Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/233 E. 2021/733 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/233 Esas
KARAR NO : 2021/733

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/07/2015
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 13/07/2015 harçlandırma tarihli dava dilekçesi ile, müvekkilinin karşıdan karşıya yaya olarak geçmek için araç geçişinin bitmesini beklerken meçhul bir aracın çarpmasına maruz kalarak ağır yaralanıp vücudunda daimi fanksiyon kaybının meydana geldiğini beyan ile, kaza neticesinde oluşan zararın tazmini sebebiyle şimdilik 200,00 TL’nin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının tazminat yükümlüsü olduğunu iddia ettiği müvekkilini ve zararı öğrenme tarihi itibariyle 2 yıl içerisinde müvekkili kuruma başvurmamış olduğundan zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kazaya sebebiyet veren ve faili meçhul olduğu iddia edilen aracın belirlenmesinin ardından sürücüsü ve işletenine davanın ihbarını talep ettiklerini, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespiti ve araç plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğinin ispatının ve kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigorta poliçesinin olup olmadığının tespiti gerektiğini, davaya konu kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespitinin ve davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına adli tıp kurumundan rapor alınması ve akabinde davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, geçici iş görmezlik tazminatından müvekkilinin sorumlu olmayacağını, sosyal güvenlik kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkili kurum tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olacağını, davacı tarafın kaza tarihinden itibaren faiz talebi haksız olduğunu beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava trafik kazasında yaralanıp sakat kalma nedeni ile uğranılan zararın … Hesabından tazmini istemine ilişkindir.
Dava konusu trafik kazası 14/07/2007 tarihinde meydana gelmiş, mahkememizdeki dava 28/07/2015 tarihinde açılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, 2015/767 Esas 2018/902 Karar sayısı ile 18/09/2018 tarihinde zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davacı tarafça İstinaf itirazına uğramakla, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nce yapılan istinaf incelemesi neticesinde 2019/352 Esas 2021/293 Karar sayılı 19/02/2021 tarihli ilamı ile “Somut olayda, davalının zamanaşımına itirazı süresinde olup, davaya konu trafik kazası mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, 14/07/2007 tarihinde gerçekleşmiş, davacının yaralandığı ileri sürülerek 13/07/2015 tarihinde harcı yatırılmak suretiyle, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nce aynı tarihle havale yapılarak…muhabere numaralı dilekçe arkasına şerh edilen ve … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine verilen dilekçe ile açılan davanın, aynı zamanda 5237 sayılı TCK’nın 89/1 maddesinde düzenlenen ve Taksirle Yaralama olarak tanımlanan cezayı gerektiren eylem niteliğinde bulunması; bu eylemle ilgili ceza davasının TCK’nun 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması; 2918 sayılı KTK’nun 109/2 maddesi uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli olması karşısında, mahkemece, zararı öğrenme tarihi de irdelenmek suretiyle yukarıda açıklanan olgulara göre değerlendirme yapılması gerekirken, davanın 13/07/2015 tarihinde açıldığı gözden kaçırılarak 28/07/2015 tarihinde açıldığının kabulü ile zamanaşımı süresinin dolduğu sonucuna ulaşılması dosya kapsamına uygun düşmediği gibi eksik incelemeye dayalı olmuştur.” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Dava dosyası mahkememizin 2021/233 Esas sırasına kaydedilmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Dava konusu olay ile ilgili … CBS nca soruşturma yapıldığı ve 24/02/2016 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Davacının maluliyet oranının tespiti için sevki bakımından talimat yazılmış, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca 04/04/2018 tarihinde ” Vücut genel çalışma gücünden oranı 961 3(yüzdeonüç)oranında kaybettiği, 6 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı” rapor edilmiştir.
Mahkememizce dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur durumu ve davacının maluliyet zararına istinaden tazminat hesabı yapılması bakımından dosyanın bilirkişilere tevdiine karar verilmiş olmakla, dosyamız Kusur Uzmanı Bilirkişi … ve Aktüeryal Hesap Uzmanı Bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, bilirkişiler 10/05/2021 tarihli raporlarında; dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacı … ‘ın % 80 oranında asli, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün % 20 oranında tali kusurlu olduğunu, kusur oranı ve maluliyet oranı ile geçici iş göremezlik süresi dikkate alındığında, davacı … ‘ın hesaplanan Geçici İş Göremezlik Tazminatı Tutarının 511,60 TL olduğu, Sürekli İş Göremezlik Tazminatı Tutarının ise 31.276,33 TL olarak hesaplandığını rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 09/06/2021 tarihli dilekçesi ile Kalıcı işgücü tazminat taleplerini 31.176,33 TL artırılarak 31.276,33 TL’ye, geçici işgücü tazminat taleplerini 411,60 TL artırılarak 511,60 TL’ye çıkarttıklarını beyan etmiş, bu meblağların temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davanın trafik kazasında yaralanmadan ötürü uğranılan geçici ve kalıcı maluliyetten kaynaklanan maddi zararın, kazaya kusuru ile sebebiyet verdiği iddia olunan aracın plakası tespit edilemediğinden bahisle davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu, dava konusu kazanın 14/07/2007 tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın davacı yaya …’a çarpması şeklinde meydana geldiği, kusur durumuna yönelik yaptırılan inceleme neticesinde, davacı yayanın gelen aracın hız durumunu dikkate almadan hatalı ve tehlikeli biçimde taşıt trafiğine ait kaplamaya kontrolsüz şekilde giriş yapmakla, kazanın meydana gelmesinde % 80 oranında kusurlu olduğunun, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise olaya mani olmak bakımından gerekli fren ve direksiyon tedbirine başvurmamakla, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinden % 20 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, tespitin olayın meydana geliş şekli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davacının dava konusu kazada yaralanmasından dolayı vücudunda oluşan daimi maluliyetin % 13 oranında olduğunun ve iyileşmesinin 6 ay süreceğinin tespit ve rapor edildiği, dava konusu kazanın meydana gelmesinde dolayısıyla davacının zararın oluşmasındaki kusur oranları, davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik süre ve oranı göz önünde bulundurularak ve yasal asgari ücret uygulaması, davacının yaşı, bakiye ömrünün aktif ve pasif evreleri dikkate alındığında, TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre davacının geçici iş görmezlik zararının 511,60 TL, sürekli iş göremezlik zararının ise 31.276,33 TL olduğunun hesap ve rapor edildiği, hesabın dosya kapsamı ve bilimsel veriler ile uyumlu, tarafsız ve denetime elverişli olduğu kanaatine varılmakla, ceza davasının TCK’nun 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması; 2918 sayılı KTK’nun 109/2 maddesi uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli olması karşısında, davanın 13/07/2015 tarihinde, zamanaşımı süresi dolmadan açıldığı anlaşılmakla, davalının davacının geçici ve daimi maluliyet zararından sorumlu olduğu kanaatine varılmış, davacının davasının kabulüne ve 31.787,93 TL nın 14/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, 31.787,93 TL nın 14/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.171,43 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 108,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.063,43‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 108,00 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 304,50 TL posta gideri ve 1.700 TL bilirkişi ücreti ve 400 TL adli tıp rapor masrafı toplamı 2.404,5‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 4.768,19 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 12/10/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”