Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/547 E. 2023/393 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/547 Esas
KARAR NO : 2023/393

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2021
KARAR TARİHİ : 16/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkil şirket ile davalı arasında 01.12.2019 tarihinde iki tarafa borç yükleyen Acentelik Sözleşmesi akdedilmiştir. Söz konusu sözleşme ile müvekkil şirket … ili … ilçesi … bölgesinde çalışmaya başladığını, Çin’in Wuhan kentinde Aralık 2019 yılında başlayan Koronavirüs (Covid-19) bulaşıcı hastalığının ülkemizde de görülmesi ve ülkemizi ciddi bir şekilde etkisi altına alması sebebi ile müvekkil şirketin hizmet vermiş olduğu saha olan … ilinin Çarşı mevkiinde birçok ticari işletme kapandığını, söz konusu kapanmalar ile birlikte müvekkil şirketin gelen ve gönderilen kargo sayılarında ciddi anlamda düşüş yaşandığını, bununla birlikte 01.12.2019 tarihinde akdedilen sözleşmenin eki olan … Acentelik Ana Sözleşmesinin “Hak Edişlerin Hesaplanması” kısmında yer alan ve taraflarca kabul edilmiş hak ediş sistemini davalı şirket, müvekkil şirketin haberi ve oluru olmadan tek taraflı olarak değiştirdiğini, Müvekkil şirketin özellikle bireysel (çat kapı) müşterisi bulunduğu bölge nedeni ile fazla olduğu için yapılan bu değişiklik sonucunda bireysel – çat kapı diye tabir edilen müşterilerden alınacak yüzde oranları müvekkil şirket aleyhine ciddi bir şekilde düştüğünü, bu hususun müvekkil şirket açısından katlanılamaz bir hal aldığını, aynı zamanda covid-19 nedeni ile müvekkil şirketin dağıtım yaptığı adres teslim sayılarının düşmesi ve adres teslim hak ediş bedelinin müvekkil şirket aleyhinde davalının hak ediş sistemi sebebi ile ciddi oranda düşürülmüş olması ve bu nedenle revize edilmemesi sebepleri ile müvekkil şirketi büyük bir maddi kayba uğrattığını, bu nedenle müvekkil şirket yetkililerinin, uğramış olduğu zararlarının hafifleyebilmesi için … Bölge yetkililerine gerek mail yolu ile gerek sözlü olarak karma sistemde (acentenin gelen ATF’ si %40 ile %60 aralığında ise) yer aldıkları bu hususun düzeltilmesi talep edildiğini, bölge yetkililerinin ise; … saha sorumlusu … ile bu durumun araştırılması ve araştırma sonucunda durumun değerlendirmeye alınacağını ama her halükârda ticari kazanç oranın % 40 altına düşmesi halinde hak ediş sisteminin müvekkil lehine değiştirileceğini beyan ettiklerini, … saha sorumlusu … bey ile yapılan kontroller sonucunda müvekkil şirketin %38 ticari ve %62 konut bölgesinde olduğu tespit edildiğini, davalı şirketin … Bölge yetkileri tarafından verilen söze karşılık, müvekkil şirket yetkilileri hak ediş sisteminin değerlendirilmesi ve hak ediş sisteminin iki taraf lehine olacak şekilde uyarlanması için bölge sorumlularına mail yolu ile talepte bulunulduğunu, davalı şirket yetkilileri tarafından bu talebin kabul edilmediğini, sözleşme kurulurken var olan koşullar öngörülemez şekilde sonradan değişebileceğini ve bu değişimin sonucu olarak sözleşmedeki denge bir tarafın aleyhine katlanılamayacak ölçüde bozulabilir ve borcunu ifa etmesi aynı taraf açısından aşırı güçleşmiş olacağını, böyle bir durumda katı bir şekilde sözleşmeye bağlılık ilkesinin uygulanmasının adalete, dürüstlüğe ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Müvekkil şirketin basiretli bir tacir olarak elinden gelenin en iyisini yapmış olmasına rağmen malum pandemi koşulları ve davalı şirketin hak ediş politikasının müvekkil aleyhine haksız bir şekilde tek taraflı olarak değiştirilmesi sebepleri ile sözleşmenin devamı müvekkilim tarafından katlanılmaz hale gelmiş olduğu, taraflar arasındaki sözleşme haklı nedenle feshedilmek istendiği … bölge müdürlüğüne hem mail hem de dilekçe yolu ile açıkça beyan edildiğini, taraflarca söz konusu talebin üzerine devir teslim tutanağı hazırlanmış olduğunu, müvekkil şirket davalı ile olan ticari ilişkisini 30.05.2020 tarihinde tamamen bitirmiştir. Müvekkil şirketin fesih talebi taraflar arasında akdedilen sözleşmenin haklı nedenle fesih koşullarına uyduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme feshedildikten sonra müvekkil şirket tarafından müteaddit kere davalı şirket ile hesap mutabakatının yapılması talep edilmiş ise de ; davalı şirket bu talebe yanaşmadığını, Müvekkil şirketin günlük kazandığı ciroyu gün sonunda davalı şirkete ait … hesabına yatırdığını, Müvekkil şirketin her ay sonu … Bölge Müdürlüğü tarafından kendisine mail yolu ile bildirilen hak ediş tablosuna göre davalı şirkete fatura kesmekte ve davalı şirkette faturaya istinaden 15 gün içerisinde personel maaş ödeme zamanına gelecek şekilde hak edişin yarısını, geri kalan kısmını ise fatura kesim tarihinden 45 gün sonra her cumaya gelecek şekilde ödediğini, sözleşme süresi boyunca davalı şirketin çeşitli sebeplerle müvekkil şirketin hak edişinden düzenli olarak muhtelif tarihlerde kesintiler yaptığını, söz konusu kesintilerin bir kısmı sebebi ile … fatura no’lu ve 927,89 TL bedelli, “İsim hakkı bedeli” konulu 08.07.2020 tarihli, … fatura no’lu ve 31.468,00 TL bedelli, “İsim hakkı bedeli” konulu 30.04.2020 tarihli, … fatura no’lu ve 7.867,00 TL bedelli, “İsim hakkı bedeli” konulu 31.03.2020 tarihli, … fatura no’lu ve 7.867,00 TL bedelli faturalar kesildiği ve müvekkil şirkete ancak 13.08.2020 tarihinde mail yolu ile müvekkil şirket yetkilisi …’a iletilmiştir. Müvekkil şirket de yasal süresi içerisinde iade faturası düzenlediği, … 3. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile fatura bedellerine ve içeriklerine itiraz edildiği davalı şirkete bildirildiğini, davalı şirketin ise .. 41. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile müvekkil şirketin iade faturalarını kabul etmediğini ve ihtarname ekinde iade ettiğini beyan ettiğini, … 3. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi keşide edilerek müvekkil tarafından düzenlenen iade faturaları davalı şirkete gönderildiğini, davalı tarafından müvekkil şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak isim hakkı, işçi ücreti ve diğer sebeplerle kesilen bedeller iade edilmediğini, taraflar arasında akdedilen Acentelik Sözleşmesi’nin Yatırım Katkı Payı Başlıklı 13. Kısmının 37. Maddesinin b bendinde haklı fesih halinde kesilen bedelin iade edileceği açıkça beyan edilmiştir. Aynı sözleşmenin Fesih Koşulları başlıklı 17. Maddesinde “İşbu sözleşme tarafların haklı nedenle fesih haklarını kullanacakları özel hallerde fesih iradesini karşı tarafa tebliğini takip eden gün sona erecektir.” denildiğini, COVID-19 salgını veya bu salgın kapsamında alınan tedbirlerin sözleşmenin ifasını imkansız hale getirdiğinin ispatlanması halinde mücbir sebebin gerçekleştiği ve dolayısı ile haklı nedenle fesih olgusunun var olduğu kabul edilmesi gerektiğini, Müvekkil şirket tarafından davalının sözleşmede yer alan hak ediş bedellerini müvekkil şirkete haber vermeksizin kendi lehine düzenleyip değiştirmesi ve üzerine COVID-19 salgınının yaratmış olduğu kargo miktarlarındaki düşüş sebepleri ile haklı nedenle feshedildiğini, Müvekkilin söz konusu alacaklarının tahsili için … Arabuluculuk Bürosunun… Arabuluculuk numarası ile arabuluculuk yoluna başvurulduğu fakat 23.12.2020 tarihli son görüşme sonucunda anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davalı şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde kesinti yapılan şimdilik 1.000,00 TL’nin kesinti yapılan tarihlerden başlamak üzere işleyecek ticari faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı … Kargo ile arasında 01.12.2019 tarihinde Acentelik Sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu sözleşme ile davacı … ili … ilçesi … bölgesinde çalışmaya başladığını, pandemi nedeniyle davacı şirketin hizmet vermiş olduğu saha olan … ilinin … mevkiinde birçok ticari işletme kapandığını, söz konusu kapanmalar ile birlikte davacı şirketin gelen ve gönderilen kargo sayılarında ciddi anlamda düşüş yaşandığını, bununla birlikte 01.12.2019 tarihinde akdedilen sözleşmenin eki olan … Acentelik Ana Sözleşmesinin “Hak Edişlerin Hesaplanması” kısmında yer alan ve taraflarca kabul edilmiş hak ediş sisteminin … tarafından davacı şirketin haberi ve oluru olmadan tek taraflı olarak değiştirildiğini, davacı şirketin özellikle bireysel (çat kapı) müşterisi bulunduğu bölge nedeni ile fazla olduğu için yapılan bu değişiklik sonucunda bireysel – çat kapı diye tabir edilen müşterilerden alınacak yüzde oranları davacı şirket aleyhine ciddi bir şekilde düştüğünü, bu hususun davacı şirket açısından katlanılamaz bir hal aldığını, aynı zamanda covid-19 nedeni ile davacı şirketin dağıtım yaptığı adres teslim sayılarının düşmesi ve adres teslim hak ediş bedelinin davacı şirket aleyhine … Kargo tarafından hak ediş sistemi sebebi ile ciddi oranda düşürülmüş olması ve bu nedenle revize edilmemesi sebepleri ile davacı şirketin büyük bir maddi kayba uğradığını, bu nedenle davacı şirket yetkilileri, uğramış oldukları zararlarının hafifleyebilmesi için … Bölge yetkililerine gerek mail yolu ile gerek sözlü olarak karma sistemde (acentenin gelen ATF’ si %40 ile %60 aralığında ise) yer aldıkları bu hususun düzeltilmesini talep ettiklerini, Bölge yetkilileri ise; …. saha sorumlusu … Bey ile bu durumun araştırılması ve araştırma sonucunda durumun değerlendirmeye alınacağını ama her halükârda ticari kazanç oranın % 40 altına düşmesi halinde hak ediş sisteminin davacı lehine değiştirileceğini beyan ettiklerini, … saha sorumlusu … bey ile yapılan kontroller sonucunda davacı şirketin %38 ticari ve %62 konut bölgesinde olduğu tespit edildiği, … Kargo … Bölge yetkileri tarafından verilen söze karşılık, davacı şirket yetkilileri hak ediş sisteminin değerlendirilmesi ve hak ediş sisteminin iki taraf lehine olacak şekilde uyarlanması için bölge sorumlularına mail yolu ile talepte bulunduklarını, fakat … yetkilileri tarafından bu talebin kabul edilmediğini, sözleşme kurulurken var olan koşullar öngörülemez şekilde sonradan değişmesi nedeniyle sözleşmenin devamının davacı tarafından katlanılmaz hale gelmiş olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle feshedilmek istendiği … bölge müdürlüğüne hem mail hem de dilekçe yolu ile açıkça beyan edildiğini, taraflarca söz konusu talebin üzerine devir teslim tutanağı hazırlandığını ve davacının … Kargo ile olan ticari ilişkisini 30.05.2020 tarihinde tamamen bitirdiğini, davacı tarafın fesih talebinin taraflar arasında akdedilen sözleşmenin haklı nedenle fesih koşullarına uyduğunu, taraflar arasındaki ödeme sisteminin; Davacı şirketin günlük kazandığı ciroyu gün sonunda …’ya ait … hesabına yatırdığını, davacı şirket her ay sonu … Bölge Müdürlüğü tarafından kendisine mail yolu ile bildirilen hak ediş tablosuna göre … Kargo’ya fatura kesmekte ve … Kargo da faturaya istinaden 15 gün içerisinde personel maaş ödeme zamanına gelecek şekilde hak edişin yarısını, geri kalan kısmını ise fatura kesim tarihinden 45 gün sonra her cumaya gelecek şekilde ödediğini, sözleşme süresi boyunca … Kargo’nun çeşitli sebeplerle davacının hak edişinden düzenli olarak muhtelif tarihlerde kesintiler yaptığını ifade ederek COVID-19 salgını veya bu salgın kapsamında alınan tedbirlerin sözleşmenin ifasını imkansız hale getirdiğinin ispatlanması halinde mücbir sebebin gerçekleştiği ve dolayısı ile haklı nedenle fesih olgusunun var olduğu, …. Kargo tarafından sözleşmede yer alan hak ediş bedellerinin davacıya haber verilmeksizin kendi lehine düzenleyip değiştirmesi ve üzerine COVID-19 salgınının yaratmış olduğu kargo miktarlarındaki düşüş sebepleri ile haklı nedenle feshedildiği ve … Kargo’nun haksız bir şekilde adeta kafasına göre davacı şirket hakkedişinden kesinti yapması nedenleriyle davacı şirketin hak ediş bedelinden kesilen bedellerin tahsili amacı ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalması kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’nin kesinti yapılan tarihlerden başlamak üzere işleyecek ticari faizleri ile birlikte tahsili talepli iş bu dava ikame edildiğini, Davacı ile Müvekkil Şirket arasındaki ilişkinin temelini teşkil eden Acentelik Sözleşmesi ve eklerinde taraflara düşen hak ve yükümlülükler açıkça belirlenmiş ve buna karşılık tarafların hangi hallerde haklı nedenle fesih hakkını kullanabilecekleri de açıkça belirtildiğini, davacının belirttiği hususlar sözleşmede taraflara haklı nedenle fesih hakkı tanımadığını, davacı, müvekkil şirketin acentelik faaliyetini yürüttüğünü, Müvekkil Şirketin, bağımsız olarak şubelerini acente olarak işletmek üzere tacirlere devretmek ve işi kendi maaşlı personelleri yerine kendi işi gibi benimseyerek kar elde etme gayesi ile çalışacak acentelere bırakmaktadır. Bu bağlamda kurulu bir düzeni, tüm demirbaş ve mefruşatı ile şubesini ve kasasını, o şubede kullanılacak araçları, müşteri portföyünü, tüm networkünü, ticari bilgi ve deneyimini (know-how), ticari marka ve logosunu ve benzeri tüm imkanları süresiz acentelik sözleşmesi ile acentenin kullanımına bıraktığını, Müvekkil Şirket ile Davacı acente arasında akdedilen Acentelik Sözleşmesi dışında bir iş yapılmadığını, gerek sözleşme imzalama aşamasında gerekse de uygulanması sırasında Davacı acenteye Müvekkil Şirket tarafından her türlü bilgi ve destek sunulduğunu, Davacı acente işi kötü ifa ettiği için kendi hatası ve ihmali ve hatta ticari basiretsizliği sonucu zarara -şayet var ise- uğradığını, davacının tüm hakedişleri sözleşme hükümlerine uygun olarak zamanında ödendiğini, Davacı ile Müvekkil Şirket arasında akdedilmiş olan Acentelik Sözleşmesi ve eklerinde yer alan sair hükümler uyarınca, davacının bağımsız tacir olarak işlettiği acentesi ile ilgili davacının ödemesi gerekip de ödemeyi ihmal ettiği ve Müvekkil Şirketin ödemek durumunda kaldığı bedeller olduğu takdirde Müvekkil Şirketin Davacıya rücu etme hakkı bulunan bu bedelleri Davacının hak edişinden mahsup edebileceği hüküm altına alındığını, bu minvalde de davacı hak edişinden yapılan kesintiler acentelik sözleşmesi hükümlerine uygun olup hukuka aykırı bir durum bulunmadığını, bu nedenlerle davanın usulden reddine, davacının iddialarının asılsızlığının dikkate alınarak haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mahkememizin 01/12/2021 tarihli celse ara kararı gereği, … ASHM’ne talimat yazılarak davacının ticari defterlerinin incelenmesi, taraflar arasındaki akdi ve ticari ilişkinin tespiti, davacının alacaklı olup olmadığının belirlenmesi, hakedişlerden kesinti yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi, yapılmış ise miktarının belirlenmesi konularında mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi … 02/02/2022 tarihli raporunda, Davacının 2020 ve 2021 yıllarına ait defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu/işlendiği, davalı şirket …A.Ş. tarafından, davacı adına düzenlenmiş bulunan 3 adet fatura ile 31/03/2020-08/07/2020 tarihleri arasında İsim Hakkı Bedeli açıklaması ile toplam 47.202,00 TL tutarında kesinti yapıldığı tespit ve hesap edildiği, davacı tarafın dava tarihi (25/08/ 2021) itibariyle davalı şirketten toplam 71.848,74 TL (asıl) alacaklı durumda olduğu, davacının bu alacağının, açık hesap şeklinde işleyen mal ve hizmet alım satımına yönelik ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye alacağa dayandığı tespit ve hesap edildiği görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizin 07/06/2022 tarihli celse ara kararı gereği, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davalının ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek öncelikle akdi ve ticari ilişkinin tespiti, cari hesap ilişkisinin tablo halinde düzenlenmesi, hakediş kesintisi olup olmadığının belirlenmesi ve yapılan kesintinin sözleşmeye uygun olup olmadığının tespiti konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Mali Müşavir …, Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı …08/08/2022 tarihli raporunda, Taraflar arasındaki hesap ilişkisinin 2019, 2020 ve 2021 yıllarındaki faturalar ve ödemelerden oluştuğu; toplam 241.448,33 TL tutarındaki 18 adet faturanın davacı şirket tarafından düzenlendiği ve her iki tarafın ticari defterlerine kaydedildiği; böylece davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlıyken davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmayan toplam 47.202,00 TL tutarındaki 3 adet “isim hakkı bedeli” açıklamalı iade faturasının da dikkate alınmasıyla davacının davalıdan toplam alacağının 288.650,43 TL olduğu; tarafların ticari defterlerinde kayıtlı davalı faturaları ve ödemeleri arasındaki fark 12.389,76 TL tutarında olup farkın neden kaynaklandığının tespit edilemediği; davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı davalı faturaları ve ödemeleri dikkate alındığında 25/08/2021 dava tarihi itibarıyla davacının davalıdan 47.411,23 TL alacaklı olduğu; davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı davalı faturaları ve ödemeleri dikkate alındığında ise 25/08/2021 dava tarihi itibarıyla davacının davalıdan 35.021,47 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizin 25/10/2022 tarihli celse ara kararı gereği, Dosyanın önceden rapor alınan bilirkişi heyetine yeniden tevdi ile , taraflar arasındaki itilafa yönelik olarak dosyada mübrez acentelik sözleşmesi eklerinin irdelenerek taraf iddia ve savunmaları ile kök rapora yapmış oldukları itirazların değerlendirilmesi, özellikle taraflar arasındaki sözleşmenin 40. Mad. Uyarınca delil sözleşmesi kapsamında davalı ticari defterlerinin kesin delil teşkil ettiği dikkate alınarak ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup, Bilirkişi Mali Müşavir …, Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı … 18/01/2023 tarihli raporunda, Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ile yukarıda yapılan tespitler ve yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucunda; davalı şirket ticari defterlerindeki kayıtlar ile davalının “isim hakkı” olarak bir alacak hakkına sahip olmadığı dikkate alındığında ise 25/08/2021 dava tarihi itibarıyla davacının davalıdan 35.021,47 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davacı vekili 10.02.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı yönünden talebi 35.021,47-TL’ye yükselttiği, ıslah harcını yatırmış olduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının elde ettiği hakediş alacağından haksız kesinti yapıldığı iddiasıyla yapılan kesintilerin iadesine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı … arasında 01.12.2019 tarihinde Acentelik Sözleşmesi akdedildiği, söz konusu sözleşme ile davacının … ili … ilçesi … bölgesinde çalışmaya başladığı, davacı tarafçai davalı tarafın hak edişlerde haksız kesintiler yaptığının iddia edildiği, taraf ticari defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde son olarak alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından düzenlenen toplam 241.448,33 TL tutarındaki 18 adet faturanın, her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğundan mal veya hizmet verildiğine ilişkin ispat yükünün yerine getirilmiş olduğu, açıklaması “araç kiralama bedeli” olan faturaların, davalının borcu olup olmadığı hususunun dosya içeriğinden anlaşılamadığı bu nedenle hesaplamada dikkate alınmadığı, açıklaması “isim hakkı bedeli” olan faturaların, davalı tarafından düzenlenen faturaların iadesi olarak düzenlenmiş olup davalının “isim hakkı” olarak bir alacak hakkına sahip olmadığı anlaşıldığından iade faturalarının hesaplamada dikkate alındığı, açıklaması “fatura tazmin ödemesi” olan faturanın, davalının borcu olup olmadığı hususu dosya içeriğinden anlaşılamamakta olup hesaplamada dikkate alınmadığı, davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı davalı faturaları ve ödemeleri dikkate alındığında 25/08/2021 dava tarihi itibarıyla davacının davalıdan 47.411,23 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı davalı faturaları ve ödemeleri dikkate alındığında ise 25/08/2021 dava tarihi itibarıyla davacının davalıdan 35.021,47 TL alacaklı olduğu hesaplandığının belirtildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 40. Mad. Uyarınca delil sözleşmesi kapsamında davalı ticari defterlerinin kesin delil teşkil ettiği dikkate alındığında davalı şirket kayıtlarındaki 35.021,47 TL’nin esas alınması gerektiği, nitekim davacının ıslah dilekçesi ile talep etmiş olduğu miktarın da bu olduğu, böylece taraf ticari defter ve belgeleri ile sübuta erdiği şekilde davacı tarafın, dava tarihi itibari ile davalıdan 35.021,47 TL alacağı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile, 35.021,47-TL’nin 1.000-TL ‘sinin dava, 34.021,47-TL ‘sinin ıslah tarihi olan 10/02/2023 tarihi itibariyle isleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davanın kabulü ile,
2-35.021,47-TL’nin 1.000-TL ‘sinin dava, 34.021,47-TL ‘sinin ıslah tarihi olan 10/02/2023 tarihi itibariyle isleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.392,31-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 59,30-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.333,01‬-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı olan toplam 118,6‬0-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 331,25‬-TL posta ve tebligat gideri ile 5.700,00-TL bilirkişi gideri toplamı olan 6.031,25‬‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi gereğince yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.16/05/2023

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”