Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/319 E. 2022/146 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/319 Esas
KARAR NO : 2022/146

DAVA : Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili ile müvekkili ve davalı arasında yazılı sözleşme bulunmadığını, yalnızca uzun süreli olarak devam etmiş olan bir sözleşmesel ilişki olduğunu, müvekkilinin davalının yolculara verdiği taşıma hizmetinin gerçekleşebilmesi için minibüs tipi aracını sağladığını, davalının, bu taşımacılık hizmetinden çok büyük miktarda gelir elde ettiğini, müvekkilinin de hizmetin bedeli olarak komisyon ödemesi yaptığını, taraflar arasındaki ilişkinin bir anda davalı tarafından tek taraflı olarak sona erdirildiğini, müvekkilinin, davalı …’le olan uzun süreli ilişkisi uyarınca, çeşitli yatırımlar yaptığını, .. standartlarında araçlar temin ettiğini, bu araçları …standartlarına göre dizayn ettiğini, ancak davalının tek taraflı olarak ilişkiyi sonlandırması nedeni ile müvekkilinin birçok zarara (araç satın alınması, kullanılan krediler, aracın dekorasyonu için yapılan masraflar, kazanç kaybı, sürücülere ödenen tazminatlar gibi) uğramasına sebep olduğunu, müvekilinin … sistemine girebilmesi ve sistemde kalabilmesi için araçların sahip olması gereken şartların ve yolcuların niteliklerinin davalı tarafça belirlendiğini, aracının türü, sürücünün davranışlarının belirlenmesi gibi esaslı unsurlar üzerinde de doğrudan davalının hakimiyetinin olduğunu, davalının faaliyeti taşımacılık faaliyeti olduğundan mahkemenin bu hususu tespitini talep ettiklerini, taraflar arasında ticari ilişki olarak iş görme ilişkisi olduğunu, dolayısı ile vekâlete ilişkin hükümler niteliğine uygun düştüğü ölçüde davalı ile yapılan sözleşmeye de uygulanacağını, davalının tek taraflı olarak haksız feshinin tespiti ile müvekkilinin ödenmemiş olduğu giderlerin ödetilmesi gerektiğini, davalının müvekkilini tazmin borcu muaccel olduğunu beyan ile müvekkilinin uğradığı zararlar ve yaptığı giderlerin karşılığı olarak, yapılacak olan bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacak gerçek değere yükseltme ve fazlaya ilişkin hertürlü dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik; kredi faizleri için 3.000 TL, firma mutad masrafları için 500 TL, D2 Belgesi, Ulaştırma Bakanlığı Taşıt Kartı, TÜRSAB üyelik ücreti, Kültür ve Turizm Bakanlığı A Grubu Seyahat Acentası İşletme Belgesi ücreti, Karayolları Motorlu Araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ücreti, karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi için 3.500 TL, Araç servis ve bakım, muayene ücreti, Araç Kasko ücreti, Noter ücreti, İBB Yol ve Güzergah Belgesi ücreti, taşıt kira sözleşmesi ücreti olarak 2.000 TL, Davalının şart koştuğu araç içi dizaynın yapılması için 900 TL, yoksun kalınan kar olarak 100 TL olmak üzere toplam 10.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile Davacının, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, sadece uzun süreli sözleşmesel bir ilişkinin mevcut olduğunu, bu ticari ilişkinin bir iş görme ilişkisi olduğunu ve bu sebeple uygun düştüğü ölçüde vekâlet hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davalı’nın söz konusu sözleşmesel ilişkiyi haksız şekilde tek taraflı olarak feshettiğini iddia ederek davalı’dan mesnetsiz taleplerde bulunduğunu, haksız ve hukuki temelden yoksun tüm taleplerin reddi gerektiğini, … uygulamasının sahibi dava dışı … olduğunu, …’in bu uygulama üzerinde hiçbir kontrolü veya mülkiyet hakkı olmadığını, tüm Sözleşme ilişkisi (Sözleşme’nin akdedilmesi ve ifası), nakit akışı, ödemeler ve faturalandırmalara ilişkin süreçler dava dışı …tarafından yürütüldüğünü, … ‘ in tek faaliyetinin, davacı ile dava dışı …arasındaki sözleşmeden bağımsız olarak pazarlama ve destek hizmetleri sunmaktan ibaret olduğunu,…’nin dava dışı … için pazarlama ve destek sağlamak dışında hiçbir kontrolü ve yetkisi bulunmadığını, …ile davacı arasında yazılı bir sözleşme ve …, davacı ile dava dışı … arasındaki yazılı sözleşmeye taraf olmadığını, müvekkilin …’e pasif husumet tevcih edilemeyeceğini, davacı ile müvekkil … arasında doğrudan herhangi bir ticari ilişki olmadığını, dava dışı … ile …arasında da müteselsil sorumluluğu doğuracak herhangi bir kanuni veya akdi ilişki mevcut olmadığını, … uygulamasına ilişkin tüm teknolojik hizmetler ve nakit akışı dava dışı …üzerinden gerçekleştiğini, … in ticari ilişkinin muhatabı olmadığını,…. ile dava dışı … arasında da şube-merkez, acentelik veya temsilcilik ilişkisi olmadığını, davacı’nın iddia ettiği alacak kalemlerinin hiçbir surette belirsiz olmadığını, davacı ile …arasında vekâlet benzeri bir iş görme ilişkisi olmadığını, …’nin faaliyeti taşıma faaliyeti olmadığı gibi davacı da ifa yardımcısı konumunda olmadığını, taraflar arasındaki sözleşme vekâlet sözleşmesinin özelliklerini taşımadığını, davacı vekil sıfatıyla …’e karşı iş görme borcu altına girmediğini, davacı taşımacılık işini kendi menfaatine olarak yürütmediğini, davacı taşımacılık işini tamamen kendi iradesine uygun ve bağımsız şekilde yürüttüğünü, davacı yaptığı işten sonuç elde edememesi riskini üzerinde taşıdığını, vekâlet veren herhangi bir gerekçe ileri sürmeksizin vekâleti her zaman sona erdirdiğini, davacı’nın tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkilimiz …’nin kusuru yoktur; …’in Türkiye’deki faaliyeti kendi kontrolü dışında gelişen hem fiili hem de hukuki imkânsızlık nedeniyle sona erdiğini, davacı …’nin sağladığı pazarlama ve destek hizmetlerinin durması sebebiyle zarara uğradığını ispat edemediğini, müspet ve menfi zararın birlikte talep edilmesi mümkün olmadığını, …’in pazarlama ve destek hizmetleri ifa imkânsızlığı nedeniyle sona erdiğinden müspet zararın tazmini talep edilemediğini, taraflar arasında vekâlet benzeri bir iş görme sözleşmesi olsa dahi davacı iddia ettiği masraf kalemlerini nitelikleri itibariyle talep edemeyeceğini, talep edilebilecek menfi zarar olsa olsa uygun olmayan zamanda vekâletin sona ermesi sebebiyle ortaya çıkan zarar ile sınırlı olduğunu, davacı’nın talep ettiği zarar kalemlerinin reddi gerektiğini, aracın satın alınması için yapıldığı iddia edilen masraflar …’den talep edilemeyeceğini, aracın satın alınması için kullanılan kredilerin faizlerine ilişkin taleplerin reddi gerektiğini, aracın değerinde herhangi bir düşüş yaşanmadığını, eksik ödendiği iddia edilen ücret, ikramiye, komisyon gibi alacaklar ile mahrum kalınan kârın ….’den tahsili talebi hukuki temelden yoksun olduğunu, bu nedenlerle davada müvekkil şirkete pasif husumet tevcih edilemeyeceğinden davanın usulden reddine, mesnetsiz ve ispatlanamayan davanın esastan reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı’ya tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, taraflar arasında kurulan yolcu taşıma hizmet sözleşmesinin, davalıların tek taraflı feshi ile sona erdirilmesinden dolayı uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında yazılı olmayan sözleşmesel ilişki bulunduğunu, bu kapsamda davalının sahip olduğu yazılım uygulaması içerisinde taşıma hizmeti verdiğini, müşterilerinin taşımasını aracı ile yaptığını, bu taşıma nedeni ile davalının tahsil ettiği taşıma ücretinden komisyon aldığını, bu hizmet nedeni ile yatırım yaptığını, davalının sözleşmeyi haksız feshettiğini, bu nedenle müspet ve menfi zarara uğradığını, bu zararının tespit ve tahsilini istemiş; davalı, davacı ile ticari ilişkide bulunan … olduğunu, …Ltd Şti nin davacı ile bir ilişkisi olmadığını, davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı tarafın belirsiz alacak davası açılamayacağı yönündeki itirazlarının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce dosyanın Muhasebeci Bilirkişi …, Yazılım Mühendisi Bilirkişi …, Taşıma Sektör Bilirkişisi …Ve Makine Mühendisi Bilirkişi …’ya verilerek; dosya ve taraf defter ve belgeleri üzerinde incele yapıp, taraflar arasında davacının davalının sahip olduğu yazılım sistemi içerisinde, davalının müşterilerini taşıma hizmeti verip vermediği, davacının bu hizmet nedeni ile yapmış olduğu yatırım giderinin bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne kadar olduğuna, sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesi nedeni ile davacının uğradığı bir kar kaybının olup olmadığına dair rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş, inceleme için tayin edilen 26/10/2021 tarihinde dosya ele alınmış, davacı tarafça bilirkişi ücretinin yatırılmadığı anlaşıldığından, incelemenin yapılamadığına dair tutanak tanzim edilmiş, bilirkişi ücretinin yatırılması için verilen 2 haftalık sürenin kesin olmadığı göz önünde bulundurularak, davacı tarafa bu kez 4.000-TL bilirkişi ücretini yatırması için 2 haftalık kesin süre verilmiş, bilirkişi ücreti ihtara ve verilen kesin süreye rağmen bilirkişi ücreti ikmal edilmediğinden bilirkişi heyeti vasıtası ile inceleme yaptırılamamıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davacının sözleşmesel ticari ilişkinin davalı tarafça tek taraflı feshedildiği ve feshin haksız olduğu iddiası ile uğranılan tüm zararların tahsilini talep eder olduğu, davalının davanın pasif husumet yokluğundan ve esastan reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Davacı tarafça, davalı ile süregelen ticari ilişki kapsamında yapılan yatırımlar ve sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararlar; kredi faizleri, firma mutad masrafları, D2 Belgesi, Ulaştırma Bakanlığı Taşıt Kartı, TÜRSAB üyelik ücreti, Kültür ve Turizm Bakanlığı A Grubu Seyahat Acentası İşletme Belgesi ücreti, Karayolları Motorlu Araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ücreti, karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi masrafları, Araç servis ve bakım, muayene ücreti, Araç Kasko ücreti, Noter ücreti, İBB Yol ve Güzergah Belgesi ücreti, taşıt kira sözleşmesi ücreti, davalının şart koştuğu araç içi dizaynın yapılması için katlanılan masraflar, yoksun kalınan kar olarak nitelendirilmiş ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak anılan kalemlere istinaden 10.000 TL nın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep edilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamı ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir, taşıma uzmanı, yazılım ve makine mühendisi bilirkişiler vasıtasıyla inceleme yaptırılmasına karar verilmiş ise de, davacı tarafça verilen kesin süreye rağmen bilirkişi ücreti ikmal edilmediğinden taraflar arasındaki uyuşmazlığı çözer nitelikte tespit ve hesaplama yaptırılamamış, rapor aldırılamamıştır.
Davacı taraf, … araç sahibi olarak hizmet verdiğini, … tarafından tek taraflı olarak sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini beyan ederek uğramış olduğu maddi zararlar ve yapmış olduğu masrafların davalıdan tazminini talep etmiştir. Davalı taraf, pasif husumet itirazında bulunmuştur.
Davacı ile davalı arasında ticari defterler ve mali incelemeler sonucunda akdi ve ticari ilişki tespit edilemediği, dosyaya sunulan yazışmaların … ile yapıldığı, sunulan protokolün … ile yapıldığı, dava dışı yolcular ile davacı arasında gerçekleştirilen taşıma işleminin … isimli dijital platform aracılığıyla gerçekleştirildiği, akdi ve ticari ilişkinin dava dışı … ile olduğu, davalı …ile … arasında imzalanmış ve davalı ….’in …’nin temsilcisi olduğunu gösterir herhangi bir sözleşme veya delil bulunmadığı, davalının sadece dava dışı …’nin faaliyetlerini kolaylaştırmak adına pazarlama ve yönetsel destek hizmeti verdiği, verilen bu hizmetlerin davalıyı sözleşmenin tarafı veya …’nin temsilcisi haline getirmeyeceği anlaşılmakla davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. HD’nin 2021/517 E. 2021/845 K. Sayılı ” Somut olayda, ulaşım hizmeti sağlamaya yetkili kişiler (araç sahipleri) ile bu ulaşım hizmetinden faydalanmak isteyen yolcuların (… uygulaması kullanıcılarının) çevrimiçi (online) bir platformda bir araya getirilmesine hizmet eden … mobil uygulamasından yararlanmak isteyen davacının söz konusu uygulamayı sunan Hollanda’da mukim davalı …’den hizmet aldığı sabit olup, eldeki davada, sözleşmenin hizmet sağlayıcısı davalı …tarafından tek taraflı olarak sonlandırılması nedeniyle uğranılan zararların tazmini istenmiş olup, davalı … şirketin, davacı ile diğer davalı …arasındaki hizmet sözleşmesine konu, … mobil uygulaması hizmetinin tedarikçisi olmadığı gibi, sözleşmeye taraf olduğunun ispat edilemediği, kaldı ki, davalı şirketin iştigal konusunun, aracı ulaşım hizmetleri sağlamak konusunda yazılım ve teknoloji desteği ve pazarlama hizmetleri sağlamak olduğu, dava dışı … şirketinin temsilcisi veya acentesi olduğunun dosya kapsamı itibari ile delillendirilemediği hep birlikte gözetildiğinde, davalı…Ltd Şti yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddinde karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.” şeklindeki ilamı da aynı yöndedir.
Tüm bu açıklanan nedenlerle; pasif husumet yokluğu nedeniyle HMK m.114/1-e ve 115/2 uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzerine:
1-Davacının davasının REDDİNE
2-Harçlar Yasası Uyarınca belirlenen 80,70 TL karar harcının peşin alınan 170,78 TL den mahsubu ile fazla harç olan 90,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 08/03/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”