Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/301 E. 2022/680 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/707 Esas
KARAR NO : 2022/905

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/12/2020
KARAR TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/01/2020 günü saat 10:30 sıralarında sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile … Caddesi istikametinden, … istikametine doğru seyri sırasında olay mahalli … önünde bulunan yaya geçidine geldiğinde, yaya geçidini kullanarak yolun solundan yola giren ve karşıya geçmek isteyen yaya …’a çarptığını, çarpma sonucu davacı mağdur yaya …’un yaralanması ile neticelenen dava konusu olayın meydana geldiğini, kazaya karışan … Plaka nolu araç üzerine tedbir uygulanmasını davanın maddi tazminatlar yönünden belirsiz alacak davası olarak kabulünü ve her bir maddi talebin artırılmak kaydı ile ve şimdilik olmak üzere, geçici iş görmezlik, beden gücü kaybı-efor kaybı -Maluliyet tedavi süresince bakıcı giderleri, toplu taşıma araçlarını kullanamama sonucu yol masraflarındaki artmalar, tüm tedavi süresince kullandığı ve kullanacağı ilaç masraflarından oluşan zararlarına karşılık olmak üzere şimdilik 3.000 TL’nin kazanın gerçekleştiği 15.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte ve belirsiz alacak kalemi olarak tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, fazlaya dair hakların saklı tutulmasını, kazanın yaya geçidinde gerçekleşmiş olması ile davacının tam kusurluluğu, müvekkilinin olay anında yaşadığı travmaya ek olarak yürürken hissettiği fiziki ızdırapları, yürüme güçlüğü dolayısı ile sosyal hayatının bu yaştan itibaren kısıtlanacak olması, kaza nedeni ile malul olduğu konuşma bozukluğu nedeni ile 50.000 TL manevi tazminatın sigorta dışındaki davalılardan müşterek ve müteselsilen olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarihli 31/10/2022 Islah dilekçesinde özetle; müvekkilinin maddi zararı olarak, müvekkilinin geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı dolayısı ile 1.000 tl olan taleplerinin arttırarak 10.730,30 TL, müvekkilinde beden gücü kaybı nedeni ile 500 tl talep edildiğini, tedavi süresince bakıma muhtaç olmaktan kaynaklı bakıcı giderleri ve evde bakım hizmetleri dolayısı ile 650 tl olan taleplerini arttırarak 1.975,99-TL, tedavi süresince ve maluliyeti boyunca toplu taşıma araçlarına binememesi dolayısı ile taksi hizmeti almak zorunda kalması dolayısı ile ulaşım giderleri olarak 250 tl olan talebini attırılarak 353,43-TL, müvekkili kullanmış olduğun ve ileride kullanması muhtemel ilaç giderlerinden kaynaklanan/kaynaklanacak zararlarına karşılık 600 tl olan taleplerinin yasal faiz hariç 596,32 tl olarak belirlendiğini, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla alınan bilirkişi raporu doğrultusunda tespit edilen 13.656,04 tl müvekkilinin maddi zararı olup belirsiz alacak olarak açılan 3.000 tl maddi zarar talepli davada aradaki fark 10.656,04 TL olarak arttırılarak ıslah edildiğini, kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile maddi zararlarının tahsili talep edilmiş, müvekkili yaşanan kazadan dolayı duyduğu acı, elem ve hala devam eden ağrıları sebebiyle dava dilekçemizde belirttiğimiz 50.000-TL olarak talep etmiş olduğumuz manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi talep etmiş, talep arttırım ıslah harcı tamamlanmış olup talebimiz gibi davanın kabulüne dair karar verilmesini talep edilmiş, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla talep arttırım ıslah dilekçemizin davalılara tebliği ile davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalılar … ve … cevap dilekçesinde özetle; Trafik Sigortası Genel Şartları A.5/b uyarınca kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresi boyunca ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı alanına alındığını, bu sorumluluk da getirilen düzenleme ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na verildiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından huzurda görülen davadan önce müvekkili şirkete başvurulduğunu, şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, dosya kapsamında yapılan incelemeler sonucunda sigortalı aracın kusur oranı da dikkate alınarak 45.977,05-TL tazminat tutarının 24.12.2020 tarihinde davacıya ödendiğini, geçici iş göremezlik zararları, bakıcı ve tedavi giderleri müvekkil şirketin sorumluluğu olmadığından davacı yanın bu yöndeki taleplerinin de reddi gerekmektedir. Poliçe Genel Şartları gereğince, davacının talep ettiği geçici iş göremezlik giderinden, tedavi giderinden, tedaviye bağlı sair giderlerden Çulaşım, ilaç, refakatçi vb) ve geçici iş göremezlik döneminde ortaya çıkan bakıcı giderinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, zira bu hususta sorumluluk Sosyal Güvenlik Kurumu ‘na ait olduğunu, davanın öncelikle davaya konu tazminat bedelinin ödenmiş olması sebebiyle reddinin gerektiğini, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğu gözönüne alınarak öncelikle davacı tarafından müvekkili şirket sigortalısı araç sürücüsünün kusuru bulunduğunun ispat edilmesinin gerektiğini, davacının sürekli sakatlık durumu adli tıp kurumu 3. ihtisas dairesi’nden alınacak rapor ile ispatlanmasının gerektiğini, maluliyetin tespiti halinde tazminat hesabı aktüer sıfatına sahip bilirkişi tarafından yapılmasının gerektiğini, bilirkişi incelemesi yapılırken ödeme tarihindeki verilerin dikkate alınmasının gerektiğini, ödeme tutarının güncellenmesini, mahkemenizce müterafik kusur hususlarının araştırılarak, tazminat tutarından indirim yapılmasını, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, geçici iş göremezlik zararları, bakıcı ve tedavi giderleri müvekkili şirketin sorumluluğu olmadığından davacı yanın bu yöndeki taleplerinin de reddini, müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, mahkemece faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, itirazları kapsamında davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dosyadaki ödeme makbuzundan davalı … şirketi tarafından, davacıya dava tarihinden sonra 24.12.2020 tarihinde 45.977,05 TL iş göremezlik maddi
zarar ödemesi yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 24/02/2021 tarihli celse ara kararı gereği, dosyanın İstanbul ATK’ya sevkine, davacının muayenesi yapılarak kaza nedeniyle geçici ve kalıcı maluliyete uğrayıp uğramadığı, geçici veya kalıcı olarak bakıma muhtaç olup olmadığı, konuşma zorluğu çekip çekmediğinin tespiti yapılarak Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenecek raporun mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 28/05/2021 tarihli raporda özetle, … ve … kızı, 11/03/1982 doğumlu …’ın 15/01/2020 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1 XII(1……….5)A %9 E cetveline göre %9,0 (yüzdedokuzvirgülsıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 2 (iki) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememiz 20/10/2021 tarihli celse ara kararı gereği, Erişkinlere ilişkin engellilik değerlendirilmesi yönetmeliği dikkate alınarak rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 27/10/2021 tarihli raporda özetle, dava dosyasının incelenmesinde, olay tarihi olan 15/01/2020 tarihinde kişi adına düzenlenmiş tıbbi evrakların incelenmesinde sinir sistemi, ağız, diş, çene bölgesinde herhangi bir yaralanma tariflenmediği, radyolojik tetkiklerin incelenmesinde kalça kırıkları dışında patoloji saptanmadığı cihetle kişinin 15/01/2020 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması ile konuşma zorluğu iddiası arasında illiyet bağı kurulamadığı, Mevcut belgelere göre; 1.İsmail ve Akgül kızı, 11/03/1982 doğumlu, …’ın 15/01/2020 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 20/02/2019 tarih, 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, 2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği,3.Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 2 (iki) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememiz 11/01/2022 tarihli ara kararı gereği, Meydana gelen trafik kazasında kusur durumunun oransal olarak belirlenmesi, davacının geçici iş göremezlik, bakıcı ve tedavi giderleri taleplerinin son maluliyet raporu ve dosyadaki deliller kapsamında hesaplanması konusunda rapor alınmak üzere rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi …, … ve …’ın 06/03/2022 tarihli raporunda özetle, kusur durumu değerlendirilmesi neticesinde; … plakalı kamyonet sürücü …’un davacı mağdur yaya …’ın yaralanması ile neticelenen trafik kazasında %85 (yüzde seksen beş) oranında asli derecede kusurlu olduğu, davacı mağdur yaya …’ın kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında %15 (yüzde on beş ) oranında alt düzeyde tali derecede kusurlu olduğu, tedavi giderleri ve tıbbi yönden değerlendirme neticesinde; dava konusu tedavilerin dava dışı sosyal güvenlik kurumu’na fatura edildiği ve bu kurum tarafından ödeme yapılarak kanunun kendisine yüklediği sorumluluğun yerine getirildiği, davacı tarafça dosyaya herhangi bir ödeme belgesi sunulmamış olduğu, bu durumda eğer hastadan ücret alınmış ise alınan ücretlerin ilave ücret kapsamında alınmış olduğu ve sağlık uygulama tebliği’nin yukarıda verilen maddesine göre ilave ücretlerin hastalar veya hasta yakınları tarafından SGK’ dan talep edilmelerinin ve alınmalarının mümkün olmadığı, davalı tarafın %85 kusur oranına göre davacıya ödemeleri gereken ilaç harcamaları meblağının %9 yasal faizi hariç 596,32 TL olduğu, davalı tarafın %85 kusur oranına göre evde bakım hizmetleri meblağının %9 yasal faizi hariç 1.975,99 TL olduğu, davalı tarafın %85 kusur oranına göre Ulaşım Giderleri meblağının %9 yasal faizi hariç 353,43 TL olduğu, aktüerya yönünden değerlendirme neticesinde; davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının kalmadığı; davalı … şirketi yönünden temerrüt başlangıcının 03.12.2020 dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Mahkememiz 17/05/2022 tarihli ara kararı gereği, Mahkememizce alınan kusur raporunda davacıya da kusur atfedildiği, ancak … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Ve … K. Sayılı dosyasında alınan raporda davacının kusursuz olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, davacının kusur raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilerek karşılanması, kusur durumunun nihai olarak tespiti konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi İTÜ Trafik Kürsüsünden …, …, …’nin 18/07/2022 tarihli raporunda özetle, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinde yapmış olduğumuz inceleme sonucunda, arz ve izah edilen hususlar doğrultusunda, dava konusu somut olayda, heyetimizce, … plaka numaralı davalı taraf kamyonetinin sürücüsü, davalı …’un hatalı sevk ve idaresinin, birinci (asli) derecede ve takdiren % 85 (yüzde seksenbeş) oranında etkili olduğu, davacı yaya …’ın ise, karşıdan karşıya geçmek için, kendi can güvenliğini korumak bakımından, taşıt yolunu etkin şekilde kontrol etmesi, yaklaşmakta olan taşıtın (…. plaka numaralı kamyonet) hızını ve yola giriş yaptığı noktaya olan uzaklığını dikkate alarak birlikte değerlendirmesi ve yolun karşıdan karşıya salimen geçişi için müsait olduğundan emin olduğu bir anda yola girmesi gerekirken, bu hususlara tam olarak riayet etmediği, taşıt yolunu gerektiği gibi etkin şekilde kontrol etmeyip, yaklaşmakta olan taşıta rağmen, yolu salimen geçebileceğinden emin olmadan, emniyetsiz mesafeden bu taşıtın önüne çıktığı, kendi can güvenliğini kollama hususunda ihmal gösterdiği, tedbirsiz, dikkatsiz, dikkat ve özen yükümlülüklerine ve yaya hareketlerini düzenleyen kurallara aykırı şekilde hareket ettiği, bu hatalı davranışının, kazanın meydana gelmesinde, ikinci (tali) derecede etkili olduğu kanaatine ikinci (tali) derecede ve takdiren % 15 (yüzde onbeş) oranında etkili bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesine göre; “işletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı Yasa’nın 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasa’nın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı ”hükümleri getirilmiştir.
Müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur. Borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder. Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir. TBK.nun 166/1.maddesinde; Borçlulardan birinin yaptığı ödeme kadar, müteselsil sorumluların alacaklıya karşı sorumlu oldukları toplam miktarın eksilmiş olacağı, borcun tamamı borçlulardan biri tarafından ödenirse, diğer borçluların da alacaklıya karşı borçtan kurtulacağı, TBK.nun 166/3.maddesinde; alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra anlaşmasının, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun borca katılma payı oranında borçtan kurtaracağı, TBK 168/1.maddesinde; Müteselsil borçlunun, alacaklıyı tatmin ettiği oranda diğer müteselsil borçlulara karşı alacaklının halefi olacağı, ve alacaklının haklarının ona geçeceği, Borçlu yalnızca kendi payına düşen kısmı ödemişse, diğer müteselsil borçluya rücu edemeyeceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; 15/01/2020 günü davalı … şirketi nezdinde sigortalı bulunan sürücü …’un, sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile …Caddesi istikametinden, … istikametine doğru seyri sırasında olay mahalli …önünde bulunan yaya geçidine geldiğinde, yaya geçidini kullanarak yolun solundan yola giren ve karşıya geçmek isteyen yaya …’a çarptığı, çarpma sonucu davacı yaya …’un yaralandığı, davalı … adına kayıtlı … plakalı aracın davalı … sevk ve idaresinde iken davacıya çarpması şeklinde gerçekleşen kazada, davalı … şirketine trafik sigortası poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın sürücüsü davalı …’un hatalı sevk ve idaresinin 1.asli derecede ve %85 oranında etkili olduğu, davacının ise meydana gelen kazadaki kusurunun %15 oranında olduğu, mahkememizce alınan ilk rapor ve çelişkileri giderir son raporda tespit edilen kusur durumlarının somut olaya ve bilimsel verilere uygun olduğu, bu hali ile hükme esas alınabileceği kanaatine varıldığı, kaza nedeniyle davacıda oluşan maluliyet oranının tespitinin istenmesi sonucunda İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 27/10/2021 tarihli raporda olay tarihi olan 15/01/2020 tarihinde kişi adına düzenlenmiş tıbbi evrakların incelenmesinde sinir sistemi, ağız, diş, çene bölgesinde herhangi bir yaralanma tariflenmediği, radyolojik tetkiklerin incelenmesinde kalça kırıkları dışında patoloji saptanmadığı cihetle kişinin 15/01/2020 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması ile konuşma zorluğu iddiası arasında illiyet bağı kurulamadığı, Mevcut belgelere göre; 1.İsmail ve Akgül kızı, 11/03/1982 doğumlu, …’ın 15/01/2020 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 20/02/2019 tarih, 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, 2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği,3.Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 2 (iki) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği görüş ve kanaati bildirildiği, davacıda meydana gelen maluliyet oranı ve tespit edilen kusur durumları uyarınca tazminat hesabı yapılması için dosya aktüerya ve tıp doktoru bilirkişilerinden oluşan heyetten rapor alınmış olup, alınan kök ve ek rapor sonucunda davacı …’nın maluliyetten kaynaklı olarak talep edebileceği maddi tazminatın 13.656,04 TL olduğu, davacıya dava dışı sigorta şirketi tarafından dava tarihinden sonra 24.12.2020 tarihinde 45.977,05 TL iş göremezlik maddi zarar ödemesi yapıldığı, anılan ödemenin dava tarihinden sonra yapıldığı dikkate alındığında tenzili gerekmediği, bu hali ile sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin bilirkişilerce tespit edilen bedelden fazla olduğu, müteselsil sorumluluğa ilişkin kurallar gereği sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin diğer davalıları da aynı nispette davacıya karşı borçtan kurtardığı da dikkate alındığında yargılama aşamasında davacı tarafın maddi zararının giderilmiş olduğu anlaşılmakla, maddi zarar kalemi yönünden davanın konusuz kalmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça bilirkişiler tarafından nihai olarak tespit edilen 13.656,04 TL tazminat bedeli bakımından talep miktarı arttırıldığından, HMK’nın 331 maddesindeki ” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” hüküm gereği maddi tazminat talebi açısından bu miktar üzerinden kabul edilmiş gibi yargılama giderlerine hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir.
6098 sayılı TBK m. 56. maddesi hükmünde “Hâkimin, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği, ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceği” düzenleme konusu yapılmıştır. Bu maddeye göre özel haller göz önünde tutularak manevi zarar adı ile hak sahibine verilecek bir miktar para tutarının adalete uygun olması ve manevi tazminatın zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek oranda olmalıdır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Meydana gelen trafik kazası sonucu davalı sürücünün %85 oranında kusurlu olduğu, davacı …’nın gerçekleşen kaza sebebi maluliyeti oluşmasa da kalça kırığı oluştuğu, bu nedenle iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği ve 2 ay kadar bakıcı hizmetine ihtiyaç duyabileceği anlaşıldığından meydana gelen kaza sonucunda manevi zararın oluştuğu kanaatine varılarak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları olayın oluş şekli dikkate alındığında, manevi tazminat talebi açısından davanın kısmen kabulüne, 30.000-TL’nin olay tarihi olan 15/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Dürdane ve Kaya’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat talebinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 30.000-TL’nin olay tarihi olan 15/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 10,25-TL + 36,40-TL ıslah harcından oluşan toplamı ‬46,65-TL harçtan mahsubu ile bakiye 34,05- TL harcın davalılardan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
4-Harçlar tarifesi uyarınca manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 2.049,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.878,52‬-TL harcın davalılar … ve …dan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan maddi tazminat davasına yönelik yapmış olduğu 6.300,00 TL bilirkişi gideri, 655,5 TL posta ve tebligat gideri ile 1890,00 TL ATK fatura bedeli toplamı olan 8.845,5 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça manevi tazminat açısından ödenen 170,78-TL peşin harcın … ve …’dan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacı tarafından yapılan bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden maddi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden manevi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 622,10-TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 697,90-TL arabuluculuk giderinin davalılar … ve …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
12-Karar kesinleştiğinde bakiye avansın ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.13/12/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”