Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/476 E. 2022/705 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/476
KARAR NO : 2022/705
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/07/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 14/07/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle, kazanın, davacı müvekkilin yolcu olarak bulunduğu, dava dışı/sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç seyir halindeyken bariyerlere çarpması sonucu 05.03.2021 tarihinde Sarıyer ilçesinde tek taraflı olarak yaralanmalı ve maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, müvekkil yaya kaza neticesinde ağır yaralandığını, … Hastanesi’ne kaldırıldığını, müvekkil araç içerisinde yolcu olup kazanın meydana gelmesinde de herhangi bir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, … plaka sayılı araç, dava dışı … adına tescilli olduğunu, …poliçe no’lu, … acente no’lu, 01.08.2020 başlangıç, 01.08.2021 bitiş tarihli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketi olan … Sigorta A.Ş.’ye 26.04.2021 tarihinde tarafımızca başvurulduğunu, sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, sigorta şirketi 11.05.2021 tarihinde temerrüde düştüğünü, müvekkile ödeme yapılmaması nedeniyle dava açmadan önce meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebiyle tarafımızdan … Arabuluculuk bürosu’na başvurulduğunu, … Arabuluculuk Bürosu’nun 2021/8701 büro dosya numarası ve 2021/… arabuluculuk numarası ile yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığını, 30.06.2021 tarihli anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, müvekkil, 04.07.1998 doğumlu olup, kazayı geçirdiği tarik olan 05.03.2021’de 22 yaşında olduğunu, … Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü 4. sınıfa gittiğini, kaza neticesinde müvekkilin kollarında ve vücudunun çeşitli yerlerinde kemik kırıkları meydana geldiğini, müvekkilin koluna uzunca bir platin takıldığını, müvekkilin kazadan sonra hastanede tedavi gördüğünü, sonrasında eve götürüldüğünü, müvekkilin uzun süre boyunca raporlu kaldığını, evinde hareketsiz yatmak durumunda kaldığını, kolundaki kırık ve platinin yeni takılması yüzünden büyük zorluklar yaşadığını, ailesinin desteği ile zaruri ihtiyaçlarını karşılamak durumunda kaldığını, aldığı istirahat raporları nedeniyle okuluna uzunca bir süre gidemediğini, müvekkilin kaza sonrası maluliyeti olduğunu, bu nedenlerle iş göremezlik için 100,00 TL ve sürekli iş göremezlik için 100,00 TL olmak üzere toplamda 200,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden (11.05.2021) itibaren itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan lahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 13/08/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle, Davanın usulden reddi gerektiğini, talep edilen eksik belgeler müvekkili şirkete iletilmeden dava açıldığını, Trafik sigortası sözleşmesinin yasa ile zorunlu kılınmış olması ve bu sözleşmenin içeriğinin de Türk Ticaret Kanunu ve Sigortacılık Kanunu’nun ilgili maddeleriyle düzenlenerek halen yürürlükte olan genel şartlar ile poliçenin bir bütün olduğunun vurgulanmış olması karşısında, dosyada tazminat hesaplanması bakımından Genel Şartlarda belirlenen usul ve esasların dikkate alınmasını gerektiğini, dava konusu kazada sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, mahkeme aksi kanaatte olunması halinde kusur durumunun tespiti için Adli Tıp Trafik İhtisas Kurulu’ndan rapor alınması gerektiğini, öncelikle davacının kazadan kaynaklanan gerçek kalıcı maluliyet oranının tespiti bakımından trafik sigortası genel şartları ekine uygun engelli sağlık kurulu raporunu dosyaya sunulması gerektiğini, Tedavi giderleri açısından 6111 sayılı Kanun’un 59. Maddesi ile değiştirilen Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. Maddesi gereğince sigorta şirketlerinin sorumluluğu sona ermiş olup, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın bu masrafların SGK tarafından karşılanacağının hükme bağlandığını, işbu nedenle bu taleplerin reddi gerektiğini, gelirin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, tazminat hesaplamasında TRH2010 tablosunun kullanılması gerektiğini, davacının savcılık aşamasında sigortalı araç sürücüsü ile uzlaşıp uzlaşmadığının tespit edilerek uzlaşmanın tespiti halinde CMK’nın 253/19 maddesi gereğince davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, beyanla haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davadan feragat HMK’nın 307. ve 309. maddelerinin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK’nın 310. Maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK’nın 310. Maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
G.D. / Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 21,4 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça talepte bulunulmadığından davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan avanstan arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Dair, Davacı vekilinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/10/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”