Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/343 E. 2023/76 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/343 Esas
KARAR NO : 2023/76

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 30/12/2014
KARAR TARİHİ : 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın …’nın sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı bulunan … plakalı araçta yolcu konumunda iken yaşanan trafik kazası neticesinde müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını, kazanın meydana gelmesinde …plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğundan oluşan zarardan da davalının kusur oranında sorumluluğunun bulunduğunu, bu kapsamda fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminat bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … plakalı aracın 02/11/2012-2013 tarihlerini kapsar şekilde … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, davacı tarafından kaza tarihinin dava dilekçesinde bildirilmediğini, kazanın oluş şekli ile tarihine ilişkin bir netlik olmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılamada mahkememizin 28/11/2018 tarihli… esas … karar sayılı ilamında davanın kabulü ile 98.494,75 TL tazminatın 30/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden (teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsiline karar verildiği, mahkememiz kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 08/04/2021 tarihli 2019/833 esas 2021/688 karar sayılı ilamı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verildiği ve dosyanın mahkememizin 2021/343 esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında davacı asilin istinaf ilamı doğrultusunda beyanının alınması için … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, davacı …’in … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde alınan 03.09.2021 tarihli duruşmadaki beyanında: “… tarafından nar işinden gelirken akşam üzeri içinde bulunduğum transit model işçi servisi araç, önümüzden giden römorka çarptı. Bu transit model işçi servisinin içerisinde bir takım koltuklar söküldüğü için seyir sırasında ben sehpada oturuyordum. Çarpmanın etkisiyle benim araç içerisinde tutunmuş olduğum koluma darbe geldiği için kolumda üç adet kırık meydana geldi. Dolayısıyla kolumdaki hasar araç içinde düşmekten meydana gelmedi. Pencereden dışarı çıkmam neticesinde de olmadı. Ben içeride yolcuların tutunabileceği yere tutunuyordum. Aracın çarpması neticesinde araç içinde bulunan kolum zarar gördü. Araçta sehpa dışında herhangi bir yer olmadığı için sehpada oturuyordum. Bahsettiğim servis aracımızın kapısı sürgülüdür. Araçta benim kolumun bulunduğu yerdeki cam hava almak için açıktı. Ancak benim kolum kesinlikle dışarıda değildi. Zaten araçta sadece iki koltuk takılı olarak vardı. Onun dışındaki tüm kişiler yaklaşık 28 kişiydi ve herkes oturuyordu. Ancak hepimiz sehpada oturuyorduk. Ayakta duran kimse yoktu. Kaza anında bende ayakta değildim araç içindeki sehpada oturuyordum. Kaza sırasında ve öncesinde hiçbir şekilde ayakta bulunduğum bir an olmadı. Benim kaza anına ilişkin de beş tane tanığım bulunmaktadır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …’in beyanının alınması için … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, …’in … 1. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan 11/05/2022 tarihli duruşmada alınan beyanında: ” Davacı benim amcamın gelini olur. Aynı zamanda bende davacının amcasının geliniyim. Dava konusu kaza sırasında ben de araçtaydım. Birlikte nar toplama işinden dönüyorduk. Olay yerine jandarma gelmedi ve bizi olay yerinden uzaklaştırdıkları için beyanda bulunmayan kişiler oldu. Mahkemeye gitmeyen tanıklar da olmuş. Tanıklar akrabalıkları sebebiyle mahkemeye gitmediğini biliyorum. Diğer kişiler ise muhtar seçimine giden kişiler olduğu için bizim aleyhimize beyanda bulunmuşlardır. Jandarmada ifade veren kişilerin çoğu şoförün akrabasıdır. Kaza sırasında … araçta pencerenin önündeydi, ayaktaydı ve tutunacak herhangi bir dayanağı yoktu. Kolunu dışarı sarkıtmamıştı. Aracın önünde ve arkasında birer koltuk vardı ancak ortadaki koltukların tamamı sökülmüş durumdaydı. Hatta davacı da bir ara sehpanın üzerinde oturmuştu. Ben araçta kaç kişi olduğunu net olarak hatırlamıyorum. Davacı ile sonradan konuştuğumuzda 28-30 kişi olduğunu hatırladık. Araçta yolcular iyi şartlarda değildi hatta bir ara benim üzerime yüklenen bir kişi ittirmek durumunda kaldım. Aracın şoförü yolcuları kontrol etmiyordu ve uyarmıyordu. Araçta belli bir oturma düzeni yoktu. Hepimiz sıkışık ve üst üsteydik. …, …, …, …, …, …, diğer …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … vardı. … , …, …, … ve …’in olup olmadıklarını hatırlamıyorum. Benim bu kişilerle akrabalığım yoktur. Nar zamanı araç genelde bu denli kalabalık oluyordu. Davacının bu kaza sonrasında kolu kırılmıştır. Kaza sonrası hastaneye götürüldü. O dönemki kurban bayramında da ameliyat oldu ve koluna platin takıldı. Davacı kaza sonrası 1 sene süre ile işe gidemedi. Kazanın olduğu dönemde günlük yevmiyemiz 63-64TL civarındaydı. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizin 25/05/2021 tarihli tensip tutanağının 5 nolu ara kararı gereğince istinaf kararı gereğince ATK’dan davacının kalıcı ve geçici maluliyet oranının tespiti ile bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığı, duyuyorsa süresinin ne kadar olduğu hususunda müzekkere yazılmasına karar verilerek bu hususta Alaşehir Asliye Hukuk Makhemesine talimat yazılmıştır.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden alınan 17/09/2021 tarihli Adli Sağlık Kurulu Raporu özetle: “Şahısta olaya bağlı gelişen birden fazla arıza olması nedeniyle Balthazard Formülü Uygulandığında; şahsın 10.10.2013 tarihli trafik kazasıyla illiyeti kurulan yaralanmaları nedeniyle meydana gelen Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı olay tarihindeki yaşına göre %27 (yirmi yedi) ve rapor tarihindeki (17.09.2021) yaşına göre de %29,2 (yirmi
Dokuz nokta iki) olarak bulunmuştur.
