Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/480 E. 2022/683 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/480 Esas
KARAR NO : 2022/683

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 14/07/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 14/07/2021 tarihli dava dilekçeside; Davalı Kooperatifin 26.06.2021 tarihli Genel kurulda alınan 2 ve 4 no.lu kararların yok hükmünde olduğunun tespiti, mümkün olmaz ise iptalinin istemi talebi ile, davacı vekili müvekkillerinin kooperatifin ortağı ve sakini olduklarını Kooperatifin … Olan ünvanını … yaptığını, 26.06.2021 tarihli Olağanüstü Koop.Genel Kurulunda alınan kararların kesinleşmiş mahkeme kararlarını tanımadığından usul ve yasanın emredici hükümlerine aykırı olduğunu, buna muhalefet şerhi düşüldüğünü, 27.06.2010 tarihli Genel Kurul kararının 9.maddesi ile …’ya 34.500.-TL Huzur hakkı ödenmesine ve YK üyeleri ile denetim kurulu üyelerinin kooperatiften konut almak istemeleri halinde maliyet bedeli 1.179.-TL/m2 Bedelden paylarının tesis edilmesine, 26.06.2011 tarihli genel kurul kararının 8.maddesi ile …’ya 29.791,67 TL huzur hakkı ödenmesine karar verildiğini, o günkü USD döviz kuru ile güncel döviz kurları üzerinden aylık 200.000.-TL, yılık 2.400.000.-TL huzur hakkı ödenmesine karar verildiği, bununla yetinilmeyip, YK ve DK üyelerine daire verilmesine karar verildiğini, hukuka aykırı olarak alınan kararlar nedeni ile 2010 ve 2011 tarihli Genel kurul kararlarına dava açıldığını, yargılama sonucu kararın iptaline karar verilerek, kararın kesinleştiğini, böylece her türlü talep ve davaya rağmen YK ve denetim kurulu üyelerinin zimmetine geçirdikleri para ve 8-10 daireyi iade etmediklerini, bunu takip etmek durumunda olan YK ve DK üyelerinin müsebbipleri aklamaya çalıştıklarını, YK ve DK haklarının tesisi maliyetinden daire alımı hususlarında … 13.ATM … E.sayılı dosyası ile 2010 ve 2011 yılları genel kurul kararlarının iptali için açtıkları davanın kabul edildiğini, Kooperatifin karara ilişkinin olarak kararlara belirlenen temyiz itirazının da Yargıtay 23 HD.2017/2434 sayılı dosyasında kabul edilmeyerek onandığını, Kararda YK başkan ve üyeleri arasındaki huzur hakkı farklılığının ve maliyet bedeli üzerinden yönetim kurulu üyelerine tahsis yapılmasının normal ve olağan ve iyi niyetli görülmeyerek 27.06.2010 tarihli genel kurul kararının 9. birleşen davada 26.06.2011 tarihli genel kurul kararının 8 no.lu maddesinin iptaline karar verilmesi hususunun görüşülmesi amacı ile yönetim kurulunun kooperatif genel kurulunu 26.06.2021 tarihinde Olağanüstü toplayarak gündemin 4.Maddesinde iptal edilen 27.06.2010 tarihli ve 26.06.2011 tarihli genel kurul kararlarında alınmış Yönetim kurulu başkanının aldığı 34.500.-TL’lik huzur hakkı fahiş bulunmuş, yönetim kurulu üyeleri için 1.916,66 TL’lik, denetim kurulu için belirlenen 1.500.-TL’lik huzur haklarının hukuka uygun bulunduğunu, Yönetim kurulu başkanının aldığı 34.500.-TL’lik huzur hakkı fahiş bulunarak alınmış kararın YK Başkanına ödenen ücret bakımından iptaline karar verildiğini, huzur hakları iptal edilmiş Maddeler üzerine kooperatif yöneticiliği istismar edilerek 26.06.2021 tarihli genel kurulda 2010 yılı için yeniden yönetim kurulu başkanına 10.000.-TL, YK Üyelerine ayrı ayrı 8.000.-TL, DK üyelerine ayrı ayrı 4.250.-TL , 2011 yılı için YK Bşk.na 10.000TL YK üyelerine ayrı ayrı 8.000.-TL, DK na ayrı ayrı 2.000.-TL ödenmesi yönünde alınan kararın geriye dönük 5 yıllık zaman aşımı nedeni ile, yok hükmünde olduğunu, YK ve DK üyeleri hakkında zimmet suçu nedeni ile …12.ACM de devam eden ceza yargılaması bulunduğunu, toplantıda oyların sayılmasında usulsüzlükler yapıldığını, toplantıya başlamadan önce hesap tetkik komisyonunun kurulması hususunun görüşülmesi için gündeme madde ilave edilmesi ve toplantıya daha fazla üye katılımının sağlanması için toplantı erteme taleplerinin hukuka aykırı olarak reddedilince 26.06.2021 tarihli genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunu, …13.ATM … E.sayılı ilam hükmünün yerine getirilmesi gerektiğini, Yönetim Kurulu üyeleri ile Koop.tüzel kişiliği arasında menfaat çatışması olduğundan 26.06.2021 tarihli Genel Kurulunda alınan 2 ve 4 no.lukararların yok hükmünde olduğunun tespitini bu mümkün görülmez ise iptalini, Kooperatif tüzel kişiliği ile YK üyelerinin menfaat çatışması söz konusu olduğundan huzurdaki davayı takip etmelerinin mümkün olmadığını belirterek görevden el çektirilerek yerlerine kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; …Kooperatifinin, ünvan değişikliği yaparak … Site İşletme Kooperatifi olduğu ileri sürülmüş ise de yapılan ünvan değişikliği değil, Koop. K. Md. 81/7 uyarınca kooperatifin anasözleşmede gösterilen işleri tamamlaması ve ferdi mülkiyeti geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesinden sonra 6 ay içerisinde genel kurul tarafından usulüne uygun şekilde anasözleşme değişikliği yapılarak kooperatifin amacının değiştirildiğini ve işletme kooperatifine dönüştürülmüş olduğunu, 26/06/2021 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan kararların davacının beyanının aksine mevcut kesinleşmiş mahkeme kararını tanımama değil, usulüne uygun toplanarak bu kararı tanıma ve buna uygun olarak karar alınması işlemi olmakla yok hükmünde olduğunun ileri sürülmesinin yerinde olmadığını, Mahkeme, kararın iptal ettiğinde genel kurulun yerine geçerek başka bir karar vermediğinden, hukuken alınacak kararı yine genel kurulun alması gerektiğini, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin iptaline karar verdiği 2010 ve 2011 yılları huzur hakları daha önce icra edilmiş isede mahkemece iptal edilen ve kesinleşen kararlara konu iki yıl için ödenmiş olan Toplam 771.000-TL huzur hakkı tutarından 26/06/2021 tarihli genel kurulda takdir edilen kısımın mahsup edilerek kalan 531.000-TL yönetim kurulu üyesi … tarafından kooperatifin banka hesabına iade edildiğini, böylece iptal kararının gereğinin ilgili yönetici tarafından yerine getirdiğini, davacı yanın aksi yöndeki açıklamalarının yersiz ve haksız olduğunu, genel kurulun almış olduğu 26/06/2021 tarihli kararların yasa, anasözleşmesi ve iyiniyet kurallarına uygun olduğundan yerinde olmayan yok hükmünde olduğunun tespiti veya iptal talebine yönelik davanın reddine, kooperatif tüzel kişiliği yönetim kurulu üyeleri arasında bir menfaat çatışması söz konusu olmadığı gibi kooperatif genel kurulu her yıl usulüne uygun ve düzenli toplanarak ortakların özgür iradeleriyle kararlar aldığı, organlarını seçtiğinden davanın mahiyetine göre de hiçbir haklı ve yasal temeli bulunmayan kooperatife kayyım atanması talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 23/12/2021 tarihli celsesinde “…Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, davalı kooperatifin ticari defter ve kayıtları … 13 ATM nin dosyamız içinde bulunan … e sayılı dosyası ve dosya incelenerek; 26/06/2021 tarihli Genel kurulda alınan 2 ve 4 nolu kararının iptalinin gerekip gerekmediğinin tespiti açısından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 06/05/2022 tarihli raporda: 26.06.2021 tarihli O.Ü.Genel Kurul Toplantısında 27.06.2010 tarihli genel kurul 9. Maddesinin yeniden düzenlenmesi hususunda alınan karar gereği, …’ya 120.000.-TL/12 ay YK üyeleri … ve … “e ayrı ayrı olmak üzere 96.000.-TL/12 ay olmak üzere YK Bşk ve üyelerine toplam 312.000.-TL, huzur hakkının ödenmiş olduğu, 25.05.2011 tarihli Genel Kurul Tutanağı 8.Madde de belirlenen huzur haklarının yeniden belirlenmesi hususunda alınan karar gereği, YK başkanı …’ya 120.000.-TL/12 ay YK üyeleri … ve … “e ayrı ayrı olmak üzere 96.000.-TL/12 ay olmak üzere YK Bşk ve Üyelerine toplam 312.000.-TL huzur hakkı ödendiği, davalı şirketin 26.06.2021 tarihli O.Ü.Genel Kurul Toplantısında alınan karar gereği, yönetim kurulunun almış olduğu 02.07.2021 tarih, 8 no.lu kararında YK Bşk Yön.Kurulu Bşk…. tahsil edilmesi gereken fazla ödenen huzur hakkı tutarından 500,04 TL davalı banka hesabına ödenmemiş olduğu, İptali talep edilen 2 ve 4 nolu gündem maddeleri bakımından iptal koşullarının oluşmadığını bildirmişlerdir.
… 13 Asliye Ticaret M nin … e sayılı dosyası getirtilmiş yapılan incelemesinde; dosyanın önce … 27 Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyası üzerinden yargılamasının yapıldığı, 27 ATM nin … E sayılı dosyası ile … 50 ATM nin …E sayılı dosyasının birleştirildiği, her iki dosyada da davacının Meral Bakırtaş davalının …olduğu, davacının ortağı olduğu davalı kooperatifin 29.06.2008 tarihli genel kurulun 10. 28.06.2009 tarihli genel kurulun 12. ve 27.06.2010 tarihli genel kurulun 9. maddelerinde belirlenen huzur hakkının fahiş olduğunu, kooperatif mevzuatındaki kooperatif ortaklarına ucuz ve eşit konut teslim etme anlayışına aykırı olduğunu, anasözleşmenin 49. maddesi gereğince huzur hakkının aylık belirlenmesi gerektiğini, ucuz ve eşit konut teslim etme anlayışına aykırı olduğunu, anasözleşmenin 49. maddesi gereğince huzur hakkının aylık belirlenmesi gerektiğini, kooperatif ortaklarının çoğunun İMKB çalışan kişiler olması ve kooperatif yönetim ve denetim kurullarının personel ataması ve sözleşmenin yenilenmesinde etkili konumlarda olması sebebiyle alınan kararı desteklediğini, İMKB Personel Yönetmeliği’nin 20. maddesine göre İMKB personelinin yapı kooperatiflerinde ücretli çalışamayacağını, huzur hakkı konusunda anılan alınan genel kurul kararlarının iyiniyete aykırı olduğunu, 27.06.2010 tarihli genel kurulun 9. maddesinde belirlenen kooperatiften pay almaya yönelik değerlerin 10. maddedeki değerlerden çok düşük olduğunu ve 9. maddede görüşülmeyen bazı hususların tutanağa eklendiğini ileri sürerek, iptallerine karar verilmesini talep ettiği, birleşen davada, ortağı olduğu davalı kooperatifin 26.06.2011 tarihli genel kurulun 8. maddesinde belirlenen huzur hakkının fahiş ve gabin niteliğinde olduğunu, yönetim kurulunun, belirlenen huzur hakkını hak edecek faaliyetlerde bulunmadığını, kooperatif ortaklarının çoğunun İMKB çalışan kişiler olması ve kooperatif yönetim ve denetim kurullarının personel ataması ve sözleşmenin yenilenmesinde etkili konumlarda olması sebebiyle alınan kararı desteklediğini ileri sürerek, 26.06.2011 tarihli genel kurulun 8. maddesinin iptaline karar verilmesini talep ettiği, davalının asıl davada, 1 aylık hak düşürücü süreden sonra davanın kötüniyetle açıldığını, 263 ortaktan sadece 17 sinin İMKB de çalıştığını savunarak, davanın reddini talep ettiği, birleşen davada da gabinin subjektij şartının olmadığını, anasözleşmenin 49. maddesiyle huzur hakkının belirlenmesinde genel kurula bu alanda serbestlik tanındığını savunarak, davanın reddini talep ettiği, Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 29.06.2008 ve 28.06.2009 tarihli genel kurul kararlarının iptalleri isteminin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesinde öngörülen 1 aylık hak düşürücü süreden sonra yapıldığı, 27.06.2010 ve 26.06.2011 tarihli genel kurullarda iptali istediği maddelere ilişkin red oyu kullanarak maddelere karşı çıktığı ve tutanağın altını imzaladığı, ancak muhalefet gerekçesini tutanağa yazdırmadığı ve muhalefetine ilişkin ayrı bir dilekçe vermediği, usulüne uygun bir muhalefet şerhi olmadığı, huzur ücretine ilişkin kararların kanun, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil etmediği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verildiği, … 27 ATM nin 20/12/2011 tarihli … E … Karar sayılı ilamının Yargıtay 23 HD nin 2012/1575 E 2012/3407 Karar sayılı 09/05/2012 tarihli ilamı ile bozulduğu, bozma ilamında “…Dava, genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53 ncü maddesi uyarınca, genel kurulda alınan kararların, yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olması durumunda, toplantıda bulunan ortaklar alınan kararlara muhalif kalarak, keyfiyeti tutanağa geçirdikten sonra kararın iptali için dava açabilir. Ancak,emredici kurallara aykırılık halinde genel kurul kararları mutlak butlanla batıl olacağından bu halde iptalleri için açılacak davalarda muhalefet şerhi aranmaz. Somut olayda, 27.06.2010 ve 26.06.2011 tarihli genel kurul kararlarında usulüne uygun olarak kararlara muhalif kalınarak, keyfiyetin tutanağa geçirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, kooperatif konusunda uzman seçilecek bir bilirkişi heyetinden, kooperatifin defter ve kayıtları incelenerek, genel kurullarda kararlaştırılan dönem için belirlenen huzur hakkının, kooperatifin anılan dönemdeki durumu, yapılan ve yapılacak işler, uzmanlık gerektirebilecek muhasebeci ve benzeri istihdamın yapılıp yapılmadığı, huzur hakkı alacak kişilerin belirlenen zamanda yapacakları iş ve altına girdikleri sorumluluğun karşılığı ve süregelen uygulamalarda dikkate alınarak, fahiş olup olmadığı, kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırılık teşkil edip etmediği üzerinde durulmadan, muhalefet gerekçesinin tutanağa yazdırılmadığından ve muhalefete ilişkin ayrı bir dilekçe verilmediğinden bahisle usulüne uygun bir muhalefet şerhi olmadığının kabulüyle, eksik incelemeye dayalı yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı…” şeklinde hüküm kurulduğu, … 27 Asliye Ticaret Mahkemesin … Karar sayılı ilamı ile Yargıtay 23. HD nin bozma ilamı usul ve yasaya uygun bulunmadığından önceki kararlarında direnilmesine karar verildiği, direnme kararının temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20/12/2013 tarih 2013/23121 E 2013/1674 Karar sayılı ilamı ile direnme kararının bozulduğu, Bozma ilamında “…Davacı asıl davada, ortağı olduğu davalı kooperatifin 29.06.2008 tarihli genel kurulun 10. maddesinin 28.06.2009 tarihli genel kurulun 12. Maddesi ve 27.06.2010 tarihli genel kurulun 9.maddelerinde belirlenen huzur hakkının fahiş olduğunu, kooperatif mevzuatındaki kooperatif ortaklarına ucuz ve eşit konut teslim etme anlayışına aykırı olduğunu, anasözleşmenin 49.maddesi gereğince huzur hakkının aylık belirlenmesi gerektiğini, kooperatif ortaklarının çoğunun IMKB ‘da çalışan kişiler olması ve kooperatif yönetim ve denetim kurullarının personel ataması ve sözleşmenin yenilenmesinde etkili konumlarda olması sebebiyle alınan kararı desteklediğini, IMKB Personel Yönetmeliği’nin 20.maddesine göre IMKB personelinin yapı kooperatiflerinde ücretli çalışamayacağını, huzur hakkı konusunda alınan genel kurul kararlarının iyiniyete aykırı olduğunu, 27.06.2010 tarihli genel kurulun 9.maddesinde belirlenen kooperatiften pay almaya yönelik değerlerin 10.maddedeki değerlerden çok düşük olduğunu ve 9.maddede görüşülmeyen bazı hususların tutanağa eklendiğini ileri sürerek, iptallerine karar verilmesini talep ettiği, davacının birleşen davada, ortağı olduğu davalı kooperatifin 26.06.2011 tarihli genel kurulun 8.maddesinde belirlenen huzur hakkının fahiş ve gabin niteliğinde olduğunu, yönetim kurulunun, belirlenen huzur hakkını hak edecek faaliyetlerde bulunmadığını, kooperatif ortaklarının çoğunun IMKB çalışan kişiler olması ve kooperatif yönetim ve denetim kurullarının personel ataması ve sözleşmenin yenilenmesinde etkili konumlarda olması sebebiyle alınan kararı desteklediğini ileri sürerek, 26.06.2011 tarihli genel kurulun 8.maddesinin iptaline karar verilmesini talep ettiğini, davalı vekili asıl davada, 1 aylık hak düşürücü süreden sonra davanın kötüniyetle açıldığını, 263 ortaktan sadece 17’sinin İMKB de çalıştığını savunarak, davanın reddini istediğini, davalının birleşen davada, gabinin subjektif şartının olmadığını, anasözleşmenin 49.maddesiyle huzur hakkının belirlenmesinde genel kurula bu alanda serbestlik tanındığını savunarak; davanın reddini talep ettiği, davacıyı temsilen davacının eşi …’ın 27.06.2010 ve 26.06.2011 tarihli genel kurullara katıldığı ve yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin huzur hakkını düzenleyen ve iptali istenilen maddelere muhalif kaldığı ve keyfiyet tutanağa geçirildiğinden davacının eldeki davayı açmasında 1163 sayılı Yasa’nın 53.maddesine bir aykırılık bulunmadığı, mahkemece işin esasının incelenerek taraf delilleri toplanmalı ve oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davacının iptalini istediği genel kurul kararlarına karşı usulüne uygun bir muhalefetinin bulunmadığından bahisle ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu…” şeklinde hüküm oluşturulduğu, … 27 ATM nin kapatıldığı, … 13 ATM tarafından yargılamaya devam olunduğu, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucunda; “…Genel kurullarda kararlaştırılan huzur hakkı miktarlarının fahiş olduğu, öte yandan henüz birim maliyetleri kesinleşmeden belirlenen maliyet bedelleri üzerinden yönetici ve deneticilere konut edinme hakkı verilmeyeceği, bu haliyle dava konusu genel kurul kararlarının yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabuü ile 26.06.2008 ve 28.06.2009 tarihli genel kurul kararları aleyhinde açılan davanın hak düşürücü sürenin dolmasıyla nedeniyle reddine dair verilen önceki karar kesinleştiğinden bu hususta yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, 27.06.2010 tarihli genel kurulun 9. maddesinin iptaline, birleşen davanın kabulü ile 26.06.2011 tarihli genel kurulun 8. maddesinin iptaline…” karar verildiği, verilen kararın 23. Hukuk Dairesinin 2017/2434 E 2020/2105 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun “Kararların Bozulması ve Şartlar” başlıklı 53.maddesinde, “Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.” şeklinde olduğu, maddenin devamında ise, “…Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri ,kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her birinin iptal davası açabileceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Davacıların tümüne 30/06/2021 tarihinde yapılacak 2020 yılı hesap yılı genel kurul toplantı çağrısı ve bir önceki 2019 yılı hesap yılı genel kurul kararı gereği düzenlenmesi karar verilen şerefiye hesap raporunun elden 25/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 30/06/2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına davacıların tümünün katıldığı, bu durumun hazirun cetvelinde tespit edildiği, davacıların genel kurulda iptalini talep ettikleri kararlara muhalefet şerhlerini koydukları, çağrının usulüne uygun yapılmadığı yönündeki iddiaları davacıların toplantıya katılmış olmaları sebebi ile yerinde bulunmadığı, çağrı usulsüzlüğü nedeni ile kararların iptalini talep edemeyecekleri sonucuna varılmıştır.
