Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/409 E. 2021/866 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/409 Esas
KARAR NO : 2021/866

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2016
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 19/02/2016 tarihli dava dilekçeside; müvekkili şirket ile davalı … Tic Ltd Şti arasında imzalanan 10/09/2015 tarihli protokol gereği müvekkiline teslim edilecek mallar karşılığında 5 adet çek verildiğini, protokolde çeklerin …Ltd Şti’nin müvekkili şirkete 10/09/2015-31/10/2015 tarihleri arasında peyder pey teslim edilecek mallara karşı teminat olarak verildiğini ve mal tesliminde aksaklık olması durumunda teslim edilen mal miktarı dışındaki bedelsiz kalan çeklerin karşılığı olan mallar teslim edilene kadar ciro edilemeyeceği gibi tahsil edilemeyeceğinin kabul edildiğini, ancak protokole konu malların şirketin mali durumunun bozulması nedeniyle davalı … şirketi tarafından teslim edilmediğini ve çeklerin bedelsiz kaldığını, davalı şirketin bu 5 adet çeki davalı bankaya teslim ettiğini, davalı bankanın da bu çekleri kredi borcunun teminatı olarak rehin cirosu olarak aldığını, çeklerin bankaya rehin cirosu ile devredilmesinin yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin halen aktif olarak ticaret yapan orta ölçekli bir şirket olduğunu, sipariş ettiği malları teslim alamaması nedeniyle bedelsiz kalan 135.000 USD tutarındaki çekleri ödemek zorunda kaldığı takdirde telafisi imkansız zararların doğacağını belirterek; bedelsiz kalan çeklerin davalı … şirketi tarafından davalı bankaya kredi borcunun teminatı olarak verilmesi nedeniyle müvekkilinin 135.000 USD borçlu bulunmadığının tespitine, dava konusu çeklerin kendilerine iadesine, yatırılacak teminat karşılığında çeklerin tahsilinin, takibe konu edilmesinin, 3.kişilere devir, temlik ve cirosunun önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı …Tic. Ltd. Şti. vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Müvekkili ile davacı şirket arasında protokoller imzalandığını, protokollere göre dava açmadan önce müvekkili şirketin dava konusu çeklerden alacaklı olmadığını, davacının müvekkili şirkete borçlu olmadığını davadan çok önce kabul ettiklerini, bu nedenle davanın dava şartı eksikliğinden müvekkili açısından reddedilmesi gerektiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında davanın esasına etkisi olan bir uyuşmazlık konusu olmadığından davanın müvekkili şirkete yönelik açılmasında da hukuki yarar olmadığını, müvekkili açısından hukuki yarar eksikliği nedeniyle reddedilmediği taktirde, müvekkilinin bu davanın açılmasına kendi davranışlarıyla sebebiyet vermediğini, bu bağlamda müvekkilinin yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilemeyeceğini, müvekkilinin dava konusu borcun alacaklısı olmadığını imzaladığı protokolde zaten kabul ettiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müvekkilinin üzerinde bırakılması usul ve yasaya aykırı olacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bankası A.Ş vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Davaya konu 5 adet çekin müvekkil banka tarafından kredi borçlusu olan diğer davalı …Tic. Ltd. Şti’den ciro yoluyla iktisap edildiğini, davacı taraf ile müvekkili banka arasında herhangi bir akdi ilişki söz konusu olmadığını, müvekkili bankanın davaya konu çeklerin yetkili ve iyi niyetli hamili olduğunu, çeklerin süresi içinde bankaya ibraz edildiğini, ancak çeklerle ilgili ödeme yasağının bulunması nedeniyle bedellerinin tahsil edilemediğini, davacının diğer davalı firma ile arasındaki birtakım ihtilaflara dayanarak bu davayı açmış olduklarını, müvekkili bankaya karşı açılan du davanın tümüyle haksız ve mesnetsiz olduğundan davanın müvekkili banka bakımından reddi gerektiğini, kambiyo ilişkisindeki mücerretlik ilkesi uyarınca davacı taraf ile diğer davalı lehdar firma arasındaki ihtilafların müvekkil bankaya karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, kıymetli evrakta mücerretlik ilkesi denilen ilke gereği senette yer alan hak ile bu hakkın oluşumuna neden olan temel borç ilişkisi arasındaki bağın ortadan kalkmış ve senet temel borç ilişkisinden soyutlandığını ve bağımsız bir anlam kazandığını, kıymetli evrakın borçlusunun borcu ve kıymetli evrak alacaklısı olan müvekkili bankanın alacak hakkının senette borçclanılan edimin kapsam ve içeriği bakımından sadece senedin belirleyici olduğunu, bu nedenle davacı tarafın müvekili bankaya karşı ancak senet metninden anlaşılabilen bir itirazı varsa onu ileri sürebilmesi gerekirken açılan davada tümüyle temel ilişkiden kaynaklanan birtakım iddialardan bahisle açıldığını, dava konusu çeklerin müvekkil tarafından teminat rehin amacıyla değil temlik cirosuyla teslim alındığını, bu iddianın dayanağı olarak ise diğer davalı firma ile aralarında imzalanan bir protokolü mahkemeye sunduğunu, ancak bu iddianın tamamen gerçeklikten uzak olduğunu müvekkili bankanın dosyaya sunduğu 02/05/2016 tarihli dilekçede vurguladığı bahse konu protokolden müvekkili bankanın bilgisinin dahi bulunmadığını, bankanın taraf dahi olmadığını, diğer davalı ile davacı firma arasında imzalandığını iddia edilen bir porokoldeki ifadelere dayanarak davaya konu çeklerin teminat olarak alındığı sonucuna varılmasının mümkün olmadığını, kambiyo senedinin teminat rehin olarak alınması için ” bedeli teminattır veya bedeli rehindir.” gibi bir ibarenin senet üzerinde bulunması gerektiğini, müvekkili bankanın bir başka müşterisinden ciro yoluyla iktisap etmiş olduğu davacı firma …Ltd. Şti tarafından keşide edilen bir adet çeke istinaden … 26. İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla takibe geçildiğini, davacı firmanın davadan önce öne sürdüğü iddialarla aynı gerekçelere dayanarak takibe itiraz ettiğini fakat … 16. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından 27/09/2016 tarihli celsedesinde davanın reddine karar verildiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi ile kötü niyetli davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı ile davalılardan davalı …Tic. Ltd. Şti. Arasında akdedilen 10/09/2015 tarihli protokol ile dava konusu edilen 135.000-USD bedelli çekler karşılığında davalı davalı … Tic. Ltd. Şti. Nin 10/09/2015 -31/10/2015 tarihleri arasında davacıya mal teslimatı yapacağının kararlaştırıldığı, 31/10/2015 tarihli ek protokol ile davalı … Tic. Ltd. Şti.nin 5 adet çek karşılığı mal teslimini yapamadığı, hiçbir siparişin teslim edilemediği, 5 adet çekin kredilere teminat olarak Kuveyt Katılım bankasına verildiği, … Bankasından geri alınarak davacıya iade edileceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Davalı … Ltd. Şti. Davadan önce çekler dolayısıyla davacıdan alacaklı olmadığını, 31/10/2015 tarihli ek protokol ile kabul ettiğini, bu nedenle davacının kendisine karşı menfi tespit davası açmakta hukuki menfaatinin olmadığını, savunmuş isede; taraflar arasında akdedilen 10/09/2015 tarihli protokolde çeklerin mallar teslim edilene kadar ciro edilemeyeceği ve tahsil edilemeyeceğinin kararlaştırılmış olmasına rağmen davalı … Ltd. Şti. Tarafından çekler … Bankasına ciro edilerek verilmiş, 31/10/2015 tarihli ek protokol kapsamında da …Bankasından iade alınarak davacı şirkete teslim edilmemiştir. Çeklerin bedelsiz kaldığı, davalı … Ltd. Şti. Nin de kabulünde olup, çeklerin bankaya ciro edilmesiyle davacı icra tehdidi altında bulunduğundan davalıya karşı menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olduğu gibi davalı …Tic. Ltd. Şti. Çeklerin bedelsiz kaldığını bildiği halde diğer davalı bankaya ciro etmiş bulunduğundan bu davanın açılmasına sebebiyet vermiş olup, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden de sorumlu tutulmuştur.
Dava konusu edilen senetlerin arka sayfalarında davalı … Tic. Ltd. Şirketi tarafından davalı bankaya ciro edildiğine dair imza ve kaşe bulunmaktadır. TTK.nun 688 maddesi uyarınca bir cironun tahsil cirosu sayılabilmesi için bedeli tahsil içindir, kabız içindir, vekaleten ibaresini taşıması gerekmektedir. Dava konusu çeklerde, bu ibarelerden herhangi biri yer almamaktadır. Bu durumda, ciroların temlik cirosu olduğunun kabul edilmesi gerektiği, TTK.nun 687.maddesi uyarınca poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biri ile kendi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan defileri hamile karşı ileri süremeyeceği, hamilin poliçeyi iktisap ederken, bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olduğunun ispat edildiği durumlarda, defiler hamile karşı da ileri sürülebileceği, dava konusu edilen çekler üzerinde tahsil cirosu olduğuna ilişkin TTK.nun 688 maddesi uyarınca bir ibarenin bulunmadığı, davalı bankanın iyi niyetli hamil olduğu, TTK.nun 687.maddesi uyarınca lehtar ile keşideci arasındaki temel ilişkiden kaynaklanan defilerin iyi niyetli hamillere karşı ileri sürülemeyeceği davalı bankanın çekleri kötü niyetli olarak iktisap ettiğinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davalı banka aleyhine açılan davanın reddine, karar vermek gerekmiştir.
Mahkememiz tarafından verilen 09/03/2017 tarihli karar Davacı tarafından İstinaf edilmiş İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 2017/4581 Esas ve 2020/1030 Karar sayılı ilamı ile davacının istinaf talebi esastan reddedilmiştir.
Davacı tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 2017/4581 Esas ve 2020/1030 Karar sayılı ilamı temyiz edilmiş, Yargıtay 11 .Hukuk Dairesi Başkanlığının 2020/5967 Esas, 2021/3724 Karar sayılı 15/04/2021 tarihli ilamı ile İstanbul Bölge 16. Hukuk Dairesinin esastan red kararı bozulmuş bozma ilamında; “…İlk derece mahkemesince de kabul edildiği üzere, davacı ile davalı … şirketinin 10.09.2015 tarihli protokol ve 31.10.2015 tarihli ek protokolle, davaya konu çeklerin mal teslimi karşılığı düzenlendiği, ancak teslim yapılamadığından davacıya iade edileceği kararlaştırılmıştır. Her ne kadar davalı banka çekleri temlik cirosu ile aldığından şahsi def’i mahiyetindeki bu husus davalı bankaya karşı ileri sürülemez ise de davacının delil olarak dayandığı ve davalı bankaya hitaben düzenlenen 04.09.2015 tarihli belgede davalı … şirketinin “dört adet çekin teminata alınması” isteminde bulunduğu, banka tarafından da “dört adet çek teslim alındı” açıklamasıyla çeklerin alındığı yazılıdır. Bu belgeye göre, çeklerin teminat olarak bankaya verildiği ve bankanın da bu suretle çekleri aldığını kabul etmek gerekir. 6102 sayılı TTK’nın 818. maddesinde poliçeye ilişkin hükümlerin çek hakkında da uygulanacağı belirtilmiş olup, anılan maddede rehin cirosunun düzenlendiği 689. madde düzenlemesine atıf bulunmadığından çeklerde rehin caiz değildir. Bu durumda her biri 22.500-USD bedelli olan 20.01.2016, 30.01.2016, 20.02.2016 ve 28.02.2016 keşide tarihli dört adet çek yönünden 04.09.2015 tarihli belgeye itibar edilmeyerek ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş …”şeklinde hüküm oluşturulmuştur.
Mahkememizce verilen karar Yargıtay 11 .Hukuk Dairesi Başkanlığının 2020/5967 Esas, 2021/3724 Karar sayılı 15/04/2021 tarihli ilamı bozma ilamına uyulmuş olup yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; .davalı bankaya hitaben düzenlenen 04.09.2015 tarihli belgede davalı … şirketinin “dört adet çekin teminata alınması” isteminde bulunduğu, banka tarafından da “dört adet çek teslim alındı” açıklamasıyla çeklerin alındığının yazılı olduğu, bu belgeye göre, çeklerin teminat olarak bankaya verildiği ve bankanın da bu suretle çekleri aldığını kabul etmek gerektiği, 6102 sayılı TTK’nın 818. maddesinde poliçeye ilişkin hükümlerin çek hakkında da uygulanacağı belirtildiği, anılan maddede rehin cirosunun düzenlendiği 689. madde düzenlemesine atıf bulunmadığından çeklerde rehinin caiz olmadığı anlaşıldığından; Davanın kısmen kabulüne, davalı …Ltd Şti hakkında verilen karar temyiz itirazları reddedilmek suretiyle Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğinden yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına, Davacının 20/01/2016 tarihli 22.500 Usd , 30/01/2016 tarihli 22.500 Usd, 20/02/2016 tarihli 22.500 Usd, 28/02/2016 tarihli 22.500 Usd bedelli 4 adet çek yönünden davalı …Bankası A.Ş’ya borçlu bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın kısmen kabulüne, davalı … Ltd Şti hakkında verilen karar temyiz itirazları reddedilmek suretiyle Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğinden yeniden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına,
2-Davacının 20/01/2016 tarihli 22.500 Usd , 30/01/2016 tarihli 22.500 Usd, 20/02/2016 tarihli 22.500 Usd, 28/02/2016 tarihli 22.500 Usd bedelli 4 adet çek yönünden davalı … Bankası A.Ş’ya borçlu bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca belirlenen 18.293,69-TL karar harcından, peşin alınan 6.824,17-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.469,52-TL harcın tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla davalı … Bankası A.Ş.’den alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 6.824,17-TL harç ile bozmadan önce yapılan 90,00-TL ile bozmadan sonra aşağıda dökümü yapılan 16,50-TL olmak üzere toplam 106,50-TL yargılama giderinin davalı … Bankası A.Ş’den alınarak tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince hesap edilen 27.196,28-TL nispi vekalet ücretinin tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla davalı … Bankası A.Ş.’ den tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince davanın reddedilen kısmı üzerinden hesap edilen 16.470,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı … Bankası A.Ş. Vekilin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK’ nun 373/4. Maddesi uyarınca temyizi kabil olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/11/2021

Başkan …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Katip …
E-imzalıdır.

Harç Beyanı
K.H.= 18.293,69- TL
P.H.= 6.824,17- TL
B.H= 11.469,52–TL
Davacı yargılama gideri
106,50- TL tebligat gideri