Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/401 E. 2022/387 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/401 Esas
KARAR NO : 2022/387

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 15/06/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil tarafından … 19. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhine 03.09.2019 fatura tarihli ve … fatura nolu, 01.10.2019 fatura tarihli ve … fatura nolu toplam 10.628,82 TL tutarlı fatura alacağına dayanarak 18.03.2020 tarihinde genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun 25.06.2020 tarihinde borcun tamamına, faizine, tüm fer’ilerine ve itiraz ettiğini, 26.06.2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, 03.03.2020 tarihinde zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, neticeten 14.07.2020 tarihinde … Arabuluculuk Bürosu …numaralı dosyası ile taraflar arasında ki uyuşmazlığın anlaşamama şeklinde sonuçlandığını, anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, davalı borçlunun söz konusu faturalara itiraz etmediğini, dava konusu faturaya itiraz edilmemesi, davalının faturanın içerikleri ile birlikte kabul ettiği anlamına geldiğini, müvekkil şirketin alacağını kanıtlar nitelikte olduğunu, davalı borçlunun hiçbir faturaya itiraz etmediğini, bu sebeple faturanın içeriğini kabul etmiş sayıldığını, borcun tamamına itiraz eden davalı tarafın, itiraz etme hakları varken süresi içinde faturalara itiraz etmemesinin kötü niyetinli olduğunu, bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılacağını, davalı borçlu müvekkilin, toplam fatura bedeli olan 10.628,82 TL olan fatura alacağını ödemediğini, borca haksız olarak itiraz ettiğini, itirazdan sonra arabuluculuğa gidildiğini, anlaşılamadığını, davalı aleyhine 2 ayrı icra takibi yapıldığını Arabuluculuk Anlaşmama Tutanağı aslının … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dava dosyasının içerisinde olduğunu, davalı borçlunun, müvekkile ödeme yapmadığı halde takibe haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenle davalı borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davalı borçlunun itirazının iptalini ve icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 26/07/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının iddialarının hangi döneme ilişkin olduğu belli olmadığını, müvekkil şirkete tebliğ edildiğini, ödenmemiş herhangi bir fatura bulunmadığını, davacının %20 Kötüniyet Tazminatı Talebinde bulunmasının Usul ve Yasaya Aykırı olduğunu, müvekkil şirketin icra takibi açılmasına sebebiyet vermediğini, müvekkil şirket’in davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, bu suretle de davaya konu olan icra takibinin açılmasına sebebiyet vermediğini, davacının herhangi bir zarara uğramadığını, davacının müvekkil şirket’ten olan alacağı bulunmadığını, bu nedenle de davacının herhangi bir şekilde zarara uğramasının söz konusu olmadığını, takibe yapmış olunan itirazın haklı olduğunu, davacının icra inkar tazminatı talep etmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu talebinin reddi gerektiğini, davacının alacağının likit olmadığını, likit olmayan bir alacak için tazminat talep edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davacı şirket ile müvekkil şirket arasında var olan ticari ilişki ile ilgili olarak davacının müvekkil şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını, müvekkil şirketin,davacıya, davacının iddia etmiş olduğu söz konusu miktarda veya başkaca bir borcu bulunmadığından müvekkil şirket aleyhine açılmış olan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davacının davasının reddini talep etmiştir.
Mahkememiz 19/11/2021 tarihli ara kararı gereğince, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, tarafların ticari defter ve kayıtları ve dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirilmek suretiyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Mali Müşavir Barbaros Soylu’nun 25/01/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı ve davalı şirketlerin, Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gereken ticari defterlerini yasal süreleri içerisinde tasdik ettirdikleri, yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerini de yasal süresi içerisinde yaptırdıkları dolayısıyla davacı ve davalı şirketlerin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıkları tespit edildiği, davacı tarafından düzenlenen takip ve dava konusu faturaların e-Fatura olarak düzenlendiği, e-Fatura sisteminde sadece sisteme dahil olan şirketlerin birbirine fatura kesebildiği, dolayısıyla davacı tarafından düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edilmiş sayılması gerektiği, davaya konu faturaların davacı defterlerinde yer aldığı, davalı defterlerinde yer almadığı, davalı defter ve belgelerinde ilgili faturalara ilişkin yasal süresinde yapılan itiraza ya da düzenlenen iade faturasına rastlanmadığı görüldüğü, davacı şirket defter, belge ve kayıtlarına göre, davacı şirketin, davalı şirketten takip tarihi (13.03.2020) itibariyle 10.628,82 TL (OnbinaltıyüzyirmisekizTLseksenikiKr) alacağının olduğu hesaplandığı, davacı tarafından davalının temerrüde düşürülmediği ve temerrüt faizine yer olmadığı görüldüğü, davacının asıl alacağına takip tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasa gereği yıllık %13,75 oranından başlayacak değişen oranlardan faiz işletilmesi gerekeceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce celp edilen … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 10.628,82 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 25/06/2020 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce celbi istenen … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin…Esas sayılı dosyası, mahkememiz dosya içerisine alındığı görüldü.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava; fatura alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla her iki tarafın da ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda, tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahiplerinin lehine delil olma vasfına haiz oldukları, takip konusu faturaların davacının defterinde kayıtlı olduğu ancak davalının defterinde kayıtlı olmadığı, takip konusu faturaların e-fatura olduğu ve davalıya tebliğ edildiği, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle 10.628,82 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter kayıtlarında davacıya borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Takip konusu faturalar davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından davacı vekiline dava konusu faturalara ilişkin sevk irsaliyesini veya fatura konusu malların teslim edildiğine dair delillerini sunması için iki haftalık kesin süre verilmiştir. Davacı taraf, süresi içerisinde malların teslimine ilişkin bilgi vermiş ve teslim belgelerinin …’dan temin edilebileceğini bildirmiştir. Mahkememizce … firmasına müzekkere yazılarak teslim belgeleri temin edilmiştir. … firmasından gelen belgelerin incelenmesinde; 01/10/2019 tarihli faturaya konu malların 02/10/2019 tarihinde, 03/09/2019 tarihli faturaya konu malların 04/09/2019 tarihinde davalıya teslim edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, ticari defter kayıtlarına dayanak alacağının konusunu oluşturan faturaların düzenlendiği, faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturalara konu malların davalıya teslim edildiği, davalının faturalara yönelik bir itirazının bulunmadığı, dolayısıyla TTK m.21 uyarınca davalı tarafın faturaların içeriğini kabul etmiş sayıldığı, davalının faturaların bedellerini ödediğini ispat edemediği anlaşılmakla davacının takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı olarak 10.628,82 TL alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davalı taraf, iade faturalarının düzenlendiğini beyan ederek iade faturaları nedeniyle borçlu olmadığını savunmuştur. Ancak davalının dilekçesinin ekindeki iade faturalarının incelenmesinde; iade faturalarının davacının başka faturalarına ilişkin olarak düzenlendiği, iade faturalarında belirtilen fatura numaralarının dava konusu fatura numaraları ile uyuşmadığı, ayrıca iade faturalarının 2020 yılının Mayıs ve Ağustos ayında düzenlendiği görüldüğünden iade faturalarının uyuşmazlıkla alakası olmadığı sonucuna varılmış ve davalının savunması yerinde görülmemiştir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin 10.628,82 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 10.628,82 TL’ye değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirli olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, itirazın iptaline, takibin 10.628,82 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 10.628,82 TL’ye değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.125,76 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 726,05 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 128,38 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 597,67‬ TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 128,38 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 187,68‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 848,25‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2022

Katip
E-imzalıdır.

Hakim
E-imzalıdır.