Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/505 E. 2022/365 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/505 Esas
KARAR NO : 2022/365

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2021
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 04/08/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı … Sigorta A.ş. tarafından … poliçe numarası ile sigortalanan …’ ye ait … plakalı araç tarafından, 21.01.2020 tarihinde müvekkile ait … plakalı araca çarpılması sonucu … ilinin … ilçesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, somut olayda Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğünce 23.09.2010 tarihinde yayınlanan … nolu sektör duyurusu uyarınca; bağımsız eksper tarafından araçta oluşan hasar onarım miktarının tespiti yapıldığını, bu kaza sonucunda, müvekkilin aracında oluşan hasar onarım bedelinin, Bağımsız Eksper … tarafından düzenlenen eksper raporuyla KDV dahil 15.728,75-TL olarak tespit edildiğini, söz konusu hasar onarım bedeli alacağının şimdilik 100,00-tl talep ettiklerini, somut olayda kazaya sebebiyet veren tarafın rizikosunun davalı sigorta şirketince üstlenildiğinden bu değer azalması talebinin de sigorta şirketince karşılanması gerektiğini, bu kaza sonucu müvekkilin aracında değer kaybı meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren tarafın veya somut olayda olduğu gibi sigorta şirketinin; kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan oluşan hasar onarım bedelinin tazmin edilmesi gerektiğini, davalıya 04.08.2020 teslim tarihli ihtarname gönderildiğini, 15 gün içinde yazılı cevap verilmesi veya ihtamamede belirtilen hesap numarasına yatırılması, aksi halde her türlü yasal yollara başvunılacağının bildirildiğini, davalının kendisine gönderilen ihtarnameye rağmen hasar onarım bedeli ve değer kaybını ödemediğini, bu nedenlerle kaza sebebiyle oluşan hasar onarım alacağının şimdilik 100,00.-TL’sinin ve değer kaybı alacağının şimdilik 10,00.-TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden, kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 20/08/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça davaya konu edilen değer kaybı tutarının tespit ettirildiği ve KDV dahil 15.728,75-TL olduğuna yönelik beyanları karşısında, dava tarihi itibariyle bilinen/ belirlenebilir olan alacakların, ne belirsiz ne de kısmi davaya konu edilemeyeceğini, davacı tarafça sunulan dava dilekçesinin “Sonuç ve İstem ” başlıklı bölümünde ,davaya konu edilen alacağın, kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili istemin de bulunulmuş ise de, ticari nitelikte olmayan dava konusu alacak için ticari temerrüt faizi talebinde bulunulmasının, usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerek faiz oranı ve gerekse faizin başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, davaya konu, poliçe teminat kapsamına giren ve araçtaki değişimi uygun görülen (teminat dahilinde olan) parçalar, dikkate alınarak, yapılan hesaplama sonucu, müvekkil sigorta şirketi tarafından ,26.08.202020 tarihinde 3150,00-tl tazminat davacı tarafa ait (… iban nolu) banka hesabına ,12.03.2020 tarihinde hasar onarım bedeli olarak 8.000,00-tl davacı tarafça onarımı yaptırılan içel oto servisi yetkilisi …’e ait (… iban nolu) banka hesabına ,ödeme yapıldığını, bu durum , ödeme belgesi ve banka kayıtları ile sabit olduğunu, davacı tarafa, söz konusu davaya konu ettiği zararın ödendiğini, davacı tarafça müvekkil şirket tarafından yapılan ödemelere yer verilmeksizin , gerçek zarar bedelini aşan ve sebepsiz zenginleşmeye yönelik taleplerinin reddi gerektiğini, davacı tarafça, kaza tarihinden yaklaşık 7 (yedi) ay onarım sonrasında 14.07.2020 tarihinde haricen düzenletilerek dosya kapsamına sunulan bağımsız eksperce hazırlanan rapor ve içeriğinin de , ne denli gerçekçi olabileceği bir yana , kazaya ilişkin olay ve fotoğraflarla uyuşmadığı gibi, rayiç bedelinin çok üzerinde olduğunu, kabulü mümkün olmadığı gibi, bağımsızlığından ve tarafsızlığından da söz edilemeyeceğini, Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçelerinde asli amacı, zarar görenin uğramış bulunduğu gerçek zararın giderilmesi olduğunu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları (teminat Dışı Kalan Haller A.6/b ) uyarınca ;hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri ile,
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartlarında yer alan “değer kaybı hesaplaması” hükümleri çerçevesinde, hasar sonrası, mini onarım ile giderilebilen basit kaporta, plastik tampon/parça onarımları, cam, radyo/teyp, lastik, hava yastığı, jant, mekanik, elektrik, elektronik ve döşeme aksamı hasarları, ana iskelet ve şaside hasar olmaksızın, vidalı parçalarda yapılan onarım/değişim ile giderilebilen hasarlar, aracın kaza anındaki rayiç değerinin %25’ini aşan değer kaybı talepleri, kaza tarihi işle ihbar tarihi arasında araç üzerinde mülkiyet değişikliği olan araçlar ile ilgili talepler, çekme belgeli ve hurda belgeli işlemi görmüş araçlar, kısa süreli kiralık araçlar, taksi, dolmuş, uzun süreli (bir yıl ve daha uzun) kiralık araçlarda eksper tarafından hesaplanan değer kaybı tutarının %50’sini aşan talepler, test aracı, koleksiyon ve antika sayılan araçlardaki hasar sebebiyle yapılan değer kaybı taleplerinin değer kaybı teminatı dışında olduğunu, davaya konu edilen aracın, kaza öncesindeki durumu, kilometresi, modeli ile yılı ve buna bağlı olarak piyasadaki tercih durumu, parça değişiminin nasıl ve yetkili servisçe yapılıp yapılmadığı, geçmiş hasar durumu ve detayları, boya onarımı, tarafların kusur durumu, kazanın sigorta şirketine bildirim süresi gibi birçok etkene bağlı olduğunu, davacı tarafın kusur durumu , aracın kaza tarihi öncesindeki hasar kaydı, aracın , onarım görmüş olduğu servis, aracın modeli ve kilometre kaydı , aracın değişen parçaları, davacı tarafa, müvekkil sigorta şirketince yapılan ödeme, dikkate alındığında, davacının poliçe teminat dışı olan değer kaybı isteminde bulunmayacağını, müvekkil sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin , davacının gerçek zararını karşıladığını, kaza tespit tutanağındaki aleyhe hususların kabul edilmediğini, poliçe ve sigorta genel şartları dışında kalan (teminat ve limit dışı kalan) gerçek zararını aşan söz konusu bakiye değer kaybı talebinin sebepsiz zenginleşmeye yönelik , haksız ve dayanaksız olduğundan reddi gerektiğini, davaya konu edilen zararların, ancak zorunlu trafik poliçesi kapsamındaki teminatlar ve limitler dahilinde değerlendirilebileceğinden , davacı tarafça, değer kaybına yönelik ödemenin varlığı dikkate alınarak, öncelikle hukuki yarar yokluğundan ve gerekse esas yönünden reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 24/11/2021 tarihli celse ara kararı gereğince; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek, kusur durumunun belirlenmesi, hasar ve değer kaybı tazminat taleplerinin hesaplanması, değer kaybının hasarsız rayiç değer ile hasar sonrası rayiç değer ve aracın kaza geçmişi, yaşı, km’si, hasarın niteliği dikkate alınarak belirlenmesi, ekspertiz raporu hasar bedeli davalının ödemeleri dikkate alınarak davacının bakiye tazminat kalemlerinin hesaplanması konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi …’ın 03/01/2022 tarihli raporunda özetle; … plakalı aracın sürücüsü …’ın … oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsüne/malikine izafe edilecek kusur bulunmadığı, … plakalı aracın onarım zararının 8.000,00 TL olduğu, davalı tarafından 12.03.2020 tarihinde onarımı yapan firmaya ödenen 8.000,00 TL hasar tazminatından bakiye zarar sorumluluğu kalmadığını, … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının 3.000,00 TL olduğu, davalı cevap dilekçesinde atıfta bulunulan, 26.08.2020 tarihinde 3.150,00 TL tutarlı ödeme belgesine rastlanmaması nedeniyle, davacı tarafında talep edilebilecek değer kaybı tazminatının 3.000,00 TL olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; Trafik kazasından kaynaklı değer kaybı ve hasar bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından; 21.01.2020 tarihinde saat 12:05 sıralarında, … İli, … İlçesi, … Yolu … sayılı bina önünde park halinde olan … plakalı aracın arka kısmına, sürücü … yönetiminde seyir halinde olan… plakalı aracın çarpışması sonucu dava konusu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza anında, 2918 sayılı K.T.K. Trafik Kazalarında Asli Kusur Sayılan Haller ve Sürücü Kusurlarının tespit başlığı altında verilen 84.maddesinin “l” fıkrasında belirtilen park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma asli kusurunu işleyen, davalı şirkete sigortalı … plakalı aracını sürücüsü …’ ın trafik kurallarına aykırı ve dikkatsiz davranışlarıyla olayda asli ve tam kusurlu olduğu, olay şartında trafik kurallara uygun park halinde olan … plakalı aracın sürücü/malikine izafe edilecek kusur bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında yapılan bilirkişi incelemesinde; davacıya ait … plakalı, … marka, …tipi, 1999 model aracın 21.01.2020 tarihli hasarına ilişkin olarak hazırlanmış 11.03.2020 kayıt tarihli, … numaralı ekspertiz raporunda, … plakalı aracın arka, sol yan ve sağ ön arka kısımlarından hasarlı olduğu belirtilerek değişmesi gereken parça bedeli 4.950 TL, işçilik bedeli 3.050,00 TL olmak üzere toplam tutar KDV hariç 8.000,00 TL olarak hesaplanmış, kullanım mesafesi 230.658 km, rayiç değeri 20.000,00 TL olarak belirtildiği, raporda ekspertizin 23.01.2020 tarihinde …, … adresinde yapıldığı belirtildiğini,11.03.2020 kayıt tarihli, … numaralı ekspertiz raporunda yer alan onarım kalemlerinin hasar fotoğraflarında görünen hasar ile uyumlu olduğu, tutar olarak piyasa rayiçlerine uygun olduğu, dava dilekçesi ekinde dava dosyasına sunulan 14.07.2020 tarihli Uzman Bilirkişi Mütalaası Ekspertiz Raporu başlıklı belgede, değişmesi gereken parça bedeli 10.204,25 TL, işçilik bedeli 3.125,00 TL olmak üzere toplam onarım bedeli KDV dahil 15.728,75 TL olarak hesaplandığını, dava konusu aracın hasarına ilişkin olarak dava dosyaya sunulan belgeler arasında mevcut fark, onarımın, 11.03.2020 kayıt tarihli, … numaralı ekspertiz raporunda yeniden kullanılabilir parça bedeli ile 14.07.2020 tarihli Uzman Bilirkişi Mütalaası Ekspertiz Raporu başlıklı belgede ise orijinal yeni parça bedeller ile hesaplanmasından kaynaklandığı, belgede, ekspertiz işleminin nerede ve ne zamana yapıldığına dair belge bulunmadığı, rapor tarihinden, raporun aracın onarımından sonra düzenlendiği anlaşıldığını, mevcut durumda 11.03.2020 kayıt tarihli, … numaralı ekspertiz raporunun gerçek zararı karşıladığı, onarımın tamamlanmış olmasına rağmen dava dosyasına onarım faturası sunulmadığı göz önüne alınarak … plakalı araçta meydana gelen onarım zararı 8.000,00 TL olduğu değerlendirildiği, dava dosyasına sunulan 12.03.2020 tarihli ödeme belgesinden, davacı tarafından … plakalı aracın onarım tutarı olarak …’ e 8.000,00 TL ödeme yapılmış olduğu anlaşılmakta olup, davacının davalıdan talep edebileceği bakiye onarım zararı bulunmadığı, dava konusu aracın sol arka çamurlu, bagaj kapağı, arka panel sacı onarımları aracın orijinal yapısını bozrak hasar emarelerini taşımasına yol açacak olmaları nedeniyle değer kaybı oluşturacak onarım kalemleri olduğunu, hasar tarihi itibariyle dava konusu araca muadil araçlara ait satış değerlerine ulaşılamaması nedeniyle, hasar tarihi itibariyle rayiç değeri, güncel satış ilan değerleri (Resim 3, Tablo 1] kullanılarak hesaplanan güncel değer kaybının (Tablo 2], güncel ve hasar tarihi itibariyle rayiç değerleri kullanılarak nispi yöntem ile hesaplanan hasar tarihi itibariyle değer kaybı (Tablo 3] göz önüne alınarak 3.000,00 TL olarak değerlendirildiği, dava dosyasında, davalı cevap dilekçesinde atıfta bulunulan, 26.08.2020 tarihinde 3.150,00 TL tutarlı ödeme belgesine rastlanmadığı belirtilmiştir.
Dosya içeriğinden; davalı tarafından davacının aracının onarımına ilişkin …- …’e 8.000,00 TL ödeme yapıldığı, ayrıca 21/08/2020 tarihinde davacıya 3.150,00 TL değer kaybı ödemesi yaptığı anlaşılmıştır. Bu husustaki dekontlar davalı tarafından dosyaya ibraz edilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı açısından yapılan değerlendirmede; dava konusu aracın davalı tarafından maddi hasarının giderildiği, onarımın giderildiği yere davalı tarafından ödeme yapıldığı, yargılama sırasında davacı tarafa aracın onarım faturası ve fatura karşılığı yapılan ödemenin dekontunu sunması için süre verildiği, ancak davacı tarafından bu husustaki belgelerin sunulmadığı, davacının zararın daha fazla olması gerektiğini kanıtlaması gerektiği, ancak bu hususu ispat edemediği, davalının gerçek zarardan sorumlu olduğu anlaşılmakla davacının bilirkişi raporuna yönelik itirazları reddedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının kaza nedeniyle uğradığı onarım zararının ve değer kaybı zararının davalı tarafından karşılandığı, davacının bakiye zararının bulunmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 80,70 TL’nin, peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile 21,40 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 110,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı 24/05/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.