Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/374 E. 2023/288 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/374 Esas
KARAR NO : 2023/288

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/06/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile; Müvekkili şirket ile … Bankası A.Ş. arasında 07/12/2020 tarihinde “Alacağın Temliki Sözleşmesi”nin imzalandığını, sözleşmenin konusunun … A.Ş. ile … A.Ş.’nin aralarında akdettiği 20/02/2018 tarihli 150.000 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesinin 40.000 TL’sinin müvekkil şirket tarafından ödenmiş olması nedeniyle … A.Ş. Tarafından 40.000 TL için belirtilen hak ve teminatların müvekkil şirkete temlik edildiğini, … A.Ş. Arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nde … ve … müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıklarını, alacağın temliki sözleşmelerinde alacaklı sıfatı devreden tarafından devralan kişiye geçtiğinden tüm hak ve teminatlarda devralan kişiye geçeceğini, söz konusu 40.000 TL için tüm hak ve teminatların müvekkiline intikal ettiğini, bu nedenle müvekkil adına 25/2/2021 tarihinde … 2. İcra Dairesinde … E sayılı dosyile alacağını tahsil etmek amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalı …’ın kötü niyetli olarak itiraz ettiği ve takibin durduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak üzere davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında; … ile birlikte …Şirketini kurduklarını, ortakların hem yönetim kurulu üyesi olarak hem de sermaye paylarını eşit olarak ödemeyi taahhüt ettiklerini, dolayısı ile şirket adına gerçekleştirilen her işlemin kar ve zararının ortaklar arasında eşit olarak paylaştırılacağını, borçlardan da eşit miktarda sorumlu olduklarını, aralarında 20/02/2018 tarihinde … A.Ş. 150.000 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi akdettiklerini, sözleşmede her ikisinin de müştereken ve müteselsilen kefil olduğunu, şirketin tüm Ar-Ge ve tasarım çalışmalarının kendisince, her türlü idari ve mali işlerin de … tarafından yürütüldüğünü, 6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine, … ile imzalanan protokolden sonra şirketten resmi ya da gayri resmi hiç bir gelir elde etmediğini, başka bir şirket kurarak onun üzerinden benzer bir iş yaparak da gelir elde etmediğini, …’in ise … A.Ş. Üzerine kayıtlı olan … markasını iptal ettiğini, yeni kurmuş olduğu şirketi davacı şirket üzerine keydettiğini, … A.Ş.’nin satışını yaparak elde ettiği ürünleri, Çin’den temin edip yeni kurmuş olduğu şirket üzerinden satarak hem kendisini hem de … Şirketini zarara uğrattığını, haksız şekilde kazanç elde etmeye devam ettiğini, şirketin yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, ancak halen işleme konulmadığını, hakkında haksız bir icra takibinin başlatıldığını, dava konusunun bizzat muhatabı olan ve dava konusu icra takibine dayanak kredi sözleşmesine müteselsil kefil olarak imza atan … isimli şahsa davanın ihbar edilmesini gerektiğini belirterek kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi ile alakalı olarak haksız ve hukuki dayanaktan yoksan davanın reddine, davacının kötü niyetle başlatmış olduğu icra takibi nedeni ile hakkında alacak mikktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya içerisine alınan … 2. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; Davacı tarafından dava dışı borçlu … Şirketi ve dosyamız davalısı … aleyhine ihtarnameye ve alacağın temliki sözleşmesine istinaden 40.000 TL asıl alacak ve 2.288,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 42.288,22 TL üzerinden icra takibine geçildiği, davalı … tarafından borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine süresinde iş bu davanın açıldığı görüldü.
Mali Müşavir ile bankacı bilirkişilerin 15/03/2023 tarihli bilirkişi heyet raporu dosya arasına alınmıştır.
10/12/2022 tarihli mali bilirkişi talimat raporu dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; davacı şirketin genel kredi sözleşmesi uyarınca ödemiş olduğu miktarı dava dışı bankadan temlik alması nedeniyle ödediği miktarın davalıdan tahsiline ilişkin başlatmış olduğu icra takibine davalı borçlunun borca ve fer’ilerine itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf 40.000 TL bedelli ödemeye ilişkin genel kredi sözleşmesi asıl borçlusu dava dışı … şirketinin kredi kullanılan … bankasına verdiği 20.10.2020 tarihli muvafakatname ve banka şubesi tarafından düzenlenen 07.12.2020 tarihli temlik uyarınca iş bu davada talepte bulunmaktadır.
