Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/524 E. 2022/539 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/524
KARAR NO : 2022/539

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 11/08/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket tarafından işletilen otoyoldan, davalıya ait, dava dilekçesi ve delil listesinde sunulan listede belirtilen muhtelif plakalı araçlar ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla … 26. İcra Müdürlüğü …. Esas Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrinin, davalıya tebliğ edildiğini, borçlunun , yetkiye ve bununla beraber müvekkil şirkete borcu olmadığını öne sürmek suretiyle borcun esasına, asıl alacağa, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, itiraz konusu alacak hakkında takibin devamı amacıyla işbu davanın ikame edildiğini, icra takibine karşı davalı borçlunun hem borç hem de yetki itirazında bulunduğunu, ancak İstanbul İcra Daireleri ve İstanbul Mahkemelerinin uyuşmazlık konusunda yetkili olduğunu, davalı tarafın tavrı ile, yalnızca süre kazanmak maksadıyla takibin durdurulmasına sebebiyet verdiği ve kötü niyetli bir yaklaşımda bulunduğunu, davanın konusunun para borcu olması sebebiyle ihlalli geçişe ilişkin davaların alacaklının merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde de açılabileceğini, bu bağlamda, müvekkil şirketin merkez adresi ” … olduğunu, icra takibinin başlatılmış olduğu … 26. İcra Müdürlüğü’nün yargı çevresi müvekkil şirketin merkez adresinin bulunduğu bölgeyi kapsadığından, mahkemenin ve icra takibinin başlatılmış olduğu … 26. İcra Müdürlüğünün uyuşmazlık yönünden yetkili olduğunu, ilgili madde metninden de açıkça görüleceği üzere, davanın Borçlar Kanunu’nda kesin yetki kuralına bağlı olmamakta ve seçimlik yetki kuralına tabi olduğunu, icra takibini açan tarafın müvekkil şirket olması sebebiyle, seçimlik yetki hakkı kullanılarak, müvekkil şirketin merkez adresinin bulunduğu bölge olan İstanbul (Merkez) İcra Daireleri aracılığıyla söz konusu icra takibinin başlatıldığını, davalı borçlunun yetki itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, uyuşmazlık konusunda … 26. İcra Dairesi’nin yetkili olduğunun tespitini ve davalı borçlunun haksız yetki itirazının iptalini, davalının takipte, müvekkil şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı iddiası ile asıl alacağa ve ferileri bakımından takibe itiraz ettiğini beyan ettiklerini ve takibi durdurduklarını, bu doğrultuda ihlalli geçiş vakıasına itiraz etmemiş olduklarını, Müvekkil Şirketin, 3996 sayılı “Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun” ve 2011/1807 (eski 94/5907) sayılı “3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun Uygulama Usul ve Esaslarına İlişkin” Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde özel yetkili bir anonim şirket olarak kurulduğunu, alt yapı projelerinden biri olan Kuzey Marmara Otoyolu Projesi” nin yap-işlet-devret modeli ile yapımı ve işletilmesini, Karayolları Genel Müdürlüğü ile imzalamış olduğu 27 Eylül 2010 tarihli Uygulama Sözleşmesi çerçevesinde üstlenmiş bulunduğunu, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. maddesinin 5. fıkrası ile Görevli Şirkete, geçiş ücreti ile geçiş ücretine tahakkuk eden ceza tutarını genel hükümlere göre tahsil etme hak ve yetkisi verildiğini, 6001 sayılı Kanun’un 30.maddesinin 5. fıkrası, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 25.