Tıbbi iyileşme süresinin 4 (dört) ay olarak kabulünün uygun olacağı, ancak varsa iş göremezlik/istirahat rapor sürelerinin göz önünde bulundurulmasının daha uygun olacağı mütalaasına varılmıştır.
Şahsın kazaya bağlı yaralanması nedeniyle sürekli bakıma muhtaç olmadığı, geçici olarak yardıma ihtiyaç duyacağı sürenin 3 (üç) hafta olarak kabulünün uygun olacağı kanaatine varılmıştır.” şeklindedir.
Dava konusu 10/10/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasındaki kusur durumunun dosya kapsamında alınan CBS, ATK ile makine kusur bilirkişisinden alınan kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilerek oransal olarak tespit edilmesi konusunda denetime elverişli rapor tanzim edilmesi amacıyla dosyanın Ankara ATK Trafik İhtisas Genel Kuruluna gönderilerek rapor alınması için Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmıştır.
T.C. Adli Tıp Kurumu … Grup Başkanlığının 03/01/2022 tarihli raporu özetle: “Sürücü …, yönetimindeki araçla seyredek geldiği olay yerinde, ön ilerisinde aynı yöne seyir halinde olan traktörü solladığı sırada, aracının cam kenarında yolcu olarak bulunan Döndü’nün sağ kolunun, traktöre bağlı yarı römorka çarpması sonucu meydana gelen olayda, bu oluş şartlarında herhangi bir kural ihlali görülmediğinden sonuçta atfı kabil kusuru yoktur.
.., cam kenarında bulunduğu minibüste kendi can güvenliğini tehlikeye düşürecek biçimde kolu dışarıda kalacak biçimde gayri nizami biçimde yolculuk etmiş olmakla, oluş şartlarında meydana gelen olayda; dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeniyle kendi yaralanmasında asli kusurludur.” şeklindedir.
Mahkememizin 25/05/2021 tarihli tensip tutanağının 4 nolu ara kararı gereğince CBS, ATK ile makine kusur bilirkişisinden alınan kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için ATK Genel Kurulundan rapor alınması hususunda müzekkere yazılmasına karar verilmiştir.
T.C. Adli Tıp Kurumu … Grup Başkanlığının 05/07/2022 tarihli raporu özetle; “Sürücü …’nın, yönetimindeki “…” plaka sayılı minibüs ile … yönünden … yönüne seyri sırasında olay yeri … Orman Deposu mevkiine gelip, ön ilerisinde aynı yöne seyretmekte olan bir traktörü geçişi sırasında, aracının cam kenarında ve ayakta yolculuk yapmakta olan …’in, dışarıya çıkarmış olduğu sağ kolunun traktöre bağlı römorka çarpması sonucu meydana gelen dava konusu kazada, kazanın oluşu üzerine etken hatalı herhangi tutum ve davranışı görülmediğinden,atfı kabil kusuru yoktur.
Davacı …, sürücü … yönetimindeki “…” plaka sayılı minibüste, cam kenarında ve ayakta, kendi can güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde, sağ kolu dışarıda kalacak biçimde gayri nizami bir şekilde yolculuk yapması sonucu, minibüsün, ön ilerisinde aynı yöne seyretmekte olan bir traktörü geçişi sırasında sağ kolunun traktöre bağlı römorka çarpması neticesi meydana gelen dava konusu kazadaki; dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı davranışıyla kusurludur.” şeklindedir.
Mahkememizin 12/10/2022 tarihli duruşma tutanağının 2 nolu ara kararı gereğince … ATK Grup Başkanlığı raporunda mahkememizce talimat yoluyla beyanı alınan davacı asil …’in talimat yoluyla alınan 03/09/2021 tarihli beyanının talimat raporunda tartışılmadığı görülmekle davacı asilin bu beyanı da dikkate alınarak ve davacı vekilinin 20/07/2022 tarihli rapora itiraz dilekçesindeki hususlar tek tek irdelenerek ve önceki celse 1 nolu ara kararında belirtilen talimat yoluyla dinlenen tanık …’in beyanı da dikkate alınarak ve dosyada alınan kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilerek rapor tanzimi için dosyanın ATK … Grup Başkanlığına gönderilmesine, daha önce dosyanın gönderilmesi ve eksik inceleme yapılması nedeniyle ara karara uygun olarak derhal öncelikle inceleme yapılmasının istenilmesine karar verildiği, bu doğrultuda … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır.
Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 15/12/2022 tarihli Genişletilmiş Uzmanlar Heyeti Raporu özetle: “Sürücü …, yönetimindeki araçla seyredek geldiği olay yerinde, ön ilerisinde aynı yöne seyir halinde olan traktörü solladığı sırada, aracının cam kenarında yolcu olarak bulunan …’nün sağ kolunun, traktöre bağlı yarı römorka çarpması sonucu meydana gelen olayda, bu oluş şartlarında herhangi bir kural ihlali görülmediğinden sonuçta atfı kabil kusuru yoktur.
Yolcu …, cam kenarında bulunduğu minibüste kendi can güvenliğini tehlikeye düşürecek biçimde kolu dışarıda kalacak biçimde gayri nizami biçimde yolculuk etmiş olmakla, oluş şartlarında meydana gelen olayda; dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeniyle kendi yaralanmasında asli kusurludur.
” şeklindedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava; trafik kazası nedeniyle maluliyete dayalı bedensel zararlarının tazminine ilişkin açılan maddi tazminat davasıdır.
Mahkememiz önceki hükmü sadece davalı tarafça istinaf edilmiştir. İstinaf kaldırma ilamında davacı asilin isticvap edilmesi, usulüne uygun olarak davacının geçici, kalıcı maluliyet oranı ile geçici iş göremezlik döneminde bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığının tespit ettirilmesi ile çelişkileri gideren kusur raporu alınarak gerekirse yeniden hesaplama yaptırılması istenilmiştir. Yukarıda dosya özetinde belirtildiği şekilde istinaf kaldırma ilamı gereğince gerekli tüm usuli işlemler yapılmıştır.
Mahkememizce talimat yoluyla beyanı alınan davacı asil …’in 03/09/2021 tarihli beyanı ile talimat yoluyla dinlenen tanık …’in beyanı dikkate alınarak davacı vekilinin 20/07/2022 tarihli rapora itiraz dilekçesindeki itirazların tek tek irdelendiği ve dosyada alınan kusur raporları arasındaki çelişkinin giderildiği hükme elverişli 15.12.2022 tarihli son ATK raporunda sürücü …’nın kusursuz, yolcu …’in % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmekle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili bu rapora itiraz etmiş ise de, istinaf kaldırma ilamı uyarınca yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği şekilde ATK dan rapor alınmış olup bu raporda tüm hususlar istinaf ilamı uyarınca tartışılmıştır.
Davacı vekili son ATK raporuna karşı itiraz dilekçesinde, istiap haddinin aşıldığını ve minibüsteki koltukların söküldüğünü bu nedenle araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunu iddia ederek taşıma ve kusur bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınmasını talep etmiştir. Ancak hükme esas alınan son ATK raporunda belirtildiği üzere davacı asilin tüm ifade ve beyanlarının çelişkili olduğu, davacı tanığı … ile davacı asilin beyanlarının da çelişkili olduğu, davacı yolcunun içinde bulunduğu minibüsün, traktöre çarptığı yönünde bir tespitin bulunmadığı, tanık …’ın beyanının bu olguyu doğruladığı, araçta istiap haddinin üzerinde yolcu bulunmasının kazanın meydana geliş şekline göre davacı yaralanmasının oluş şekli ile illiyet bağının bulunmadığı, davacı yolcu …’in cam kenarında bulunduğu minibüste kendi can güvenliğini tehlikeye düşürecek biçimde kolu dışarıda kalacak biçimde gayri nizami biçimde yolculuk ettiği bu nedenle dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleri nedeniyle kendi yaralanmasında % 100 kusurlu olduğu tespit edilmekle davacı vekilinin bu yöndeki itirazlarına itibar edilmeyerek davacının kazada tamamen kusurlu olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 333,00 TL ıslah harcının mahsubu ile artan 153,10 TL harcın davacıya karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yargılama sırasında alınan Adli Tıp Kurumu Raporu nedeniyle 20/07/2022 fatura tarihli …. nolu 945,00 TL fatura bedelinin ve 27/12/2022 fatura tarihli … nolu 3.060,00 TL davacıdan alınarak Adli Tıp Kurumuna ödenmesine, gerekçeli karardan bir suretin Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine, ATK rapor masraf bedelinin infazının Adli Tıp Kurumu tarafından yapılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan 166,23 TL yargılama giderinin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki A.A.Ü.T. m. 13/4 gereğince 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/02/2023
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır