Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/328 E. 2021/599 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/328 Esas
KARAR NO : 2021/599

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2021
KARAR TARİHİ : 08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı tarafça müvekkili aleyhinde … 25. İcra Dairesinin …E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ve 27.08.2020 tarihinde muhtara tebliğ edilerek müvekkilinin itiraz hakkını kullanmaksızın takibin kesinleştiğini, müvekkilinin takibi tesadüfen arabuluculuk sürecinden hemen önce öğrendiğini, haksız açılan takip ile müvekkile ait … İli, … ilçesi, … mah., 1150 parseldeki hisseli tarla vasfındaki taşınmazına davalı tarafından haciz konulduğunu, davalının açtığı takibe ilişkin ödeme emri veya takip talebinde hiçbir yasal dayanak belirtilmediğini, alacağın senede dayanmaması halinde, borcun sebebinin takip talebinde ve ayrıca ödeme emrinde de gösterilmesi gerektiğini, davalı faturaya dayalı olarak alacaklı olduğunu iddia ediyor ise de faturadan kaynaklanan malın teslimini ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin davalı şirket ile beraber çalıştıkları dönemden kalan herhangi bir borcu bulunmadığını beyan ile öncelikle tedbiren haciz işleminin kaldırılmasını ve haczin ardından malın satışının yapılmamasını ve satış neticesinde elde edilen paranın alacaklıya verilmemesini, ayrıca adli yardım taleplerinin kabulünü, nihayetinde davanın kabulün ile … 25. İcra Dairesinin …E. Sayılı icra takibi yönünden müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacı ile müvekkili arasında imzalanan bayilik sözleşmesi gereği 17/06/2019 tarihinden itibaren davacının müvekkilinin bayisi olarak faaliyet gösterdiğini, davacının eksik işleri nedeniyle şikayetler aldıklarını ve bu nedenle sözleşmeyi 20/03/2020 tarihinde feshettiklerini, sözleşme süresince müvekkilinin fatura karşılığı aksesuar ve canlı çiçek gönderildiğini ve davacının bu faturalardan hiç birine itiraz etmediğini, davacının dava dilekçesi ile iş yerinin kapanmasından sonra talep dışı ürünler gönderildiğine ilişkin iddiasının yerinde olmadığını, sözleşmenin feshinden sonra davacıya her hangi bir ürün gönderimi yapılmadığını, fatura alacaklarına istinaden icra takibine geçtiklerinden davacının kötü niyet tazminatı isteminin de yerinde olmadığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava, icra takibine konu faturadan ötürü borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
… 25. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinden; dosyamız davalısının davacı aleyhinde 21.291,79 TL asıl alacağın tahsili bakımından 24/07/2020 tarihinde takibe geçtiği, ödeme emrinin 27/08/2020 tarihinde takip borçlusu-dosyamız davacısına tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine müzekkere yazılmakla icra takibi dolayısı ile davamıza konu fatura tarihlerini kapsar şekilde BA-BS formlarının celbi sağlanarak dosyamız içerisine alınmıştır.
Mahkememizce … Vergi Dairesine müzekkere yazılarak, davacının tacir olup olmadığı hususunda bilgi verilmesi istenilmiş, vergi müdürlüğünce verilen 30/06/2021 tarihli cevabi yazıda, davacının 31/12/2020 tarihinde ticari faaliyetini terk ettiği ve işletme usulünde defter tutar olduğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın menfi tespit davası olduğu, davacının kesinleşen icra takibinden ve takibe dayanak yapılan faturalardan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile haczin kaldırılmasını talep eder olduğu, davalının davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüş, davanın 15/05/2021 tarihinde açıldığı, … Vergi Dairesine cevabi yazısına göre, davacının dava tarihinden önce 31/12/2020 tarihinde ticari faaliyetini bıraktığı ve işletme usulünde defter tuttuğu anlaşılmakla davacının dava tarihinde tacir sıfatı taşımadığı anlaşılmıştır.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK m. 4-5 hükümlerinde düzenlenmiştir. Buna göre bir davanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için davanın mutlak ticari dava veya nisbi ticari dava olması gerekir. Mutlak ticari dava; TTK. m. 4 kapsamında sayılan davalar ve tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın TTK’dan doğan davalardır. Nispi ticari dava ise TTK m. 5 gereğince her iki tarafın tacir ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren hususlarda ortaya çıkan uyuşmazlıklarda gündeme gelen davalardır.
Somut olay değerlendirildiğinde; 31/12/2020 tarihli vergi dairesi cevabi yazısına göre davacının tacir olmadığı ve davanın nispi ticari dava olmadığı anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Mahkememiz kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK. 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.08/09/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”