Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/348 E. 2023/160 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/348 Esas
KARAR NO : 2023/160

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/05/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 25.05.2021 tarihli dava dilekçesinden özetle; Müvekkilinin … Ticaret sicilinde … sicil no ile kayıtlı davalı şirkette 678.100.456 paya sahip olduğunu 14.04.2021 tarihli genel kurulun tüm ortakların katılımı ile yapıldığını, yapılan toplantının hazirun cetveline ihtirazi kayıt konulduğunu ve şirketin gösterilen sermayesine itirazların genel kurul başkanına sunulduğunu, 14.04.2021 tarihli 2019-2020 yılı olağan genel kurul toplantısının, hazır bulunanlar listesinin şirketin sermaye yapısına ve pay defterine uygun olmaması nedeniyle butlanına karar verilmesinin talep ettiklerini, gündemin 3. Maddesinde 2019 ve 2020 yılı Finansal Tablolarının okunması ve tasdik edilmesi yönünde kabul edilen kararın geçersizliği bakımından, genel kurul toplantısından en az 15 gün önce şirket merkezinde pay sahiplerinin incelenmesine hazır bulundurulacağı ilan edilmesine rağmen şirket merkezinde bulundurulmadığı, toplantıda da incelenmesi için verilmesi istenmiş ise de toplantı başkanı … tarafından “vermiyoruz, burada bakın” denildiğini, finansal tabloların görülemediğini, tabloları kabul edilmediği hususunda muhalefet şerhi verildiğini, iptalini talep ettiklerini, gündemin 4. Maddesinde Yönetim Kurulu ibrası yönünde oy çokluğu ile alınan ibra kararının TTK 436 md.2 fıkrası hükümlerine aykırı olduğunu, Yönetim Kurulu üyelerinin yönetim kurulu üyelerinin ibrası için oy kullandığını, müvekkilinin olumsuz oyuna karşılık ibra oyu verenlerin hepsinin Yönetim Kurulu üyesi olduğunu,ibranın geçersiz olduğunu, gündemin 8. Maddesinde şirket yönetim kuruluna önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı konusunda yetki verilmesinin muhalefet şerhlerine rağmen oy çokluğu ile kabul edildiği, TTK 408 maddesi 2.fıkrası F Bendi uyarınca önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı konusunda genel kurulun yetkisini başkasına devredemeyeceğini, Genel Kurulun münhasır olan bu
hakkına aykırı olarak alınan bu kararın TTK 391. Maddesi gereğince batıl olduğunu, 408 maddenin amir hükmüne aykırı olarak yönetim kuruluna verilen bu yetkinin verilmesinin iptali gerekli olduğu, TTK 445 maddesi gereğince iptal edilmesinin talep ettiklerini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı tebliğ edilmiş olup, davalı tarafından ibraz edilen 19.07.2021 tarihli cevap dilekçesinde; SGK ‘nın satışa çıkardığı binanın ihale ile dava dışı … Şirketi adına alındıktan sonra , kısmi bölünme yoluyla yeni kurulan … .A.Ş.’ye ayni sermaye olarak konulduğunu ve alınan kredi de yeni kurulan şirkete aktarıldığını, kuruluşta şirket ortaklarının … ,…, … … ve … olduğunu, ortakların ihale bedelinin ödenebilmesi için her ay hisseleri oranında şirkete şirkete borç verip , satın aldıkları binanın bedelinin ödenmeyi planladıklarını, ortakların şirketin kredi borcu için , ödedikleri bu bedellere karşılık olarak da sermaye artışı yapıp paylarının değerini arttırmayı aynı zamanda sorumlu oldukları kefalet limitini azaltmayı kararlaştırdıklarını kararlaştırdıkları bu hususlar doğrultusunda 2017 yılının Eylül ayına kadar ortakların kendi hisselerine tekabül eden tutarı şirkete borç vermek suretiyle kredi taksitlerini ödedikleri ve şirketten alacaklı hale geldiklerini, ortakların şirketten olan 42.608.904,92 TL lik nakti alacaklarının 2017 yılının Eylül ayında şirkete sermaye olarak aktarılmasına karar verildiğini, bu şekilde sermaye artışına gidildiğini, sermaye artışında ortakların kendi hisseleri oranında şirketten nakdi alacakları olduğundan her ortağın eksi hissesi ile aynı oranda hisse aldığı için hisse oranında bir değişiklik olmadığı, ortaklardan …’nun mali durumunun kötüleşmesi ve ortaklara başvurması nedeniyle … tarafından hissesinin satın alındığını, 2017 Nisan aynıdan itibaren ortaklardan …’nın taahhüt ettiği taksit paylarının ödemediği, iletişimi kesmiş ve kendisine ulaşılamamaya başlandığını, bir süre sonra davacının …’nın hisselerini kendisine rehin edildiği ve sonra da devredilmiş olduğunu beyan ederek şirkete ihtarnameler göndermeye başladığını, yapılan genel kurul ile ibraz edilen belgelerden hisseleri devraldığının görüldüğü ve pay defterine ortaklık kaydının yapıldığı, kayıttan sonra davacının bizzat ziyaret edilerek şirketin kuruluş hikayesi, mali durumu ve taksitlerin ödeme biçiminin anlatılarak isabet eden taksitlerin ödenmesinin istendiğini, davacının, şirket ortaklarını bir daha muhatap almadığını, paya isabet eden taksitlerini de ödemediğini, ödenmeyen kredi borçları nedeniyle banka tarafından sıkıştırılması nedeniyle kaynak temini için 15.02.2019 tarihli Olağanüstü Genel Kurul kararı ile 24.000.000 TL sermaye artırımına ilişkin karar verildiği, davacının … 18 ATM …E. sayılı dosyası ile kararın iptali istemli dava açtığı, müvekkili şirketçe alınan kararın tescil ettirilmemesi nedeniyle açılan davanın konusuz kaldığı, 14/04/2021 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında yasanın aradığı toplantı ve karar nisaplarına uyulduğunu, yönetim kurulu üyesi olan pay sahiplerinin kendi ibraları için payından doğan oy haklarını kullanmadıklarını, TTK 408 maddesi 2.fıkrası F Bendi uyarınca önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı konusunda genel kurulun yetkisini başkasına devredemeyeceğini, bu kararının alınması için özel bir yeter sayının ön görülmediğini, genel kurul kararının şirketin ve ortakların menfaatlerine uygun olduğunu, olağan genel kurul toplantısında alınan kararların dürüstlük kuralına ve yasaya aykırı olmadığını bildirerek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 26/08/2022 tarihli raporda; davalı şirketin genel kurulunda alınan kararlar değerlendirildiğinde; davacının 446 (1). maddesinin (a) bendinde öngörüldüğü biçimde toplantıya katılmadığı sunulan muhalefet şerhinin iptal davasının koşulu olan muhalefet şerhini karşılamadığı, muhalefet şerhindeki iptali istenen karar numaraları ile dava dilekçesinde iptali talep edilen karar numaralarının birbirini tutmadığı, netice itibarıyla kanunda arandığı şekliyle muhalefet şerhinin toplantı tutanağına geçirilmesi dava şartı olup, huzurdaki davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddi gerektiği düşünüldüğünü bildirmişlerdir.
Mahkememizce 29/09/2022 tarihli celsesinde alınan 1 nolu ara karar da ” hukuki nitelendirme mahkememize ait olmak üzere davacının dava dilekçesinde butlan ve iptal sebepleri olarak ileri sürdüğü nedenler ayrıntılı olarak incelenip seçenekli olarak rapor düzenlenmesine karar verilmiş olup, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 12/10/2022 tarihli ek bilirkişi raporunda; kök raporda vardıkları davalı şirket genel kurulunun butlanı ve kararların iptal edilebilirliği bakımından görüşlerinde bir değişiklik olmadığını, mahkemenin ara kararına istinaden yapılan incelemede iptali talep edilen 4 nolu gündem maddesi dışında diğer kararlar bakımından iptal koşullarının oluşmadığı yönünde görüş ve kanaate olduklarını bildirmişlerdir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2021/4103E. 2021/8413 Karar sayılı ilamında;”…Bölge Adliye Mahkemesince, somut olayda; davacı ortağın, 28/03/2018 tarihinde yapılan 2017 yılı olağan genel toplantısında kendisini vekili aracılığıyla temsil ettirdiği, genel kurul toplantı tutanağına göre davacı ortağın vekilinin gündemin 6 ve 7. maddesi ile ilgili olarak daha karar alınmadan önce karşı çıkıp itiraz ettiği (peşin muhalefette bulunduğu), bu şekildeki muhalefet öneriye karşı çıkma olup, oylamadan sonra davacı ortak vekili tarafından alınan kararlara karşı muhalif kalınarak muhalefet şerhinin tutanağa geçirtilmediği, iptali talep edilen kararlara karşı usulüne uygun bir muhalefet şerhi bulunmadığından alınan kararlar yönünden dava şartının mevcut olmadığı, dava şartlarının bulunup bulunmadığının yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği nazara alınarak, mahkemece ilgili genel kurul kararlarının iptali davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediği (Emsal Yargıtay 11. HD’nin 2020/1528 Esas 2021/880 Karar- 2019/2841Esas 2019/6994 Karar sayılı kararları) gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir…” şeklinde karar oluşturulmuştur.
Genel kurul kararlarının yasa, anasözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için 6102 sayılı TTK’nın 446. maddesi uyarınca, toplantıya katılan üyenin karara ret oyu kullanarak muhalif kalması ve bu keyfiyeti zapta geçirtmesi gerekir, oylama öncesi yapılan görüşme sırasında bir öneriye karşı olunduğunun belirtilmesi veya ret oyu kullanılması alınan karara muhalif olunduğu anlamını taşımaz. (Yargıtay 11. HD, 08.12.2015 tarih, 2014/18887; 2015/13122 E.K sayılı emsal ilamı)
Davacı hazurun cetvelinin gerçek pay sahipliğini yansıtmadığı gerekçesi ile genel kurulun butlanını talep etmiş isede; hazurun cetveli payın mülkiyetinin geçişinde her hangi bir etkiye sahip olmadığı gibi pay sahipliğinin ispatı açısından da her hangi bir fonksiyona sahip olmadığından hazurun cetvelinin gerçeği yansıtmadığı durumlarda cetveli hazırlayan yönetim kuruluna itiraz edebileceği gibi genel kurulda alınan kararların iptali de talep edilebilir. Davacının sahip olduğu pay adeti ile hazurun cetveli arasında her hangi bir fark tespit edilemediğinden TTK nun 447. Maddesi uyarınca butlan koşulları gerçekleşmemiş bulunduğundan davacının genel kurulun butlanın tespiti yolundaki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili genel kurul başkanlık divanına sunmuş olduğu 14/04/2021 tarihli dilekçe ile davalı şirketin 45.206.697,02-TL lik sermayesinde 678.100.456 adet pay sahibi olduğunu, 14/04/2021 çarşamba günü yapılacak genel kurul toplantısında katılmak üzere … 35 noterliği’nin … tarih … yevmiye nolu vekaletnamesi ile toplantıya katılmak istediğini, ancak hazurun cetvelinde müvekkilinin pay adetinin doğru gösterilmediğini öğrendiğini, hazurun cetvelinin hazırlanışını kabul etmediklerini itiraz ettiklerini, 14/04/2021 tarihli genel kurulda temsilcisi olduğu müvekkilinin pay değerlerinin son hazurun cetvelinde gösterildiğini gibi olmaması sebebi ile toplantıya katılamadıklarını bildirdikleri katılmadıkları genel kurul toplantısı gündeminde belirlenen 4,5,6 maddelerindeki finansal tablolar ve yönetim kurulunun ibrasını kabul etmediklerini muhalefet ettiklerini, TTK nun 408. Maddesine aykırı olarak şirket yönetim kurulunun önemli miktarda şirket varlığını toptan satma yetkisi maddesine de muhalefet şerhi koyduklarını, beyan etmiştir.
Davacının, davalı şirketin 14/04/2021 tarihinde yapılan 2019-2020 yılı olağan genel toplantısında kendisini vekili aracılığıyla temsil ettirdiği, genel kurul başkanlık divanına sunulan dilekçe ve toplantı tutanağına göre davacı vekilinin genel kurul gündemin 3,4,5,6 ve 8. maddesi ile ilgili olarak daha karar alınmadan önce karşı çıkıp itiraz ettiği, peşin muhalefette bulunduğu, bu şekildeki muhalefetin öneriye karşı çıkmak olduğu, oylamadan sonra davacının vekili tarafından alınan kararlara karşı muhalif kalınarak muhalefet şerhinin tutanağa geçirtilmediği, iptali talep edilen kararlara karşı usulüne uygun bir muhalefet şerhi bulunmadığı, alınan kararlar yönünden dava şartının mevcut olmadığı, dava şartlarının bulunup bulunmadığının yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından genel kurul kararlarının iptali davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 179,90 TL’den , peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile eksik yatırılan 120,6‬0- TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/03/2023

Başkan …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Katip …
E-imzalıdır.