Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/3 E. 2021/374 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/3 Esas
KARAR NO : 2021/374

DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali (YARGILAMANIN İADESİ)
DAVA TARİHİ : 09/05/2016
KARAR TARİHİ : 29/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı 30/12/2020 tarihli dilekçesi ile; Mahkememizin 2016/524 Esas, 2017/79 Karar ve 16/02/2017 tarihli kararı ile davacının kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına dair 28/03/2016 tarih ve 800 sayılı yönetim kurulu kararının iptaline karar verildiğini, Mahkememiz kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 17.Hukuk Dairesinin 2017/1043 E , 2017/1627 Karar sayılı 19/10/2017 tarihli kararı ile kaldırılarak davanın reddine karar verildiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf kararının temyiz edildiğini, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 2017/1043 E, 2017/1627 Karar sayılı ilamı ile 19/10/2017 tarihinde onandığını, bağımsız bölümün satış bedeli olarak davacının borçlu davalı kooperatifin alacaklı olduğu 07/09/2011 düzenleme tarih ve 30/09/2011 ödeme tarihli, 15.000 TL tutarındaki bononun davalı kooperatife 07/09/2011 tarihli iade teslim alma bordrosu makbuzu ile teslim edildiğini, bononun bedeli ödendikten sonra davalı kooperatif tarafından davacıya iade edildiğini, bu senedin Yargıtay kararından sonra ele geçirildiğini, bu senedin ele geçirilmesi ile birlikte davacının davalı kooperatife ödenmemiş borcu bulunmadığının ortaya çıktığını ve davacının borçlu bulunduğu gerekçesiyle kooperatif üyeliğinden çıkartılmasının haksız olduğunu, HMK.nun 374 /1-ç bendinde belirtilen belge niteliğindeki teslim alma bordrosunun delil olarak sunulduğunu, davacının davalı kooperatife ödenmemiş herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalı kooperatifin taahhüt edilen bedelden daha fazla tahsilat yaptığını, 2011 yılı Eylül döneminde davacıya sabit fiyatla satarak tahsis ettiği dairenin bedeli 96.200 TL olarak belirtilmiş iken 4 ay sonra 10/02/2012 tarihinde davacıya satılan daire ile aynı özellikteki 40 numaralı dairenin 62.500 TL bedel üzerinden satılarak üyelik yapıldığını, bu uygulamanın kooperatifler yasasının temel ilkesi olan eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, kooperatif yönetiminin yapı denetim şirketine olan borçları nedeniyle kooperatif yönetimi tarafından davacıya tahsis edilen bağımsız bölümün tapu kaydına 379.000 TL’lik haciz konulduğunu, tüm kooperatifin borçlarına ilişkin güvence olarak davacı gibi 10 kooperatif üyesinin dairelerine haciz konulduğunu, bu 10 kooperatif üyesinin özelliğinin ise kooperatif yöneticilerinin aleyhine ağır ceza mahkemelerinde zimmet, nitelikli dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma suçlarından dava açmaları olduğu, kooperatif başkanı ve tahsilatları yapan …’in yapılan yargılamalar sonucunda 7 yıl 3 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığını, davacının kooperatif üyeliğinden ihraç edilmesinin gerçek nedeninin bu olduğunu bildirerek yargılamanın iadesine karar verilmesini , davalı kooperatifin 28/03/2016 tarih ve 800 sayılı yönetim kurulu kararı ile kooperatif üyeliğinden çıkarma kararının iptaline hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili 26/01/2021 tarihli dilekçesinde; davacının yargılamanın iadesi talebini gerekçe olarak ileri sürdüğü 07/09/2011 tanzim tarihli 30/09/2011 vade tarihli senedin tanzim tarihinin davacının kooperatife ortak olduğu tarihle aynı olduğunu, bu bedelin davacının yapacağı peşin ödemeye mahsuben alındığını, bu durumun davacının imzasını taşıyan 07/09/2011 tarihli teslim alma belgesi ile sabit olduğunu, taraflar arasında 12/02/2012 tarihli taahhütname başlıklı sözleşme imzalandığını, bu sözleşmede toplam ödemenin 96.200 TL olarak kararlaştırıldığını, sözleşme tarihine kadar yapılan ödemelerin toplamının 27.500 TL olduğunu , kalan miktarın 68.700 TL olduğunu, bu hususun taraflarca imzalanan sözleşme ile kayıt altına alındığını, bahsi geçen senedin 12/02/2012 tarihi öncesine ait olduğunu, bu tarih öncesinde yapılan ödemelerin 27.500 TL lik ödemenin içerisinde yer aldığını, bu senedin bedelinin 12/02/2012 tarihinden önce ödenerek senedin davacıya iade edildiğini, koşulları bulunmayan yargılamanın iadesi talebinin reddi gerektiğini bildirmiştir.
Davalı tarafından davaya bakmakla görevli olan mahkemenin İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri olduğu ileri sürülerek görev itirazında bulunulmuş ise de; HMK.nun 378/1 maddesinde yargılamanın iadesinin karar veren mahkemede incelenebileceği hüküm altına alınmış olup, Hukuk Genel Kurulunun Yerleşik İçtihatlarında da yer aldığı gibi kanun yolu yargılaması yapan Mahkemelerin yargılamanın iadesi taleplerini inceleyemeyeceği anlaşıldığından davalının görev itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yargılamanın iadesi fevkalade bir kanun olup, ancak kesinleşmiş kararlara karşı bu yola başvurulabilir. Yargılamanın iadesi sebepleri HMK 375 maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır. HMK’nın 375/1-ç maddesinde yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle ele geçirilemeyen yeni bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olmasının yargılamanın iadesi sebebi olacağı düzenleme konusu yapılmıştır. Yeni bir belgenin karardan sonra ele geçirilmiş olmasının yargılamanın iade sebebini teşkil edebilmesi için a)- Bu belgenin davaya bakıldığı sırada mevcut olması, b)-Yeni ele geçirilmiş belgenin hükmü etkileyecek nitelikte bulunması, yargılama sırasında mahkemeye sunulmuş olsa idi başka bir hüküm verilmesine neden olabilecek bir belge niteliğinde olması, c)- Bu yeni belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması, ç)- Bu belgenin yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilmemiş olması, elinde olmayan nedenden anlaşılması gerekeninde yargılamanın iadesini isteyen tarafın söz konusu belgeyi dava sırasında elde edememesinin kendi kusuruna dayanmaması gerekmektedir. Bu şartların hepsi bir arada mevcut olduğu taktirde yargılamanın iadesi gündeme gelebilir.
07/09/2011 tarihli ortaklık senedi ile davacı davalı kooperatife üye yapılmış, taraflar arasında düzenlenen 12/02/2012 tarihli taahhütname ile de ortağa tahsis edilen konutun toplam bedelinin 96.200 TL olarak belirlendiği, bedelin sabit olduğu, sözleşmenin imza tarihine kadar 27.500 TL’lik kısmının ödendiği, kalan 68.700 TL’nin 12/02/2012 tarihinden 2017 yılı Temmuz ayına kadar belirlenen vadelerde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, 07/09/2011 tarihli iade ve teslim alma bordrosunda 30/09/2011 vadeli 15.000 TL lik senedin peşinat için alındığının yazılı olduğu, bu bedelin peşinat için ödendiği ve davacı tarafından iade alındığı, 12/02/2012 tarihli taahhütnamede davacı tarafından ödenen 27.500 TL’lik bedel içinde 30/09/2011 vadeli 15.000 TL’lik peşinat bedelinin de var olduğu, davacının peşinat bedeli düştükten sonra 68.700 TL ödemeyi taahhüt ettiği, peşinat olarak davalı kooperatife verilen senedin yeni ele geçirilmiş bir belge sayılamayacağı anlaşıldığından koşulları bulunmayan yargılamanın iadesi talebinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2- Harç peşin alınmış olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/04/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.