Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/529 E. 2021/903 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/529 Esas
KARAR NO : 2021/903

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile … A.Ş. ile … Ltd. Şti. arasında 17.06.2019 tarihinde imzalanan Kira Sözleşmesi ile … A.Ş.’nin ortak alan giderlerini tahsil ettiği … vaziyet planında belirtilen … numaralı 40 metrekare alan davalı Şirkete kiralandığını, ilerleyen süreçte davalı şirketin, …’nin maliki dava dışı … A.Ş.’ye keşide ettiği … 25, Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kira sözleşmesini feshettiğini, ihtamamenin müvekkil şirkete tebliğinden itibaren 3 (üç) gün içinde mecuru tahliye edeceğini ihtar edildiğini, davalı Şirketin bu şekilde …’de kiraladığı mecuru tahliye etmesi üzerine müvekkili şirketin de davalı şirketin cari hesap ekstrelerinde bakiye gözüken 18.112,92 TL ortak alan gideri borcunu ödemesi talebiyle … 30. İcra Müdürlüğü … E. dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu beyan ile itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, dava ve takip konusu alacağın kira sözleşmesi dayanak yapılarak talep edildiğinden davanın sulh hukuk mahkemelerinde açılması gerektiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete hiç bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir sözleşme ya da anlaşma bulunmadığını, müvekkilin kira sözleşmesi akdettiği şirketin … isimli şirket olduğunu, iş yerindeki vergi mükellefinin müvekkili şirket değil doğrudan … isimli şirket olduğunu, sözleşmenin feshi tarihine kadar geçen süre boyunca alt kiracı tarafından işletilen iş yerinin ortak alan giderleri alt kiracının borcu olduğunu, ihtarnamede de görüleceği üzere, alt kira sözleşmesinin alt kiracı tarafından tek taraflı feshettiği ve müvekkili şirkete hiç bir ödeme yapmadığının görüleceğini, fesih tarihinden kısa bir süre önce müvekkil şirket tarafından kiraya veren… isimli şirkete verilen 70.800-TL tutarlı teminat mektubunun bankaya ibraz edilerek nakde çevrildiğini, bu tutarı hiç bir alacağa mahsup etmeyen kiraya veren şirket ile davacı şirket aynı adreste aynı yönetim kurulu üyeleri tarafından yönetildiğini, bu nedenle para tahsil etmek için iki farklı şirketmiş gibi gösterilmesi kötü niyetli bir yaklaşım olduğunu beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, cari hesapta olan ortak alan gider borcundan doğan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında mevcut sözleşmesinin incelenmesinde, Kira Sözleşmesi olduğu, … A.Ş ile … Tic Ltd Şti arasında 17/06/2019 tarihinde akdedilmiş olduğu anlaşılmıştır.
HMK 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görev alanı düzenlenmiş olup; dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davalarına bakmaya Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu hüküm altına alınmıştır.
HMK’nın 114. Maddesinde görevin dava şartı olduğu belirlenmiş, 115. maddesinde de dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı ilkesi getirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasında mahkememizin görevi kapsamında değerlendirilebilecek bir ticari ilişkinin bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığa temel oluşturan ilişkinin kira ilişkisinden kaynaklandığı, davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, görevin dava şartı olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli İstanbul Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davaya bakmaya SULH HUKUK MAHKEMESİ görevli olduğundan, görev nedeni ile davacının davasının REDDİNE,
2-Harç ve masrafların görevli mahkemesinde nazara alınmasına,
3-Kararın kesinleşmesine müteakip 2 haftalık sürede, talep halinde dosyanın görevli mahkememisine gönderilmesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 30/11/2021

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”