Davacılar öncelikle GK toplantısında alınan kararların yok olduğunun tespit edilmesini talep etmişlerdir. Toplantı nisabı sağlanmadan temsile ilişkin hükümlere uyulmadan alınan kamu düzeninine, ahlaka, adaba aykırı geçerlilik şartlarına uyulmadan yapılan GK alınan kararlar baştan itibaren geçersiz olacağından bu kararların yokluğunun tespitine karar verilebilir. Butlanı talep edilen 2 ve 4 nolu kararlar açısından butlan sebepleri gerçekleşmemiş olup, bu kararların ancak iptali talep edilebileceğinden mahkememizce iptal koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmiştir.
Kooperatifler kanunun 45/2 maddesinde; Genel kurulun sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılacağı, toplantı nisabının sözleşmede gösterileceği yapı kooperatiflerinin GK toplantısında en az 1/4 nün şahsen veya temsilen hazır bulunması gerektiği, 51/1 maddesinde kanun ve ana sözleşmeye aykırı hüküm bulunmadıkça GK ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar edileceğinin düzenleme konusu yapıldığı, iptali istenen genel kurul toplantı tutanaklarının yapılan incelemesinde kayıtlı 276 ortaktan 50 ortağın asaleten, 52 ortağın vekaleten olmak üzere toplam 102 ortağın toplantıda hazır bulunduğu, ana sözleşmede belirlenen gerekli çoğunluğun mevcut olduğu, toplantının gerçekleşmesi için gerekli nisabın sağlandığı görülmüştür.
Davacılar tarafından iptali talep edilen 2 nolu kararda; davacıların gündeme madde eklenmesine ilişkin talep davalı kooperatif Genel kurul tarafından %10 azlık oranına erişilemediği gerekçesi ile reddedilmiştir. TTK nun 411 . Maddesine göre; bu hak %10 oranında azlık pay sahiplerine tanınmıştır. Somut olayda 18 üye tarafından verilen teklifin %10 luk orana ulaşılmadığı gerekçesi ile reddinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığından 2 nolu kararın iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
İptali talep edilen 4 nolu genel kurul kararında ; “… Mahkeme kararı ile iptal edilen 27/06/2010 Genel kurul kararının 9. Maddesinin alınan öneriler ve yapılan oylamalara göre aşağıdaki şekilde karara bağlandığı yönetim kurulu başkanına aylık net 10.000-TL yönetim kurulunun diğer iki üyesine de her birine aylık 8.000-TL denetim kurulu üyelerine de aylık 4.250TL ücret belirlendiği, YK ve Denetim kurulu üyelerinin bu haklar ile kooperatiften konut almak istemeleri halinde ise kooperatifin birim maliyet bedelinin belirlenerek paylarının tesis edilmesi konusunda üyelerden bir komisyon kurularak mahkeme kararına göre birim maliyet bedelinin oluşturularak bu konuda Genel kurula rapor sunulmasına ve sonraki toplantıda bu bedele göre paylarının tesis edilmesine oy birliği ile karar verildiği, Mahkeme kararı ile iptal edilen 26/06/2011 tarihli gündemin 8. Maddesine ilişkin yapılan müzakereler sonucunda YK başkanına 12 ay boyunca 10.000-TL huzur hakkı verilmesi, Yönetim kurulunun diğer iki üyesine 8.000-TL denetim kurulu üyelerine de 2000-TL huzur hakkı verilmesine…” şeklinde oy çokluğu ile kabul kararı verildiği görülmüştür.
Davacılar 4 nolu gündem maddesi açısından yokluk sebebi olarak yönetim kurulu üyelerinin ücretinin belirlenmesine ilişkin kararda ortak sıfatına haiz yönetim kurulu üyelerinin menfaat çatışması sebebi ile oydan yoksun olmalarına rağmen oy kullanmış olmalarını ileri sürdükleri, TTK nun 436. Maddesi gereğince; dava dışı Yönetim kurulu üyelerinin aynı zamanda kooperatif ortağı sıfatı ile kendi ücretlerinin belirlenmesinde oy kullanmalarını yasaklayan her hangi bir hüküm bulunmadığı, ayrıca yönetim kurulu üyelerinin oyları düşüldükten sonra da kararın oylamasına katılan diğer ortakların oy oranı ile alınabileceği, bu sebeple butlan ve iptal koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır.
… 15 ATM nin … esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada ve mahkememizdeki yargılamada, davacılar huzur hakkının fahiş olduğunu, kooperatif mevzuatındaki kooperatif ortaklarına ucuz ve eşit konut teslim etme anlayışına aykırı olduğunu, anasözleşmenin 49. maddesi gereğince huzur hakkının aylık belirlenmesi gerektiğini, ucuz ve eşit konut teslim etme anlayışına aykırı olduğunu, anasözleşmenin 49. maddesi gereğince huzur hakkının aylık belirlenmesi gerektiğini, kooperatif ortaklarının çoğunun İMKB çalışan kişiler olması ve kooperatif yönetim ve denetim kurullarının personel ataması ve sözleşmenin yenilenmesinde etkili konumlarda olması sebebiyle alınan kararı desteklediğini, İMKB Personel Yönetmeliği’nin 20. maddesine göre İMKB personelinin yapı kooperatiflerinde ücretli çalışamayacağını, huzur hakkı konusunda anılan alınan genel kurul kararlarının iyiniyete aykırı olduğunu, yönetim kurulunun, belirlenen huzur hakkını hak edecek faaliyetlerde bulunmadığını ileri sürmüşlerdir. … 13 Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen, Yargıtay Onamasından geçerek kesinleşmiş olan kararda huzur hakkı yada ücret hakkının verilen bir emeğin karşılığı olduğu, eski TTK nun 333. Maddesi uyarınca yöneticinin yaptığı, hizmet, iş ve katıldığı toplantılar göz önünde bulundurularak kooperatif uygulaması teamülleri dikkate alınarak bilirkişi incelemesi ile davacı yöneticinin hak ettiği ücretin belirlenmesi ve aidat borcunun mahsubu gerekeceği, dava konusu edilen Genel kurulda alınan kararların bu koşullara uyulmadan alınması sebebi ile iptali gerektiği şeklinde hüküm kurulduğu görülmüştür. Karar gerekçesinden de anlaşıldığı şekilde … 13. Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda yönetim kurulu üyeleri, denetim kurulu üyelerinin huzur hakkı alamayacağına ilişkin her hangi bir iptal sebebi oluşturulmamış olup, huzur hakkının nasıl belirlenmesi gerektiği bilirkişi incelemesi ile kesin maliyet hesapları belirlenerek yönetim kurulu üyelerine ve denetim kurulu üyelerine konut maliyet bedeli olan 1.179-TL / M2 fiyat üzerinden tahsis yapılmasının eşitlik prensibine aykırı olması sebebi ile red kararı verildiği, yönetim kurulu üyelerinin İMKB üyesi olmalarının kendilerine ücret ödenmesine engel olduğu yolunda her hangi bir hüküm oluşturulmadığı, TTK’ nun 408. Maddesi ve davalı kooperatifin esas sözleşmesinde yönetim kurulu üyelerinin ücretinin genel kurul tarafından belirleneceğinin düzenlendiği, 2021 tarihli iptali istenen Genel Kurulun 4. Maddesi ile daha önce alınan ve iptal edilen 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin yönetim kurulu üyelerine ücret ödenmesi yönünde karar alınmasında yasaya eşitlik ilkesine, ana sözleşmeye aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davalı kooperatifin 26/06/2021 tarihli Olağan Üstü Genel Kurulunda alınan 2 ve 4 numaralı kararların iptalini ve yokluğunu gerektirecek koşulları oluşmadığı, hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 80,70-TL’nin, peşin alınan 59,30-TL harçtan mahsubu ile eksik harç olan 21,4‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/10/2022

Başkan
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Üye
E-imzalıdır.
Katip
E-imzalıdır.