Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/397 E. 2021/602 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/397 Esas
KARAR NO : 2021/602
HAKİM : Ebubekir USLU 139895

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 14/06/2021
KARAR TARİHİ : 08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkil şirkete … numaralı Bireysel Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araca, Avrupa Konseyi ülkelerce imza altına alınmış ”Yeşil Kart Sistemi” uyarınca davalının sorumluluğunda bulunan … poliçe numarası ile sigortalı … (Çekici) – … (…) plakalı aracın %100 kusurlu olarak çarpması sonucu zarar meydana geldiğini, kazada zarar gören sigortalı … plakalı araçta oluşan hasarın tazmini için müvekkil sigorta şirketi tarafından 1.216,17 TL tazminat ödendiğini, ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla ilk olarak kazaya sebep olan aracın sigortacısı olarak … Ltd. Şti.’ye aleyhinde, … 13. İcra Müd. … E. Sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, bu şirketin icra takibine yatığı itiraz nedeniyle de … 19. Asliye Ticaret Mahkemesin’de … E. Sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, anılan dava dosyasında tazminat yükümlüsünün davalı olduğunun öğrenildiğini ve bu defa davalı aleyhine … 8. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu beyan ile itirazın iptali ile davanın kabulüne ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin yabancı plakalı araçların ülkemizde sebebiyet verdikleri kazalarda ortaya çıkan hasarların tedvirinde bu araçların sahip veya sürücüleri adına hareket etmeyip kaza tarihini kapsayan geçerli Yeşil Kart sigortaları olması halinde bu sigorta şirketi adına hareket ettiğini, bu durumda, Trafik Kanunu ve Ticaret Kanunu hükümleri gereği, yabancı plakalı bir aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonrası ortaya çıkan hasarlar için kusur esasına göre ve yabancı sigorta şirketine izafeten Mali Sorumluluk Sigortası limit ve şartları çerçevesinde müvekkilinin sorumluluğunun
doğduğunu, davacının talebi yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi 2018 yılında dolduğunu, 30.11.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yabancı plakalı aracın kusuru bulunmadığından Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunun da sorumluluğunun bulunmadığını, kazadan sonra tutulan tutanağın t araç sürücüsü yabancı olduğundan tek taraflı düzenlendiğini beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, ödenen hasar tazminatının rücuen tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkindir.
… 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacının davalı aleyhinde 1.216,17 TL si asıl alacak olmak üzere toplam 1.540,34 TL nın tahsili bakımından 13/03/2020 tarihinde takibe geçtiği, ödeme emrinin 17/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; Davacı kasko sigortacısı sigorta şirketinin sigortalısına ödemiş olduğu hasar bedelinin rücuen davalıdan tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin açmış olduğu itirazın iptali davasıdır.
Y. 17. HD. 20/09/2016 T. 2016/6253 E. 2016/7989 K. Sayılı ilamı: “.. Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. (6762 sayılı TTK’nun 1301.) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsiline ilişkindir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunlu olmakla birlikte, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı … A.Ş. Türk Ticaret Kanunu anlamında tacir olmasına karşın sigortalısı … isimli gerçek kişidir. Bu durumda uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” şeklindedir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK m. 4-5 hükümlerinde düzenlenmiştir. Buna göre bir davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için davanın mutlak ticari dava veya nisbi ticari dava olması gerekir. Mutlak ticari dava; TTK. m. 4 kapsamında sayılan davalar ve tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın TTK’dan doğan davalardır. Nispi ticari dava ise her iki tarafın tacir ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren hususlarda ortaya çıkan uyuşmazlıklarda gündeme gelen davalardır.
Somut olay değerlendirildiğinde; davacı kasko sigortacısı … A.Ş nin, sigortalısı … plakalı aracın işleteninin haklarına TTK. m. 1472 gereğince kasko poliçesi kapsamında ödeme yaparak halef olmuştur. Davacıya ait sigortalı aracın ticari araç olmadığı, davacı sigorta şirketi, sigortalısının haklarına halef olarak iş bu davayı açtığından sigortalısı bu davayı açmış olsaydı hangi mahkeme görevli olacaksa iş bu davada da o mahkeme görevli olacağından TTK m. 5 kapsamında dava dışı sigortalı işleten Sibel Bayraktar tacir olmadığı gibi sahip olduğu araç da hususi nitelikte olduğundan nisbi ticari davanın şartları oluşmadığından mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla haksız fiile dayalı hasar bedelinin rücuen tazminine ilişkin davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatine varılarak Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
G.D. / Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/09/2021

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır
“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”