Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/271 E. 2021/850 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/271 Esas
KARAR NO : 2021/850

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin otuz yılı aşkın geçmişi olan, bir çok markanın Türkiye distribütörlüğünü yapan ve çeşitli elektronik gruplarının üretim ve ithalatını gerçekleştiren bir şirket olduğunu, müvekkilirir faaliyet konusu nedeniyle ürün gönderdiği binlerce tüketici ve yüzlerce yerel mağaza bulunduğunu ve bu bağlamdadavalı taşıma şirketi aralarında Kargo Sözleşmesi imzalandığını, davacı müvekkili şirket ile davalı şirket arasında arasında anılı Kargo Sözleşmesi uyarınca cari hesap ilişkisi bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından 08.07.2017 tarihinde davalı vasıtası ile gerçekleştirilen taşımaya ilişkin 12.07.2017 tarihinde eksik kargo bildirimi gerçekleştirildiğini, taraflar arasında gerçekleştirilen mutabakat neticesinde 13.12.2017 tarihinde taraflar birbirini karşılıklı olarak ibra ettiğini, akabinde müvekkili şirket tarafından iade faturası tanzim edildiğini, tüm bu hususlara rağmen davalının müvekkili aleyhinde … 2. İcra Müdürlüğü’nün … E. Numaralı dosyası ile 21.273,28-TL fatura alacağı hakkında takip başlattığı, itirazları üzerine takibin durduğunu, … 1.Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … Esas numaralı dosya ile itirazın kaldırılması konulu dava ikame ettiğini, … 2. İcra Müdürlüğü’nün … E. Numaralı dosyası ile ve … 1.Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … Esas numaralı dosyasında ileri sürülen itiraz ve taleplerinin bu yargılamaya konu edildiğini, öncelikle huzurdaki yargılamanın … 1.Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas numaralı dosyası ile birleştirilmesini, davanın kabulünü, taşıma Sözleşmesi’nden kaynaklanan eksik ve hasarlı gönderilere ait zararın, davalı taraftan tüm faiz ve fer’ileriyle tazminini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, taşıma işlerinden doğan istemlerin 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, taşıyıcının kast veya pervasızca hareketinin davacı tarafça ispat edilmiş olması halinde dahi zamanaşımı süresi 3 yılda sona ereceğini, 2017 yılına ait taşımaların konu edildiği bu davada da bu yüzden zamanaşımının gerçekleştiğini, taşımada müvekkil şirkete izafe edilebilecek hiçbir bir kusur bulunmadığını, taşımaya konu kargolar eksiksiz ve sağlam olarak alıcısına teslim edildiğini, davacı yanca fatura alacaklarından kaynaklı davamızda lehlerine rapor düzenlenen tarihe kadar herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, rapor düzenlenmesi akabinde arabulucuya başvurulduğunu, taraflarına herhangi bir hasar bildiriminde 4 yıllık süre geçmesine rağmen bulunulmadığını, davacı tarafından müvekkili şirkete teslimi anında kargoya ilişkin olarak herhangi bir değer gösterilmediğini, talep edilen tazmin talebinin fahiş olup TTK hükümleri uyarınca taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibi benimsendiğini beyan ile Haksız davanın külliyen reddine, davacı aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, sözleşme kapsamında taşınan emtianın hasarlanmasına kusuru ile davalı taşıyıcının sebep olduğundan bahisle, eksik ve hasarlı gönderilere ilişkin zararın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili 16/11/2021 tarihli dilekçesi ile davalı ile yapılan anlaşma ve ödeme gereği davalarından feragat ettiklerini, masraf ve vekalet ücreti talep etmediklerini, davalı vekili de davacı yanın feragatine bir diyecekleri olmadığını, feragat sebebi ile karşı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir
Davadan feragat HMK.nun 307. ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, davadan feragate yetkili olduğu, davalı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde, feragati kabulüne yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK.’nun 310. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Davacı vekilinin beyanı doğrultusunda, davacının davasının feragat sebebi ile reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 489,85 TL peşin harçtan, Harçlar Yasası uyarınca belirlenen 59,30 TL maktu karar harcının mahsubu ile 430,55 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca talep edilmediği beyan edilmekle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 16/11/2021

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”