği incelemeleri ile araçların trafik kaydı incelemeleri neticesinde; 6001 sayılı yasanın 30. maddesi gereğince yapılan değerlendirmede, Anayasa Mahkemesi’ nin ilgili kanunun 7. maddesinde belirlilik ilkesine aykırılık bulunmadığı tespiti karşısında ihtar şartının aranmayacağı yolundaki İstanbul BAM 17. HD. 02.06.2020 T. 2017/2867 E. 2020/955 K. sayılı ilamı da gözetilerek kayıtlarda düzeltme süresi olan 15 gün içerisinde ödemenin mevcut olmadığı, 13.11.2019-14.11.2019 tarihleri arası aracın geçişlerine ilişkin 6 adet provizyon sorgulamalarında tahsilat kaydı olmadığı, IGB ve işlem numarası olarak ayrı ayrı onaylarının ve kontrollerinin yapıldığının sunulan dökümlerde mevcut olduğu, emniyet yazı cevabına göre aracın geçiş tarihlerinde davalı adına kayıtlı plakada iken kullanıldığı görülmekle talep gibi yasal faiz işletilmesi gerektiği, yapılan hesaplamalar ve değerlendirmeler neticesinde, bilirkişi raporuna esas CD içeriği incelendiğinde aracın takibe konu araç olduğu, rapordaki plaka hatasının maddi hata niteliğinde olduğu, davalı tarafından sunulan ödeme makbuzlarının geçiş tarihleriyle uyumlu olmadığı görülmekle bu davaya konu ödemeler olmadığı, hgs bakiyesinde yeterli miktar para bulundurma yükümlülüğünün davalıda olduğu ve soyut iddia dışında davalı tarafından bankadan alınmış bir belgenin dosyaya sunulmadığı, asıl alacak mahiyetinde olan geçiş ücreti dışındaki idari para cezasının zaten ceza mahiyetinde olması nedeniyle takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekeceği, ceza mahiyetinde olan idari para cezasına yeniden ceza mahiyetinde icra inkar tazminatı işletilemeyeceği kanaatine varılmakla asıl alacak olan geçiş ücreti üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği gözetilerek davacının 25.02.2020 takip tarihi itibari ile 94,30 TL asıl alacak, 377,20 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 471,50 TL alacağının olduğu mali rapordan anlaşılmakla davanın kabulü ile takibin 471,50 TL üzerinden devamına, asıl alacak 94,30 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan asıl alacak miktarı 94,30 TL üzerinden hesaplanan % 20 oranındaki 18,86 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile takibin 471,50 TL üzerinden devamına, asıl alacak 94,30 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, % 20 oranındaki 18,86 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan; posta, tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 720,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 471,50 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320 TL bedelin davalıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 19/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”