Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/269 E. 2022/339 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/269 Esas
KARAR NO : 2022/339

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 14/02/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 14/02/2021 tarihli dava dilekçeside; Müvekkilinin davalı bankanın bireysel müşterisi olduğunu, … Şubesinin … numaralı hesabının davacı adına kayıtlı olduğu, bu hesaba ilişkin iban numarasının … olduğunu, müvekkilinin 03.09.2020 tarihinde vadesiz mevduat hesabındaki 791.335.87-TL tutarındaki parasıyla internet bankacılığı yoluyla işlem yapmak istediğinde sorun ile karşılaştığını ve akabinde bunun üzerine davalı bankanın müşteri hizmetleri birimiyle iletişime geçtiğini, yapılan görüşmede, müvekkilinin banka hesap hareketlerinde birtakım şüpheli işlemlerin tespit edildiğinden bahisle Araştırma Kurulu Başkanlığına (…) bildirildiği, bunun üzerine … Başkanlığı tarafından müvekkilinin bankadaki malvarlığı üzerinde 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 19/A hükmü uyarınca İşlem yapıldığının bildirildiğini, Başkanlıkça şüpheyi teyit etmek, işlemi analiz etmek ya da gerekli görüldüğünde analiz sonuçlarını yetkili makamlara intikal ettirmek amacıyla 7 iş günü süreyle askıya almaya veya bu işlemlerin aynı süreyle gerçekleşmesine izin vermemeye Başkan’ın yetkili olduğunu, ekte sunmuş oldukları banka hesap hareketleri dökümü incelendiğinde söz konusu işlemlerin müvekkiline ait … hesabı ile müvekkilinin davalı bankada bulunan vadesiz mevduat hesabı arasında elektronik ortamda gerçekleştirilen para transferlerinden ibaret olduğunun görüleceğini, … A.Ş.’ye ait bir kuruluş olan …, …’nin en büyük kripto para alım-satım platformlarından biri olup birçok bankayla olduğu gibi …’ın da anlaşmalı olduğu ve birlikte çalıştığı tamamen yasal zeminde faaliyet gösteren bir Kripto para borsası olduğunu, müvekkilinin de daha önce kendi birikimi olan parayla yatırım amaçlı … üzerinden bir kripto para birimi olan … (…) satın aldığı ve zamanla …’nin birim fiyatında yüksek bir artışın yaşanması Üzerine … hesabında bulunan bu Bitcoin’leri kademeli olarak satarak Türk Lirasına (TL) çevirdiğini, …’nun davali banka İle anlaşmalı olması nedeniyle de … hesabında bulunan TL cinsi parasını davalı bankanın … Şubesi nezdinde mevcut hesabına transfer ettiğini, burada suç teşkil edebilecek herhangi bir eylem, kara para aklama legal veya İlegal fark etmeksizin herhangi bir örgüt veya 3. Şahıslar için bir finans kaynağı oluşturmanın mevzu bahis olmadığını, hal böyleyken davacı müvekkilinin, davalı banka tarafından internet bankacılığı üzerinden şüpheli işlemler gerçekleştirdiğinden bahisle … Başkanlığına haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde bildirimde bulunulması ve buna istinaden müvekkili parası üzerinde herhangi bir somut gerekçe bildirilmeksizin 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 19/A Maddesine göre işlem yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, davanın kabulüne hesaplarında yer alan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun blokaj nedeniyle mevduatı kullanamadığından mağdur durumda olduğunu, ileride telafisi güç ve imkansız zararların önlenmesi amacıyla dava sonuna kadar tedbir olarak blokenin kaldırılmasına, işbu mevduatı 30/09/2020 tarihinden bu yana haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak kullanması engellenen müvekkilinin zararlarının tazmini amacıyla 30/09/2010 tarihinden bu yana davacı adına kayıtlı hesapta bulunan 791.335,87-TL ye uygulanacak en yüksek banka faizinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacının hesabından işlem yapmak istediğinde, bankacılık işlemleri Mali Suçları Araştırması Hakkında Kanunun 19/a maddesi uyarınca gerçekleştirilecek işlemlerin ertelenmesi yönünde … talimatları ile ertelendiğini, Talimatların resmi ve gizli statüde olduğu için … tan celbine karar verilmesini talep ettiklerini, söz konusu mevcut bu bloke işlemleri kapsamında müvekkili bankaya sorumluluk yüklenmesinin mümkün olmayacağını, davacıya ait hesaplarda müvekkili banka tarafından şüpheli bankacılık işlemleri tespit edilmiş olduğunu, bu hususun 5549 sayılı Kanunun Şüpheli işlem bildirimi başlıklı 4/1 maddesi uyarınca Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığına bildirildiğini, akabinde müvekkili banka ile … arasındaki iş ve işlemlere dair bilgi ve belgelerin, gerçekleştirilen denetim ile ilgili olarak görevlendirilen denetim elemanları ile yargılama sırasında mahkemelerin dışında hiç kimseye açıklanamayacağının düzenlendiği 5549 Sayılı Kanunun 4/2 amir hükmü gereği Müvekkili banka tarafından 27/06/2018 tarihli yazı ile “İşleminiz 5549 sayılı kanunun 19/A maddesi kapsamında ertelenmiştir.” denilmek suretiyle davacı tarafa bilgi ve cevap verildiğini, huzurdaki dava dosyasına konu ihtilafa ilişkin kabul anlamına gelmemek kaydı ile bir zarar oluşmuş olsa bile 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 10/1 maddesi gereğince müvekkili bankanın ilgili kanun gereğince gerçekleştirilen denetim esnasında yükümlülüklerine yerine getirmesi sonrası hukuki ve cezai bakımdan sorumlu tutulamayacağının açık bir biçimde düzenlenmiş olduğunu, haksız ve yasal mesnetten yoksun bu davanın müvekkili banka yönünden öncelikle usulden mahkememizin aksi kanatte olması halinde ise esastan reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, ibraz edilen 29/04/2022 tarihli raporda: Davalı Bankanın ” 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’nun 19/a madde kapsamında gerçekleştirilen işlemlerin …’ın talimatları ile ertelendiğinin kabulü halinde, davalı bankaya izafe edilecek bir kusurun oluşmadığı, Davacı iddiasını oluşturan 7 günlük kanuni süre dışında paranın haksız olarak Bloke tutulduğu görüşünün Mahkemece de benimsenmesi durumunda; davalı bankadan 791.335,87-TL Asıl alacak, 58.098,15-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 849.434,02,- Alacağı hesaplandığı, tarafların masraf ve benzeri diğer taleplerinin ise Mahkemenin takdirleri içinde kaldığını bildirmiştir.
5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un “İşlemlerin Ertelenmesi” başlıklı 19/A maddesinde; “(1) Yükümlüler nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılmaya teşebbüs edilen ya da hâlihazırda devam eden işlemleri, işleme konu malvarlığının aklama veya terörün finansmanı suçu ile ilişkili olduğuna dair şüphe bulunması üzerine; Başkanlıkça şüpheyi teyit etmek, işlemi analiz etmek ya da gerekli görüldüğünde analiz sonuçlarını yetkili makamlara intikal ettirmek amacıyla yedi iş günü süreyle askıya almaya veya bu işlemlerin aynı süreyle gerçekleşmesine izin vermemeye Bakan yetkilidir. (2) Bu yetki, yabancı bir muadil kuruluşun işlemin askıya alınması veya gerçekleşmesine izin verilmemesi yönündeki gerekçeli talebinde yer alan işlemler hakkında da Başkanlıkça aklama veya terörün finansmanı suçu ile ilişkili olduğuna dair şüphe görülmesi şartıyla mütekabiliyet ilkesi gözetilerek kullanılabilir. (3) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
670 S. Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin “Mali suçlara ilişkin tedbirler” başlıklı 7.maddesinde ise; “…Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kişi, kurum ve kuruluşlar ile ilgili olarak 11/10/2006 tarihli ve 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 19/A maddesinin birinci fıkrasında yedi işgünü olarak belirlenen süre, olağanüstü halin devamı süresince otuz işgünü olarak uygulanır.” denilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (…)’ nın davalı bankaya göndermiş olduğu “işlemlerin ertelenmesi” konulu yazılarda, 5549 S.Yasanın 19/A maddesi uyarınca yükümlüler nezdinde veya bunlar aracılığıyla yapılmaya teşebbüs edilen yada hali hazırda devam eden işlemlerin işleme konu mal varlığının aklama ve terörün finansmanı suçu ile ilişkili olduğuna dair şüphe bulunması üzerine Başkanlık’ça şüpheyi teyit etmek işlemi analiz etmek yada gerekli görüldüğünde analiz sonuçlarının yetkili makamlara intikal etmek amacıyla yedi işgünü askıya alma veya bu işlemlerin aynı süre ile gerçekleştirilmesine izin vermemeye Maliye Bakanının yetkili olduğu, Bakanlık makamının 04/09/2020 – 21/09/2020-15/10/2020- 02/11/2020 06/11/2020- 23/11/2020 – 21/12/2020 – 29/01/2021- 17/05/2021 tarihli olurları ile ekli tabloda yer alan davacı hesabındaki 791.336,00-TL tutarındaki bakiyenin çekilmesi işleminin 7 gün süre ile ertelenmesi yönünde işlem tesis edilmesinin istendiği, eldeki dava tarihinin 14/02/2021 olduğu, dava tarihi itibariyle ve davadan sonra …’ın son talimatının 17/05/2021 tarihi olduğu bu tarihten sonra …’ın herhangi bir karar almadığı, davalı bankanın da davacıya ait mevduatı iade ettiği, bloke işlemini kaldırdığı, bu hususun davacının da kabulünde olduğu, davacı vekili tarafından da 27/01/2022 ve 12/05/2022 tarihli celsedeki beyanlarında; dava açıldıktan sonra ana paranın ödendiği, ancak ana paranın blokaj altında kalmasından kaynaklı olarak faiz taleplerinde bulunduğu, faiz alacaklarının ödenmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davanın açıldığı tarihte … tarafından davalı bankaya bloke uygulanması yönünde talimat verilmiş olduğu ve davalı bankaca da yasal mevzuat uyarınca bu yönde işlem yapılmış olduğu, bankanın kendi tasarrufu ile yaptığı bir işlemin sözkonusu olmadığı, davacının bilgi edinme talebi kapsamında …’a müracaat ettiği, … tarafından verilen cevapta da davacıya sözkonusu mevzuatın açıklanmış olduğu, yargılama sırasında … tarafından 17/05/2021 tarihinden sonra herhangi bir erteleme kararının verilmemesi üzerine, bankaca blokenin kaldırıldığı, davacının davalı banka nezdindeki mevduatı üzerine blokaj konulmasının … Başkanlığının talimatları ve davalı bankanın yasal yükümlülükleri çerçevesinde 5549 sayılı kanunun 19/a hükmü gereğince gerçekleştirildiği, davalı bankaya izafe edilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, davacı tarafından mevduatına blokaj konulması dolayısıyla uğramış olduğu zarar sebebi ile faiz talep edilemeyeceği anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacının davasının Reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 80,70-TL’nin sonradan tamamlatılan 13.573,33-TL harçtan mahsubu ile 13.492,63‬-TL nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 56.616,79-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341.maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/05/2022

Başkan …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Katip …
E-imzalıdır.