Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/408 E. 2022/273 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/408 Esas
KARAR NO : 2022/273

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/06/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 17/06/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalı … Ltd. Şti.’nin … no.lu ve 27.03.2019 – 27.03.2020 vadeli Geniş Kapsamlı Ticari Paket Yangın Sigorta Poliçesinin müvekkil şirket tarafından tanzim edildiğini, sigortalı tarafından yapılan ihbar üzerine toplam 7 defa farklı tarihlerde, sigortalıya ait mağazanın deposunun rögardan geri tepen pis su ile dolduğu, her olaydan sonra …’ye haber verildiği, …’den gelen ekiplerin mağazanın önündeki rögarı açıp temizleyip gittikleri; ancak sorunun devam etmesi üzerine … yetkilileriyle yaptıkları ısrarlı görüşmeler sonucu; sorunun caddeden geçen ana arterdeki rögarda oluşan problemden kaynaklandığının tespit edildiği, sorunun ana arterde olması nedeniyle onarım işlemleri için çeşitli izinlerin alınması gerektiği ve arızanın giderilmesinin 3-4 gün sürdüğünün bildirildiği, bu süreçte de depoda bulunan kumaş emtiasının bir kısmının pis suya maruz kalarak zayi olduğunun müvekkil şirkete bildirildiğini, meydana gelen su basması hadisesi neticesinde, müvekkil şirket nezdindeki sigorta poliçesi gereğince … no.lu hasar dosyasının açıldığını, hasarın meydana geliş sebebinin ve ekonomik boyutunun tespiti için ekspertiz çalışması yapıldığını, alınan eksper raporu sonucu sigortalının toplam zararının 28.971,46 TL olduğu tespit edildiğini, ilgili tutarın 19.11.2020 tarihinde sigortalıya ödendiğini, davalının bu zarardan sorumlu olması sebebi ile müvekkil şirket tarafından davalı şirket aleyhine … 30. İcra Müdürlüğü’nün … E. no.lu dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe haksız olarak itiraz edildiğini, müvekkil şirketçe dava ikame edilmeden önce, dava şartı zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuk bürosuna başvuruda bulunulduğunu, … numaralı arabuluculuk başvurunun anlaşamama ile sonuçlandığını, bu nedenlerle borçlunun itirazının iptaline ve hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 08/07/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın süresi içerisinde açılmadığını, tazminat talebinin, zarar görenin zararı ve tazmin yükümlüsü kişiyi öğrendiği tarihten itibaren süresi içerisinde açılmadığından, davanın “süre yönünden reddi“ gerektiğini, davanın ehliyetinin tespiti açısından poliçe kapsamının detaylı incelenmesini, eldeki davanın, sigorta sözleşmesinden kaynaklı rücu davası olduğuna göre davacının akdi halef olarak dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının, poliçede dâhili su teminatının bulunmadığı, şehir su şebekesi arızası durumunu kapsayıp kapsamadığı, bina içindeki ve dışındaki su borularının patlaması, dâhili – harici su basması sonucu oluşan zararların teminat dışı tutulup tutulmadığının incelenmesi gerektiğini, eldeki itirazın iptali davasına konu edilen icra dosyasında, hasarın gerçekleşme şekli kanalizasyon hattının tıkanması nedeniyle pis su geri tepmesi olarak izah edildiğini, dava dilekçesi ve ekleri incelendiğinde olayın, atık su borusunun geçtiği duvarın alçıpan kaplamasının patladığı, alçıpanın hasarlı hale geldiğinden bahsedildiğini, bu durumda sadece hasarın …’ye ait kanalizasyon hattı ile ilgili olduğunu söylemenin mümkün olmayacağını, idarenin … tarih ve … sayılı yazısında ; … adresinde 05.02.2020 tarihinde … nolu kanal tıkanıklığı başvurusu üzerine kanal açma ekiplerinin adrese sevk edildiğini, idare ekiplerince …. araçlarla basınçlı su uygulaması ile yapılan çalışmalarda bina atıksu kanalının bağlı olduğu … Caddesi üzerinde bulunan idare sorumuluğunda bulunan hatta idare literatürün de “Hatalı Kullanım” olarak geçen bez, peçete v.b katı materyallerin kanala bırakılması/kaçırılması nedeniyle oluştuğu anlaşılan tıkanıklığın giderilemediğini, sorunun kazı çalışması yapılarak çözülmesinin uygun görüldüğünü, kazı çalışmasına ilişkin gerekli altyapı izinlerinin temin edilerek başlatılan kazı çalışmalarının 10.02.2020 tarihinde tamamlanarak şikayetin giderildiğini, müvekkil kurum kayıtları incelendiğinde, hasarın meydana geldiği adreste 05.02.2020 tarihinde müvekkil idare ve yüklenici firmalarca herhangi bir kazı çalışması yapılmadığının tespit edildiğini, bina bodrum katının su basman seviyesinin çok altında olması ve bina kanal çıkış derinliği ile ana kanal ile hemen hemen aynı seviyede bulunmasına rağmen yönerge ve yönetmeliklerde belirtilen zaruri tedbirlerin alınmadığını, hasarın oluşmasına sebep olduğunu, kanal kullanımı konusunda yeterli bilince sahip olmayan abonelerce kanala her halukarda uygunsuz malzeme kaçırılması/bırakılması olası bir durum olduğundan özellikle kanal çıkış derinliği fazla olan binalarda yapı sahiplerince ifade edilen tedbirlerin alınmasının beklendiğini, hasarın oluşmasında bina maliklerinin yeterli önlemi almadığını, bina maliklerinin sorumluluğunun olduğunu, müvekkil idarenin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, binanın bodrum katı yol seviyesi altında bulunup bulunmadığı ve binanın beden duvarlarında yüzey sularının gelmemesine yönelik herhangi bir tedbirin bulunup bulunmadığı, bodrum katın su basmasının gerekli ve teknik verilere uygun bina içi işletmenin kurulu olup olmadığının incelenmesi gerektiği gibi, atık su kanalındaki herhangi bir tıkanıklığın normal zamanlarda olması gerektiği halde yoğun yağmurların çatıdan akan suların binanın konumundan dolayı biriken suların atık su kanalından taşarak yoğun yağmurlarda bina içerisine su kanalının yetersizliğinden değil bilinçsiz bağlantı ve kullanımdan kaynaklanmış olabileceği ihtimali olduğunu, hasarın meydana geldiği binanın iskânının olup olmadığı var ise ne zaman alındığının da tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın hasar bedeli olarak istediği meblağın da fahiş olduğunu ve bu meblağa itiraz ettiklerini, müvekkil idarenin davacıya kesinleşmiş bir borcu olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine ve davacının %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatı ödemesine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 29/09/2021 tarihli ara kararı gereği; Mahkememizce dava dışı sigortalı … Şti’nin iş yeri adresi olan “…” adreste rizikonun gerçekleştiği kısımda keşfen inceleme yapılarak meydana gelen zararın sebebinin tespit edilmesi, alanın inşaat yönetmeliklerine ve ruhsata uygun olup olmadığının tespit edilmesi, zararın davalıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenmesi ve davacının davalıya rücu imkanının bulunup bulunmadığının, bulunuyor ise rücu edebileceği miktarın belirlenmesi konusunda keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Bilirkişiler İnşaat Mühendisi …, Su ve Sel baskını konusunda uzman …’nun 28/02/2022 tarihli raporunda özetle; Alanın inşaat yönetmeliklerine ve ruhsata uygun yapılmış olduğu tespit edildiğini, zararın davalı …’den kaynaklandığı tespit ve kanaat edildiğini, çünkü Altyapı Tesisat uygulamalarında binanın önünde yer alan rögara (Parsel bacasına) kadar olan PVC boru tesisatı bina iç tesisatı olarak kabul edildiği ve sorumluluğun binayı yapan yükleniciye veya bina yönetimine ait olduğunu, bina önündeki rögar’dan ana arterde yer alan rögara kadar kısımlar ile ana arterdeki tüm altyapı tesisatları …’nin sorumluluğunda olduğunu, zaten arızanın meydana geldiği yer ana arter üzerinde yer alan 2. Rögar (Parsel bacası) sonrası olan ana borunun kırık ve çökmüş olduğunu, bu sebeple evsel atıkların ya hiç ya da yeterli tahliye olamaması neticesinde pis suyun geri teperek mağazanın önündeki rögarına (Parsel bacasına) geri geri aktığını ve dolayısıyla mağazanın bodrum katında yer alan drenaj kuyusuna ve bu kuyudan da depo içine doğru aktığı ve depodaki emtiaların zarar gördüğü tespit ve kanaat edildiğini, söz konusu hasarın yaklaşık İ yıl içerisinde 7 kez meydana geldiğini, aynı binada hasar oluşmadan önceki yıllarda ve hasarın giderildiği yıldan sonraki zaman diliminde herhangi bir sorun yaşanmadığı durumu dikkate alındığında meydana gelen hasarın sorumlusu davalı … olduğu heyetimizce tespit ve kanaat edildiğini, davacının davalıya rücu edebileceği tazminat miktarı ise; … Ltd. Şti. tarafından 05.02.2020 tarihinde davacının sigortalısının deposunda meydana gelen hasara ilişkin yapılan tazminat hesabının heyetimizce uygun ve ekonomik düzeyde tazminat hesabı olduğuna kanaat edildiğini, yapılan tazminat hesabında Emtia hasarı:16.664,50 TL olduğunu, hasar gören ürünlerin 2016 yılında alınıp 4 yıl boyunca hiç kullanılmamış olduğu tespit edilmiş olduğunu, genel şartlar gereği hasar tarihindeki alış bedelleri üzerinden işlem yapılması gerektiği için 4 yıllık entlasyon düzeltmesi yapılmış olduğunu, 4 yıllık enflasyon artışının 6 63,35 olduğunu ve alış bedellerinin enflasyon düzeltmesi ile emtia değeri 16.664,50 TL x 1,6335 = 27.221,46 TL hesaplandığını, depoda hasardan sonra boya ve tamir yapılmadığından alçıpan tamiri için 250,001 TL, depo boyası için 1.500,0017 TL takdir edildiğini, böylece Toplam Hasar Tazminatı 28.971,46 TL olduğu tespit edildiğini ve heyetimizce de aynı yönde tespit ve kanaat edildiğini, hasarın oluş şeklinin Yangın Sigortası Gencl Şartları Dâhili Su Klozuna uygun olması sebebiyle sigorta şirketinin sigortalısı arasında mutabık kalınarak 19.11.2020 tarihinde davacının sigortalısına nakden vc tamamen 28.971,46 TL ödemiş olduğunu ve ödediği tazminatın yerinde olduğunu, böylece sigorta şirketi sigorlalısının haklarına halef olduğu ve sigortalısına zarar veren davalı …’ye rücu etme hakkı oluştuğunu, 05.02.2020 tarihi itibari ile 28.97146 TL’yi yasal faizi ile birlikte davalının davacıya ödemesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … 30. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 30.552,39 TL asıl alacağın tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 15/04/2021 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; davacının sigortalısına ait iş yerinde meydana gelen su baskını sonucunda zarara uğrayan emtialara ilişkin poliçe kapsamında davacı tarafından yapılan ödemenin davalıya rücu edilmesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya kapsamından; davacı taraf ile dava dışı … Şti arasında 27.03.2019-2020 tarihi arasındaki dönemi kapsayan Geniş Kapsamlı Ticari Paket Yangın Sigorta Poliçesi akdedildiği, meydana gelen su baskını sonucunda davacının sigortalısının işyerinde bulunan emtiaların zarar gördüğü, meydana gelen zarara ilişkin olarak poliçe teminatı kapsamında davacı tarafından sigortalısına 19.11.2020 tarihinde 28.971,46 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Aktif husumet açısından yapılan değerlendirmede; davacının sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen hasara ilişkin sigortalısına ödeme yaptığına dair dekont bulunduğundan 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet kuralı uyarınca aktif husumeti bulunduğu, ödediği bedeli sorumlularına rücu etme imkanına sahip olduğu sonucuna varılmıştır.
Uyuşmazlık, davacının sigortalısının işyerinde meydana gelen su baskını sonucu uğramış olduğu zarardan davalının sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
12.10.2020 tarihli … Sigorta Ekspertiz Raporu (07.02.2020 Tarihinde … Sigorta Ekspertiz tarafından emtia hasarların olduğu depoda eksper tarafından inceleme yapıldığım, ancak ilgili sigorta eksperinin mesleği bırakması üzerine ekspertiz sürecinin yarım kaldığı, bu nedenle 14.09.2020 tarihinde sigortalının talebi üzerine sigorta şirketi ile görüşerek yeni bir hasar dosyasım açtırdıkları) ile 16.04.2020 tarihli … Sigorta Ekspertiz Raporlarında; Sigortalı işletmenin 05.02.2020 tarihinde mağaza önünde bulunan …’ye ait rögann tıkanması sonucu işletmeye pis su sirayet ettiğini, sigortalı işletmede dekorasyon ve emtia hasarlarına sebep olduğunu, sigorta şirketi ile sigortalı arasında tanzim edilen … noiu Geniş Kapsamlı Ticari Paket Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan rizikoda yer alan teminatlar kısmında “Sel ve Su Baskım Teminatı da Yer Aldığı”, rücu imkanı mevcut olduğunu, sigortalının tazminat talebi: 128.170,00TL olduğunu, … Sigorta Eksperliği tarafından tespit edilen hasar miktan:28.721,46TL olduğunu, … Sigorta Eksperliği tarafından tespit edilen tahmini hasar bedeli 50.000,00TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı …Ş. tarafından dava dışı sigortalısı olan … LTD. ŞTÎ. arasında tanzim edilen … nolu Geniş Kapsamlı Ticari Paket Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan rizikoda yer alan teminatlar kısmında “Sel ve Su baskım Teminatı Yer Aldığım” , 05.02.2020 tarihinde meydana gelen hasara yönelik sigortalısı tarafından talep edilen tazminat bedelinin 116.145,00TL olduğunu, ancak davacı ile dava dışı sigortalısı arasında 28.971,46TL olabileceği hususunda mutabakat sağlanmış olduğunu, işbu tazminat bedelini, Geniş Kapsamlı Ticari Paket Yangın Sigorta Poliçesi ve ilgili poliçede yer alan özel şartlar gereğince … SİGORTA A.Ş. tarafından sigortalısı olan … LTD. ŞTl.’ne zarar gördüğü emtialara İlişkin tazminat bedeli ödemesine ilişkin aralarında İBRANAME imzaladıklarını ve sigorta şirketi tarafından 19.11.2020 tarihinde sigortalısına nakden ve tamamen 1.750,00TL+ 27.221,46TL=28.971,46TL olarak Ödeme yaptığına ilişkin banka dekontları dava dosyasında yer aldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan keşif uyarınca tanzim edilen bilirkişi raporunda; Olayın Mart 2019 – Şubat 2020 tarihleri arasında toplam 7 defa meydana geldiği … adresinde sigortalı … LTD. ŞTl. ‘nin kiraladığı mağazaların bodrum katlan depo olarak kullanılmakta olduğunu, dava konusu taşınmazın mimari projesi üzerinde yapılan incelemede, binanın 2.Bodrum kat + 1 .Bodrum kat + Zemin kat + 1 -2-3 Normal kat + 4. çatı arası piyesli katlı olduğu, dava konusu olan su basması nedeniyle hasar gördüğü belirtilen taşınmazın 2. bodrum katta yer aldığı, binanın inşaat ruhsatının ve iskan ruhsatının bulunduğu, keşif mahallinde 2. bodrum katta yapılan incelemede; sığınak olarak planlanan taşınmazda dava konusu atık su basmasına neden olabilecek yapısal bîr hata görülmediği, dava konusu su basma olayından sonra da ayrıca bir olayın olmadığı halen taşınmazı kullanan kişilerce beyan edildiği, olay mahallinde bodrum katlarında yer alan mağazalarda meydana gelen ve Iski rögarından geri tepen ve her defasında depoya dolan pis suya maruz kalan sigortalının muhtelif kumaş emtiaları olduğuna kanaat edildiğini, sigortalı mağazanın deposunun ver aldığı binanın önünde yer alan rögardan 1 yıl içinde 7 defa geri tepen pis su ile bodrum katlar pis su ile dolduğu, her olaydan sonra …’ye haber verilmiş olduğu. İskiden gelen ekiplerin mağazanın önündeki rögarı ayıp, temizleyip gittiklerini ancak sorunun devam etmesi üzerine … yetkilileriyle yaptıkları ısrarlı görüşmeler sonucu sorunun caddeden geçen ana arterdeki rögarda oluşan problemden kaynaklandığının tespit edildiği, sorunun ana arterde olması nedeniyle onarım işlemleri için çeşitli izinlerin alınması gerekliği ve arızanın giderilmesinin 3-4 gün süreceği belirtildiği, bu süreçte depoda bulunan kumaş emtiasının bir kısmının pis suya maruz kalarak zayi olduğu, Sigortalı firmanın yazılı talep dilekçesine istinaden Iski Geııel Müdürlüğü – Fatih Şube Müdürlüğü’nden Kerem Çelik’in düzenlediği 12.02.2020 tarihli yazıda; Iski Müdürlüğü’nün teknik personelinin bahse konu adreste yaptığı incelemeler neticesinde ana arterdeki 2. rögan test ettikleri ve ana arter zemininde yer alan ana borunun kırık ve çökmüş olduğu belirtildiği, … Genel Müdürlüğü’ne yazılan yazıya …’den 28.06.2021 tarihinde verilen cevapta: 10.02.2020 tarihinde …. nolu 185 iş emri ile ana kanal yenileme çalışması için (ana arterdeki kırık ve çökük boruda) nokta kazı çalışması yapılarak sorunun giderildiğinin belirtildiği, zararın davalı …’den kaynaklandığı tespit ve kanaat edildiğini, çünkü Altyapı Tesisat uygulamalarında binanın Önünde yer alan rögara (Parsel bacasına) kadar olan PVC boru tesisatı bina iç tesisatı olarak kabul edildiği ve sorumluluğun binayı yapan yükleniciye veya bina yönetimine ait olduğunu, bina önündeki rögardan ana arterde yer alan rögara kadar kısımlar ile ana arterdeki tüm altyapı tesisatları …’nin sorumluluğunda olduğu, zaten arızanın meydana geldiği yer ana arter üzerinde yer alan 2. Rögar (Parsel bacası) sonrası olan ana borunun kınk ve çökmüş olduğunu, bu sebeple evsel atıkların ya hiç ya da yeterli tahliye olamaması neticesinde pis suyun geri teperek mağazanın önündeki rögarına (Parsel bacasına) geri geri aktığı ve dolayısıyla mağazanın bodrum katında yer alan drenaj kuyusuna ve bu kuyudan da depo içine doğru aktığı ve depodaki emtiaların zarar gördüğü tespit ve kanaat edildiği, söz konusu hasarın yaklaşık 1 yıl içerisinde 7 kez meydana geldiği, aynı binada hasar oluşmadan önceki yıllarda ve hasarın giderildiği yıldan sonraki zaman diliminde herhangi bir sorun yaşanmadığı durumu dikkate alındığında meydana gelen hasarın sorumluğunun davalıda olduğu tespit edilmiştir.
Davalı taraf bilirkişi raporuna yönelik itirazda bulunarak ek rapor alınmasını talep etmiştir. Ancak bilirkişi raporunda, inanın inşaat ruhsatının ve iskan ruhsatının bulunduğu, sığınak olarak planlanan taşınmazda dava konusu atık su basmasına neden olabilecek yapısal bîr hata görülmediği tespit edildiğinden ve arızanın ana arter zemininde yer alan ana borunun kırık ve çökmüş olmasından meydana geldiği … tarafından verilen müzekkere yanıtından ve iş emrinden açıkça anlaşıldığından davalının itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalının sorumluluğu açısından yapılan değerlendirmede: 2560 sayılı … Kuruluş Ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 2. maddesinin (b) bendinde; kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması için abonelerden başlanarak bu suların toplanacakları veya bırakılacakları noktaya kadar her türlü tesisin etüt ve projesinin yapılmasının veya yaptırılmasının, gerektiğinde bu projelere göre tesisler kurulmasının ya da kurdurulmasının; kurulu olanları devralıp işletmenin ve bunların bakım ve onarımının yapılmasının, yaptırılmasının ve gerekli yenilemelere girişilmesinin davalı …’nin görevi olduğunun düzenlendiği, 25. maddesinde; yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılmasının veya bu tip tesislerin işletilmesinin, gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla davalı … tarafından yerine getirileceğinin düzenlendiği, somut olayda davacının sigortalısının işyerinde gerçekleşen su baskınının davalı …’nin sorumluluğunda bulunan rögarda ana arter zemininde yer alan ana borunun kırık ve çökmüş olmasından gerçekleştiği, davacının sigortalısının olayın ve zararın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla meydana gelen zarardan davalının 2560 sayılı … Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun’unun 2. maddesinin (b) bendi ve 25. maddesi uyarınca sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
İşlemiş faiz açısından yapılan değerlendirmede; davacının ödeme tarihinden takip tarihinde kadarki süre için faiz talebinde bulunabileceği değerlendirilmiş olup, 19.11.2020 tarihi ile takip tarihi olan 30.03.2021 tarihi arasındaki 4 ay 11 günlük süreye avans faizi uygulandığında davacının talep ettiği rakama ulaşıldığından işlemiş faize yönelik itirazın da iptaline karar verilmiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 30.552,39 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren 28.971,46 TL asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, itirazın iptaline, takibin 30.552,39 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren 28.971,46 TL asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.087,03 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 369,00 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.718,03‬ TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 369,00 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 428,3‬0 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.231,75 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.

HARÇ BEYANI
K.H: 28.971,46 TL
P.H: 369,00 TL
B.H: 1.718,03 TL

DAVACI GİDERİ
B.ÜCRETİ: 1.400,00 TL
TEB. GİDERİ: 181,85‬ TL
ATGV GİDERİ: 230 TL
Keşif Gideri : 419,90
TOPLAM: 2.231,75‬ TL