Davalı taraf ise davacı şirketin tek ortağı olan … ile 17.02.2020 tarihinde hisse devri protokolünü yaptığını, protokol gereğince kredi nedeniyle kefalet borcunun kaldırılacağını, kefaletten kaynaklanan tüm borcun dava dışı …’e ait olacağını ve bir zararı olması halinde … tarafından karşılanacağını iddia ederek bankaya verilen kredi sözleşmesi talimatının … tarafından iptal edildiğini, …’nın tüzel kişilik perdesinin arkasına sığındığını, istifa etmesinin gereğinin yerine getirilmediğini dolayısıyla … tarafından protokol hükümleri yerine getirilmediğinden davanın reddedilmesi gerektiği savunulmuştur.
Mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporunda; Davacı kayıtlarında dava dışı kredi borçlusu dava dışı … firmasına yapıldığı belirlenen 06.07.2020 tarihli 40.000 TL bedelli ödeme ile davacı kayıtlarında … firmasıyla mevcut ticari ilişkide 20.03.2020 tarihli işlemler neticesinde 44.171,23 TL Momo firmasının davacı … şirketinden alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu,
Davacı … şirketinin tek ortağı olan … ile kredi borçlusu … şirketinde diğer ortak olan davalı … arasında 17.02.2020 tarihinde hisse devir protokolünün yapıldığı, protokolün 2. maddesi, kredi alacaklısı … Bankasının 07.12.2020 tarihli temliki ve kredi borçlusu … tarafından düzenlenen yazı kapsamında takdirin mahkemeye ait olacağı belirtilmiştir.
HMK 195 ve HMK 221 maddeleri uyarınca davalı taraf delil listesinde banka kayıtlarına dayandığından ve hisse devir protokolü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında banka kredi sözleşmesi ve dayanak belgelerinin incelenmesi zorunlu olduğundan bu belgeler dosyaya celp edilmiştir.
HMK 221 maddesi kapsamında kredi sözleşmesinde ünvanı bulunan dava dışı şirketin, taraflar arasındaki hisse devir protokolünde belirlenen şartların yerine getirilip getirilmediğinin tespiti açısından dava dışı şirket ticari kayıtlarının incelenmesinin dosya kapsamında zorunlu olması nedeniyle ticaret sicil kayıtları dosyaya celp edilmiş olup dava dışı şirketin ticari kayıtlarının incelenmesi için talimat yazılmıştır.
Alınan talimat raporunda, dava dışı … şirketinin bilinen adresinin kapalı olması üzerine 11.11.2022 tarihinde muhtara tebligat yapıldığı, 11.11.2022 tarihinde tebligat yapılmasına rağmen dava dışı dava dışı … Ltd. Şti.’nin ticari defter ve kayıtlarını dava dosyasına sunmadığı için incelenemediği,
Dava dışı … Ltd. Şti.’nin merkez adresi olan “…” adresine 08 Kasım 2022 tarihinde bilirkişi tarafından gidildiği, adresin açık olduğu, şirket müdürü ile yapılan görüşmede, mahkemece incelenmesi talep edilen defterlerin şirketin mali müşavirinde olduğu, mali müşavirin ise …’de ofisinin olduğu, isminin … olduğunun beyan edildiği, mali müşavirden talep edeceğini, geldiğinde bilirkişiye incelenmek üzere sunacağını beyan ettiği, ancak 09.12.2022 tarihine kadar ticari defter ve belgelerin sunulmadığı, bilirkişi tarafından 09.12.2022 tarihinde tekrar işyeri ziyaret edildiğinde gidilen adresteki işyerinden şirketin taşındığı, işyerinin boş olduğu, bu nedenle dava dışı şirketin ticari defter ve belgelerinin incelenemediği,
… tarih ve … sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 442. ve 443. sayfasında, dava dışı şirketin …A.Ş. olarak 08.01.2018 tarihinde “…” adresinde kurularak tescil olduğu, şirketin sermayesinin, 50.000,00 TL olduğu, bu sermayenin 25.000,00 TL’sinin davalı …’a ait olduğu, diğer 25.000,00 TL sinin ise …’e ait olduğu, şirket ortağı …’in 1 yıllığına yönetim kurulu başkanı olduğu, 21.10.2021 tarih ve 10435 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 647. ve 648. Sayfasında, 21.10.2021
tarihinde ticaret sicile tescili ve ticaret sicil gazetesinde ilanı yapılan yönetim kurulu değişikliğine ait 14.10.2021 tarihli kararda, …’nün yönetim kurulu üyeliğine 14.10.2024 tarihine kadar seçilmelerine, önceki yönetim kurulu üyesi …’in ve yönetim kurulu üyesi davalı … ’ın önceki üyeliğinin sona erdiğinin ilan edildiği, aynı kararda yönetim kurulu başkanı …’in görevinin sona erdiği, ilgili kararın da aynı gazetede ilan edildiği, ilgili kararın tek ortaklı bilgisi “Şirket tek pay sahipli bir Anonim Şirkettir. Bu Pay sahibi, Batman/Merkez adresinde ikamet eden Türkiye Uyruklu … kimlik numaralı …’dür.” şeklinde ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı, Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan karara göre davalı … ın 14.10.2021
tarihli karar doğrultusunda yönetim kurulu üyeliğinden ve şirket ortaklığından ayrıldığının ticaret sicil gazetesinde yayınlanan karardan anlaşıldığı, 26.10.2021 tarih ve 10438 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 149. sayfasında, şirkette unvan değişikliği yapıldığı, şirketin unvanının … A.Ş. iken 22.10.2021 tarihli kararı ile … A.Ş. olarak değiştirildiği, ilgili kararın 25.10.2021 tarihinde ticaret sicile tescil edildiği ve ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı, 29.10.2021 tarih ve 10461 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 518. sayfasında, şirketin merkez adresinin değiştirildiği, şirketin merkez adresi “…” iken, 23.11.2021 tarihli karar ile “…” adresine taşındığı, ilgili kararın 29.11.2021 tarihinde ticaret sicile tescil edildiği ve
ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı, 16.08.2022 tarih ve 10640 sayılı Ticaret Sicil Gazetenin 759. sayfasında, dava dışı şirketin sermayesinin 50.000 TL den 2.000.000 TL ye 09.08.2022 tarihli genel kurul kararı ile çıkarıldığı, Necat Ünlü’nün şirketin tek ortağı olduğu, şirket ortağı Necat Ünlünin bu karar doğrultusunda şirketteki sermayesini 50.000,00 TL’den 2.000.000,00 TL’ye çıkardığı, ilgili sermaye artırım kararının 16.08.2022 tarihinde ticaret sicile tescil edildiği ve sermaye artırım kararının 16.08.2022 tarihinde ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı , Davalı …’ın 09.07.2021 tarihli cevap dilekçesi ekinde sunduğu, davalı … ile Dava Dışı Şirket Yönetim Kurulu Başkanı … arasında yapılan 17.02.2020 tarihli Hisse devir Protokolü; “… Ticaret sicil numaralı ….A.Ş. firması ortaklarından …’ın hissesini diğer ortak …’a devri konusunda aşağıdaki şartlarda anlaşılmıştır.
… A.Ş. firmasının kullandığı … kredisindeki …’ın var olan Müşterek Borçlu Müteselsil kefaleti kaldırılacaktır.
…A.Ş. firmasının kullandığı … kredisine …’in Müşterek Borçlu müteselsil kefaleti devam edecek, kefaletten kaynaklanan tüm borç ve sorumluluğun yanlızca … e ait olacağı taraflarca şimdiden kabul ve taahhüt edilir.
İş bu protokolün yapılması ve yukarıda belirtilen hususların yerine getirilmesi halinde Şirket hissesi … tarafından …’e Noterden devir edilecektir.
Şirket hissesi … tarafından …’e Noterden devir edildikten sonra, bir gün içinde …, … A.Ş. firması yönetim kurulundan istifa edecektir. İş bu devir ve istifa şirket karar defterine geçirilecektir. Şirket hisse devir sözleşmesi, … ın Yönetim kurulundan istifası ve yeni oluşturulan yönetim kurulu kararı en geç 3 gün içinde ticaret sicile tescil ve ilan edilecektir. Burada tüm sorumluluğun … te olduğu taraflarca şimdiden kabul ve taahhüt edilir.” şeklindedir.
Davalı …’ın 09.07.2021 tarihli cevap dilekçesi ekinde sunduğu, istifa dilekçesi fotokopisi incelendiğinde, davalı …’ın “Şirket yönetim kurulu üyeliğinden istifa ediyorum. Gereğini rica ederim.” şeklinde 17.02.2020 tarihli dilekçesinin olduğu, ilgili dilekçeyi dava dışı şirket yönetim kurulu başkanı …’in 17.02.2020 tarihinde elden teslim aldığına dair beyanının ve imzasının bulunduğu, Davalının ilgili yönetim kurulundan istifasının … tarih ve … sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 647. ve 648. Sayfasında yayınlandığı, tespit edilmiştir.
Dosyaya gelen belgeler ışığında talimat raporu gözetilerek taraf itirazlarının karşılanması için kök raporu sunan bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup ispat yükü kendisinde olan davacı tarafa bu masraflar dosya kapsamına göre harcanacak emek ve mesaiye uygun olarak yükletilmiştir. Davacı tarafça bu ücret yatırılmamış olup dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda aşağıda belirtilen gerekçelerle ek rapor alınmasına gerek olmadığı kanaatine varılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı … tarafından …firmasına ilişkin sunulan hesabın incelenmesinde, 20.03.2020 tarihinde “Alış Toplam Tutarı” açıklamalı toplam 44.171,23 TL tutarın … hesabına … alacağı olarak kaydedildiği, 10.07.2020 tarihinde gönderilen havalenin 40.000 TL olarak … hesabına “…” olarak kaydedilmesi neticesinde hesapta 4.171,23 TL … alacağı olduğu, 2021 yılında 4.171,23 TL … alacağının devam ettiği mali incelemede tespit edilmiştir.
Davacı tarafından 06.07.2020 tarihinde ….A.Ş.’ye ait … A.Ş. IBAN … nolu hesabına 40.000 TL havale yapıldığına ilişkin ödeme dekontu dosyaya sunulmuştur.
… ile … A.Ş. arasında 20.02.2018 tarihinde 150.000 TL kredi limitli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, dava dışı … ve davalı … ’ın 150.000 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil oldukları anlaşılmıştır.
… A.Ş. tarafından …A.Ş. , … ve …’a 04.06.2020 tarihinde keşide edilen ihtarname ile kredi sözleşmesinden kaynaklı 38.469,35 TL ana paranın ödeme günü tarihine kadar işleyecek %18,60 faiziyle birlikte ödenmesini ihtar edilmiştir.
…Ltd. ile … arasında imzalanan 07.12.2020 tarihli alacağın temliki sözleşmesi incelediğinde, dava dışı …. A.Ş şirketinin genel kredi sözleşmesi gereğince borcunun davacı … tarafından ödenmesi nedeniyle davacı tarafça ödenen 40.000 TL bedelin davacı … şirketine temlik edildiği anlaşılmıştır. Dava dışı … AŞ. tarafından da kredi borcuna mahsuben yapılan bu ödeme nedeniyle ödenen miktar kadar tutarın davacı … şirketine temlik edilmesine 20.10.2020 tarihli sözleşme ile muvafakat edilmiştir.
Ticaret Sicil Gazetesinin 12.01.2018 tarihli gazete nüshası incelendiğinde, dava dışı … A.Ş.’nin kuruluşunun 08.01.2018 tarihinde tescil edildiği ve şirketin ortaklarıının 25.000,00 TL sermaye ile dava dışı … ile davalı … olduğu, dava dışı … A.Ş şirketinin münferiden tek yetkilisinin dava dışı ihbar olunan … olduğu anlaşılmıştır.
Ticaret sicil gazetesi kayıtlarına göre, davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin kuruluşunun 06.03.2020 tarihinde tescil edildiği, ihbar olunan …’in 100.000,00 TL sermaye ile münferiden tek yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Dava dışı ihbar olunan … ile davalı … arasında imzalanan 17.02.2020 tarihli Hisse Devir Protokolü incelendiğinde, dava dışı … AŞ. ortağı davalı … ‘ın hissesini belirlenen şartlarda dava dışı ihbar olunan …’e devredeceği, kefalet nedeniyle davalı …’ın kefalet borcunun kaldırılacağı, bu şartlara uyulması halinde bu şirkete ait hissenin davalı … tarafından dava dışı ihbar olunan …’e noterden devredileceği, şirket hissesi devredildikten sonra davalı …’ın bir gün içinde şirket yönetiminden istifa edeceği, devir ve istifanın karar defterine işleneceği, bu kararların 3 gün içinde ticaret sicil gazetesinde tescil ve ilan edileceği kararlaştırılmıştır.
…’ın 17.02.2020 tarihli istifa mektubu incelendiğinde, şirket yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmesi için gereğinin yapılmasını bildirdiği istifa mektubunun 17.02.2020 tarihinde dava dışı ihbar olunan … tarafından teslim alındığı anlaşılmıştır.
Dava dışı ihbar olunan …’in 13.03.2020 tarihli hisse devir protokolünün feshedildiğine dair fesih ihtarı incelendiğinde, protokol gereğince şirket hisselerinin kendisine devredilmediği, … bankası tarafından kefaletlerinin bölünmesinin veya kaldırılmasının kabul edilmediği, bu nedenlerle protokol şartlarının yerine getirilmesinin imkansız olduğu için protokolün feshedildiği davalı …’a bildirilmiştir.
… Bankası’nın 20.07.2022 tarihli cevabi yazısına göre, kredi borcunun 20.07.2022 tarihi itibariyle kapatıldığı, bu tarihten sonra … ve …’ın kefil olarak imzasının bulunduğu herhangi bir kredi sözleşmesinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Davalı … 20.07.2020 tarihli davalı …’a çektiği cevabi ihtarında, kredi borcunun kapatılması nedeniyle hisse devrini yapacağını, devir için müsait günün tarafına bildirilmesini, 17.02.2020 tarihli istifa dilekçesinin davalıya teslim edilmesine rağmen istifanın ticaret sicile tescil ve ilan edilmediği gerekçesiyle gerekli işlemlerin yapılmasını talep ettiği görülmüştür.
Davacı … şirketinin takibe konu ettiği 40.000 TL bedelli ödeme ile ilgili davalı …’dan talepte bulunduğu ödemeye ilişkin yapılan mali incelemede, davacı … tarafından 06.07.2020 tarihinde …A.Ş.’ye ait … A.Ş. IBAN … numaralı hesaba ödemenin gönderilmiş olduğu sunulan dekont ve davacı kayıtları kapsamında belirlenmiştir.
Davacı … tarafından sunulan ticari kayıtların incelenmesinde, asıl kredi borçlusu ve aynı zamanda davalı ile yapılan hisse devri sözleşmesine konu dava dışı … şirketi ile davacı şirketin 06.07.2020 tarihinden önce ticari ilişkisinin mevcut olduğu, 20.03.2020 tarihli 4 adet alış toplam tutarı açıklamalı kayıt ile 44.171,23 TL dava dışı … şirketinin davacı … şirketinden alacaklı olduğu, davaya konu 40.000 TL bedelli ödemeden sonra kredinin asıl borçlusu dava dışı … şirketinin davacı … şirketinden 4.171,23 TL alacaklı kaldığı mali raporda belirlenmiştir.
Genel Kredi Sözlşemesindeki 40.000 TL bedelin ödenmesine dava dışı asıl borçlu … şirketi tarafından muvafakat edildiği, hisse devir protokolünün ihbar olunan … ile davalı … arasında imzalandığı, bu protokolde şirket adına atılan bir imzanın bulunmadığı, dolayısıyla geçerli bir temlikle alınan bedelin davalıya rücu edilebileceği kanaatine varılmıştır.
… bankası tarafından mahkememize verilen cevabi yazıda, davalı tarafın ihtarnamesinde belirttiği ihbar olunan … tarafından kredi için verilen talimatın iptal edildiği yönünde bir bilgi ve belge dosyaya bildirilmediği gibi davalının tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınıldığı yönündeki iddialarının da dava dışı Momo şirketine karşı ileri sürülecek hususlardan olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile takibin 40.000 TL üzerinden devamına, asıl alacak 40.000 TL ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, icra takibinden önce davalı …’ya çekilmiş ve tebliğ edilmiş bir ihtar bulunmadığından davalının takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü tespit edilmekle işlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likid ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacak bedeli üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 8.000 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile takibin 40.000 TL üzerinden devamına, asıl alacak 40.000 TL ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, % 20 oranındaki 8.000 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.732,40 TL karar harcından peşin alınan 510,74 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.221,66 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 510,74 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekille temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekille temsil edildiğinden reddedilen dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.288,22 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen toplam 4.501,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesaplanan 4.257,92 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL bedelin kabul red oranına göre 171,43 TL TL’sinin davacıdan, 1.248,57 TL’sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.12/04/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır