Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/499 E. 2023/681 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/499 Esas
KARAR NO : 2023/681

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2021
KARAR TARİHİ : 03/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde; müvekkilinin öncü enerji şirketlerinden biri olduğunu, davalı arasında 1998 yılından bu yana en sonuncusu 11.02.2020 tarihli olmak üzere “…” adresinde kurulu bulunan akaryakıt istasyonu için 5 yıl süreli bir Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkilinin davalıya akaryakıt ürünleri ikmal edeceğini, davalı da sözleşme şartlarına göre müvekkil şirketten aldığı ürünleri mezkur istasyonda son tüketicilere
satacağını, ancak davalının finansla zorlukları gerekçe göstererek müvekkili ile akdedilen tüm sözleşmeleri feshetmek istediğini, bunun üzerine taraflar arasında 11.02.2020 tarihli bir Fesih Protokolü imzalandığını ve Bayilik Sözleşmesi ve eki mahiyetindeki protokollerin feshedildiğini, davalının bu davaya konu borçlarını ikrar ettiğini, davalının ürün alarak cezai şartlara sebebiyet verdiğini, bayilik sözleşmesi ile aynı gün ve onun ayrılmaz bir parçası olarak davalı ile imzalanan ekli ürün alım taahhütnamesine göre davalının birinci yıldan başlamak, anılan anlaşmaların yürürlüğü süresince geçerli olmak üzere yıllık asgari 300, anlaşma süresince toplam 1.500 ton beyaz ürünü (benzin ve motorin türleri) münhasıran (grup şirketi ve markası) …’den veya …’in yazılı olarak göstereceği ikmal kaynaklarından satın almayı kabul ve taahhüt edildiğini, davalının müvekkilden yılda en az 300 ton akaryakıt almayı, eksik aldığı ton başına ise 295 TL cezai şart ödemeyi üstlendiğini, davalının sözleşmenin yürürlükte kaldığı sürece eksik ürün aldığı ve sözleşmenin sona erdiği tarih ile bayilik ilişkisinin normalde son bulması gereken dönemde ise hiç ürün almayarak cezai şartı muaccel hale getirdiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL akaryakıt ürün alım taahhüdüne aykırılıktan doğan cezai şart, 5.000 TL sözleşmenin erken sona ermesinden kaynaklı cezai şart olmak üzere toplam 10.000 TL alacağımızın, sözleşmesel faiz/ticari temerrüt faiziyle beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının huzurdaki dava ile talep ettiği alacak kalemlerinin zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacı tarafın iddia edilen hususlarda talep edilen tazminatın miktarının belli olduğunu, bu nedenle belirsiz alacak davasına konu olamayacağını, davanın usulden reddi gerektiğini, davacının açtığı bu dava ile haksız kazanç elde etme niyetinde olduğunu, davacının sözleşme ile üslendiği sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkilinin davacıdan sözleşme kapsamında gerekli hizmeti ve ürünleri alamadığını, müvekkilinin uzun soluklu sözleşmeye daima riyaet etmesine rağmen davacı tarafın piyasa şartlarına oranla ağır koşulları sebebiyle gerekli satımı yapamadığını, bunun sebebini de davacı olduğunu, davacı tarafın piyasa şartlarına göre ağır koşulları olduğunu, bu sebeple müvekkilinin akaryakıt sektöründe ticari hayatına devam edemediğini, istasyonunu satmak zorunda kaldığını, müvekkili ile davacı firma ile sözleşme şartlarının ağırlığı, piyasa şartlarına göre yüksek talepleri ve bu talepler dolayısıyla satış yapılamadığı gibi hususlarda bir çok kez görüşüldüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 12/05/2023 tarihli ıslah dilekçesinde; Eksik ürün cezai şart alacaklarını 145.000 TL arttırarak 5.000’den 150.000 TL’ye, erken fesih cezai şart alacaklarını 95.000 TL arttırarak 5.000 TL’den 95.000 TL’ye yükselttiklerini beyan ettikleri, buna göre de ıslah harcını yatırmış oldukları anlaşılmıştır.
Dava, taraflar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesinin davalı tarafından süresinden önce sonlandırılmış olması nedeni ile ürün alım taahhüdüne uyulmadığından, cezai şart alacağı ve sözleşmenin erken sonlanması nedeni ile doğan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinden mali müşavir bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılıp, taraflar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında, davalının davacıdan sözleşme fesih tarihine kadar yaptığı alımlara ilişkin rapor düzenlenmesi amacıyla … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, Mali Müşavir …’in 22.01.2022 tarihli bilirkişi raporunda; 2020 yılı motorin alımının 50.092,01 TL, 2020 yılı K.benzin alımının 12.612,01 TL, 2020 yılı LPG-GAZ 6.204,00 KG olmak üzere toplam 68.908,02 LT/KG olarak mal alımının yapıldığı, 2021 yımında ise … Şti.’den başka mal alımı yapmadığını, söz konusu dağıtıcı firmanın dava dilekçesinde beyan edilen mal alışları tutarı olan 59.73 TON ile uyuşmadığı, gerkçek alımların kayıtlarının esas alındığı toplamda akaryakıt olarak …A.Ş.’den 62.704,02 TL akaryakıt alımı yapıldığı, geri kalanın ise …A.Ş.’den 6.204,00 KG LPG gaz alımı yapıldığı, toplamda 68.908,02 LT/KG mal alımı yapıldığı, karşılıklı yapılan fesihlerde tazminat ödeme şartının olmadığını, ancak tek taraflı sözleşmeye uymamam şartı ile ihlal varsa tazminat şartının hasıl olacağı, defter ve kayıtlara işlenmiş olduğu yönünde rapor edilmiştir.
Mahkememiz dosyası, Mali Müşavir … ve Akaryakıt Sektör UZmanı Bilirkişi …’a verilerek, dosya ve davacı taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapıp, taraflar arasındaki Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi kapsamında, davalının sözleşmenin fesih tarihine kadar ürün davacıdan alım taahhüdüne uyup uymadığı, sözleşmenin erken sonlanması ve ürün taahhüdüne uyulmaması nedeniyle doğan cezai şart alacağının ne kadar olduğuna dair rapor düzenlemesinin istenildiği, bilirkişilerin 05/07/2022 tarihinde bilirkişi raporlarını sunduklarını, raporda; davacının 2020,2021 yıllarında e-defter mükellefi olduğu, ticari defterlerine ait açılış ve kapanış beratlarının beratlarının yTTK 64/3 maddesine göre kanuni süresi içinde oluşturulup imzalanarak Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine yüklendiği, envanter defterlerine ait noter açılış tasdiklerinin kanuni süresi içinde yaptırıldığı, ilgili yıllar ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil
teşkil edebileceği, davalının davacıdan 2020 yılında 50,618 ton beyaz ürün satın aldığı, 249,382 ton eksik ürün alımı yaptığı, 2021 yılında ürün alımı olmadığı, davalı adına düzenlenen ürün satım faturalarının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı iddiası doğrultusunda, satın alma taahhüdünün eksik yerine getirilmesi nedeniyle davalıdan talep edilebilecek cezai şartın 427.567,69 TL olarak hesaplandığı, takdirin sayın Mahkemeye ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı rapor edilmiştir.
Dosyada eksik olan belgeler dosya arasına alınarak, bilirkişi kurulundan eksik belgelerin de incelenerek cezai şarttan dolayı davalının mahvına neden olup olmayacağı hususunda yeniden rapor düzenlenmesinin istendiği, bilirkişilerin 24/01/2023 tarihinde ek raporlarını mahkememize sundukları, bilirkişi ek raporunun incelenmesinde; dava dosyası ve Ürün Alım Taahhütnamesi üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davalının davacıdan sözleşme başlangıcından fesih tarihine kadar toplam 50,618 ton beyaz ürün satın aldığı, kalan sözleşme süresi bakımından 1.449,382 ton eksik ürün alımı yaptığı, davalının kalan sözleşme süresi için, eksik aldığı ürün bakımından cezai şart tutarının 427.567,69
TL olduğu, iş bu tutarın Ürün Alım Taahhütnamesindeki şartlara uygun hesaplandığı, somut olayda, protokolün 13/c.maddesine göre, sözleşmenin erken sona ermesinden kaynaklı davacının 100.000.-TL cezai şart talebinin olduğu, cezai şarta ilişkin takdirin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu; cezai şartlar toplamının 527.567,69 TL olduğu, davalının 2019, 2020 yılları öz kaynak incelemesi sonucu, davacının eksik ürün alımı ve Sözleşmenin erken sona ermesi nedeniyle davalıdan talep etmiş olduğu cezai şartları öz kaynakların karşıladığı, davalının mahvına sebep olmayacağı yönünde rapor sundukları anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davacı davasında taraflar arasındaki standart bayilik sözleşmesi kapsamında, erken fesih nedeniyle cezai şart ve eksik ürün alımı nedeniyle cezai şart alacağının tahsilini istemiştir. Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi 11/02/2020 tarihinde imzalanmış ve sözleşmenin süresi beş yıl olarak belirlenmiştir. Taraflar arasında imzalanan 11/02/2020 tarihli fesih protokolü ile bayilik sözleşmesi tarafların mutabakatı ile sonlandırılmıştır. Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi tarafların yükümlülüklerini düzenlemiş olup, davacı bu yükümlülüklerini yerine getirmeden beş yıl süreli sözleşmeyi aynı gün 11/02/2020 tarihli fesih protokolü ile davalı ile mutabakat sonucu feshetmiş ve sonlandırmış olduğundan, bayilik sözlemesinin düzenlendiği cezai şartları isteyemeyeceği ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 269,85 TL karar harcının peşin ve ıslah yoluyla alınan toplam 4.269,38 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.999,53 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı vekiline takdir olunan 38.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 03/10/2023

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır