Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/449 E. 2023/265 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/449 Esas
KARAR NO : 2023/265

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/07/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi özetle; müvekkil şirket ile davalı … A.Ş. Arasında 31/12/2011 başlangıç ve 31/12/2012 bitiş tarihli sigorta poliçesi kapsamında üçüncü şahıs sorumluluk, ürün sorumluluk/voltaj dalgalanması, yangın/infilak mali sorumluluğu … olarak %50 hisseyle …, %3,00 hisseyle …A.Ş. (Poliçe tarihinde … Sigorta A.Ş.), %37,00 hisseyle … Sigorta A.Ş. (Poliçe tarihinde … Sigorta A.Ş.), %10 hisseyle … Sigorta A.Ş. tarafından teminat altına alındığını, dava dışı …’ın soğuk hava deposundaki elektrik kesintisine bağlı olarak 07.07.2012 tarihinde meydana geldiğini iddia ettiği ürün zararına istinaden … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosya nezdinde maddi ve manevi tazminat talebiyle müvekkil şirket aleyhine dava açtığını, 52.206,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkil şirketten tahsiline karar verildiğini, Yargıtaycı onaylanarak kesinleştiğini, Üçüncü kişi …’ın maddi tazminat talebi, Sigorta Poliçesi kapsamında davalıların teminatı dahilinde olduğundan tarafımızca davanın ihbar edildiğini, ancak dava dışı …’a herhangi bir ödemenin yapılmadığını, anılan kararın … 10. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile takibe konu edilmesi sonrası müvekkil şirket aleyhine gönderilen icra emrine istinaden 15.05.2019 tarihinde müvekkil şirketçe 107.562,34 TL ödeme yapılarak dosya infazen kapatıldığını, müvekkil şirketçe ödenen tutarın 23.05.2014 ihbar tarihinden itibaren işlemiş ticari avans faiziyle birlikte müvekkil şirkete ödenmesi için davalı sigorta şirketlerinden ayrı ayrı ve yazılı olarak talepte bulunulduğunu, ancak ödenmediğini, .. 10. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası nezdindeki icra emrine dayanak … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. ve … K. sayılı ilamı ile tespit edilen dava dışı …’ın maddi zararının Sigorta Poliçesi’nin teminatı dahilinde olduğu aşikar olduğunu belirterek davamızın kabulü ile müvekkil şirket tarafından dava dışı üçüncü kişinin maddi zararının tazmini için 15.05.2019 tarihinde ödenen 107.562,34 TL’nin 31.12.2011 başlangıç ve 31.12.2012 bitiş tarihli Sorumluluk Sigortası Poliçesi hükümleri uyarınca ve davalılara ihbar tarihinden itibaren işleyecek TCMB’nin avans oranlı ticari faiziyle birlikte davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta vekilinin cevap dilekçesinde özetle; söz konusu poliçenin müşterek sigorta olduğunu, müvekkil şirketin müşterek sigorta payının %10 olduğunu, hasar bedelinin de %10 ile sınırlı olduğunu, davanın davacı sigortalının … A.Ş. Olduğunu, dosyanın borçlusunun … A.Ş. Olduğu, … A.Ş’nin 3. Şahıs sorumluluk sigorta poliçesinin tarafı olmadığını, davacı sigorta aleyhine kurulan hükmün olmadığını, bu nedenle davacı tarafın aktif husumet ehliyetinin olmadığını, dava konusu zararın, poliçe ile teminat altına alınan zararlardan olmadığını, poliçenin konusunu oluşturmadığını, bu nedenle müvekkil şirket nezdindeki poliçe sebebiyle daacıya karşı herhangi bir zarar tazmin sorumluluğunun bulunmadığını, talebin poliçe teminat kapsamında olduğunu kabul anlamına gelmekle birlikte davacı sigortalının müvekkil şirkete husumet yöneltmesinin sebebi olan 3.Şahıs Sorumluluk Sigorta Poliçesinin vadesi 30.12.2011 – 30.12.2012 olduğu, müvekkil şirketin meydana gelen zarardan sorumlu tutulabilmesi için öncelikle rizikonun poliçe vade kapsamı içerisinde meydana geldiğinin ispatlanması gerektiğini, ödenen tazminatın tamamının müvekkil şirketten istenemeyeceğini, müşterek sigortadan talep edilebilecek toplam zarar miktarının 21.841,50 TL olabileceğini, müvekkil şirketin müşterek sigorta payının %10 olması sebebiyle Ray Sigorta A.Ş.’nin payına düşen sorumluluk miktarının 2.184,15 TL olacağını belirterek davanın aktif husumet yokluğundan reddine, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; sigorta sözleşmelerinden doğan tüm taleplerin 2 yılda zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın dava dilekçesinde dava dışı …’ın soğuk hava deposundaki elektrik kesintisine bağlı olarak 07/07/2012 tarihinde meydana gelen ürün zararına ilişkin dava ikame ettiğini ve 107.562,34- TL ödeme yapıldığını, gerçekleşen hasar ile davanın açılması arasında 9 seneyi aşkın süre bulunduğunu, bu nedenle öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkil şirket ile … A.Ş. Arasında 31/12/2011 – 31/12/2012 tarihleri arasında 3. Şahıs mali sorumluluk sigorta poliçesinin akdedildiğini, müvekkil sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi talebinden sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, ayrıca meydana gelmiş olan gerçek zarar miktarı ile sınırlı olduğunu, davanın konusu olan talebin poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, sigorta ettiren poliçe genel şartlarındaki yükümlülükleri yerine getirmediğini, somut olayda, mevzuatta öngörülen süre içerisinde ihbar işlmeinin yapılmadığını, hasarın 9 yıl sonra müvekkil şirkete dava dilekçesinin tebliği ile bildirildiğini, müvekkil şirketin bu davaya ilişkin davacı sigortalısına karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı sigortalının poliçe özel şartalarına aykırı davrandığını, ödeme tarihinden itibaren işlemiş olan faizin talep edilmesinin mümkün olmayacağını belirterek zaman aşımı nedeniyle davanın usulden reddine, maddi ve hukuki gerekçeleri mesnetsiz bulunan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkil şirketin yerleşim yeri itibari ile İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, huzurdaki davanın hem sözleşme hükümlerinde öngörülen sürelerin geçmiş olması ile zamanaşımına uğradığını, sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını, davacı şirket ile müvekkili arasında 30/12/2011 – 30/12/2012 tarihleri arasında 3. Şahıs mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı şirketlerinin sorumluğunun sigortalılarının kusuru oranında olduğunu, manevi tazminat taleplerinin teminat harici olduğunu, sigortacının sorumluluğunun hiçbir durumda poliçe üzerinde belirtilen limitleri aşamayacağını, somut olayların poliçe teminatı kapsamında olmadığını belirterek usule ilişkin itirazlarının kabulüne, esasa ilişkin taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; mahkemeniz nezdinde talep edilen hak ve alacakların zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı süresinin 2 yıl olarak düzenlendiğini, dava konusu olayın 13/12/2011 tarihinde vuku bulduğunu, yaklaşık 10 sene geçtiğini,müvekkil şirketin sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için öncelikle olayı kapsayan poliçenin olması gerektiğini, ancak müvekkil şirket nezdinde dava konusu olayı kapsayan bir poliçenin olmadığını, bu nedenle husumet yokluğu sebebi ile davanın reddi gerektiğini, davacının ödeme dayanağı davanın müvekkil şirkete ihbar edilmediğini, ihbar tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini belirterek haksız davanın dava şartı (husumet) yokluğu ve zamanaşımı itirazları nazar alınarak usulden reddine, müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E -… K sayılı, 21/02/2018 tarihli kararı UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış olup davacısının …, davalının … A.Ş. olduğu, dava konusunun mahkememiz dosyasına konu edilen dava dışı …’a ait işletmenin elektrik kaynağının kesildiği, işletmenin soğuk hava deposu olduğu ve çeşitli gıda maddeleriyle dolu olduğu ve gıdaların bozulmasına sebep olduğu, bu nedenle maddi-manevi zarara uğradığından bahisle açmış olduğu tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 69.608,00 TL maddi tazminata 6098 sayılı TBK.’nun 52/1. maddesi(BK.44.) gereğince takdiren %25’i oranında indirim yapılmak suretiyle hesaplanan 52.206,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 30/11/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, bu kararın da … 10. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası ile ilamlı icra takibinin başlatıldığı, 15/05/2019 tarihi itibariyle … A.Ş. tarafından 107.562,34 TL ödeme yapılarak dosyanın kapatılmış olduğu yapılan inceleme sonunda anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı incelenerek rapor alınması için dosyanın bilirkişi heyetine tevdii edildiği, bilirkişi heyetinin sunduğu 28/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ödemek durumunda kaldığı asıl alacak tutarının 52.206,00 TL maddi tazminatın 15.05.2019 tarihinde ferileri ile 107.562,34 TL miktarında ödendiği, davacı ödemesinin kesin hüküm mahiyetinde mahkeme kararına dayanarak icra sürecinde ilamlı icra takibi kapsamında yapıldığı, meydana gelen zararda davacının %75 oranında, zarar gören 3. kişinin %25 oranında kusurlu olduğu, davacının kusurlu olmasının sigorta teminatından yararlanmasına engel olmadığı, zira kasten veya kasta eşdeğer bir kusurdan söz edilemeyeceği, meydana gelen zararın 69.608,00 TL tutarında olmasına karşın, mahkemece hükmedilen tazminatın 52.206,00 TL hesaplandığı, tamamından TTK m.1478 gereği davacı ve davalıların birlikte sorumlu olduğu, sorumluluk riskini sigorta ettiren davacı aleyhine nihai noktada hükmedilecek tazminatın sigortacılar tarafından karşılanması gerektiği, yargılama sürecinde davanın ihbar edildiği gözetilerek, davacı ödemesinin asıl ve ferileri ile birlikte müşterek sigorta oranlarında davalılarca karşılanması gerektiği, toplam ödemenin %50 kısmından 53.781,17 TL tutarında davalı … Sigorta A.Ş.’den; % 3 kısmından 3.226,87 TL tutarında davalı … (…)
Sigorta A.Ş.’den; % 10 kısmından 17.756,23 TL tutarında davalı … Sigorta A.Ş.’den, % 37 kısmından 39.798,07 TL tutarında davalı … (…) Sigorta A.Ş.’den rücuen talep ve dava edilebileceği görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflar bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçelerini sunmuşlar, tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alındığı, bilirkişilerin sunduğu 19/08/2022 tarihli ek raporlarında; itirazların incelendiği, sigorta poliçesinde olay başına muafiyet tutarı olan 5.000 USD karşılığı düşülmesinin maddi hata olarak yapılmadığı, bu nedenle yeni değerlendirmede, davacı ödemesi gözetilerek toplam 107.562,34 TL tazminat ve ferilerinden 88.477,37 TL kısmını davalılara rücu edilebileceği, dört davalının da 3. Kişi mali sorumluluk sigortacısı olduğu, müşterek sigorta hükümlerine göre taahhüt ettiği oranlarda tazminatı karşılamaları gerektiği, davalı … Sigorta’nın %50 sorumluluğu olan 44.238,69TL, davalı Türkiye Sigortanın %3 sorumluluğu olan 2.654,32 TL, Davalı … Sigorta A.Ş. %10 sorumluğu 8.847,74 TL, davalı … Sigortanın %37 oranında sorumlu olduğu 32.736,63 TL olarak hesaplandığı, diğer hususlarda kök rapordaki değerlendirmelerinin değişmediğini görüş ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı şirket ile davalı … sigorta arasında imzalanan sorumluluk sigorta poliçesi gereğince davalılar tarafından belli oranlarda riskin teminat altına alınması nedeniyle dava dışı 3. Kişiye ödenen bedelin rücuen tahsiline ilişkin açılan tazminat davasıdır.
28.12.2021 tarihli teknik bilirkişi heyet kök raporunun “A- Teknik Değerlendirmeler” başlıklı 8. Sayfasında “ilgili yönetmelik gereğince davacı şirketin, sigortalının elektriğini kesmesi gerekmekte ise de, Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin E. 2017/309 – K. 2018/73 no’lu karar içeriğinden elektriğin kesildiği tarih öncesinde sigortalının elektriğinin kesilmemesi yönünde aynı mahkemenin ihtiyati tedbir kararı bulunduğu, tedbir kararına rağmen sigortalının elektriğinin kesildiği, davacı şirket tarafından elektriğin otomatik sistemsel kesildiği belirtilmişse de sigortalının uğramış olduğu zarar dikkate alındığında elektriğin fiziken-mahalline gidilerek kesilmiş olduğu, sistemsel kesintinin ancak kurum kayıtları üzerinde yapılabileceği” tespit edilmiştir.
Yine teknik bilirkişi heyeti kök raporunda bilirkişi heyeti tarafından dava dışı kişinin soğuk hava deposunda gıda ürünleri olduğunu bilmesine rağmen davacı dağıtım şirketine müracaatta bulunmamasının zararın artmasına sebebiyet verdiği kanaatine ulaşılarak … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin E. …- K. …nolu dosyada tespit edilen davacı dağıtım şirketinin % 75 oranında asli kusurlu ve dava dışı müşterinin % 25 oranında tali kusurlu olduğu yönündeki o dosyadan alınan ek rapordaki kanaate iştirak edildiği görülmüştür.
İş bu davadaki davalılar, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin E. … – K. …nolu dosyasında taraf olmadığından o davada belirlenen kusur oranı mahkememizi bağlamayacaktır. Kaldı ki mahkememizce alınan raporda da davacının %75 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğinden davacının mahkemenin tedbir kararına muhalefet etmesi nedeniyle bu tespitlere göre dahi davacının en azından ağır kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Her iki raporda da davacının oransal olarak ağır kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı ile davalılar arasında nisbi sorumluluk ilkesi geçerlidir. Poliçe hükümleri çerçevesinde tarafların hak ve sorumluluklarının tespit edilmesi gerekecektir.
Teknik kök bilirkişi raporunda elektriğin otomatik – sistemsel kesilmediği, fiziken mahalline gidilerek kesildiği de tespit edilmekle meydana gelen zararda davacının tedbir kararına kasta yaklaşan şekilde ağır kusurlu olarak muhalefet ettiği anlaşılmakla aşağıda belirtilen poliçe hükümleri kapsamında dava konusu zararın poliçe teminatının kapsamı dışında kaldığı kanaatine mahkememizce varılmıştır.
“Madde 3- A) Sigorta, aşağıda sayılan zarar ve ziyanlara taalluk eden talepleri temin etmez:
1) Kasten ika olunan veya bilerek sebebiyet verilen zarar ve ziyan talepleri
Madde 8) b- Sigortalı veya müstahdemleri veyahut sigortalı hesabına hareket eden kimseler tarafından imal veya teslim edilen veya işlenen şeylerde veya bu şeylerle fonksiyonel rabıtası olan teknik cihaz veya tesislerde, işin veya teslimatın kusurlu ve ayıplı olması dolayısı ile husule gelen zarar ve ziyandan doğan talepler.
Madde 4- a) Sigorta ettirenin kasdı veya ağır kusuru halinde sigortacı mes’uliyetten kurtulur.
Somut olayda davacı tarafından ihtiyari tedbir kararına rağmen dava dışı aboneye ait işletmenin elektrik kaynağının fiziken mahalline gidilerek kesildiği dolayısıyla yapılan işin kusurlu ve ayıplı olduğu anlaşılmakla davacının kasta yaklaşan şekilde ağır kusurlu olduğu kanaatine mahkememizce varılmakla gerçekleşen hasarın yukarıda belirtilen poliçe hükümleri kapsamında teminat dışında kalması nedeniyle davalıların poliçe hükümleri çerçevesinde herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.836,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.657,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden AAÜT m. 3/2 ve m. 13/3 uyarınca 9.200 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalılara verilmesine,
6- Arabuluculuk ücreti olan 1.320 TL bedelin davacıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/04/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır