Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/391 E. 2022/901 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/391 Esas
KARAR NO : 2022/901

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/Borçlu şirket … Şirketi ve kefili davalı … Ltd. Şti. … 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ nin … E. Sayılı dosyasından Konkordato Projesinin Tasdikini talep ettiğini, Müvekkil Bankanın alacaklı konumunda olması itibariyle davalı/borçlu/kefil şirketin müvekkil Bankaya söz konusu borçların ödenmesi veya yapılandırılması hususunda herhangi bir başvuruda bulunmaksızın kötüniyetli olarak Konkordato talebin bulunması öncelikle mevzuatla belirlenen konkordato hükümlerine aykırılık oluşturduğunu, Müvekkil Bankanın zaten söz konusu alcaklarını davalı/borçlu şirketten tahsil edemediğini, önemli bir mağduriyeti bulunurken davalı /borçlu şirketin dava yolu ile kötüniyetli ve haksız olarak konkordato talebinde bulunması müvekkil Banka açısından telafisi olmayan zararlara neden olduğunu, Müvekkil Banka tarafından ilgili konkordato dosyasına sunulmuş olan müdahale dilekçesi ile konkordato talebinin kötüniyetli olduğu, konkordato hükümleri ile borçların yapılandırılması amacı taşıyan bu davanın davalı/borçlu şirket tarafından bu amaç ile konkordato talebinde bulunulmadığı müvekkil Banka dahil bir kısım müdahiller tarafından da beyan edildiğini, davalı/borçlu/kefil şirketlerin konkordato süreci boyunca mali incelemelerin ve denetimlerin yapılması için görevlendirilen Konkordato Komiserliği tarafından yapılan ilanı ile davalı/borçlu şirketten alacaklı bulunan alacaklıların alacaklarına esas olan hesap dökümü, sözleşme ve diğer delil niteliğinde evrak ve kayıtlarıla birlikte alacak miktarlarının beyan edilmesi konusunda Basın İlan Kurumunda ilgili ilan yapılmıştır. Müvekkil Banka alacağını oluşturan Ticari Kredi, Üye İşyeri alacağı ve İhtara konu yasal takipler kapsamında davalı/borçlu şirketten Asaleten Ve Kefaleten Nakit Ve Gayri Nakit Olarak alacaklı olduğuna ilişkin hesaplama yapılarak 08.11.2019 tarihi itibari ile Müvekkil Bankanın davalı/borçlu/kefil şirketten alacağı bulunduğu, alacağa esas oluşturan ilgili evrak ve kayıtlarla beraber alacak bildirim beyanı ile Konkordato Komiserliğine sunulduğunu, davacı borçlunun Konkordato Komiserliğine yapmış olduğu alacak bildirim dilekçemize itirazında müvekkil Bankaya borçlu olmadığının beyan edildiğini, alacak kabul edilmediğini, bu sebeple Konkordato Komiserliğine sunmuş oldukları alacak bildirim dilekçesindeki miktar ile davacı/borçlu/kefil tarafından reddedilen miktar söz konusu olduğunu, bu tutarın ”çekişmeli alacak” kapsamında değerlendirildiği belirtildiğini, Konkordato projesinin tasdikine karar veren … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … E. Sayılı dosyasından verilen Ara Karar ile çekişmeli alacak kapsamında olan müvekkil Banka alacağı hakkında … Şirketinin alacağı kabul edilmezken bu firmaya kefil olan davalı … Ltd. Şti. Nin kendi kullanmış olduğu kredi borcundan kaynaklanan borcunun bir kısmi kabul edildiğini, … Şirketine kefaleti ile ilgili olan borcunun ise tamamının reddedildiğini, konkordato hükümleri ile borçların proje ile tekrardan yapılandırılması ve borçluların ticari hayatlarına devam edebilmesini amaçlamışken davalı/borçlu şirketin bu amaç doğrultusunda hareket etmediği, kötüniyetli olarak söz konusu kanun hükümlerinden faydalanmak istediğinin açık olduğunu, alacak bildirimi ile müvekkil banka alacağının davalı/borçlu şirket tarafından kabul dilmeyerek itirazda bulunmasının delil niteliği taşıdığını, Konkordato Komiserliğine sunulan alacak bildirim beyanında müvekkil Banka alacağına esas olan evrak ve kayıtlar fiziken dosyaya sunulduğunu, davalı/borçlu şirketin söz konusu sözleşme hükümlerini görmezden gelerek yasal olan müvekkil Banka alacağını kabul etmemesinin iyiniyetli bir yaklaşım olmadığını, davalı/borçlu şirketin müvekkil Banka alacağının Konkordato nisabına eksik kaydedilmiş olması nedeniyle ” çekişmeli alacak ” olarak nitelendirildiğini, dava ile Tasdik kararına esas alınan Konkordato Komiserliği raporunda belirtili müvekkil Banka alacağının dikkate alınarak nisaba dahil edilmesi gerek Konkordato hükümlerine gerekse de diğer yasal mevzuatlar ile sağlanan adalet kavramına uygun düşmediğini, bu nedenle … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin …E sayılı dosyasından verilen Konkordato Projesinin Tasdik kararına ilişkin olarak Müvekkil Banka alacağının ” Çekişmeli Alacak ” kapsamında olması itibariyle Müvekkil Banka Alacağının şimdilik fazlaya dair her türlü dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla kesin Konkordato mühletinin verildiği tarih olan 12.04.2019 tarihi itibari ile 10.146,41 -TL nakit ve 40.600,00- TL Gayri Nakit olarak nisaba katılması talebimizin İcra İflas Kanunun 308/b maddesi gereğince kabulüne, eksik olarak konkordato nisabına katılmamış olan Alacağın davalıdan tahsiline ; işbu bedel için davalı tarafından İİK 308/B hükmü gereğince konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacağımıza isabet eden payın, ihtiyati tedbir talebimizi kabulü ile kararın kesinleşmesine kadar davalı tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, kanun gereğince konkordato nedeniyle açılan davalarda İstanbul 1,2,3 Asliye Ticaret Mahkemesi özel görevli mahkeme olarak belirlendiğini, İflas kararının kesinleşmesi sonucu sıra cetveline kabul edilmeyen ve nizalı hale gelen alacaklar konusunda açılan kayıt kabul davasının benzeri olan huzurdaki alacağın nisaba dahil edilmesi davasının da özel görev görevli olan İstanbul 1,2,3 Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava şartı olan harca esas değerin düşük gösterildiğini, eksik harç yatırıldığını, dava dilekçesinin netice ve talep kısmında davacının; “10.146,41-TL nakit ve 40.600,00-TL gayri nakit alacağın konkordato nisabına dahil edilmesini talep etmiştir.” yani harca esas olan dava değerinin toplamda 50.746,41-TL olduğunu, bu miktar üzerinden harç yatırılması gerektiğini, ancak dava dilekçesinin dava değeri kısmında 10.146,41-TL olarak belirtildiğini, bu miktar üzerinden harç yatırıldığını, dava değerinin, talep edilenden daha az gösterildiğini, dava değerinin, dava şartı olup tamamlanmadan işin esasına geçilemeyeceğini, dava şartı eksikliği nedeniyle eksik harcın tamamlattırılması aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde hem müvekkil … Tic. Ltd. Şti. Hem de .. Şti. Davalı olarak gösterilmiştir. Ancak dava dilekçesinde müvekkil … Ltd. Şti.den alacaklı olduğunu ve alacağının eksik kaydedildiğini belirterek dava ettiğini, Müvekkil …. Ltd. Şti.’den işbu davada hiçbir talebi olmadığı gibi … şirketine karşı … 6.Asliye Ticaret Mahkemesinde …E sayılı dosyasıyla çekişmeli alacak hakkında dava açıldığını, Müvekkil …şirketinin davalı olarak gösterilmesine rağmen kendisinden hiçbir talepte bulunulmadığını, sadece diğer davalı müvekkil … şirketinden talepte bulunulduğunu, bu nedenle müvekkil …Şti.’ne boş yere dava açılmasında hiçbir hukuki yarar olmadığını, mühletten sonra hesap katı yapılamayacağını, davacının, 03.07.2019 tarihli hesap kat ihtarnamesiyle hesabı kat ettiklerini beyan etse de esasen bu kat ihtarnamenin hiçbir hukuki sonucu olmadığını, zira hesap katı geçici mühlet kararıyla birlikte 29.01.2019 tarihi itibariyle yapıldığını, alacakların ödenmesi ve nisaba dahil edilmesi bakımından bu tarih esas alınacak olup bu tarihten sonra faiz işletilmesinin de yasaklandığını, davacının, mühlet kararından haberdar olmasına rağmen 6 ay sonra hesap katı ihtarnamesi gönderdiğini, üstelik bu süre boyunca da asıl alacağına faiz işlettiğini, davacı tarafından, … 10.İcra Müdürlüğünün …Esas dosyasıyla müvekkil … şirketi aleyhine, … 22.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla da davalı müvekkillerin borcuna kefaleti nedeniyle dava dışı … aleyhine icra takipleri başlatıldığını, … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla görülen konkordato yargılamasında üçüncü şahıs ipoteği olan alacaklılar da adi alacaklı olarak kabul edilmiş ve konkordato nisabına bu şekilde adi alacak olarak dahil edildiğini, davacının bankanın rehinle temin edilmiş hiçbir alacağı yokken genel Kredi ve Kredili Mevduat Hesabı Sözleşmeleri ile asıl alacaklarına ek olarak masraf, gecikme bedeli, vekalet ücreti, yargılama gideri gibi kalemleri alacak olarak bildirmeleri ve bunların kabul edilmesini talep etmeleri İİK md. 294 ve 288’e göre hukuka aykırı olduğunu, davacı bankanın tahsil edilen çeklerle ilgili bilgi vermediğinden alacaklı olduğu miktarın fazla çıktığını, davacı bankanın; komiser heyetine, bildirdiği alacak miktarı içerisine mühletten sonra işletilen faiz, gecikme bedeli, masraf, vekalet ücreti adı altında yukarıda izah edilen ve konkordato nisabına dahil edilmeyecek olan alacaklar da bulunduğunu, davacının alacağı 44.660,00-TL olarak konkordato nisabına dahil edildiğini, çekişmeli alacaklar üzerinde yapılan incelemede bilirkişiler raporlarında, “Bankadan Kredi alacaklarının dayanağı olan kredi hesap ekstreleri, mevduat hesap ekstresi, şirket kredi kartı ekstresi, KGF kredi geri ödeme tablosu, tasfiye olunacak alacaklar hesap ekstresi, kredilere uygulanan akdi ve temerrüt faizlerine ilişkin kayıt ve belgeler ibraz edilmemiştir.’’ şeklinde değerlendirme ve tespitte bulunduğunu, bu hususun çok önemli olduğunu, zira bankalarla çalışılan dönemlerde mevcut kredi borçlarına karşılık ödeme yerine geçmek üzerine kendilerine tahsil için pek çok müşterinin çekinin verildiğini, bu çeklerin büyük bir kısmının vadesinin de geçiçi mühlet kararından sonra olduğunu, ancak bankaların o zamandan bu zamana kadar vadeleri gelmiş çekleri müşterilerden tahsil ederek kendilerine ödemediği gibi çek ve senetlerin bilgilerini de açıkça gizlediklerini, davacının dava konusu ettiği çekişmeli alacak miktarlarının, kanuna aykırı olarak mühlet tarihinden sonra işletilen faiz ve sair alacaklardan oluştuğunu, müvekkil … Tic. Ltd. Şirketinden 44.660,00-TL alacaklı olarak konkordato nisabına kaydedildiğini, davacının birde alacağına geçici mühlet sonrasında da faiz işleterek bunu çekişmeli alacak olarak nisaba dahil ettirme çabasında olduğunu, bu nedenlerle davanın konkordatodan kaynaklanan dava olması nedeniyle öncelikle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesini, mahkemenin görevli olduğu kanaatinde olunur ise evvela davacının dava dilekçesindeki netice talep kısmına göre dava değeri olan toplam 50.746,41-TL üzerinden eksik harcın tamamlattırılmasına aksi halde davanın reddine, neticede dava konusu olan mühlet sonrası işlemiş faiz alacağı olduğundan ve İİK m.288 ve m.294 gereği talep edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Mahkememiz 08/11/2021 tarihli ara kararı gereği, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları, banka kayıtları, konkordato dosyası ve dosya incelenerek davacının çekişmeli alacak yönünden davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Bankacı …’nin 07/01/2022 tarihli raporunda özetle, Davacı … Bankası A.Ş. …Şubesi ile Davalı …Ltd.Şti. ve Kefilleri…Şti. ve Dava Dışı …arasında 16.11.2018 tarihli 100.000,00TL (YüzbinTürk Lirası) tutarlı Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı, Kefillerin 100.000,00TL tutarına kadar müteselsil kefil olarak Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesini imzaladığı, Kefaletnamelerde kefalet türü, kefalet tutarı, tarih, Ad Soyad kısımları el yazısı ile doldurulduğu tespit edildiği, borcun varlığı ile birlikte TBK 583.maddesine uygun olarak kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapıldığı (kefillerin sorumlu olduğu azami miktar ile kefalet tarihinin ve müteselsil kefillik sıfatının kefilin kendi el yazısı ile yazıldığı) ve bu şekliyle geçerli bir kefalet sözleşmesi imzalandığı ve kefaletin geçerli olduğu, kefalet limitinin toplamda 100.000,00 TL olduğu, davacı…. Bankası A.Ş. ile Davalı …..Tic.Ltd.Şti. ve Kefilleri …Ltd.Şti. ve Dava Dışı … arasında akdedilen 16.11.2018 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi, 13.Maddesi:Diğer Hükümler 13.4 Taraflar f bendi: “Müşteri, Müteselsil Kefiller Müzakereleri neticesinde Ön bilgi formunu ve sözleşmenin tamamını okuduklarını; içeriğini öğrendiklerini ve anladıklarını; her hükmü banka ile karşılıklı olarak Müzakere ettiklerini; bu sebeple sözleşmenin her sayfasına ayrı ayrı imza veya paraf atmalarına gerek olmadığını; Tüm sözleşme hükümlerinin haklarında geçerli olduğunu kabul ve beyan edildiğini, Müşteri ve Müteselsil kefiller, Sözleşmede yer alan menfaatlerine aykırı olabilecek düzenlemeleri de sonuçlarını bilerek ve anlayarak kabul ettiklerini, ticari kararlarının bu yönde olduğunu ve imzalanan sözleşmenin birer nüshasını teslim aldıklarını beyan etmişlerdir. ‘hükmün altına Davacı … Bankası A.Ş. ile Davalı …Ltd.Şti. Ve Kefilleri …Şti. ve Dava Dışı …’ın tarih yazıp imzaladığı görüldüğü, davalının ilgili sözleşmeyi imzalamakla borçtan sorumlu olduğu, borçlu … Ltd.Şti.’ne 23.11.2018 tarihinde 25 yapraklı çek karnesi teslim edildiği, 2018 yılında Çekler yaprağı başına Bankaların ödemekle yükümlü oldukları sorumluluk tutarı İ600TL olup 23.11.2018 tarihinde 40.000TL çek karnesi gayrinakdi kredi riski olduğu anlaşılmıştır. 25 adet çek yaprağının arkasının yazıldığı tespit edildiği, 2019 yılında çek yaprağı başına Bankaların ödemekle yükümlü oldukları sorumluluk tutarı 2030-TL olduğu, …Bankası A.Ş. Davalı …Şti. ve …Tic.Ltd. Şti. ve… adına …tarihinde … 6. Noterliği aracılığı ile…yevmiye numaralı ihtarname keşide ettiği, …Şti. ve …Ltd. Şti. için 24 saatlik sürenin sonu olan (06.07.2019 tatile denk geldiğinden) 08.07.2019 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, dosyaya sunulmuş herhangi bir maddi teminata rastlanmamış olup; davacı banka ile iletişime geçildiği, dava konusu krediye ait maddi bir teminat olmadığı beyan edildiği, davacı … Bankası A.Ş.nin, Davalı ….Şti. Ve …Tic.Ltd. Şti.’den 12.04.2019 kesin mühlet tarihi itibariyle Anapara alacağı 16.240TL, Kesin mühlet tarihi öncesi işlemiş faiz ve ferileri 194,99TL ile toplam 16.434,99TL ve 15 adet gayrinakdi çek kredi riski 30,450TL olarak alacaklı olduğu, 28/2/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı icra ve iflâs kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanun; madde 22- 2004 sayılı Kanunun 294., Maddesi hükmü gereğince; Kesin Mühlet Tarihine kadar faiz uygulamasının devam edebileceği, kredi teminatında rehinli alacak olmaması sebebi ile kesin mühlet tarihinden sonra faiz uygulanmayacağı, 50965223 nolu hesaba tanımlı çek karnesi verildiği 03.07.2019 Kat tarihi itibariyle 16 adet çek yaprağından kaynaklı 32.480,00-TL Gayrinakdi Riski bulunduğu, 10.12.2020 tarihinde 5575631 nolu çek ile ilgili düzeltme hakkı kullanıldığı aşağıdaki tabloda dökümü yapılan 15 adet çek yaprağından kaynaklı 30.450-TL Gayrinakdi Riski bulunduğu, 20.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5941 sayılı çek kanunu’nun ibraz, ödeme, çekin karşılıksız olduğunun tespiti ve gecikme cezası başlıklı 3. maddesinin 3. Fıkrası; “Muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için; karşılığının hiç bulunmaması halinde, çek bedeli altı yüz Türk Lirası veya üzerinde ise altı yüz Türk Lirası, altı yüz Türk Lirasının altında ise çek bedelini, karşılığının kismen bulunması halinde, çek bedeli altı yüz Türk Lirası veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmi karşılığı altı yüz liraya tamamlayacak bir miktarı, çek bedeli altı yüz Türk Lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmi karşılığa ilave olarak altı yüz Türk Lirasını, ödemekle yükümlü olunduğunu, bu husus hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterlerinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir güyrinakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğunu, bu fıkradaki miktar Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Banıkası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmi Gazetede yayımlanır.” hükmünü içerdiğini, söz konusu yasal düzenleme uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen ve 19.01.2018 tarih 30306 sayılı resmi gazetede yayımlanan çek defterlerinin baskı şekline ve bankaların hamile ödemekle yükümlü olduğu miktarın belirlenmesine ilişkin tebliğ (Sayı: 2010/2)’de değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2018/1) 2019 yılında geçerli olan çek yaprağı başına sorumluluk tutarı 2.030,00-TL olduğu, yasanın bu açık hükmü, bu hüküm doğrultusunda TCMB tarafından çıkarılan Tebliğ kapsamında davalıların, 12.04.2019 kesin mühlet tarihi itibariyle 15X2.030,00-30,450,00-TL taahhüt bedeli toplam 30.450,00TL’den sorumlu olduğu, davalının faiz getirmeyen hesaplarında ilgili tutarın bloke edilmesi gerektiği 12.04.2019 kesin mühlet tarihi itibariyle bankanın rehinsiz alacağı 16.434,99-TL olarak ve 30,450-TL olarak gayrinakdi çek kredi riski tespit edildiği, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tarafların 13/12/2022 tarihli celse öncesinde açılan davayı takip etmediklerini ve davanın açılmamış sayılmasını talep ettikleri anlaşılmakla tarafların karşılıklı talep ve beyanları doğrultusunda davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın açılmamış sayılmasına,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile 92,58-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca talep edilmediğinden harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair, Tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/12/2022

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”