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 16.05.2018 tarihli ve 7144 Sayılı Kanun (“Torba Kanun”)’un 18. maddesi ile değiştirilmiş olduğunu, 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanun’a eklenen Geçici Madde 3 ile de söz konusu değişikliğin uygulama usulü belirlendiğini, kısaca 7144 sayılı Torba Kanun ile Torba Kanun’un yürürlük tarihi olan 25.05.2018 tarihi itibari ile ve sadece tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulanmak üzere, geçiş ücretinin geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza; 4 katı olarak değiştirilmiş ve hazine payı uygulaması ortadan kaldırıldığını, bu doğrultuda, davaya konu ihlalli geçişlere ilişkin geçişe ait geçiş ücreti ve ceza tutarı Torba Kanun’un yürürlük tarihinden önce tahsil edilmediğinden uyuşmazlık konusuna ilişkin tutarlar 4 (dört) katı üzerinden takibe konu edildiğini, şikayete konu borcun sebebini teşkil eden ihlalli geçiş fiilinin tanımlanması gerektiğini, Müvekkil Şirket tarafından işletilen otoyolda yer alan tüm gişelerden nakit, kredi kartı/banka kartı tahsilatı yapılabilmesi mümkün olduğunu, ücret toplama sisteminin süresi içerisinde OGS için OGS bankasından/HGS için PTT’den provizyon alamaması ve bu nedenle OGS veya HGS’den geçiş ücreti tahsilatı yapılamaması halinde geçiş ihlalli hale geldiğini, İhlalli geçişin, Müvekkil Şirket tarafından yapımı ve işletmesi üstlenilen otoyolun geçiş ücreti ödenmeksizin kullanılması ve tahakkuk eden ücretin geçişi takip eden 15 (on beş) günlük kanuni ödeme süresi içinde de ödenmemiş olması anlamına geldiğini, kullanıcıların bu 15 (on beş) günlük süre içerisinde sadece geçiş ücretini ödemekle yükümlü olduğunu, ilk 15 (on beş) günlük cezasız sürenin dolmasını müteakip ihlalli geçiş anında tahakkuk eden geçiş ücretinin 4 (dört) katı tutarında ceza muaccel hale geldiğini, cezanın muaccel hale gelmesiyle birlikte Müvekkil Şirket tarafından Karayolları Genel Müdürlüğü’nden, otoyoldan ihlalli geçiş yapan ve 15 (on beş) günlük yasal süre içerisinde geçiş ücretlerini ödemeyerek cezaya düşen araçların sahiplik bilgileri talep edildiğini, bu nedenle, Müvekkil Şirketin yasal olarak araç sahiplik bilgilerine ceza muaccel hale gelmeden erişememekte ve dolayısıyla bu süre içerisinde borçlulara herhangi bir bildirim yapamadığını, zira Müvekkil Şirketin yine zorunlu olmamasına rağmen, araç sahiplik bilgilerini temin ettikten sonra fakat icra takibi başlatılmadan önce, ihlalli geçiş yapan araçların maliklerinin adreslerine “İhlalli Geçiş İhtarnamesi” göndererek geçiş ücreti ve ceza tutarının ödenmesini talep ettiklerini, Uygulama Sözleşmesi uyarınca Müvekkil Şirket kurması gereken ücret toplama sistemini Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından işletilen otoyollarda kullanılan OGS ve HGS sistemlerine ait etiketlerin etiket değişikliğine ihtiyaç duyulmadan kendi kuracağı ücret sisteminde de kullanılabilecek şekilde uyumlu tesis etmekle yükümlü olduğunu, müvekkilşirketin bu kapsamdaki sorumluluğu sadece geçiş esnasında, geçiş yapan araçlarda bulunan yeterli bakiyeye sahip, sağlam ve çalışır durumdaki OGS ve HGS etiketlerinden etiket değişikliği gerektirmeyecek şekilde geçiş ücretinin tahsil edilmesi ile sınırlı olduğunu, Müvekkil Şirketin geçiş ücretini, geçiş sonrası fakat geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde, etiketlerdeki eksik bakiyenin tamamlanması halinde, otomatik olarak etiket hesaplarından tahsil etmesine (“Otomatik Tahsilat Yöntemi”) ilişkin kanuni bir yükümlülüğü olmadığı gibi bu hususta herhangi bir taahhüdü bulunmamakta ve bu doğrultuda ayrı bir yasal düzenleme ya da protokol bulunmadığını, ancak tüm bunlara rağmen, müşteriden gelen yoğun talep üzerine müşterilere yardımcı olmak adına Müvekkil Şirket tarafından Otomatik Tahsilat Yöntemi ile geçiş ücretinin tahsilatına 17.07.2017 tarihi itibari ile başlandığını, ancak geçiş sonrasında etiketteki eksik bakiye tamamlanmış olsa dahi, Otomatik Tahsilat Yöntemi her kadar 17.07.2017 tarihi itibari ile yapısal olarak faal hale getirilmiş olsa da, Otomatik Tahsilat Yöntemi ile tahsilatın yapılamaması araç sahibinin ödemeye ilişkin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı gibi, böyle bir durumda Müvekkil Şirkete herhangi bir sorumluluk atfedilemeyeceğini, geçiş tarihinden itibaren 15 (on beş) gün içerisinde herhangi bir nedenle geçiş ücretinin Otomatik Tahsilat Yöntemi ile tahsil edilememesi halinde yukarıda açıklanan nedenler ve araç sahiplerinin yasal yükümlülükleri nedeniyle geçiş ücreti ve cezaları araç sahibinden talep ve tahsil edilmesi gerektiğini, dava öncesinde arabuluculuğa başvurulmuşsa da, arabuluculuk süreci anlaşmama olarak sonuçlandığını, bu nedenlerle davalının … 26. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile alacağın yasal faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına ve borçlu aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 29/09/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, müvekkil şirkete ait araçların işletme hakkının davacı şirkette bulunan … ile buna bağlı otoyollardan ihlalli geçişlerde bulunduğundan bahisle geçiş bedeli ile ceza tutarlarının tahsili talebiyle davasını İstanbul Mahkemelerinde ikame ettiğini, taraflarınca 20.02.2020 tarihli icra takibine itiraz dilekçelerinde, müvekkil şirkete gönderilen ödeme emrinde de açıkça müvekkil şirketin adresinin … olarak gösterildiği, dolayısıyla söz konusu takibin İstanbul İcra Müdürlüklerinde değil … İcra Müdürlüklerinde başlatılması gerektiğini, bu bağlamda icra takibinin yetkisiz yerde başlatılmış olduğunun belirtilmiş olduğunu, açıkça yetkiye itiraz edildiğini, somut olayda yetki itirazı kaldırılmadan veya yetkili icra müdürlüğünde icra takibi yapılmadan itirazın iptali davasının ikame edildiğini, bu durumda ortada geçerli ve yetkili yer olan icra müdürlüğünde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından, öncelikle koşulları oluşmayan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın konusu gereği kesin yetkili mahkeme bulunmadığından davanın HMK’nın 6. maddesi gereğince müvekkil şirketin ticaret sicildeki “…” adresinin yargı çevresi olan … Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davaya bakmakla yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğundan, davacı tarafından Sayın Mahkeme huzurunda ikame edilen dava hakkında yetki itirazında bulunmakla, yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafça 10.01.2020 tarihinde …. 26. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile, ihlalli geçişler ve ceza tutarlarının tahsili için müvekkil hakkında icra takibi başlatıldığını, icra takibine ilişkin ödeme emrinin müvekkil şirket tarafından 19.02.2020 tarihinde tebliğ alındığını, taraflarınca 20.02.2020 tarihinde icra takibine itiraz edildiğini, taraflarınca 20.02.2020 tarihinde yapılan itiraz üzerine, davacı tarafça mahkeme huzurunda, 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra, 12.08.2021 tarihinde işbu dava ikame edildiğini, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın icra takibi başlattığı sırada yalnızca başvurma harcı, peşin harç ve vekalet suret harcını ödediği, bunun dışında icra dosyasına muhtemel itirazın kendisine tebliği için herhangi bir masraf ödemesi yapmadığını, alacaklının muhtemel itirazın kendisine tebliği için gerekli masrafları peşinen yatırmamasının, itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süresinin başlangıcı bakımından önemli sonuçları bulunduğunu, zira alacaklının işbu masrafı yatırmaması halinde, itirazın iptali davası için İİK’nın 67. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin, itirazın alacaklıya tebliğinden değil, itirazın yapıldığı günden başladığını, taraflarınca 20.02.2020 tarihinde icra takibine itiraz edildiğini, muhtemel itiraz için masrafları peşinen ödemeyen davacının, huzurdaki davayı 12.08.2021 tarihinde ikame ettiğinden, 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Müvekkil şirketin, lojistik – taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren, alanında son derece başarılı bir şirket olduğunu, Müvekkil şirketin taşımacılık sektöründe faaliyet gösterdiğinden araçların yola çıktığı andan, gideceği yere vardığı ana kadar ki güzergahlarının belirli olduğunu, araçların tümüne kullanacakları güzergahta paralı yol bulunması halinde, geçiş ücreti hesaplanarak HGS bakiye yüklemesi yapıldığını, Müvekkil şirketin aynı zamanda iki günde bir araç geçişlerinde ihlalli geçiş olup olmadığını görebilmek adına sistemden bütün araçlarına ilişkin olarak plaka ile borç kontrolü yapıldığını, davaya konu geçişlere ilişkin de yine rutin kontroller yapılarak, borç bulunup bulunmadığının kontrol edildiğini, Müvekkil şirket tarafından yapılan kontrollerde sistemde müvekil şirketin ihlalli geçişi bulunmadığından, müvekkil şirketin davalı şirkete herhangi bir borcu olmadığının görüntülendiğini, bu nedenle ihlalli geçiş bulunmasının mümkün olmayıp davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirkete ait araçların geçtiği iddia edilen tarihlerde otomasyon sisteminin arızalı olup olmadığının tespiti gerektiğini, müvekkil şirkete ait araçların tır olduğundan hem araç plakası hem de dorse plakası olduğunu, davalı şirket tarafından kötüniyetli olarak, müvekkil şirket araçlarında mükerrer okuma yapılarak hem araç plakasına hem dorsede bulunan plakaya ihlalli geçiş cezaları tahakkuk ettirildiğini, usul ve yasaya aykırı olduğundan, HGS sistemlerinin mükerrer okuma yapıp yapmadığının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil şirkete ait araçlar tarafından ihlalli geçiş yapıldığı iddia edilen döneme ilişkin tüm görüntü kayıtlarının incelenmesi, müvekkil şirketin HGS bakiyelerinin sorgulanması (bakiyesi bulunduğu halde okuma yapılmadığına ilişkin olarak), otomasyon sisteminin arızalı olup olmadığının ve mükerrer okuma yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle geçerli ve yetkili yer icra müdürlüğünde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından, koşulları oluşmayan itirazın iptali davasının reddi ile Mahkeme’nin yetkisizliğine, mesnetsiz davanın esastan reddine, davacı şirketin icra inkar tazminatı talebinin reddi ile haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen işbu dava nedeniyle takibe konu alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla müvekkil şirket lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mahkememizce 16/02/2022 tarihli celse ara kararı uyarınca, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek davacının alacaklı olup olmadığı, ücret ödemeksizin geçiş yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise geçiş ücreti ve para cezasının hesaplanması, davalının itirazlarının değerlendirilmesi, hesap hareketleri incelenerek davalıya ait aracın gişelerden geçiş yaptığı esnada geçiş ücretlerini hesapta bakiye olmaması nedeniyle davacının tahsil edip edemediği, her geçiş anında hesapta yeterli bakiye olup olmadığının tespiti, bakiyenin yeterli olması durumunda geçiş ücretinin niçin sistemden tahsil edilemediğinin belirlenmesi, bakiye yeterli değil ise otomatik yükleme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise 15 gün içerisinde davacı tarafından tahsilat yapılıp yapılmadığı konularında rapor alınmasına karar verilmiş olup, SMMM …, Bilgisayar Mühendisi … tarafından ibraz edilen 21/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 6001 sayılı kanunun 30/7 maddesine göre 15 gün içerisinde ihlalli geçişler ödendiği takdirde gecikme cezası alınmayacağı hükmünün olduğu, bunun yanı sıra sürücülerin HGS ve OGS cihazlarını sürekli bakiyesi müsait tutmakla ve kontrol etmekle sorumlu olduğu, Karayolları Genel Müdürlüğü Sitesinde OGS ve HGS ile ilgili açıklamalarda OGS sistemlerinden geçiş ihlali yapılması durumunda; geçiş ihlali yapılan plaka üzerine 15 (on beş) gün içinde OGS veya HGS abonesi olunması veya mevcut ÜOGS veya HGS hesaplarında geçiş için yeterli bakiyesi olması durumunda cezalı geçiş ücreti uygulanmadığının duyurulduğu, davalının, HGS/OGS cihazında yeterli bakiye varken geçiş anında değişik sebeplerden ücret alınamadığında cihazın uyarı sinyali vermesi sonucunda 15 gün içerisinde yanlışlığı giderecek yeterli süresi olduğu, davalının değişik kanallardan sahipliğindeki araçların plaklarını sorgulayarak borç durumunu öğrenebileceği, HGS/OGS cihazını doğru bir şekilde kullanmak, çalışır vaziyetinde tutmak ve cihazlara bağlı hesaplarını her zaman müsait olarak tutma sorumluluğunda olduğu, 6001 Sayılı Kanun’ da ve işletme protokolünde hiçbir şekilde ihlalli geçiş gerçekleştiren araç sahiplerine SMS, e-posta, ihtarname veya herhangi bir şekilde bildirim yapma yükümlülüğü ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı, davalının tüzel kişi tacir olduğu ve araçlarının yük naklinde kullanılan ticari araçlar olduğu, dava dosyasına Sayın Mahkemece celp edilen Banka hareketlerinden davalıya ait …, …, …, …, … plakalı araçların 12.06.2019- 04.07.2019 tarihleri arasında HGS hesabının geçiş bedelinin karşılamaya müsait olmadığı, davalı tarafından yapılan bakiye yüklemelerden güncel geçişlerin ve 15 günlük provizyon süresinde geriye doğru tahsil edilemeyen geçişlerin düşümünün yapıldığı, davaya konu edilen geçişlerin tahsil edilemediği dava dosyası içeriğinde mevcut delillerin ve davacının CD içeriğindeki Geçiş Görüntüleri ile İhlalli Geçiş Provizyon listesi, ve banka ekstrelerinin incelenmesi sonucunda davalının sahipliğinde olan …, …, …, …, … – plakalı araçların 12.06.2019- 04.07.2019 tarihleri arasında ücret ödemeksizin, işletme hakkı davacı şirkette olan Köprüsü ve bağlı otoyolundan 13 kez ihlalli geçişler gerçekleştirdiği, davalının araçlarına 1.121,35 TL Geçiş Bedeli, yasa gereği dört katı Geçiş Cezası 4.485,40 TL olmak üzere toplam 5.606,75 TL tahakkuk ettirildiği, borçlu aleyhine başlatılan … 27. lera Müdürlüğü’nün …E. sayılı ilamsız icra takip tutarı ile uyumlu olduğu, Mahkemece itirazın iptaline ve takibin devamına karar verildiği takdirde davacının, 6001 sayılı yasa BAM ve yaygın Yargıtay kararları gereği davalıdan 314,60 TL Geçiş Bedeli, yasa gereği dört katı Geçiş Cezası 1.258,40 TL olmak üzere toplam 1.573,00 TL asıl alacağı talep edebileceği, davacının takip öncesi işlemiş faizi talep etmediği, takip tarihinden itibaren asıl alacak 1.573,00’TL üzerinden yıllık 19 işleyecek faizi değişen oranlarda talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … 26. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 1.573,00 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 20/02/2020 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 6001 Sayılı Kanun kapsamında davacı tarafından işletilen otoyollardan davalının maliki olduğu araçların ücret ödemeksizin geçiş yaptığı iddiasıyla geçiş ücreti ve para cezasının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
6001 sayılı Kanun’un 30. Maddesinin (5) numaralı bendinde; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza uygulanacağı ve genel hükümlere göre tahsil edileceği, (7) numaralı bendinde; Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezaların uygulanmayacağı düzenleme konusu yapılmıştır. Bu hükümlerin birlikle değerlendirilmesinde; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen otoyollardan ücret ödemeksizin geçilmesi halinde, geçiş ihlali yapan araç malikinin geçiş ücretini, geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödememesi durumunda ücretin 4 katı tutarında ceza kesileceği ve bu ceza tutarı ile birlikte geçiş ücretini ödemekle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak geçiş ücretinin, geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmesi halinde ceza uygulanamayacaktır.
Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunun ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; 6001 sayılı kanunun 30/7 maddesine göre 15 gün içerisinde ihlalli geçişler ödendiği takdirde gecikme cezası alınmayacağı hükmünün olduğu, bunun yanı sıra sürücülerin HGS ve OGS cihazlarını sürekli bakiyesi müsait tutmakla ve kontrol etmekle sorumlu olduğu, Karayolları Genel Müdürlüğü Sitesinde OGS ve HGS ile ilgili açıklamalarda OGS sistemlerinden geçiş ihlali yapılması durumunda; geçiş ihlali yapılan plaka üzerine 15 (on beş) gün içinde OGS veya HGS abonesi olunması veya mevcut ÜOGS veya HGS hesaplarında geçiş için yeterli bakiyesi olması durumunda cezalı geçiş ücreti uygulanmadığının duyurulduğu, davalının, HGS/OGS cihazında yeterli bakiye varken geçiş anında değişik sebeplerden ücret alınamadığında cihazın uyarı sinyali vermesi sonucunda 15 gün içerisinde yanlışlığı giderecek yeterli süresi olduğu, davalının değişik kanallardan sahipliğindeki araçların plaklarını sorgulayarak borç durumunu öğrenebileceği, HGS/OGS cihazını doğru bir şekilde kullanmak, çalışır vaziyetinde tutmak ve cihazlara bağlı hesaplarını her zaman müsait olarak tutma sorumluluğunda olduğu, 6001 Sayılı Kanun’ da ve işletme protokolünde hiçbir şekilde ihlalli geçiş gerçekleştiren araç sahiplerine SMS, e-posta, ihtarname veya herhangi bir şekilde bildirim yapma yükümlülüğü ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı, davalının tüzel kişi tacir olduğu ve araçlarının yük naklinde kullanılan ticari araçlar olduğu, dava dosyasına Sayın Mahkemece celp edilen Banka hareketlerinden davalıya ait …, …, …, …, … plakalı araçların 12.06.2019- 04.07.2019 tarihleri arasında HGS hesabının geçiş bedelinin karşılamaya müsait olmadığı, davalı tarafından yapılan bakiye yüklemelerden güncel geçişlerin ve 15 günlük provizyon süresinde geriye doğru tahsil edilemeyen geçişlerin düşümünün yapıldığı, davaya konu edilen geçişlerin tahsil edilemediği dava dosyası içeriğinde mevcut delillerin ve davacının CD içeriğindeki Geçiş Görüntüleri ile İhlalli Geçiş Provizyon listesi, ve banka ekstrelerinin incelenmesi sonucunda davalının sahipliğinde olan …, …, …, …, … – plakalı araçların 12.06.2019- 04.07.2019 tarihleri arasında ücret ödemeksizin, işletme hakkı davacı şirkette olan Köprüsü ve bağlı otoyolundan 13 kez ihlalli geçişler gerçekleştirdiği, davalının araçlarına 1.121,35 TL Geçiş Bedeli, yasa gereği dört katı Geçiş Cezası 4.485,40 TL olmak üzere toplam 5.606,75 TL tahakkuk ettirildiği, borçlu aleyhine başlatılan … 27. lera Müdürlüğü’nün … E. sayılı ilamsız icra takip tutarı ile uyumlu olduğu anlaşılmış olup davanın kabulüne, itirazın iptaline, alacak likit ve belirli olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davalının … 26. İcra Müdürülüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına, asıl alacağın %20’si oranına tekabül eden 314,06 -TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 314,06 TL %20 icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 107,45 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 48,15‬ TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere 118,60‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 134,85 TL posta ve tebligat gideri ile 2.000,00 TL bilirkişi gideri toplamı olan 2134,85 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.573,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.13/09/2022

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.