Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/240 E. 2022/59 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/240 Esas
KARAR NO : 2022/59

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirket tarafından takip dosyasında konu edilen alacaklarla ilgili taraflar arasında faturalar ve başkaca kayıtların mevcut olduğunu, taraflar arasındaki uzunca bir süre devam eden ticari ilişkinin sonucunda bakiye kalan alacaklar hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça emtiaların alındığını, ancak borcunun ödemediğini, alacaklarının tahsili bakımından davalı aleyhinde icra takibine girişildiğini, davalının haksız şekilde borca da itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ile davalının … 25. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız ve kötüniyetli itirazının iptali ile takibin devamına, 11.850,00 TL nin davalıdan ticari faizi ile birlikte alınarak davacı müvekkile verilmesine, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkili şirket cari hesap kayıtlarında herhangi bir borç bulunmadığından takibe itiraz edildiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında … içerisinde Güzellik Merkezi işletilmesine ilişkin İşletme Sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmelerin yıllar içerisinde yenilendiğini ve son olarak 13.05.2019 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında, davacı şirketin yükümlülüklerinden birinin de 4.4. maddesi kapsamında satış ve hizmet yaparken müvekkili şirket kasasının kullanılması olduğunu, bu hükme aykırılığın hem sözleşmenin haklı nedenle feshine hem de 10.000-TL ceza-i şart ödenmesine yol açacağının iki tarafça kabul edilerek, basiretli bir tacir olan davacı şirket tarafından da avukatının kontrolleri sonrası imzalandığını, … 27. Noterliği’nin … tarihli … Yev. No’lu ihtarı keşide edilerek, sözleşmenin feshedildiğini ve ceza faturası düzenlendiğini, taraflar arasındaki cari hesap farkının muhtemelen bu ceza faturası ile müvekkil şirkete ödenmeyen nakit tutar farkından kaynaklandığını, e-fatura olan bu faturaya ilişkin bir iade faturası düzenlenmemiş olduğundan, davacı şirket kayıtlarında da olması gerektiğini beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuş ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dava konusu … 25. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının davalı aleyhinde 11.850 TL nın tahsili bakımından takibe geçtiği, ödeme emrinin takip borçlusuna tebliğ edildiği ve 10.03.2020 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın Mali Müşavir bilirkişi …’e verilerek; taraf defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılıp, takibe konu faturaların taraf defter ve belgelerinde yer alıp almadığı, fatura içeriği mal ve hizmet tesliminin yapılıp yapılmadığı, takip tarihi itibariyle taraf defter ve belgelerine göre, davacının alacağının olup olmadığı var ise miktarının ne kadar olduğuna dair rapor düzenlemesi istenilmiş, bilirkişi; dava konusunun, davacı ile davalı arasındaki İşletme Sözleşmesi kapsamındaki hizmet satışından doğan ticari ilişkisi dolayısıyla, davacı tarafından tanzim edilen faturalardan kaynaklı cari hesap alacağının davalıdan tahsil edilmesi için yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının alacağını tahsil edememesi üzerine 10/02/2020 tarihinde davalı aleyhine icra takibine geçtiği, davalı tarafından yapılan itiraz ile takibin durduğu ve neticesinde huzurdaki itirazın iptali davasının 13/02/2020 tarihinde ikame edildiği, davacının dava dilekçesi ekinde dava dosyasına sunmuş olduğu sözleşme ve davalı adına düzenlenen faturalara ait alacak listesi üzerinde belirtilen belgelere göre 10/02/2020 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.850. TL bakiye hesap alacağının defter kayıtları ile sabit olduğu, davacının takip konusu yapmış olduğu cari hesabına dayanak faturalardaki mal teslimi veya hizmetin ifasının yapılmadığına dair davalı tarafın somut bir iddiası bulunmadığı gibi, mübrez borcun dayanağı faturalara istinaden kısmi ödemeler dahi yapıldığına ilişkin makbuz ve dekont sunmadığı da göz önünde bulundurulduğunda davacının takip ve dava konusu alacağa dayanak teşkil eden mezkur faturalardan dolayı davalının borçlu olduğu, neticeten incelemeye ibraz edilen ticari defterler, mübrez belgeler, protokol ve dosyaya sunulu evraklar ile sınırlı olarak, davacının takip tarihi itibariyle davalı yandan 11.850.- TL bakiye cari hesap alacağının olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı 16/09/2021 tarihinde rapor edilmiştir.
Aldırılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, hüküm kurmaya elverişli olmadığından, dosyanın önceki bilirkişi …’e verilerek; davalı ve davacı defterlerinde yeniden inceleme yapıp, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davacının faturaya dayalı alacağının olup olmadığı ve özellik ile 10.000 TL fatura dışında kalan alacağın nereden kaynaklandığı ve dayanağı belgenin ne olduğuna dair rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmekle dosyamız yeniden bilirkişiye tevdi edilmiş, dava konusunun, davacı ile davalı arasındaki İşletme Sözleşmesi kapsamındaki hizmet satışından doğan ticari ilişkisi dolayısıyla, davacı tarafın davalı tarafa ait muavin defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede 320.01.A001 nolu cari hesap kodlu … AŞ ye ait olduğu hesap detayı sonunda 01/01/2019- 31/12/2019 tarihleri arasında davalı tarafın davacı tarafa 394.974.28,-TL fatura düzenlediği bu tutara karşılık davacı taraf davalı tarafa 406.824.28.-TL ödeme yaptığı davacı tarafın davalı tarafa fazla ödeme nedeniyle davalı taraftan 11.850.-TL alacaklı olduğu, cari hesap bakiyesinin ise fatura alacağı olmadığı, bu tutarın dayanağının banka hesap ekstreleri olduğu, davalı taraf ile Davacı taraf arasında imzalanan İşletme Sözleşmenin “4.4 maddesinde; İşletmecinin belgesiz ya da … kasası kullanılmadan mal satışı yaptığının tespit edilmesi halinde, bu husus müştakilen akdin esaslı unsurlarına muhalefet halini oluşturur ve Akaretler’e direk sözleşme’yi fesih hakkı verir. Bu durumda, İŞLETMECİ ayrıca 10.000.- TL (OnbinTürkLirası) cezai şart ödemeyi peşinen kabul etmiştir. Akaretler’in ilk tespitlerde sadece ceza bedeli talep ederek fesih hakkını kullanmaması, ilerideki tespitlerde fesih hakkını kullanmasına engel değildir” denildiği, sözleşmenin ilgili maddesi gereği davacı tarafa ceza bedelinin fatura ile yansıtıldığı, davalı tarafından Davacı tarafa 31/12/2019 tarihli … numaralı 10.000.-TL turarındaki yansıtma bedeli karşılığı düzenlenen faturanın davalı defter kayıtlarında bulunduğu, davacı adına düzenlenen faturaya noterden ihtarname ile itiraz edip iade ettiği, defter kayıtlarında ve cari hesap ekstresinde kayıtlı olmadığı, görüş ve kanaatine varıldığı 12/12/2021 tarihinde rapor edillmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacının takipte 01/01/2019-31/12/2019 tarihleri arasında cari hesaptan kaynaklanan 11.850,00 TL alacağın davalıdan tahsilini talep ettiği, davalı ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında ödenmeyen 11.850,00 TL fatura alacağının bulunduğunu iddia eder olduğu, davalının taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğini ve davacıya 10.000 TL tutarlı ceza faturası düzenlendiğini, taraflar arasındaki cari hesap farkının bu fatura ile müvekkiline ödenmeyen nakit tutar farkından kaynaklandığını beyan ile davanın reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
Taraflar arasında 13/05/2019 tarihli İşletme Sözleşmesi akdedildiği, sözleşme ile … içerisinde bulunan güzellik merkezinin davacı tarafça işletilmesinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin davalı tarafça 16/12/2019 tarihli ihtarname ile sözleşmenin 8.2. Maddesine dayanılarak feshedildiği ve sözleşmenin 4.4 maddesinde yazılı 10.000 TL cezai şartın yansıtıldığının ve sözleşmenin 7.3 maddesine göre hesap yapılarak ibralaşılacağının bildirildiği, 10.000 TL tutarlı 31/12/2019 tarihli e-arşiv faturasının düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla dosya kapsamı ve tarafların ticari kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme neticesinde, tarafların e defter beratlarının kanuni süresinde alındığı, davacı kayıtlarına göre davalıdan 11.850 TL cari hesap alacağının olduğu, davalı tarafça kesilen ceza faturasının davacı kayıtlarında yer almadığı tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı tarafın tarafı lehine delil vasfı taşıyan ticari kayıtlarına göre, taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı ticari ilişki kapsamında davalının davacıya 394.974,28 TL tutarında fatura düzenlediği, davacının ise davalıya 406.824,28 TL ödeme yaptığı tespit edilmiş olmakla, davacının takibe ve davaya konu ettiği alacağının davalının davacıya ödemediği faturalara karşılık oluşan cari hesap alacağından değil, davacı tarafça davalıya yapılan 11.850 TL tutarında fazladan ödemeden kaynaklandığı, davacının davalıya fazladan yaptığı bu ödemenin neye istinaden yapıldığı, davalıyı borçlandırıcı bir mal ve hizmet sunumu olduğunun ispatlanamadığı ve bu nedenle davacının davasını ispatlayamadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 202,37 TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 121,67 TL nın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesap olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 01/02/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır