Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/332 E. 2022/315 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/332 Esas
KARAR NO : 2022/315

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 18/05/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin alacağının tahsili amacıyla … 5. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden …Tic. Ltd Şti hakkında cari hesaptan kaynaklanan alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun, borçlu olmadığını idda ederek borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, itirazın sadece takibi sürüncemede bırakarak müvekkilin haklı alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla yapıldığını, iş bu davaya ve icra takibine konu alacak likit olup davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini bildirerek davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline ve takibin takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri ile birlikte devamına, davalı aleyhine %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket her ne kadar davacı şirketle ticari ilişkisi bulunsa da davacının iş bu davaya konu ettiği icra takibinde iddia ettiği şekilde bir borcu bulunmadığını, müvekkil şirket aleyhine davacı tarafından … 5. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyası ile 32.543,74 TL tutarlı takip başlatıldığını ve müvekkili tarafından borca itiraz edildiğini, müvekkil şirket aleyhine cari hesap ilişkisine dayanılarak dava açılmasını gerektirici hiçbir haklı ve yasal nedeni olmadığını, müvekkil şirket ile davacı arasındaki ticari ilişkide davacı şirkete yüklenen edimlerin ifa edildiğine dair yeterli açıklama ve delil bulunmadığını, söz konusu ticari ilişkinin gereği olarak söz konusu borcun nasıl doğduğuna ilişkin hiçbir açıklama yapılmadığını bildirerek müvekkil hakkında açılmış bulunan itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce celp edilen … 5. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra takip dosyasında; davacı/alacaklının 32.543,74 TL asıl alacak, 1.344,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.887,84 TL’nin tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı 07/04/2021 tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce verilen 22/09/2021 celse ara kararı uyarınca, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ticari defter ve kayıtları ve dosya incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi Mali Müşavir …’nın 21/01/2022 tarihli raporunda özetle; “Davalı kayıtlarını ibraz etmemiştir. Davacı kayıtlarının ve, tarafların karşılıklı BA-BS bildirimlerinin incelenmesi sonucu BA-BS bildirimlerde yer alan farklılığın 2020 yılına ait işlemlerden oluştuğu, davacının davalıya düzenlediği 2020 yılına ait fatura, irsaliyeler ve muhasebe kayıtlarının incelenmesi sonucu; davacı kayıtlarında takip tarihi itibari ile davacının, davalıdan 37.193,74 TL alacaklı göründüğü, davacı ile davalının bağlı oldukları vergi dairesinden gönderilen BA-BS bildirimleri arasında, KDV hariç 7.478.-TL(KDV’li 10.264,24 TL farklılık bulunduğu, davacı tarafından düzenlenmiş KDV hariç 1 8.803,00 TL’lik bir kısım fatura muhteviyatı ürünlerin teslimine ilişkin düzenlenen irsaliyeler üzerinde, teslim alanın ünvanı, adı-soyadı ve imzasının yer almadığı, davalının bu faturaların bir kısmını ticari kayıtlarına aldığı bir kısmını dahil etmediği, taraflar arasında ki, BA-BS bildiriminden oluşan 7.478,00 TL’lik farklılığının irsaliyeler üzerinde teslim alanın imzasının yer almadığı irsaliyeler toplam tutarı (KDV hariç 18.803.- TL) içerisinde yer aldığı, böylece davalının, davacının düzenlediği bir kısım faturaları ticari defterlerine kaydettiği, bir kısım faturları teslimi gerçekleşmemiş işlem olarak ticari defterlerine almadığı, Ayrıca, davacı kayıtları üzerinden yapılan incelemede, bildirim dönemi İtibari ile toplam tutarı 5.000.-TL’yi aşmadığından BA-BS bildirimi dışında kalan davacı tarafından, davalıya düzenlenmiş, KDV dahil 3.255,60 TL’lik faturalar muhteviyatı irsaliyeler üzerinde de yapılan teslim alanın Ünvanı, adı soyadı ve imzasının yer almadığından, BA-BS bildirimleri arasında oluşan KDV dahil 10.264,24 TL ile birlikte bildirim dışı kalan teslimi ispatlanamamış KDV dahil 3.255,60 TL’lik tutarın da davacı kayıtlarında yer alan davalının 37.193,74 TL borç tutarından düşülmesi halinde; davacının takip tarihi itibari ile, davalıdan ((37.193,74410.,264,2443.255,60)) 23.673,90 TL alacaklı olacağı, davacının işlemiş faiz talebi ile ilgili olarak, davacı ile davalı arasında yapılmış her hangi bir sözleşme yada davacı tarafından keşide edilmiş ihtarnameye rastlanılmadığından davacının talebinin yersiz olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe;
Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Yargılama sırasında uyuşmazlığın çözümlenmesi amacıyla her iki tarafın da ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, davalıya düzenlenen faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi itibariyle 37.193,74 TL alacaklı olduğu, BA ve BS formlarının incelenmesinde taraflar arasında davacının davalıya düzenlemiş olduğu 4 adet fatura karşılığı KDV hariç 7.478,00 TL’lik miktarda mutabakatsızlık bulunduğu, bu faturaların her birinin bedelinin 5.000,00 TL’nin altında olması nedeniyle davalı tarafından beyan edilmediği, davalının ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda BA/BS analizi ve irsaliyeler üzerinden farklı seçeneklerde alacak miktarı belirtilmiştir.
Davalı tarafa inceleme gününde defterleri sunmaması halinde ticari defter deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ve mevcut delil durumunda göre karar verileceğinin ihtar edildiği, ancak davalının inceleme gününde defterlerini sunmadığı ve yerinde inceleme yapılmasını da talep etmediği anlaşılmakla davalının ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle; davalının bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının ticari defter ve kayıtlarının HMK m.222 hükmüne uygun olarak tutulması sebebiyle sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, ticari defter kayıtlarına dayanak alacağının konusunu oluşturan faturaların düzenlendiği, davalının faturaların davalının faturalara yönelik bir itirazının bulunmadığı, 4 adet fatura karşılığı KDV hariç 7.478,00 TL’lik faturalar hariç diğer faturaların davalı tarafından BA formu kapsamında vergi dairesine beyan edildiği, bahsedilen 4 faturanın ise 5.000,00 TL bedelin altında kalması nedeniyle beyan edilmediği, davalının ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, bu durumda HMK m.222/3 uyarınca davacının defter kayıtlarının lehine delil teşkil ettiği, davalının davacının ticari defter kayıtlarının aksini kesin bir delil ile ispatlayamadığı anlaşılmakla bilirkişinin alacak konusundaki hatalı yorumuna iştirak edilmeyerek davacının lehine delil teşkil eden ticari kayıtları kapsamında davacının takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı olarak 37.193,74 TL alacaklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Davacının talebi 32.543,74 TL olduğundan taleple bağlılık ilkesi gereğince bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. İşlemiş faiz dava konusu edilmediğinden bu konuda değerlendirme yapılmamıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın asıl alacak açısından iptaline, takibin 32.543,74 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 32.543,74 TL’ye değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, itirazın asıl alacak açısından iptaline, takibin 32.543,74 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak 32.543,74 TL’ye değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.508,75 TL icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.223,06 TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 386,33TL peşin ve 169,44 TL icra harcı olmak üzere toplam 555,77 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.667,29 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 555,77 TL (peşin+icra veznesine yatırılan harç) ile 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 615,07 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 861,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2022

Katip …
¸¸

Hakim …
¸¸