Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/541 E. 2022/105 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/541 Esas
KARAR NO : 2022/105

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 23/08/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil davalıya ait … İlçesi 5131 Ada 17 parselde 126 dairelik ‘’…’’ adlı projede dış cephe işleri, pvc doğrama ve korkuluk işleri, elektrik-mekanik ve kısmî inşaat işlerinin yapımı için anlaşmış olduklarını, …’tan ‘’davalının yazılı ve imzalı muvafakatiyle’’ tüm bu işleri borcu ve alacağıyla devralarak ve hatta ipotek vererek üstlendiğini, borcun tamamen ödenmesi ile birlikte ”ipotek sona erer ve fekki” gerektiğini, davalı bu hususta da üzerine düşeni yerine getirmediğini, müvekkilden talep edilen ne kadar iş varsa istenen nitelik ve kalitede, eksiksiz-noksansız, hatasız ve basiretli bir tacire yakışır şekilde müvekkilce davalı tarafa tesliminin yapıldığını, davalı tarafça tüm bu işler herhangi bir itiraza konu olmaksızın teslim alındığını, davalıya teslim edilen işlere rağmen müvekkil herhangi bir ödeme alamadığı gibi; sözleşmeye, kanuna ve hukuka aykırı biçimde müvekkil lehine bir hakediş hesabı dahi oluşturulmadığı da tespit edildiğini, işçilerinin maaşını ödeyebilmek, almış olduğu işin devamını sağlayabilmek ve projenin bitimine katkı sağlayabilmek adına davalı taraftan haketmiş olduğu ödemeleri talep eden müvekkile davalı şirket yetkililerince tehdit ve saldırılarda bulunulduğunu, müvekkile bildirim yapılmaksızın sözleşme usulsüzce feshedilip işin başka bir firmaya verildiği, ‘’rızası ve muvafakati olmaksızın’’ müvekkilin nam-ı hesabına işin başka firmalara verilmek suretiyle müvekkilin hakedişinden kesildiğinin sabit olduğunu, proje alanında müvekkile ait malzemeler ‘’hiçbir piyasa kriterine uymaksızın’’, neye göre belirlendiği belli olmayan alış rakamlarından hukuksuzca müvekkilden mahsup edildiğini, kalan işler fahiş rakamlarla ve hiçbir hukuk ve kanun normuna uymaksızın müvekkile yansıtıldığını, bu nedenlerle işin alınması esnasında davalı tarafa verilen ipoteğin fekki işlemlerinin yapılmasına, davanın neticeleneceği tarihe dek ilgili tapu kaydına tedbir uygulanmasına, hakedişlerden kaynaklı vadesi geçmiş 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 24/11/2021 vade tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafça açılan davanın ticari uyuşmazlığa ilişkin olması sebebiyle dava şartı olan arabuluculuk evrakının dosyaya sunulmadığını, herhangi bir şekilde arabuluculuk faaliyetine girilmediğini, dolayısıyla davanın arabuluculuk dava şartı gerçekleştirilmediğinden bahisle usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinin ekinde dosyaya sunmuş olduğu 30.03.2020 tarihli İpotek Sözleşmesi’ndeki taraflar arasında; müvekkil şirket … ile … ve … bulunduğunu, … Tapu Müdürlüğü’nün 10.04.2020 tarihli İpotek Belgesi kaydına göre; İpotek Sözleşmesi’ne konu olan ve bilgileri “… İli … Mahallesi 15902 Ada 1 Parsel A Blok 8 No.lu Bağımsız Bölüm” olan taşınmazın 400.000,00-TL’lik bedel ile ipotek alacaklısı olarak… , borçlusu olarak ise … ve …yazıldığını, müvekkil şirketin ipotek alacaklısı olmadığı; tapu kayıtlarının aleniliği ilkesi doğrultusunda ortaya çıkacak ve dava hukuki yarardan yoksun kalacağını, Tapu Kaydının davada alınacağından öncelikle tapu kayıtlarının Kağıthane Tapu Müdürlüğü’nden celp edilmesini talep ettiğini, davacı tarafın, müvekkile karşı 2020 senesine ait bakiye 812.311,76-TL ve 2021 senesine ait 821.633,76-TL tutarında bakiye borç ile TOPLAMDA 821.633,76-TL’lik borcu bulunduğunu, müvekkil şirket tarafından, davacının borçları ayrıntısı ile not alındığını, müvekkil ipotek alacaklısı olsaydı dahi, ipotek borçlularına ait bakiye borç bulunduğundan dolayı ipoteğin fekki talebinin yerine getirilmesinin kanuna aykırı olacağını, bu nedenlerle davacı tarafın dava şartı ticari arabuluculuğa başvurmadığı için usulden reddine, dava konusu taşınmazın ipotek alacaklısının müvekkil şirket olmaması nedeni ile davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine, esasa ilişkin savunmaları doğrultusunda davanın esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava; Eser sözleşmesi kapsamında tesis edildiği iddia edilen ipoteğin fekki ile hakediş alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, eser sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, borcunun bulunmadığını beyan ederek, … İli … İlçesi … Mahallesi 15902 ada 1 parselde mesken niteliğinde bulunan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir.
Taşınmazın aynına ilişkin davaların taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği 6100 sayılı HMK’nın 12/1. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davaların, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması hakkındaki bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin ve kesin olduğu için, bu konuda yetki sözleşmesi de yapılamaz ve yetki sözleşmesi ile de başka yetkili mahkeme kararlaştırılamaz. Somut olayda, taşınmaz Maltepe ilçesi sınırları içerisinde olup, ipoteğin fekki talebi açısından İstanbul Anadolu Mahkemeleri kesin yetkili olduğundan, davacının ipoteğin fekki talebi açısından HMK m.12’de belirtilen kesin yetki kuralı nedeniyle HMK m.114/1-ç uyarınca yetkisizlik sebebiyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Hakediş alacağına ilişkin talep açısından kesin yetki kuralı söz konusu olmadığından talebin bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-İpoteği fekki talebi yönünden HMK m.12’de belirtilen kesin yetki kuralı nedeniyle HMK m.114/1-ç uyarınca yetkisizlik sebebiyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
2-Hakediş alacağına ilişkin talebin bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine, yeni alınacak esas numarasına asıl dosyada bulunan tüm belgelerin fotokopisinin eklenilmesine, yeni esas üzerinden belirlenecek duruşma gününün taraflara tebliğine,
Dair; tarafların yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2022

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.