Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/51 E. 2021/832 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/51 Esas
KARAR NO : 2021/832

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/01/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; Müvekkili aleyhine davalı bankaca borçlu olduğu gerekçesiyle icra takibi başlatıldığını, müvekkiline yapılan tebligattan haberdar olmadığını, bu sebeple sahibi olduğu araç üzerine haciz ve yakalama şerhi işlenmesi ve sonrasında aracın yakalanması üzerine haberdar olunduğunu, taraflar arasında düzenlenen GKS‘nin müvekkilinin kefil olarak imzası bulunmakla birlikte eş rızasının bulunmadığını, takibe dayanak … başvuru formu incelendiğinde 05.12.2018 tarihinde alacaklı Banka ile … Ltd.Şti arasında düzenlenen bir ticari kredi kartına ilişkin olduğunun görüleceğini, bunun GKS kapsamında bulunmadığını, … ve Esnek Ticari Hesap borçlarının müvekkilinin imzaladığı sözleşme kapsamında olmadığını, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğu kapsamında bulunmadığını, kabul etmemekle birlikte asıl alacağı ödemekle yükümlü olsa dahi müvekkiline tebliğ edilmediğinden muacceliyetin oluşmadığını, müvekkiline haciz uygulanması nedeniyle maaşına haciz uygulandığını, bu nedenle de zarara uğradığını, müvekkilinin … 6. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; Müvekkili bankanın ödenmeyen kredi borçlarının tahsili için yasadan doğan hakkını kullanarak borçlular aleyhine icra takibi başlattığını, alacağın dayanağını teşkil eden 26.11.2014 tarihli genel kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalayan davacının anılan kredi sözleşmesine istinaden açılan kredi hesaplarından doğan tüm borçtan sorumlu olduğunu, eş rızasına gerek olmadığını, davacı tarafın kefil olduğu şirket nezdindeki hisselerini devretmesinin kefaletin sona ermesi sonucunu doğurmayacağını, icra takibine konu alacak kalemlerinin genel kredi ve teminat sözleşmelerine istinaden açılan kredi hesaplarına ilişkin olduğunu, hesap kat ihtarının davacının genel kredi sözleşmesinde belirtilen adresine gönderildiğini ve böylece alacağın muaccel hale geldiğini, talep edilen faizin yasa ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, yasadan kaynaklanan haklarını kullanan müvekkili bankanın bu sebeple kötü niyetli olduğundan söz edilemeyeceğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karara verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
Dava; davalı tarafından GKS ve Teminat Sözleşmesi ve Business Kredi Kartı başvuru formuna dayalı olarak davacı hakkında … 6 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yaptığı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve kötü niyet tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılamaya devam olunurken davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 05/11/2021 havale tarihli dilekçesi ile davaya konu icra takibi borcunun ödenmiş olduğunu ve takibin kapatıldığını, davalarından feragat ettiklerini, herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirdikleri görüldü.
Davalı vekili 08/11/2021 tarihli dilekçesi ile davacının feragatine karşılık bildirecekleri bir husus olmadığını, karşı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini beyan ettiği görüldü.
Davadan feragat HMK.nun 307. ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu, davalı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, feragati kabulüne yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK.’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Davacı vekilinin beyanı doğrultusunda, davacının davasının feragat sebebi ile reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca tayin ve takdir olunan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafça yatırılan 681,59 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla harç olan 622‬,00 TL nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı ve davalı tarafça talep edilmediği beyan edilmekle, masraf ve vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı ve davalı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 09/11/2021

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”