Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/482 E. 2021/583 K. 26.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/444 Esas
KARAR NO : 2021/545

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/10/2019 tarihinde davalı şirket işçisi olan yine davalı … kullanımındaki … plakalı hafriyat kamyonunun, sürücüsünün hatalı ve kusurlu kullanımı sonucunda davacının ikamet ettiği …’in duvarına çarptığını, davacının maddi ve manevi zarara uğradığını, oluşan maddi zararların toplam 4.770,00-TL olduğunu, olay yerine gelen şirke görevlisinin zararı karşılayacağını söylemesine rağmen zararın tazmin edilmediğini, kazaya sebep olan hafriyat kamyonunun davacının o sırada oturduğu odanın duvarına çarparak duvarı yıktığını, davacının olayın etkisiyle şoka girdiğini, yaşanılan kaza ve uğranılan zararın haber kanallarına konu olduğunu, davacının … Polis Karakolunda davalı …’dan ve davalı şirketten şikayetçi olduğunu, şirket yetkilisinin davacının uğradığı zararı tazmin edeceğini söylemesine rağmen davacıyı zor durumda bıraktığını, davalı şirkete noterden ihtarname gönderildiğini, zararın karşılanmasını istediğini, davalı şirket tarafından ihtarnameye cevap verildiğini, cevapta davacının hiçbir zarara uğramadığını, davacının haksız kazanç sağlamaya çalıştığının belirtilerek zararın tazmin edilmediğini, olay günü söz konusu meskende çekilen fotoğraflar ve zarar gören eşyalara ait fotoğrafların, davalı şirketin davacıya verdiği zararı açıkça gösterdiğini, davacının … Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi olduğunu, ve 2 hafta sonra üniversitesini bitirmek için gireceği sınavları olduğu sırada böyle bir problemle uğraşmak zorunda kaldığını, davacının 03/01/2009 yılında annesini kaybettiğini, babasının yurtdışında yaşadığını, annesinden aldığı yetim aylığı ile geçimini idame ettiğini, biriktiği paranın neredeyse tamamı ile bu evden çıkıp tekrar ev tutmak zorunda kaldığını, parası olmadığı için arkadaşı …’ın ailesinin yanına taşınmak zorunda kaldığını, maddi ve manevi olarak yıprandığını, maddi zarar tazminatının ve 10.000 TL, manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 02/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek TTK uyarınca ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın görevli mahkemede açılmadığını, davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetki alanına girdiğini, 02/10/2019 tarihli kazaya karışan … plakalı aracın, davalı şirkete 23/03/2019-23/03/2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davalı şirketin yalnız gerçek zarardan sorumlu olduğunu, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene be bir sorumluluk düşmediğini, davalı şirket açısından halı, çalışma masası, yatak, baza, gitar, kıyafet, güneşlik perde, komisyon ücreti gibi giderlerden dolayı talep edilen zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, manevi tazminatın poliçe dışında olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 92.maddesinin 1 bendinde manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunun hüküm altına alındığnı, haksız manevi tazminat talebinin reddini, davalı şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığını, haksız faiz talebinin reddini, bu nedenle faizin kaza tarihinden itibaren talep edilmesinin hatalı olduğunu, mahkeme aksi kanaatte ise faiz dava tarihinden itibaren yasal faiz olarak işletilmesi gerektiğini, davalının dava açılmasına sebebiyet vermediğini, faiz yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını, davanın görevsiz mahkemede açılmış olması nedeniyle usulden reddini, zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddini, davalı şirkete uygun başvuru yapılmadığından reddini, talep edilen dolaylı gider tazminatının reddini, manevi tazminat talebinin reddini, davalı şirketin temerrüde düşmediğini, bu nedenle haksız faizin reddini, mahkeme aksi kanaatte ise dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyasının İstanbul 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/90 Esas 2021/67 Karar sayılı 16/03/2021 tarihli kararı Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın kesinleşmesinden sonra talep halinde görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiş olup ilgili dosyanın mahkememizin 2021/439 esas sayılı dosyası üzerinden verilen tefrik kararı üzerine ayrılarak davalı … şirketi yönünden mahkememizin 2021/444 esas sayılı sırasına kaydı yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; trafik kazası nedeniyle zarar görenin davalı … şirketinden maddi tazminat istemine ilişkin açılan tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 3/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, davanın tazminat davası olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.23/A-f.2 hükmü gereğince davanın davalı …Sigorta Şirketi yönünden dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2.maddesi uyarınca Arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında , davanın TTK’nun 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nun 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın davalı … Sigorta Şirketi yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı peşin alınmış olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … şirketi tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı … Sigorta Şirketi tarafı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2. maddesi gereğince 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı … Sigorta Şirketi tarafına verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”