Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/289 E. 2023/287 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/289 Esas
KARAR NO : 2023/287

DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/12/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/02/2021 tarih, 2020/650 Esas – 2021/93 Karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilen Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile; 26.07.2020 günü sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın … caddesi üzerinde bulunan …malzemesi indirdikten sonra …. giriş çıkış olan toprak yoldan çıktığını, … istikametine gitmek isterken sağa dönüşü esnasında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki…plaka sayılı motosiklet ile seyir halinde iken, motosikletin ön kısmı ile … plakalı çekiciye sağ yan arka lastik kısmına çarpması sonucu çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde sürücü … geçiş önceliği kurulanı ihlal etmesi ile asli ve tamamen kusurlu olduğunu, gereken dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, düzenlenen kaza tespit tutanağında da …’un asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise kazaya etken kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, olayla ilgili olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmanın yürütüldüğünü, müvekkilinin uğradığı maddi zararın davalı sigorta şirketince kaza kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri dahilinde karşılanması gerektiğini, kazanın meydana geldiği tarihteki kişi başına ölüm ve sakatlanma teminatının 410.000,00TL olduğunu, tedavi ve iyileşme için masrafların dışında kişinin iyileşmesi için ileride yapılması zorunlu tedavi giderlerinin de istenebileceğini, kaza sonucunda müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve uzun süren bir tedavi süreci atlattığını, müvekkilinin eskisi gibi desteksiz hayatına devam edemeyeceğini, muhtelif yerlerinde yaralanmalar meydana geldiğini, müvekkilinin 05/10/2020 tarihli dilekçe ile davalı sigorta şirketine başvurduğunu, ancak bir cevap alamadığını, arabuluculuğa başvurduğunu ancak bir sonuç alınamadığını belirterek 26.07.2020 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazası nedeniyle müvekkilin uğradığı maddi zararlar için, fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin sürekli iş göremezliği dolayısıyla 500,00 TL ve geçici iş göremezliği dolayısıyla 250,00 TL ve 250.00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplamda 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı tarafından müşterek ve müteselsilen tazmin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 26/01/2023 tarihli talep artırım dilekçesi ile; fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; müvekkili için dava dilekçesi ile talep ettikleri geçici iş göremezlik tazminat talebimizi 1.438,13-TL artırarak 1.688,13-TL’ye artırdıklarını, daha önceki beyanlarımız da göz önünde bulundurularak fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla talep edilen tazminat miktarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müşterek ve müteselsil sorumluluk dahilinde davalılardan alınarak tarafımıza verilmesinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacı asilin adresinin ve kazanan meydana geldiği yerin … olmadığını, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki menfaatinin olmadığını, kabul manasında olmamak üzere kusur oranlarının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik Tespiti bakımından sevkinin gerektiğini, müvekkil şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacı yanın kazada müterafik kusurunun bulunduğunu, davacının motosiklet kullanırken gerekli koruyucu ekipmanları (kask, dizlik vs) kullanmamak suretiyle kaza sonucu meydana gelen zararda müterafik kusurunun bulunduğunu, poliçe kapsamında müvekkil şirketinin sorumlu olduğu limitlerin belirlendiğini, davacının vücut bütünlüğünde bir azalma veya eksilmenin olması yanında bu ihlal nedeniyle maddi bir zarara uğramış olması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumuna ilişkin olarak tüzüğe uygun rapor alınması ile çalışma gücünün kaybı nedeniyle ortaya çıkan zararın tespitinin yapılması gerektiğini, müvekkil sigorta şirketinin geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadığını, tazminat belirlenirken asgari ücretin baz alınması gerektiğini, davacının kaza tarihinde çalıştığına ilişkin bir kaydın bulunmadığını belirterek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı …’ın dava konusu 26/07/2020 tarihli kazadan dolayı kalıcı ve geçici maluliyet oranlarının tespiti ile bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığı, duyuyorsa süresinin ne kadar olduğu hususunda rapor istenilmiş olup 26/08/2021 tarihli Adli Tıp Raporu özetle şu şekildedir; … oğlu 01/01/1970 doğumlu, …’ın 26/07/2020 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği, Başka birisinin sürekli veya geçici bir süreliğine bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.
Tarafların rapora itirazları sonucunda mahkememiz ara kararı uyarınca kaza tarihinin 26/07/2020 olduğu dikkate alındığında güncel içtihatlar gereğince Erişkinlere İlişkin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda davacının geçici ve kalıcı maluliyet oranı ile davacının bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığı duyuyorsa bunun süresinin ne kadar olduğuna ilişkin rapor alınmak üzere dosya Adli Tıp Kurumuna rapor alınmak üzere gönderilmiş olup Adli Tıp Kurumundan alınan 15/12/2022 tarihli rapor özetle şu şekildedir; … oğlu 01/01/1970 doğumlu, ….’ın 26/07/2020 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli veya geçici bir süreliğine bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.
Aktüer ve kusur bilirkişisi heyetine ait 18/01/2022 tarihli kök rapor ile 01/03/2023 tarihli ek rapor dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; 26/07/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının geçici, kalıcı maluliyete ve bakıcı giderine ilişkin açtığı bedensel zararlarının tazminine ilişkin açılan tazminat davasıdır.
Davalı … A.Ş.’ne ZMS (Trafik) sigortalı … plakalı ticari çekicinin
sürücüsü …’un %90 oranında asli kusurlu olduğu, … plaka numaralı motosikletin sürücüsü davacı …’ın %10 (yüzde on) oranında tali kusurlu olduğu, hadisenin meydana gelmesinde, yaralanma ile sonuçlanmasında, dava konusu zararın
doğmasında ve artmasında başkaca kusurlu kişi, kurum, kuruluş veya etkili faktör bulunmadığı hükme elverişli kök ve ek kusur teknik raporunda tespit edilmiştir.
Somut olayda davacının istirahatini gereken yaralanma parmağında meydana gelen kırığa bağlı oluşmuş olup, kanunen takılması zorunlu olan koruyucu ekipmanlardan kask veya başkaca ekipman takıp takmamasının yaralanmasının oluşumuna bir etkisi olmayacağı teknik raporla tespit edilmekle müterafik kusur indirimine gidilmemiştir.
Davacı sigortalı araçta yolcu konumunda bulunmadığından somut olayda hatır taşıması söz konusu değildir.
26.07.2020 kaza tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre davalının zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumluluk limiti ölüm/sakatlık ve sağlık giderleri bakımından ayrı ayrı 410.000,00 TLdır.Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/16455 ile 2013/2073 E sayılı kararlarında açıkça geçici iş göremezlik zararının zorunlu trafik sigorta poliçesi kapsamında ve sakatlık teminatı limitine dahil olduğu belirtilmektedir.
Karayolları Trafik Kanunun 99. Maddesine göre başvuru tarihi olan 15.10.2020 tarihine göre 8 iş günü sonrası davalı sigorta şirketinin 28/10/2020 tarihinde temerrüde düştüğü tespit edilmiştir.
Davalı tarafından sigortalanan aracın şirket adına kayıtlı ticari çekici olması nedeniyle avans faiz oranı uygulanmıştır.
ATK’dan alınan raporda kaza tarihinde yürürlükte olan 20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik kapsamında davacının fonksiyonel araz bırakmadan
iyileşmiş olduğu ve iyileşme süresinin 3 ay olduğu belirlenmiştir.
Adli Tıp Kurumu tarafından olay tarihinde yürürlükte olan 20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre düzenlen raporda, davacının bu olay nedeniyle malul kalmadığı ve geçici veya sürekli bakıcıya muhtaç olmadığı belirlenmiş olmakla davacının sürekli iş gücü kaybı ve bakıcı giderine ilişkin olarak maddi zararının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalının %90 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre davacı …’ın ilk ATK raporuna göre belirlenen 3 haftalık geçici iş göremezlik döneminde %100 kazanç kaybı nedeniyle maddi zararının 1.688,13 TL olduğu, davacının belirlenen bu maddi zararının poliçe limitleri içinde kaldığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafça ilk aktüer raporundan sonra bedel artırım dilekçesinin sunulduğu, ikinci aktüer raporundan sonra 3 aylık geçici iş göremezlik süresine göre yeni bir bedel artırım dilekçesi sunulmadığından ve bedel artırım dilekçesi sunmak üzere süre talep edilmediğinden mahkememizce taleple bağlı kalınarak davacının geçici iş göremezlik tazminatı davasının kabulü ile 1.688,13 TL tazminatın 28/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
A- Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı davasının reddine,
B- Davacının bakıcı gideri tazminatı davasının reddine,
C- Davacının geçici iş göremezlik tazminatı davasının kabulü ile 1.688,13 TL tazminatın 28/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 115,32 TL karar ve ilam harcından peşin harç ile bedel artırım dilekçesiyle alınan harç bedeli (54,40+5,00=59,40) olmak üzere toplam 59,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,92 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kabul oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı taraf duruşmalarda vekille temsil edildiğinden 1.688,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davanın red oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı taraf duruşmalarda vekille temsil edildiğinden 750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen toplam 6,098,25 TL yargılama gideri ile 3.130,00 TL Adli Tıp Kurumu rapor ücretinden oluşan toplam 9.228,25 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranı dikkate alınarak hesaplanan 6.389,52 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 12/04/2023

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır