Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/383 E. 2021/784 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/383 Esas
KARAR NO : 2021/784

DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin 02.04.2021 tarih ve 8701 sayı ile onaylı 30.03.2021 tarihli genel kurul kararının tescil ve ilan istemi … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … tarih … sayılı red kararı ile kabul edilmediğini, red yazısında konuyla ilgili olarak, T.C. Ticaret Bakanlığının … tarih ve …sayılı yazısı ekinde gönderilen T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğünün yazısı ile “6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa tâbi ortaklıklar kurulmasına veya bu ortaklıklardan ayrılmaya, sermaye artışına ve gayrimenkul yatırım ortaklığı kurulmasına karar verme yetkisinin belediye meclisinde olduğu..” nun gerekçe gösterildiğini, 5393 sayılı yasanın 18. Maddesinde meclisin görev ve yetkilerinin sayıldığını ve sayılan görevler arasında, belediyenin ortağı olduğu şirketlerde belediye tüzel kişiliğinin temsilcisini seçme/atama yetkisi bulunmadığını, davalının iddiası ve söz konusu dayanak genelgesinde yasaya açık aykırılık bulunduğunu ve 6102 sayılı T.T.K 34. maddesi gereğince, ilgili tescil ve ilan taleplerinin iadesine dair sicil müdürlüğünün kararına karşı, mahkemeye başvurma zarureti hasıl olduğunu beyan ile davanın kabulü ile müvekkili şirketin … 56. Noterliğince … tarih ve …sayı ile onaylı 30.03.2021 tarihli genel kurul kararının tescil ve ilanı talebinin reddine ilişkin … Ticaret Sicil Müdürlüğünün… tarih … sayılı red kararının kaldırılması ile red işleminin iptaline ve yargılama süreci içerisinde telafisi imkansız zararlar doğmaması için Genel Kurul kararının geçici olarak tescili yönünde tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkili Müdürlüğün, Mevzuat gereğince hareket etmesi ve bu kapsamda da, idarenin düzenleyici işlemlerine uyma zorunluluğu bulunduğunu, müvekkilinin ticaret siciline tescil konusundaki talepleri, ilgili kanun ve ikincil düzenlemelerin kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirip, sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket etmediğini, dava konusu olayda da, müvekkil Sicil Müdürlüğü, Mevzuata uygun bir biçimde ve T.C. Ticaret Bakanlığının, … tarih ve … sayılı yazısı ekinde sunulan T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nün sayılı … tarih ve … sayılı Şehircilik Bakanlığı görüşüne göre hareket ettiğini, dava konusu edilen genel kurul kararının tescili; genel kurulda dava konusu şirketin tek ortağı olan belediye adına hareket edecek gerçek kişinin, anılan görüşte (mahiyeti itibariyle düzenleyici işlemde) yer aldığı şekilde, belediye meclisi tarafından belirlenmesi gerektiğinden davacının talebinin iade edildiğini, idarenin herhangi bir talimatını veyahut da düzenleyici işlemini sorgulama yetkisi bulunmayan müvekkilinin, adeta bir mahkeme gibi hareket etmesi ve dava konusu düzenleyici işlemin hukukiliğini değerlendirmesinin beklenemeyeceğini, davacının iddia ettiği şekilde, belediye başkanının, belediye idaresinin tüzel kişiliğinin temsilcisi olmasına ilişkin 5393 sayılı Belediye Kanununun 37.maddesinin, dava konusu olayda doğrudan uygulanabilir hüküm olmadığını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının mezkur düzenlemesinin, davacının iddia ettiği şekilde m.37’ye aykırılık taşımadığını, geçici tescil talebinin tedbir kararı mahiyetinde mahkemeden istenmesinin mevzuat gereğince mümkün olmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini ve müvekkilince davanın açılmasına sebep olunmadığından vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulmaması gerektiğini savunmuştur.
Dava, davacının … 56. Noterliği’nin … tarih ve … Sayılı onaylı Genel Kurulu Kararının tescil ve ilan istemine ilişkin davalı … Ticaret Sicil Müdürlüğünün …tarih … Sayılı red kararının iptali ve genel kurul kararının tescil ve ilanına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce davacının … Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları ve Türkiye Sicil Gazetesinde yayınlanan ilanları çıkarılarak dosyamız içerisine alınmış, dava konusu genel kurul kararı, atama yazısı ve ticaret sicil müdürlüğüne yapılan başvurunun tebliğ alındısı, davacı tarafça … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yapılan 15/04/2021 tarihli başvuru ve verilen cevap, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı görüş yazısının bir örneği temin edilerek dosyaya eklenmiştir. Geçici tescil şartları bulunmadığından bu yönteki istemin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davacı tarafın 02/04/2021 tarih ve 8701 Sayılı onaylı Genel Kurulu Kararının tescil ve ilan istemine ilişkin davalı … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … tarih … Sayılı red kararının iptalini, ayrıca genel kurul kararının sicile tescili ile sicil gazetesinde ilanına karar verilmesini talep ettiği, talebe konu genel kurul kararının davacı … A.Ş nin … 56. Noterliğinin … tarih ve … Yevmiye Sayı ile onaylı … tarihli Genel Kurul Kararı olduğu, davacının 15/04/2021 tarihli başvurusunun davalı tarafça meclis kararının ibraz edilmesi gerektiği gerekçesi ile iade edildiği ve 06/05/2021 tarihli başvurusuna istinaden sicil müdürlüğünce 21/05/2021 tarihinde taleplerinin reddedildiği ve geçici tescil taleplerinin yerinde olmadığı yönünde cevabı ile Ticaret Bakanlığı’nın tüm ticaret sicil müdürlüklerine gönderdiği ve genel düzenleyici işlem mahiyetindeki 15/05/2019 tarihli Genelge ekinde iletilen ve uyulması talimatı verilen, bila günlü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yazısı uyarınca belediye veya bağlı kuruluşların sahip veya ortağı oldukları belediye şirketlerinin genel kurulunda belediye ve bağlı kuruluşu temsil edecek kişilerin belediye meclisi kararıyla belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle davacının tescil ve ilan talebi reddedilmiştir.
Davanın süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacı … A.Ş.’nin … Belediye Başkanlığı’nın sermayesinin tamamına sahip bir bağlı kuruluşu olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; … A.Ş genel kurulunda belediye tüzel kişiliğini temsil edecek temsilciyi atama yetkisinin Belediye başkanı mı yoksa belediye meclisi tarafından mı kullanılacağı konusundan oluşmaktadır.
5393 Sayılı Kanunun da, belediye gelirleri arasında her türlü girişim, iştirak ve faaliyetler karşılığı sağlanacak gelirler sayılmıştır. Belediyenin kurduğu veya ortak olduğu şirketlerde belediye tüzel kişiliği temsil edilir. Belediye yetkili organlarını oluşturan Belediye başkanı, Belediye encümeni ve Belediye meclisinin görev ve yetkileri 5393 sayılı Belediye Kanununda sayılmıştır. Anılan yasanın 37. Maddesi uyarınca belediye başkanı Belediye idaresinin başı ve Belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir. Belediye Kanununun 38. maddesinde görevleri sayılmış ve genel nitelik taşıyan (p) bendinde “kanunlarla Belediyeye verilen ve Belediye meclisi veya Belediye encümeni kararını gerektirmeyen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak.” hükmü düzenlenmiştir. Belediyeyi oluşturan diğer organlar Belediye encümen ve meclisinin görevleri de ilgili maddelerde sayılmıştır.
Belediye organları ödevlerini yerine getirirken yasal sınırları gözeterek yetkilerini kullanırlar. Bu yetkileri kullanmaları sırasında normlar hiyerarşisi ilkesi dikkate alındığında öncelikle Anayasa, Kanun, Kanun Hükmünde Kararname, Tüzük, Yönetmelik, Yönelge, Genelge ve diğer alt düzenleyici işlemleri dikkate almaları gerekir.
Belediye organlarının görevleri 5393 sayılı Belediye kanunun da sayma yolunda gösterilmiştir. Buna göre 33. Madde de oluşumu belirtilen Belediye encümeni görevleri 34. madde de açık bir biçimde sayılmış olup, bu görevler arasında şirkete temsilci atama bulunmadığı görülmektedir. Yine aynı yasanın 17. Maddesinde oluşumu belirlenen belediye meclisinin görevleri 18. madde de açık bir şekilde gösterilmiş olmakla bu görevler içerisinde şirket müdürü atama yetkisi bulunmadığı görülmektedir. Ancak, 18. maddenin (i) bendinde ” bütçe içi işletme ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununa tabi ortaklıklar kurulmasına veya bu ortaklıklardan ayrılmaya, sermaye artışına ve gayrimenkul yatırım ortaklığı kurulmasına karar vermek” (j) bendinde ise ” Belediye adına imtiyaz verilmesine ve Belediye yatırımlarının yap işlet veya yap işlet devret modeli ile yapılmasına; Belediyeye ait şirket, işletme ve iştiraklerin özelleştirilmesiyle karar vermek” hükümleri düzenlenmiştir. Bu bent hükümlerinden de şirkete temsilci atama yetkisinin belediyenin bu organının yükümlülüğünde bulunmadığı açık bir şekilde anlaşılmaktadır.
Belediyenin diğer organı Belediye başkanının yükümlülüklerine aynı yasanın 38. Maddesinin (a-o) bentleri arasında belirtilmiş olup, (p) bendinde ” kanunlarla Belediyeye verilen ve Belediye meclisi veya Belediye encümeni kararını gerektirmeyen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak” hükmü düzenlenmiştir. 5393 sayılı belediye kanununda 18. Maddesinde Belediye meclisinin, 34. Maddesinde de belediye encümeninin görev ve yetkileri sayma yöntemi ile belirlenmiştir. Kanun koyucu görev ve yetkiyi sayma yöntemiyle belirlediği düzenlemelerde sayılanlar dışında görev ve yetki genişletmesi hukuken mümkün değildir. Kanun koyucunun bu düzenlemesine göre Belediye encümeni ve meclisine yüklenmeyen bir görevin 38/p madde içeriğinden belediye başkanının yükümlülüğünde olduğunun kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla davalının işlemi red gerekçesi yerinde değildir.
Anayasa’nın; 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. 6. maddeye göre; Hiç bir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz. Anayasa’nın 127. maddesinde mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkilerinin kanunla düzenleneceği öngörülmüştür. Belediyelerin kuruluşu, organları, yönetimi, görev, yetki ve sorumlulukları ise Anayasa’nın 127. Maddesine uygun olarak 5393 sayılı Kanun’la düzenlenmiştir. Anayasa m.11’de belirtilen; normlar hiyerarşisi ilkesi ile anayasanın üstünlüğü ve bağlayıcılığı ilkesi gereğince yukarıda anılan yasal düzenlemelerin somut uyuşmazlığa uygulanması gerekirken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı bakanlık görüşü doğrultusunda karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Başka bir ifadeyle, yasal bir düzenleme genelgeyle ortadan kaldırılamayacağından, ticaret sicil müdürlüğü bakanlık genelgesinden önce kanun hükümleri ile bağlıdır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile davacı … A.Ş nin … 56. Noterliğinin …tarih ve … Yevmiye Sayı ile onaylı 30/03/2021 tarihli Genel Kurul Kararının tescil ve ilanına ilişkin, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … tarih … Sayılı red işleminin iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davacı …A.Ş nin … 56. Noterliğinin … tarih ve … Yevmiye Sayı ile onaylı 30/03/2021 tarihli Genel Kurul Kararının tescil ve ilanına ilişkin, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün …tarih … Sayılı red işleminin İPTALİNE,
Genel kurul kararının tesciline ve tescilin Ticaret Sicil Gazetesinde İLANINA,
2-Harç peşin alındığından yeniden tahsiline yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan 49,95 TL yargılama giderinin ve 118,6‬0 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı vekili yararına AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayacak olan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 26/10/2021

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”