Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/356 E. 2022/620 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/356 Esas
KARAR NO :2022/620

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:03/02/2021
KARAR TARİHİ:04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 27/05/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle, Davalılar/borçlular tarafından 03.09.2019 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, … … Caddesi, … adresinde Yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkil şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisi müvekkil şirketin yüklenici şirketi tarafından giderildiğini, hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıplar müvekkil şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, davalı/borçlu tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 6.542,16-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını, borçluya Örnek No: 7 ödeme emri gönderildiğini, davalı ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine külliyen itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun itirazı ile mezkur İcra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.’lı TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, görüşme sonunda anlaşılamaması üzerine anlaşamama tutanağı tanzim edildiğini, borçlunun borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalının kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalı bedelden sorumlu olduğunu, davalı/borçlu tarafından yapılan itiraz beyanıyla icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olsa da müvekkil şirket tesislerine hasar verildiğini, söz konusu zarar verici eylemin niteliği itibariyle haksız fiil teşkil etmesi ve haksız fiilden doğan davalarda “zarar görenin yerleşim yeri” icra daireleri ve mahkemelerinin de yetkisinin bulunması dolayısıyla zarar gören müvekkil şirketin yerleşim yerinin tabi olduğu İstanbul Adliyesinin icra daireleri ve mahkemeleri İİK 50. Maddesinin atfı ve HMK’nın 16. Maddesi gereği yetkili olduğunu, hasar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçildiğini, borçlular, haksız fiilden kaynaklı müvekkil kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmemiş; hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz ettiklerini, bu nedenlerle davalının; …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın ” 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 24/03/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle, Dava konusu alacağın, davacı ile müvekkil arasındaki ticari bir ilişkiden kaynaklandığını, bu sebeple huzurdaki davada genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğunu, bu sebeple görevsizlik itirazında bulunduklarını, takip konusu edilen alacağın nasıl oluştuğu ve müvekkile tebliğ edildiğine dair davacı tarafça sunulan belgelerde müvekkil yetkilerinin imzaları bulunmamakta olduğunu, tutanağın müvekkilin yokluğunda hazırlandığını, bu sebeple delil kabiliyeti bulunmadığını, davacı tarafça 25.09.2019 tarih ve 78079 sayılı ödeme ihtarı yazısı müvekkile tebliğ edilmediğini, bu anlamda müvekkilin davaya konu edilen maddi olay hakkında bilgisi bulunmadığını, müvekkilin ticaret şirketi olduğunu, mersis adresi olarak kayıtlı adresinde faaliyet gösterdiğini, gerek tutanakta ve gerekse gönderilen ihtar yazısında belirtilen adreste bir şubesi olmadığını davacı tarafın müvekkil hakkında başlattığı işlemlerini hatalı adresler üzerinde yaptığını, icra takibinde borçlu adresi olarak gösterilen adres de müvekkilin adresi olmadığını, tebligatın bila geldiğini, dava konusu yerde meydana gelen hasar ve zararın sorumlusunun müvekkil şirket olmadığını, bölge altyapı çalışmalarının eksik olduğu bir yer olduğunu, İgdaş, Telekom ve İski gibi idarelerce çalışmaların yapıldığı bir yer olduğunu, dava konusu bölgede … Belediyesince 3194 sayılı yasanın 18. Maddesi gereğince imar uygulaması çalışmaları 2018 yılında tamamlanmış ve bölgedeki taşınmazlar mevcut kadastral niteliklerini ve alanlarını kaybettiğini, dolayısıyla imar planlarına uygun bir şekilde tahsis ve tescil edildiğini, davacı kurumun ise “kabul anlamına gelmemek kaydıyla” bu yerdeki altyapı tesislerini taşınmazların yeni durumlarına uygun hale getirmesi gerektiğini, kabloların nereden geçtiğinin belli olmamasının ve müvekkilin faaliyet inşaat faaliyetini yürüttüğü taşınmazın içinden geçen hat var ise bu hatların harita ve planlarda yer almaması nedeniyle oluşan zarardan asıl davacı tarafın sorumlu olduğunu, kendi hatlarını özel mülkiyet içinden hiçbir kayıt olmadan geçirmesi, davacı tarafın tek yanlı tespitleri ve hasar bedeline ilişkin ifade ettiği zarar bedeli de objektif nitelikte olmadığını, evleviyetle mahkemenin görevsizliğine karar verilerek davanın görevli Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, neticeten haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile davacının asıl alacağın % 20’si oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mahkememizin 16/03/2022 tarihli ara kararı gereğince, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosya incelenerek dava konusu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, zarar, illiyet bağı, tanık anlatımları, tutanak ve fotoğraf kapsamında tespit edilmesi, hasar miktarının tespiti, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Elektrik Mühendisi Erhan Nailoğlu’nun 25/04/2022 tarihli raporunda özetle, Davacı şirket tarafından ibraz edilmiş olan “Dağıtım Tesislerine Verilen Hasar Tutanağı Formu, bahse konu form ekinde yer alan fotoğraflar, Hasar Süreci Bilgilendirme Formu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve … Belediye Başkanlığından gelen yazılar, diğer altyapı firmalarından gelen yazılar ve dosya kapsamında yer alan diğer belgeler üzerinde yapılan tespitler ve tanık beyanları tümüyle değerlendirildiğinde; Davalı firma çalışanları tarafından davaya konu hasarların meydana geldiği adreslerde yapılan kazı çalışmaları sırasında Davacı … Dağıtım A.Ş.” nin elektrik şebeke hattına ait alt yapı tesislerine zarar verildiği, bu sebeple Davalı ve yüklenicisinin meydana gelen hasarlarda kusurlu olduğu, dosya münderecatındaki belgelerden; Davacının altyapı tesisatında mevzuatlara aykırı somut bir durumun tespit edilemediği bu nedenle Davacı tarafa kusur izafe edilemeyeceği, davacının takip dosyaları ile Davalılardan talep ettiği hasar bedeli içerisinde; Malzeme Bedeli, Montaj Bedeli, Personel ve Araç Gideri ve Şebeke Yıpranma Bedeli kalemlerinin bulunduğu, dosya münderecatı içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden zarar gören davacı tarafından meydana gelen hasarlara ilişkin özel olarak dışarıdan işçi tutulup bu işçilerin çalıştırıldığının ve sadece bu işler için ek ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir somut belge tespit edilememiş olduğundan, Emsal Yargıtay kararları doğrultusunda, Davacı tarafından yalnızca malzeme bedeli ve takip tarihine kadar işlemiş faiz toplamının talep edilebileceği, bu durumda ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında; 1.932,34 TL Asıl Alacak, 82,91 TL işlemiş faiz olmak üzere 2.015,25 TL Toplam Alacak talep edilebileceği, davacının, davalılardan hasar bedeli olarak Malzeme, Montaj, Araç ve Eleman Bedeli, Etüt Koordinasyon, Manevra ve Şebeke Yıpranma kalemlerinin toplamı ve bu hasar bedeline takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz bedelini talep edebileceği yönünde olması durumunda; ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında; 6.273,58 TL Asıl Alacak, 269,16 TL işlemiş faiz olmak üzere 6.542,74TL Toplam Alacak talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz 17/05/2022 tarihli ara kararı gereği, Dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile tarafların bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının tek tek değerlendirilip karşılanması, muterafık kusur hususundaki savunmanın teknik yönden değerlendirilmesi, nihai olarak uyuşmazlık konusu hakkında hüküm vermeye elverişli ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Elektrik Mühendisi Erhan Nailoğlu’nun 20/06/2022 tarihli raporunda özetle, Tarafların kusuru ve davacın talep edebileceği bedellerle ilgili olarak kök rapordaki kanaatin değişmesine sebep olabilecek herhangi bir bilgi-belge sunulmadığı, Altyapı şirketlerinin, altyapı tesi: özel mülkler üzerinde tesis etmediği, kamuya ait alanlarda ilgili kurumlardan izin alınarak altyapı tesislerinin kurulduğu, davalının bölgedeki imar değişikliğine yönelik iddiaları ile ilgili olarak dosya kapsamına herhangi bir bilgi-belge kayıt sunmadığı, altyapı tesislerinin taşınmaz içinden geçtiğine dair bilgi-belge bulunmadığı, bu durumun varlığı halinde altyapı tesislerinin deplasesine ilişkin yapılan müracaat vb. işlemlere ilişkin davalı tarafça herhangi bir belge sunulmadığı, bu hususla ilgili olarak kök raporda değinilen tanık beyanlarından da somut bir kanaate varmanın mümkün olmadığı, görüş ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; haksız fiil sonucu oluşan maddi zararın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosya kapsamında mevcut tutanak, tutanağa ekli fotoğraflar ve tanık beyanına göre, dava konusu edilen mahalde ve olay tarihinde davalı tarafça çalışma yapıldığı ve bu çalışma sırasında davacıya ait alt yapı enerji kablosuna hasar verildiği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça elektrik enerjisi dağıtım altyapısında meydana gelen hasarın onarılması bakımından katlanılan malzeme bedeli, eleman bedeli, araç bedelinin KDV si ile birlikte davalıdan tahsili talep edilmiş ise de, davacının işçilik bedeli talebinin yerinde olmadığı, hasarın giderilmesi bakımından davacının kendi çalışanlarının mesaileri dahilinde ve kararlaştırılan ücretlerinden başkaca ücret almaksızın çalışma ve onarım yaptığı, diğer bir deyişle davacının onarım bakımından ayrıca bir işçilik giderine katlanmadığı, böyle bir maliyetinin oluştuğuna dair bilgi ve belge de sunulmadığı, konusunda uzman bilirkişi tarafından yaptırılan inceleme neticesinde sunulan bilimsel veriler ve dosya kapsamı ile uyumlu, denetime elverişli bilirkişi raporu ile davacının takip ve dava konusu ettiği hasar onarımı bakımından katlandığı malzeme maliyetinin piyasa koşullarına göre maddi karşılığının 6.273,58 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla, davacının hasar onarımı bakımından katlandığı malzeme bedelinin davalıdan tahsilini talep etmekte haklı olduğu kanaatine varılmakla, davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, davalının takibe itirazının iptaline, takibin 6.273,58-TL asıl alacak, 269,16-TLşlemiş faiz alacağı üzerinden devamına, takibe konu alacağın yargılamayı gerektirmiş olması, takibe konu alacak miktarından bir kısmının kabul edilebilir olduğu gözetildiğinde alacağın likit olmadığı kanaatine varılmakla icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul-kısmen reddi ile, Davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile, takibin 6.273,58-TL asıl alacak, 269,16-TL işlemiş faiz alacağı yönünden devamına, Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 446,93 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 100,38 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye ‬346,55 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 100,38 TL peşin harç ile 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 159,68‬ TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.610,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1267,38 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 70,45 TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 14,99 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.542,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.768,72TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 0,11 TL’nin davacıdan, 1.039,09 TL’nin davalıdan, 280,90 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Taraf vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır