Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/22 E. 2023/668 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/104 Esas
KARAR NO : 2023/641

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 02/10/20023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 11/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 18/09/2014 tarihli … Bayilik Sözleşmesi imzalandığını ve imzalanan bu sözleşme ile davacı şirketin 5 yıl süre ile sözleşme konusu tüplü gazı satmayı kabul ve taahhüt ettiğini, davacı şirket tarafından Bayilik Sözleşmesi kapsamında davalı firmadan toplamı 295.000,00 TL tutarında olan teminat mektuplarının alındığını, firma tarafından Bayilik Sözleşmesi’nin tek taraflı ve haksız olarak feshedilmesi sonucunda davacı şirket tarafından haklı olarak sözleşme kapsamındaki alacaklarının tahsili amacıyla teminat mektubunun paraya çevrildiğini, teminat mektubunun paraya çevrilmesine rağmen davacı şirketin halen davalı firmadan gerek sözleşmenin haksız nedenle feshinden kaynaklanan cezai şart, kâr mahrumiyeti alacaklarının bulunduğunu, gerekse emanet olarak bırakılan tüp ve… iadesi ya da bedelleri tutarında alacağının olduğunu, bayilik sözleşmesinin 27. maddesi gereğince; “davalı firmanın sözleşme hükümlerini ihlal etmesi ve şirketin izni olmaksızın feshetmesi halinde davacı şirketin her zaman sözleşmeyi haklı sebeple tek taraflı olarak derhal feshedebileceğinin”, sözleşmenin 23. maddesi gereğince; “Davacı şirketin tüm haklarını talep edebileceği, kusuru ile sözleşmenin feshine sebep olan bayiinin cezai şartı ödemeyi kabul ettiğini, Sözleşmenin 25. maddesi gereğince; “hesaplanacak net kâr mahrumiyetinin ödeneceğini tarafların belirlediği ve kabul ettiği, ayrıca davacı şirket tarafından sözleşme fesih tarihi itibarıyla mülkiyeti davacı şirkete ait olan 2.829 adet 12 kg’lik ev tüpü, 7633 adet 2 kg’lik kamp tüpü ve 10 adet … emanet olarak bırakıldığını beyan ederek; taraflar arasında akdedilen 18.09.2014 tarihli Tüplü gaz Bayilik Sözleşmesi’nin davalı … firması tarafından haksız nedenle fesih edildiğinin tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 50.000.00 USD karşılığı Türk Lirası (10.02.2020 tarihi itibarıyla TCMB döviz satış kuru üzerinden hesaplanan tutar 300.450,00 TL) cezai şartın, şimdilik 1.000,00.-TL kar mahrumiyeti bedelinin, KDV dahil Sözleşmenin fesih edildiği tarih itibariyle mülkiyeti müvekkil şirkete ait olan ve muhataba emaneten bırakılan 2.829 adet 12 kg’lık ev tüpünü veya tüplerin bedeli olan 2829 adet x 107,00.-TL birim fiyat =302.703,00 TL’nin şimdilik 1.070- TL’sinin, 7.633 adet 2 Kg’lik kamp tüpünü veya tüplerin bedeli olan 7633 adet x 55,00.-TL – 419.815.00-TL’nin şimdilik 500 TL’sinin ve 10 adet … veya … bedeli olan 10 x 600,00.-TL = 6.000,00.- TL’nin şimdilik 1.200-00 TL’sinin ödenmesini davalı … firmasından işleyecek reeskont faizi ile birlikte müvekkil şirkete ödenmesine, fazlaya ve faize ilişkin hakları, saklı kalmak kaydı ile tüm alacaklarının dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş olup, davalı vekili sunmuş olduğu 06/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen 18/09/2014 tarihli 5 yıl süreli LPG Tüplü Bayilik Sözleşmesi ile davalının, davacı şirketin 4 yıl kadar bayiliğini üstlendiğini, bayilik sözleşmesinin … 4. Noterliğinin …tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile haklı olarak davalı tarafından feshedildiğini, davalının satışlarında anormal düşüşlerin yaşanmaya başlandığını, bunun nedeninin davacının … ilinde bulunan diğer bayilerine yapmış olduğu yardım ve teşvikler olduğunu, davacının İzmir ilinde bulunan diğer bayilerine satış destek finansmanı ve davalıdan daha düşük fiyattan LPG tüpü satması imkânını sağladığını, bu hususların davacıya defalarca kez iletildiğini, eşit ve rekabetçi bir ortamda mücadele edilebilecek fiyatların uygulanmasının talep edildiğini, davalı tarafından yaklaşık olarak 20 yıl boyunca davacının bayiliğinin iyi niyetle yürütüldüğünü, davacıya ait olan ve davalı tarafından bayiliği yürütülen … bayiliği sözleşmesinin yenilenmeyeceğinin, davacı tarafa bildirilmesinden sonra gaz bayiliğini de etkiler şekilde yıldırma amaçlı fiyat politikalarının uygulandığını, davacının tacir vasfına haiz olduğunu, ancak davalının esnaf olduğunu, bu durum dikkate alındığında davacı taleplerinin fahiş olduğunu, davalının ekonomik mahvının amaçladığını, davacının kaç adet tüpün davalıya teslim edildiğini basiretli bir tacir olarak, imzası davalılardan sadır teslim tutanağı-makbuz gibi bir belge ile ispat etmesinin gerektiğini, davacının dava dilekçesinde davalıya afaki sayılarda tüp teslim ettiğini belirttiğini, sektörün işleyişinde tüplerin sirkülasyona tabi olduğunu, davalının, sözleşmenin devamı süresince, davacı şirketten depozito mukabili aldığı ve LPG tüplerini yine depozito makbuzu mukabilinde … marka tüp kullanan abonelere teslim ettiğini, bunun dışında kalan tüplerin ise sözleşme sona erdiğinde, davacıya makbuz mukabili iade edildiğini, LPG pazarında tüketicilere verilen LPG tüplerinin mülkiyetinin, yasa gereğince dağıtıcı şirketlere ait olduğunu, dağıtıcı şirketlerin bu tüpleri, geri gelmeme ihtimaline karşılık bir depozito bedeli belirleyerek bu bedel karşılığı öncelikle bu tüpleri, tüp dağıtım bayiliklerine teslim ettikleri; bayiliklerin de bu tüpleri aynı şekilde depozito mukabilinde tüketicilere teslim ettiğini, davacının tazminat ve alacak taleplerinin mesnetsiz olduğunu bildirerek; mesnetsiz ve kötü niyetli açılan davanın tüm yönleri ile reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … ATM ye talimat yazılarak davalı … Bayi Gıda’nın 2014/2015/ 2016/2017/2018/2019/2020 yılı ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle davacının talep etmiş olduğu cezai şart miktarının davalının iktisaden mahfına sebep olup olmayacağının tespit edilmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 17/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davalı … Ltd Şti’nin ticari defterlerinin yasal sürelerde noter açılış tasdiklerinin ve dönem sonu kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davalı şirketin 2014-2015-2016-2017-2018-2019-2020 Yılları arası Geçmiş Yılları Kar Tablosunda; 2014 Yılının;21.04.2015 Tarihinde Gelir İdarisi Başkanlığına verilen Kurumlar Vergisi Beyannamesindeki Gelir Tablosu(Detayı sayfa beş ve altı), Bilanço Kalemleri Defter Kayıtları detaylı Mizan İncelendiğinde; 89.999,69-TL Kar Beyan ettiği, 2015 Yılının;29.04.2016 Tarihinde Gelir İdarisi Başkanlığına verilen Kurumlar Vergisi Beyannamesindeki Gelir Tablosu Bilanço Kalemleri Defter Kayıtları Detaylı Mizan lncelendiğinde; 61.81 9,66-TL kar beyan ettiği, 2016 Yılının;27.04.2017 Tarihinde Gelir İdarisi Başkanlığına verilen Kurumlar Vergisi Beyannamesindeki Gelir Tablosu, Bilanço Kalemleri Defter Kayıtları Detaylı Mizan İncelendiğinde;70.874,50-TL Kar Beyan ettiği, 2017 Yılının;13.04.2018 Tarihinde Gelir İdarisi Başkanlığına verilen Kurumlar Vergisi Beyannamesindeki Gelir Tablosu, Bilanço Kalemleri Defter Kayıtları Detaylı Mizan İncelendiğinde;34.282,31-TL Kar Beyan ettiği, 2018 Yılının;20.04.2019 Tarihinde Gelir İdarisi Başkanlığına verilen Kurumlar Vergisi Beyannamesindeki Gelir Tablosu Bilanço Kalemleri Defter Kayıtları Detaylı Mizan İncelendiğinde;39.249,42 TL Kar Beyan ettiği, 2019 Yılının; 21.05.2020 Tarihinde Gelir İdarisi Başkanlığına verilen Kurumlar Vergisi Beyannamesindeki Gelir Tablosu Bilanço Kalemleri Defter Kayıtları detaylı mizan incelendiğinde 69.146,44-TL Kar Beyan ettiği, 2020 Yılının;20.04.2021 Tarihinde Gelir İdarisi Başkanlığına verilen Kurumlar Vergisi Beyannamesindeki Gelir Tablosu Bilanço Kalemleri Defter Kayıtları Detaylı Mizan İncelendiğinde;ve Gelir Tablosunun Özeti aşağıda görüldüğü üzere kar marjının düştüğü, olağan zarar olarak kapattığı, ancak olağan dışı gider ve karların 81.468,34-TL ilave edilen 34.999,30-TL karlı durumuma geçtiği, 2020 yılının 20/04/2021 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığına verilen Kurumlar Vergisi Beyannamesindeki Bilanço Akif ve Pasif kalemlerindeki borç ve alacakları karşılaştırıldığında giderlerin 735.718,33 TL, gelirlerin 625.804,45 TL olduğu, 109.913,88 TL 2020 yılının sonu ve 2021 başı itibariyle ödemesi gereken borcu olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki 50.000,00 USD cezai şart ödemesi , yıllık net kar mahrumiyeti ödemesi durumunda davalı şirketin iktisaden mahfına sebep olabileceği bildirilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları incelenerek sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı, davacının talep edebileceği kar mahrumiyeti ve cezai şart miktarının ne olduğunun tespiti açısından bilirkişi muhasebe ve finans uzmanı Dr. …ve sektörel bilirkişi …tayin edilmiş, bilirkişi … tarafından sunulan 20/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2011 yılında başladığı anlaşılmış olsa da dava konusu sözleşmenin akdedildiği tarihin 18/09/2014 olduğu , fesih tarihi 21/11/2018 tarihine kadarki olan hareketler dikkate alınmak suretiyle kar mahrumiyetinin hesaplanabileceği, litre, m3 ton dönüşümlerinin yapılması, farklı ürün türlerinin gruplandırılması aşamalarının mali bilirkişi tarafından yapılması mümkün olmadığından sektörel bilirkişinin katkı sunmayı reddetmesi sebebiyle kar mahrumiyeti hesaplamasının yapılamadığını bildirmiş, sektörel bilirkişi …da kar mahrumiyeti hesabının uzmanlığı dışında kaldığı, mali bilirkişi …tarafından hesaplama yapılması gerektiğini 03/08/2022 tarihli raporunda bildirmiştir.
Bilirkişiler usulüne uygun şekilde rapor sunmadıklarından yeniden bilirkişi heyeti oluşturularak davacının ticari defter ve kayıtları , talimat raporu ve dosya incelenerek davacının davalıdan kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağı olup olmadığı varsa miktarının nelerden ibaret olduğunun tespiti konusunda inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 05/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2014-2015-2016-2017-2018- ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulduğu ve delil vasfında bulunduğu, davacı ve davalı arasında 18/09/2014 tarihli davacıya ait ürünlerin davalı bayii tarafından satılması hususunda 5 yıl süreli bir Tüplü LPG Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında bu yönde ticari ilişki olduğu, davacının davalıya 839,08 ton ve 5.097..215,24 TL satış yaptığı, -16.365,57 iadeleri ve -763.832,00 TL indirim sağlandığı ve 4.317.017,67 TL net satış yapıldığı, -3.349.213,48 TL satılan malın maliyeti ve -332.122,77 TL üretim gideri düşüldüğünde davacının fesih tarihi olan Kasım 2018 den önceki bir yılda +635.681,42 TL net kar elde ettiği, 52.973,45 TL net karx4 ay = 211.893,80 TL kar mahrumiyeti alacağının olabileceğinin hesaplandığını, TCMB 11/02/2020 dava tarihi itibariyle avans faizinin %13.75 olduğu görüldüğünden davacının belirlenen 211.893,80 TL asıl alacağına dava tarihinden itibaren %13,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütebileceği, davalının 2018 fesih yılındaki faaliyeti neticesinde 25.517.27 TL kar elde ettiği, davalının 2018 fesih yılında 4.838.230,22 TL olan aktif toplamlarına karşın -2.523.877,17 TL kısa vadeli yabancı kaynakları olduğu ve 1.682.713,55 TL uzun vadeli yabancı kaynakları olduğu ve davalı şirketin sermayesinin +631.639,50 TL davalının borca batık durumda olmadığı ve sermayesinin güçlü olduğunun mütalaa edildiği, 50.000 USD karşılığı 300.450,00 TL ceza şart talebi ile ilgili olarak; cezai şart tutarının davalının fesih tarihi olan 2018 mali yıl verilerinde tespit edilen 631.639,50 TL olan sermaye %47 oranda paya sahip olduğu, 300.450,00 TL cezai şart davalının sermayesinin olumsuz etkileyeceği ve mahfına sebebiyet verecek düzeyde olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından, davacının tazmin edildiğini bildirdiği 295.000 TL’lik teminat mektubu bedelinin davacı tarafından hangi alacaktan düşüldüğü tespit edilmeden rapor sunulduğundan 295.000 TL teminat mektubu bedelinin hangi tarihte nakde çevrildiği ve davacı tarafından davalıdan olan hangi alacağından mahsup edildiği konusunda inceleme yapmak ve davalının kök rapora yapmış olduğu itirazlarının değerlendirilmesi açısından bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, ibraz edilen 13/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacının muhasebe kayıtlarına göre toplamda 295.000 TL davalıya ait teminat senetlerinin bozdurulduğunu, davacının davalıdan aldığı 295.000 TL’lik teminat mektubu bedellerinin davacı tarafından doğrudan tahsilat sistemi olarak adlandırılan sistemde davalıdan tahsil edilemeyen 295.407,20 TL fatura alacak bedellerinden düştüğünü bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin 01/02/2021 tarihli dilekçesi ile davalıya emaneten verilen mülkiyeti müvekkil şirkete ait “tüplerin iadesi veya imalat bedellerinin ödenmesi” taleplerini atiye terk ettiğini beyan etmiştir.
Davacı vekili tarafından 2829 adet 12 kilo ev tüpü, 7633 adet 2 kilo kamp tüpü, 10 adet … iadesi veya bedelinin ödenmesine yönelik talep atiye terk edildiğinden davalıya bu kısım talebin atiye terk edilmesine muvafakatı olup olmadığı yolunda beyanda bulunmak üzere ihtaratlı tebligat çıkartılmış, verilen kesin süre içerisinde davalı tarafından herhangi bir beyanda bulunulmamışsa da; 23/09/2021 tarihli oturumda davalı vekili bir kısım taleplerin atiye terk edilmesine herhangi bir diyecekleri bulunmadığını beyan ettiğinden davacının bu taleplerine yönelik olarak takip edilmeyen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili sunmuş olduğu 13/06/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; 1.000,00 TL kar mahrumiyeti taleplerini 211.893,80 TL’ye arttırdıklarını bildirerek toplam 512.343,80 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcını da yatırmıştır.
Davacı ile davalı arasında 18/09/2014 tarihli 5 yıl süreli Tüplü Lpg Bayilik Sözleşmesi akdedilmiştir. Davalı tarafından … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile; “… Davacının şirketleri aleyhine uyguladığı fiyat politikaları, sektörde yaşanan ağır rekabet koşulları, rekabet koşullarına bağlı olarak gittikçe düşen kar oranları, davacı tarafından şirketlerine olumsuz yaklaşım sergilenmesi, diğer bayiilerin desteklenmesi, davacı ile imzalanmış olan … Bayiiliğinin sözleşmenin süresinin dolmasından sonra yenilenmemesi, yenilenmemesine rağmen tüp bayiiliği sözleşmesinin 5 yıl daha uzatılması için baskı yapılması.. ” gerekçe gösterilerek sözleşme feshedilmiştir.
Davalının ihtarnamesinde fesih sebebi olarak gösterdiği, aynı bölge faaliyet gösteren eşit ticari potansiyel ve şartlardaki … Bayiilerine davacı … A.Ş tarafından farklı fiyat uygulandığına yönelik iddianın davalı tarafından ispatlanamadığı, bu yöne ilişkin bilgi ve belgenin dosyaya sunulmadığı, tüm dağıtım şirketlerinin tavan fiyatlarını EPDK ‘ya bildirmekle mükellef olduğu, rekabet şartları gereği ilgili ticari alandaki bayilerin ve dağıtım şirketlerinin potansiyele göre bu fiyatın altında farklı fiyat uygulaması yapabilmelerinin de yasal açıdan mümkün olduğu gibi ticari hayatın olağan akışına da uygun olduğu, … bayiliğinin devam ettirilmemesinin taraflar arasında akdedilen dava konusu tüplü gaz bayiliğinin iptalini de gerektirmediği anlaşıldığından davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
Sözleşmenin 22.maddesinde; bayinin fiilen çalışamayacak durumda olması, vefat etmesi, iflas etmesi, 10 günlük süre boyunca lpg almaması, şirketin satış programına uygun mal satmaması, işyerini kapatması, işi fiilen veya bizzat yürütmemesi, değişen adres, telefon numarası, vergi dairesi, vergi hesap numarası bilgilerini süresinde bildirmemesi hallerinin bayi açısından haksız ve tek taraflı olarak bayiliği bırakma olacağı, 23.maddesinde; bayinin sözleşmenin 22.maddede tarif edildiği üzere haksız ve tek taraflı olarak bayiliği bırakması halinde bayiinin 50.000 USD’nin karşılığı TL tutarını cezai şart olarak ödemeyi ve bu cezai şart talebine hiçbir şekilde ve surette itiraz etmeyeceğini ve talep halinde derhal ödeneceğinin bayi tarafından kabul edildiği, 24.maddesinde; davacı şirketin sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etme hakkı doğduğundan sözleşmeyi feshedip doğan tüm haklarını kullanacağı gibi bu yöndeki hakları saklı kalmak kaydıyla bayinin aykırılığının tespit edildiği anda lpg ikmalini dilediği bir süre içinde kesip aynı zamanda 2.000 USD karşılığı TL ilk ceza, 5.000 USD karşılığı TL ikinci ceza olarak talep edebileceği, 25.maddesinde; sözleşmenin bayi tarafından süresinden önce haklı bir neden olmaksızın feshedilmesi durumunda bayinin cezai şartlardan ayrı olarak bakiye kalan sözleşme süresini kapsayacak şekilde gelir kaybı mahiyetindeki kar mahrumiyetini ödeyeceğinin, 27.maddesinde de; bayi tarafından sözleşmenin süresinden önce şirketin izni olmaksızın feshedilmesi durumunda, şirketin bu sözleşmeyi her zaman tüm hakları saklı kalmak kaydıyla tek taraflı olarak yazılı ihbarda bulunmak suretiyle feshedilebileceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Davacı tarafından … 32.Noterliğinin … tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesinde; “…davalının 18/09/2014 başlangıç tarihli 5 yıl süreli Bayilik Sözleşmesini haksız feshetmesi sebebiyle sözleşmenin 23.maddesinde düzenlenen 50.000 USD cezai şart ve 25. Maddesinde belirlenen kar mahrumiyeti alacakların ihtarın tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içinde ödenmesi …” talep edilmiştir.
Davalının … 4.Noterliğinin … tarih, … yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesi ile “.. Sözleşmenin haklı olarak feshedildiği, cezai şart ve kar mahrumiyeti maddelerinin açıklanmadan sözleşmenin imzalatıldığı, bu sebeple yok hükmünde oldukları, nakde çevrilen teminat mektuplarının nakde çevrilme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte geri ödenmesi gerektiği…” bildirilmiş, davalı bu tarih itibariyle temerrüde düşmüştür.
Davalı tarafından sözleşme haksız surette feshedildiğinden davacı şirket 18/09/2014 tarihli bayilik sözleşmesinin 23.maddesi ve 25. Maddesi uyarınca, ceza şart ve kar mahrumiyeti talep edebilecektir.
Sözleşmenin 23.maddesinde belirtilen 50.000 USD karşılığı 300.450,00 TL cezai şart bedelinin tamamının ödenmesi durumunda davalının ekonomik yönden güç duruma düşeceği, davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan mali incelemelerden anlaşılmıştır.
Davacı sözleşmenin 23.maddesi uyarınca taraflarca belirlenmiş bulunan 50.000 USD karşılığı 300.450,00 TL cezai şartı talep etme hakkına sahiptir. TTK 22.maddesinde tarafların cezai şart miktarını serbestçe tayin ve tespit edebilecekleri, esası kabul edilmiş olup ceza tutarı borçlunun taahhüdünden elde edeceği menfaate tecavüz etse bile cezanın indirilemeyeceği belirlenmiştir. Ancak, sözü edilen 22.madde ile BK.nun 182 son fıkrası hükmünün uygulanmayacağı beyan edilmiş ise de, TTK nun 1.maddesi gereğince bu kanun MK.nun ayrılmaz bir cüzü ve MK.nun 5.maddesi de bu kanunun ve BK.nun genel nitelikli hükümlerinin uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanacağı kabul edilmiş olup, akdin kurulmasına ilişkin BK nun genel hükümleri cezai şart hakkında da uygulanır. BK.nun 26 maddesinin ilk fıkrası gereğince bir akdin mevzuu kanunun gösterdiği sınır dairesinde serbestçe tayin olunur. Bu fıkranın 2.fıkrasında da bu serbestinin sınırları gösterilmiş ve 27.maddede bu akdin gayrimümkün ve gayrimukik yahut ahlaka, adaba aykırı olursa o akdin batıl olacağı hükmü getirilmiştir. Sözleşmenin tarafları sözleşme özgürlüğü çerçevesinde sözleşmenin konusunu ve cezai şartın miktarını belirlemede özgür iseler de bu özgürlük sınırsız ve sonsuz değildir. BK.nun 26, 27, 181.maddeleri bu özgürlüğün sınırını çizmiş olup, TTK 22.maddesi ile tacir olan şahsa ve akidine tanınmış olan sözleşme serbestisi içinde uygulama alanı bulmaktadır. Taraflar, cezanın miktarını tayin etmekte serbest iseler de BK.182 son maddesi hükmüne göre hakim, fahiş gördüğü cezaları resen tenkis etmekle yükümlüdür. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle, sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranış ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli, ceza şart miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir. Davalının incelenen ticari defterleri, vergi beyannamelerindeki gelir-gider tabloları, itibariyle 50.000 USD karşılığı TL cezai şartı ödemesi halinde iktisaden mahfına sebep olabileceği bilirkişi raporları ile tespit edildiğinden 50.000 USD karşılığı 300.450,00 TL cezai şarttan 1/4 oranında tenkis yapılarak 225.337,50 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacı sözleşmenin haksız surette feshinden dolayı 25.madde uyarınca kar mahrumiyeti talep etme hakkına da sahiptir. Ancak yerleşik Yargıtay kararları doğrultusunda kar mahrumiyetinin feshedilen sözleşmenin fesihten sözleşmenin sonuna kadar olan bölümü için değil, davacının aynı bölgede benzer bir bayilik kurabilmesi için gerekli makul süre kadar olması gerekmektedir.
Hükme esas alınan son bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda makul sürenin 4 ay olduğu, 4 aylık süre için davacının talep edebileceği kar mahrumiyetinin de 211.893,80 TL olduğu sonucuna varılmıştır.
Bayilik Sözleşmesinin 5/b maddesinde; davalının, bayinin satın alacağı tüm emtianın ve oluşacak riskin karşılığında şirkete teminat vereceği, teminatların sözleşme hükümlerinin tam ve zamanında ifasında ve her türlü alacağa, tazminata, cezai şarta, kar mahrumiyetine karşılık olarak verileceği, 5/ç maddesinde; sözleşmenin taraflardan birince feshedilmesi halinde, teminattan cezai şart dahil her türlü alacağın tahsil edileceğinin düzenleme konusu yapıldığı, davalı tarafından verilen 295.000 TL’lik teminat mektubunun davacının davalıdan olan fatura alacağının tahsili için sözleşmenin 5/b-ç maddesine uygun şekilde tazmin edilerek fatura alacaklarının tahsilinin sağlandığı anlaşıldığından davalının mahsup talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız nedenle feshedilmesi sebebiyle davacının sözleşmenin 25..maddesi uyarınca 211.893,80 TL kar mahrumiyeti, sözleşmenin 23.maddesi uyarınca da 50.000,00 USD karşılığı 300.450,00 TL cezai şart talep edebileceği, 300.450,00 TL cezai şartın davalının iktisaden mahvına sebebiyet vereceği bu nedenle 1/4 oranında tenkis edilmesi gerektiği, tenkis sonucu davacının talep edebileceği cezai şartın 225.337,50 TL olduğu, sözleşmenin 5/b maddesi uyarınca davalı tarafından verilen teminat mektubu bozdurularak davalının davacıya olan fatura borcunun tahsili sağlandığından mahsup talebinin yerinde olmadığı, , davalının cezai şart ve kar mahrumiyeti talebine ilişkin ödeme yapmayacağını bildirdiği , … Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile temerrüde düştüğü, bu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiği hüküm vermeye elverişli, denetime açık bilirkişi son kök ve ek bilirkişi raporu ile anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
211.893,80-TL kar Mahrumiyetinin 05/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-225.337,50-TL cezai şartın 05/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin tenkis nedeni ile Reddine,
3- 2829 adet 12 kilo ev tüpü, 7633 adet 2 kilo kamp tüpü, 10 adet … iadesi veya bedelinin ödenmesine yönelik talep atiye terk edildiğinden bu talebe yönelik karar verilmesine yer olmadığına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 29.867,27 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 5.178,24 TL harç ile 8.750,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 13.928,24 TL harçtan mahsubu ile bakiye 15.939,03 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 13.928,24 TL harç ile, yine davacı tarafından yapılan 5.726,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 67.212,38 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7- Fazlaya ilişkin istem tenkis nedeniyle reddedildiğinden davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
9-Arabulucu ücreti olan 1.320 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/09/2023

Başkan
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Üye
E-İMZALI
Katip
E-İMZALI

HARÇ BEYANI
K.H.:29.867,27 TL
P.H:13.928,24 TL
B.H:15.939,03 TL

DAVACI YARGILAMA GİDERİ
Bilirkişi ücreti: 5.400,00 TL
Posta gideri : 326,80 TL
Toplam : 5.726,80 TL

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.