Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/41 E. 2022/258 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/41 Esas
KARAR NO : 2022/258

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2019
KARAR TARİHİ : 07/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 27/08/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalılardan … ile aralarında imzalanan sözleşme uyarınca … firmasından 6 milyon lira alacakları olduğunu, garantörlük limiti dahilinde bir kısım taşınmazların devrine ilişkin 11/10/2013 tarihli satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, davalı …’nın bu yönde taahhütname imzaladığını, 11/10/2018 tarihinde şirket kredisinin kapatıldığını, taşınmazların devir ve tescili için davalılara ayrı ayrı ihtarname gönderildiğini, ancak 3. Şahıs adına tescil işlemi yapıldığının öğrenildiğini, davalı …’nın mal kaçırma gayesiyle kötü niyetli olarak hareket ettiğini, TMK 716. Maddesi uyarınca dava konusu taşınmazı … firmasının diğer davalı … firması ile imzaladığı satış vaadi sözleşmesi gereğince tescil ettirmesi gerektiğini, müvekkili bankadan da ipotek tesis edilmesi gerektiğini beyan etmekle davalarının kabulünü talep etmiştir.
Davalı … İç ve Dış Ticaret Pazarlama Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 09/01/2019 tarihinde … asliye ticaret mahkemesinin … esasına kayıtlı davayı açarak konkordato talebinde bulunduğunu, gebze asliye ticaret mahkemesi 2019/11 e. sayılı dosyadan 11.01.2019 – 11/06/2019 tarihleri arasında müvekkil şirket hakkında geçici mühlet kararı verdiğini, şirket hakkındaki geçici mühlet kararı mahkemenin 10/06/2019 tarihli ara kararı uyarınca 11/06/2019 tarihinden başlamak üzere bir yıl süre ile kesin mühlet olarak karara bağlandığını, mahkemenin 10/06/2019 tarihli kesin mühlet kararı ile daha önceki geçici mühlet kararları uyarınca şirketin taşınır ve taşınmaz malvarlığı üzerine ayni ve şahsi hak tesisinin önlenmesine karar verildiğini, şirket hakkındaki kesin mühlet kararının (tebdir kararı) ticaret sicil gazetesi ve basın ilan kurumunun resmi ilan portalında ilan edildiğini, ticaret sicil kaydına yazılmış ve türkiye bankalar birliği dahil tüm ilgili kurum ve kuruluşlara da bildirildiğini, ayrıca davacı banka, konkordato dosyasında da feri müdahil olduğunu, bu suretle anılan kesin mühlet kararından (tedbir kararından) haberdar olduklarını, bankanın, yukarıda belirtilen tedbir kararından haberdar olmasına rağmen tedbir kararından sonra müvekkili şirketin konkordato sürecinde korunması gerekli bulunan malvarlığı hakkında işbu davayı açmasının hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin şirket aleyhine 6183 sayılı kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere (iik 206. maddesinde 1. sırasında yazılı alacaklar ilişkin takipler hariç olmak üzere ) hiçbir takibin yapılmamasına ve yapılmış takiplerin durmasına, taşınır ve taşınmaz malvarlığı üzerine ayni ve şahsi hak tesisinin önlenmesine, malvarlığı üzerinden muhafaza tedbirleri alınması ve rehinli malın satışının tedbiren önlenmesine dair kesin mühlet kararı nedeniyle işbu dava konusu taleplerin reddi gerektiğini bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi cevap sunmamıştır.
Dosyanın incelenmesinde; … 24 Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas, … Karar sayılı 22/09/2020 tarihli görevsizlik kararı ile dosyanın Mahkememize tevzi edildiği ve yargılamaya Mahkememizin 2021/41 Esası üzerinden devam edildiği görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bankacı bilirkişi …, harita mühendisi bilirkişi … ve hukukçu bilirkişi … marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 19/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Davacının iddiasının, davalılardan … A.Ş. ile yapmış olduğu garantörlük sözleşmesi, davalılar arasında yapılan satış vaadi sözleşmesi ve davalı … A.Ş.’nin vermiş olduğu taahhütname kapsamında dava konusu taşınmazın davalılardan … A.Ş.’nin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak 2.000.000-TL ile ipotek ettirilmesi gerektiği yönünde olduğu, Davalı … A.Ş. tarafından davacıya verilen 19.06.2017 tarihli taahhütnamede yer alan “…Bankası A.Ş.’ne her türlü nedenden doğmuş doğacak her türlü borçlarımızın teminatını oluşturacak şekilde” yönündeki ibare dikkate alındığında, davalı … A.Ş.’nin iddia ettiğinin aksine dava konusu taşınmaza ilişkin tahsis edilen kredinin ödenmiş olması nedeniyle, taşınmazdan kaynaklanan taahhü de sona erdiği, diğer borçlar nedeniyle taşınmazın ipotek ettirilmesinin istenemeyeceği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı, bu bakımdan davacının dava konusu taşınmaz üzerinde davalılardan … A.Ş.’nin borçlarına karşılık 2.000.000-TL’lik ipotek tesis edilmesi yönündeki talebinin yerinde olduğu, davacı ile davalılardan … A.Ş. arasında … kapsamında yapılan kredi sözleşmesi ve bu sözleşmede yer alan garantörlük taahhüdü nedeniyle, davalılardan … A.Ş.’nin de dava konusu taşınmaza konulması talep edilen ipotekten sorumlu olduğu bildirilmiştir.
Davalı … ve … vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi ve … ile … arasındaki tica ilişki değerlendirilerek sözleşme şartlarının yerine getirilip getirilmediğinin belirlenmesi açısından bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 24/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davalı … A.Ş. tarafından davacıya verilen 19.06.2017 tarihli taahhütnamede yeralan “… Bankası A.Ş.’ne her türlü nedenden doğmuş doğacak her türlü borçlarımızın teminatını oluşturacak şekilde” yönündeki ibare dikkate alındığında, davalı … A.Ş.’nin iddia ettiğinin aksine, dava konusu taşınmaza ilişkin tahsis edilen kredinin ödenmiş olması nedeniyle, taşınmazdan kaynaklanan taahhüdünün de sona erdiği, diğer borçlar nedeniyle taşınmazın ipotek ettirilmesinin istenemeyeceği yönündeki iddiasının yerinde olmadığı, bu bakımdan davacının dava konusu taşınmaz üzerinde davalılardan … A.Ş.’nin borçlarına karşılık 2.000.000-TL’lik ipotek tesis edilmesi yönündeki talebinin yerinde olduğu,Tacir olan taraflar arasında düzenlenen Sözleşmelerin ve Eki Taahhütnamenin geçerli olduğu, Davacı ile davalılardan … A.Ş. arasında … kapsamında yapılan kredi sözleşmesi ve bu sözleşmede yer alan garantörlük taahhüdü nedeniyle, davalılardan … A.Ş.’nin de dava konusu taşınmaza konulması talep edilen ipotekten sorumlu olduğu bildirilmiştir.
Davalılardan … şirketi ile … İç ve Dış Tic Paz. A.Ş. Arasında 11/10/2013 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdedilmiş, satış vaadinde bulunan …A.Ş’nin … projesinde inşaa ederek satışa sunacağı dava konusu … ili, … İlçesi, … Mah. 3 ada , 32 parselde kayıtlı B Blok 414 bağımsız bölüm numaralı mesken vasıflı taşınmazın satışının vaad edildiği görülmüştür.
Davacı banka ile davalı … A.Ş arasında 19/06/2017 tarihinde dava konusu edilen B blok 414 numaralı bağımsız bölümün … A.Ş adına tesciline müteakip 10 gün içerisinde … Bankası A.Ş ye her türlü bedelden doğmuş ve doğacak her türlü borçlarının teminatını oluşturacak şekilde taşınmazın kaydından başkaca bir ipotek, haciz, tedbir vb. Dahil olmak üzere hiçbir takyidat bulunmaksızın her türlü takyıdattan ari olarak serbest dereceden istifade kaydı ile 1.derecede 2.000.000 TL bedelle veya bankanın belirleyeceği başka bir bedel üzerinden bankanın dilediği koşul ve şartlarla ve dilediği türde süresiz olarak ipotek tesis edileceğine ilişkin taahhütname akdedildiği görülmüştür.
Davalılardan … ile … Bankası arasında akdedilen 02/08/2013 tarihli protokolün 1.maddesinde; protokolde geçen “kredilerin” anlamının gerçek veya tüzel kişilere … kapsamında yer alan taşınmazların alımlarını finanse etmek amacıyla kullandırılan TL, DEK, YP nitelikli konut finansmanı kredileri, iş yeri kredileri ve nakit kredi nitelikli tüketici kredilerini, protokolde geçen “alıcılar ” ifadesinin anlamının, müteahhitin yapım işini üstlendiği proje kapsamındaki taşınmazları satın almak üzere bankadan kredi kullanan gerçek ve tüzel kişileri, protokolde ” kredi sözleşmesi” olarak geçen ifadenin anlamının banka ile gayrimenkul alıcısı arasında imzalanan ve kredi konusu gayrimenkulün finansmanı için alıcıya tahsis edilen kredide ilgili hususları belirleyen sözleşme olduğu, 2.maddesinde; bu protokolün müteahhit … tarafından arsa sahiplerinin arsası üzerine yapılacak olan proje kapsamında satışı yapılacak gayrimenkulleri satın alacak kişilere bankadan kredi tahsisi, müteahhit firmanın ve kefillerin bankaya verecekleri teminatların ve sorumlulukların belirlenmesi amacıyla düzenlendiği, 3.maddesinde; müteahhit tarafından proje kapsamında satışı yapılan taşınmazları satın alacak kişilere banka tarafından kredi tahsis edilmesi halinde alıcılara kat irtifaklı tapular devredildiği tarihte devir ile eş zamanlı olarak banka lehine 1.sırada ipotek tesis edileceği, ipoteğin tesis edilmemesi durumunda bankanın uğrayacağı her türlü zarar ve ziyanı müteahhitin karşılayacağı, 4.maddesinde; müteahhitin garantör olarak bu protokolde belirlenen koşullarda alıcıların banka ile imzalayacakları kredi sözleşmesinden dolayı bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarını 30.000.000 TL ye kadar garanti ettiği, bankanın ilgili alıcının kredi sözleşmesinden doğan borçlarının muaccel hale geldiği, ancak alıcı tarafından ödenmediğini bildiren ilk yazılı talebi üzerine ödeneceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Davacı ile davalılardan … arasında düzenlenen protokol ile …’ın inşaa edeceği … taşınmaz satın alan kişilere davacı banka tarafından kullandırılan kredilerin teminatını oluşturmak üzere davalı … tarafından 30.000.000 TL’ye kadar garanti verilmiştir. Davalı … ile … arasında akdedilen adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı … tarafından Skyland projesinde yer alan 414 numaralı bağımsız bölümün satışı konusunda anlaşma sağlanmıştır. 13/11/2018 tarihli ek protokol ile 11/10/2013 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde 414 numaralı ofis numarası 431 olarak değiştirilmiştir. Davalı … projesinden … numaralı (431) taşınmazı satın almak için davacı …Bankası A.Ş’den … ile …Bankası A.Ş arasında akdedilen 02/08/2013 tarihli protokol kapsamında 414.000.00 TL’lik kredi kullanmış, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda da; taşınmaz satımı için kullanmış olduğu 414.000,00 TL’lik kredinin ödenerek kapatılmış olduğu tespit edilmiştir.
Davalı … tarafından davacı bankadan taşınmaz satışına ilişkin kredi dışında nakdi ve gayrinakdi krediler kullandığı, bu kredilerden kaynaklı olarak davacı bankaya halen borçlu bulunduğu, davalı …’nin kullanmış olduğu nakdi ve gayrinakdi kredilerin teminatı olarak da … gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazın mülkiyetinin tapuda şirketi adına tescilini takiben 10 gün içerisinde söz konusu taşınmazın kaydına … Bankası A.Ş adına her türlü nedenden doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını oluşturacak şekilde 1.dereceden 2.000.000 TL’ye kadar ipotek tesis edeceğini kabul ettiğine ilişkin 19/06/2017 tarihli taahhütnameyi verdiği,Davacı bankanın davalı …’dan olan alacağının gayrimenkul satışı dolayısıyla kullanılan krediden değil, davalı …’nın kullanmış olduğu nakdi ve gayrinakdi kredilerden kaynaklandığı, Davalılardan … yapımını üstlendiği projeden satılacak taşınmazlara ilişkin davacı bankadan kullanılacak kredilere garantör olduğu davalı …’nın davacı bankadan taşınmaz satışı dışında kullanmış olduğu nakdi ve gayrinakdi kredilerden kaynaklanan borçlarından herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davalı … tarafından satın almış olduğu taşınmazın kendi üzerine devredilmesinden sonra kullandığı nakdi ve gayrinakdi kredilerin teminatını oluşturmak üzere 2.000.000 TL ipotek konulması konusunda taahhüt verdiği, satış vaadine konu 431 numaralı taşınmazın halen davalı … adına kayıtlı olduğu, devrinin …’ya gerçekleştirilmediği, … ile … arasında akdedilen gayrimenkul satış vaadinin adi yazılı sözleşme niteliğinde bulunduğu, satım garantisini içeren gayrimenkul satış vaadine ilişkin sözleşmenin 6098 sayılı TBK’nın 237. maddesi (818 Sayılı BK’nun 213. maddesi) gereğince resmi şekilde yapılması gerektiği, anılan hükümde öngörülen şeklin geçerlilik şartı olduğu, bu şekle uyulmadan yapılan sözleşmeler hüküm doğurmayacağından, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak sözleşmenin tarafı bulunmayan davacı bankanın tapu iptali ve tescili talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 80,70 TL’nin, peşin alınan 34.155,00 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 34.074,30 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 99.825,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili ile davalılar vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/04/2022

Başkan
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Katip
E-İMZALI

HARÇ BEYANI
K.H: 80,70 TL
P.H: 34.155,00 TL
İ.H: 34.074,30 TL

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.