Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/462 E. 2022/817 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/462 Esas
KARAR NO : 2022/817

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 28/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 08/07/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kozmetik ürünleri üreten, satan ve sektörde tanınan oldukça köklü ve uluslararası bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin faaliyetleri kapsamında hem kendi markasıyla üretim gerçekleştirmek hem de diğer şirketler için fason üretim yaptığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 2017 yılında bir fason imalat sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili şirketin iş bu sözleşme doğrultusunda … markalarına ait kozmetik ürünleri üretmekte olduğunu ve … tarafından kendisine bildirilen adrese söz konusu kozmetik ürünlerin ihracatını gerçekleştirdiğini, müvekkili şirket tarafından ürün bedelleri faturalandırılarak sevk edilen ürünlerin alıcı tarafından herhangi bir çekince gösterilmeksizin kabul edildiğini, sevkiyat konusu ürünlere ilişkin olarak müvekkili şirketin ifasını tam ve eksiksiz olarak tamamladığını, sözleşmenin 3.maddesi uyarınca ürün bedellerine ilişkin ödemelerin fatura tarihinden itibaren 90 gün içerisinde müvekkili şirket hesabına gönderilmesi gerektiğini, verilen siparişlere uygun olarak müvekkili şirket tarafından üretilmiş ve faturaları kesilerek davalı şirkete teslim edilmiş ürünlerin fatura bedellerinin davalı şirket tarafından halen ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından 12/05/2020 tarihinde ödemelerin yapılması konusunda davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, davalı şirket tarafından gönderilen cevabı ihtarnamede ürünlerin gönderildiğinin ikrar edildiği, ancak gönderilen ürünlerin kontamine olduğu belirtilerek mahsup edileceği ve ilaveten şirketlerinin uğradığı iddia edilen zararların talep edileceğinin bildirildiğini, müvekkili şirketin 29/06/2020 tarihinde davalı şirkete fatura bedellerinin 3 iş günü içinde ödenmesi yönünde yeniden ihtarname gönderdiğini, ancak ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, müvekkili şirketin davalı şirketten 207.752,40 USD tutarında alacağı bulunduğu, davalı şirket vekilleri tarafından … 27.Noterliğinin … yevmiye numaralı … tarihli ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, müvekkili şirketin davalı tarafından gönderilen bu ihtarnameye itiraz ettiğini bildirir cevabı ihtarname gönderdiğini, davalı şirketin haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini bildirerek; davanın kabulü ile davalı şirkete teslim edilen ürünler için 207.752,40 USD satış bedeli tutarının 6102 sayılı TTK.nun 1530ve 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca vade tarihlerinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte aynen veya fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı adresinin …, … olması sebebiyle davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptının tebliği için Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Müdürlüğüne yazılan istinabe yazılarının bila ikmal iade edildiği görülmüştür.
Davacı vekili sunmuş olduğu 16/11/2022 tarihli dilekçesinde davalı şirket ile sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirerek; esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu 25/11/2022 tarihli dilekçesinde davacı şirket ile sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirerek; esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı vekili ile davalı vekili tarafından sunulan dilekçeler ile tarafların sulh oldukları, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı bildirilerek esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep edilmiş olduğundan; sulh sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sulh sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli olan 80,70 TL harcın peşin yatırılan 30.846,44 TL’den mahsubu ile bakiye 30.765,74 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca talep edilmediğinden taraflar lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/11/2022

Başkan
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Katip
E-İMZALI

HARÇ BEYANI
K.H: 80,70 TL
P.H: 30.846,44 TL
İ.H: 30.765,74 TL

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.