Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/208 E. 2022/631 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/208 Esas
KARAR NO : 2022/631

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2017
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu 23/08/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından 16/05/2016 tarihinde müvekkil şirket adına kayıtlı … plakalı … marka beyaz renkli otomobili davalının işyeri adresine bakım amacıyla bırakıldığını, 19/05/2016 tarihinde karşı tarafın işyerinde meydana gelen hırsızlık sonucu söz konusu aracın çalındığını, muhatap şirket uhdesinde ve emanetinde bulunan aracın çalınmasından ötürü davalıya gerek şifahi gerekse noter aracılığıyla yapılan ihtara rağmen müvekkil şirketin zararı karşılanmamışken söz konusu çalınan aracın bulunduğunu ve 28/02/2017 tarihinde müvekkil şirketçe emniyet biriminden teslim alındığını, aracın sahte plaka (…) takılmak suretiyle sahte ruhsatla bulunduğunu ve aracı kullanan şahsın tutuklandığını, araç teslim alındıktan sonra incelendiğinde aracın birçok yerinde vuruk,göçük,çizik,hasar,jantlarında değişiklik, araç içindeki koltuk ve aksamlarda hasar, yan çıtalarda boya görüldüğünü, kusur bedelinin tarafımızca tespit edilememesi sebebiyle … 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin …d.iş sayılı dosyasıyla aracın onarım ve kusur bedelinin tespit edilmesinin talep edildiğini, belirtilen dosyada 27/03/2017 tarihinde alınan bilirkişi raporunda aracın emsallerinin piyasa değerinin 100.000,00 TL civarında olduğu, hasar bedelinin ise 80.635,00 TL olabileceğini ve bu durumda aracın pert-total yapılması gerektiğini, aracın gözle görülmeyen birçok yerinde de hasar olduğunu, müvekkil şirket tarafından söz konusu aracın hasarlı hali ile… tarihinde … 51. Noterliğinin … yevmiye numaralı işlemi ile 40.000,00 TL bedelle sattığını, müvekkile ait aracın 2009 model … marka ve beyaz renkli olduğunu, aracın çalınmadan önce …’ya periyodik bakımı için verilmiş ve 03/05/2016 tarihinde araç periyodik bakımı yapılarak teslim alındığını, müşteri istek formu ve 09/06/2016 tarihli faturadan anlaşılacağı üzere aracın ikaz lambası ve balans ayarı yapılmasının dışında hiçbir eksikliği ve arızasının olmadığını, aracın 58.200 kilometrede olduğunu, araca müvekkil şirketçe değeri yaklaşık 7.000,00 TL değerinde body kit yaptırıldığını, aracın çalınmadan önceki emsal değerinin 110.000 TL olduğunu, çalınan aracın bulunmasından sonra pek çok yerinde hasar, çizik, boya ve kilometresinin 76.000 km civarında olduğunu, her ne kadar … 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş dosyası ile hasar tutarı belirtilmişse de mahkemenizce hükme esas alınacak başkaca bir bilirkişi raporu tanzim edilebileceğini, davayı belirsiz alacak davası olarak açtığı, ileride bedel arttırım yapacağını, ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 24/11/2016 tarihinden itibaren davalıya verilen 7 günlük süre bitimi olan 02/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte aksi halde dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte karşı taraftan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 20/11/2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirkete ait … plakalı … marka otomobil, davalı müvekkile bakım amacıyla bırakılmış 19/05/2016 tarihinde davalının işyerinde meydana gelen hırsızlık sonucu aracın çalındığı tespit edilmiş ve derhal resmi makamlara ihbar/şikayet yapıldığını, davacı tarafa aracın fiili hakimiyeti bu şekilde çıktığı tarihten itibaren ikame araç temin edildiğini, bu dönemde davacı tarafın aracın bedelinin ödenmesini, … 20 Noterliği nin …yevmiye sayılı ihtarnamesiyle 110.000,00-TL talep ettiğini, kayıp çalıntı pert işlemleriyle ilgili trafik siciline yaptığı işlemleri ibraz ettiğini, müvekkilinin de bu sürece mali mesuliyet sigortasını devreye sokmuş olduğunu, aracın şaşi modeli, davalıya teslim anındaki fotoğraflarda ve geliş sebepleri tramer kayıtları, piyasa koşulları da gözetilerek yaptığı ekspertiz değerlendirmesi neticesinde davacının aracının 75.000,00-TL olabileceğini, müvekkilin sigorta şirketine olabilecek en maksimum rakamın tespiti için ısrarı sonucunda bile 80.000,00-TL yi geçmeyeceğini, bu değerin piyasa koşullarının ziyadesiyle üzerinde olduğunun sigorta tarafından bildirildiğini, bu nesnel tespitlere rağmen davacı tarafın 110.000,00-TL değer iddiasında ısrarcı olduğunu, taralar arasındaki uyuşmazlığın esasında davalı tarafında kusuruyla illiyet bağını kaldıracak mahiyette gerekçeler oluşturduğunu, davalı şirketin bu dava tazmin konusuyla ilgili olarak mali mesuliyet sigortası bulunduğunu bu nedenle dava dilekçesi ve cevap dilekçesinin … nolu poliçe muhatabı … A Ş. ye ihbar edilmesini talep ettiğini, davacı tarafın aracın bulunmasından sonra 40.000,00-TL bedelle satışını yaptığını, satış bedelinin davacının beyan ve kabulünden aşağı olmamak kaydıyla daha yüksek olup olmadığının bilirkişi incelemesinde dikkate alınmasını davacının kabulündeki miktardan az olmamak kaydıyla, tespit edilecek bedelin de davacının talebinden mahsup edilmesini arz ve talep ettiğini, davacıya araç temin edilerek masrafa girildiğini, bu konuda davalı tarafın nazara alınması ve bu giderlerin) davalıdan doğrudan gider yada mali mesuliyet sigortası tarafından yapılmış olsun) takas ve mahsubunu talep ettiğini, davalı taraf olarak tanık deliline dayandıklarını, gerek listelerinde bildirilecek, gerekse ceza dava dosyasında re ‘sen ortaya çıkacak kişi/kişilerin beyanlarının da nazara alınmasını arz ettiklerini, belirsiz alacak iddiasına dayanmasının HMK’ya aykırı olduğunu, aracın emsal piyasa fiyatının uzman bilirkişi marifetiyle belirlenmesi gerektiğini, aracın çalınmasında kusur durumunun gözetilmesini, ceza davası sonucunun da bu sebeple önem arz etmesi sebebiyle çalınmada illiyet bağının ortadan kalkması hususunun gözetilmesini, aracı çalanların ceza davasıyla belirlenmesi durumunda da, davacının gerçek zararının mesullerinin üzerinden davacının kusur durumunun belirlenmesini, müvekkilinin kusur mesuliyetinin bulunmadığının tespiti halinde davanın küllen reddine, açıklanan gerekçelerle ve resen tespit edilecek hususlarda nazara alınarak haksız ve mesnetsiz davanın reddine, dava masraf ve vekalet ücretinin de karşı tarafın mesul tutulmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Mahkememizin 25/06/2018 tarihli celse ara kararı gereği, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, … 10 AĞır CEza Mahkemesi dosyası içerisindeki belgeler ve dosya incelenerek davacının gerçekleşen hırsızlık olayı sebebiyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, varsa miktarının nelerden ibaret ve ne kadar olduğu konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişi güvenlik uzmanı …, sigortacı …, makine mühendisi …’ın 28/11/2018 tarihli raporunda özetle, Davalının işyerinde hırsızlığı engelleyecek yeterli güvenlik önlemenini bulunmadığı, davalının aracın bakımını gerçekeştirmenin yanı sıra, aracın güvenliğini de sağlamakla yükümlü olduğu, aracın çalınmasını engelleyecek tedbirleri almada kusurlu olması sebebiyle zarardan sorumlu olduğu, davacı tarafa ait … plakalı, 2009 model, … marka ve tip otomobilde meydana gelen toplam hasar miktarı 60.000,00 TI (Altmışbin Türk Lirası) olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 13/08/2021 tarihli ara kararı gereği, Dosyanın önceki bilirkişilere tevdi edilerek aracın emsal değeri, araçta meydana gelen hasar sonrası oluşan durum, satış bedeli, ceza dosyası değerlendirilerek BAM ilamı doğrultusunda ek rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, Bilirkişiler …,…, …’ın 16/09/2021 tarihli raporunda özetle, dosyada davacı tarafa ait … plakalı, 2009 model, … marka ve tip otomobilin 95.149,30 tl tutan onarım bedeli, bu otomobilin kaza tarihindeki ortalama 2. el piyasa rayiç bedeli olan 100.000,00 tl’ na yaklaştığından, bu otomobilin onarılmasının ekonomik olmayacağı ve bilirkişi raporunda da belirttiği gibi pert – total sayılmasının uygun olacağı, buna göre, davacı şirkete sigortalı otomobilde meydana gelen toplam hasar miktarı ise, bu otomobilin kaza tarihinde ortalama 2. el piyasa rayiç bedeli olan 100.000,00 tl’dan hasarlı haldeki ederi (sovtaj değeri) olan 40.000,00 tl’ nın (dosyada 11.05.2017 tarihli araç satış sözleşmesi bulunmaktadır) çıkartılması sonucu kalan miktardır ve 60.000,00 tl olduğu, dolayısıyla, davacı şirkete sigortalı hasarlı otomobilin onarımı ekonomik olmayıp hurdaya çıkarılması uygun görüldüğünden, hasar bedeli ise otomobilin pert – total kabul edilmesine göre belirlendiğinden, otomobilde ayrıca bir değer kaybı hesabı yapılmasına gerek kalmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 08/12/2021 tarihli celse ara kararı gereği, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, ceza dosyası, hasar dosyası ve dosya incelenerek ceza mahkemesi kararındaki 27 numaralı eylem olarak değerlendirilen dava konusu olay hakkında ceza dosyasındaki deliller, … plakalı aracın tramer kayıtları, davalının mahkememizin önceki kararına esas alınan raporuna itirazları, sigorta dosyaları, BAM kaldırma ilamı doğrultusunda değerlendirilerek BAM ilamında belirtilen tüm yönlerden değerlendirme ve hesaplama yapılması, hesaplamanın somutlaştırılması, ek rapora neden olmayacak şekilde uyuşmazlığı çözecek mahiyette rapor alınmasına karar verilmiş olup, Bilirkişiler … , …’un 16/04/2022 tarihli raporunda özetle, Olay tarihinde Davacı … Ltd. Şti.’ne ait … plaka ve (..) şasi-(…) motor numaralı hususi otonun çalınması nedeniyle uğrayacağı zararın net 45.000,00 TL olduğu, davalı … A.Ş.’nin meydana gelen olayda araçların muhafazası için tüm aldığı güvenlik tedbirlerinin yetersiz olduğundan, İşyerinden oto hırsızlığı konusundaki zarardan % 50 (YÜZDE ELLİ) sorumlu olduğu, …Sitesinde yetkili …’ nin meydana gelen olayda işyerlerinin güvenliği için tüm aldığı güvenlik tedbirlerinin yetersiz olduğundan, işyerinden oto hırsızlığı konusundaki zarardan % 50 (YÜZDE ELLİ) sorumlu olduğu, tespit, hesap, sonuç, görüş ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davacı tarafa ait olan … plakalı aracın bakım ve onarımının yapılması için davalıya ait işyerine bırakılması ve davalıya ait iş yerindeyken çalınması sonucu meydana gelen zararlardan davalı tarafın sorumlu olup olmadığına ilişkindir.
Davacıya ait … plakalı aracın 16.05.2016 tarihinde bakım amacıyla davalıya ait iş yerine bırakılmış, söz konusu araç davalıya ait iş yerindeyken 19.05.2016 tarihinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle çalınmış, adli kolluk tarafından yapılan soruşturma sonucunda araç bulunmuş ve 28.02.2017 tarihinde davacıya teslim edilmiştir. Ancak araç üzerinde yapılan incelemelerde ciddi hasarlar tespit edilmiştir. Dava konusu maddi vakıa buna ilişkindir. Bu husus taraf arasında çekişmesizdir. Davacı taraf hırsızlık nedeniyle aracın kullanılamaz hale geldiğini, hurda değerine satıldığını, uğramış olduğu zararının davalıdan tahsilinin gerektiğini iddia etmektedir. Davalı taraf ise kusurlu olmaması sebebiyle davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Söz konusu hırsızlık olayı ile ilgili yapılan soruşturma kapsamında hazırlanan olay yeri İnceleme Raporunda, kamera görüntüleri üzerinde yapılan incelemelerde 19.05.2016 günü saat 21:20 sıralarında gelen birkaç şahsın hırsızlık eylemini gerçekleştirdikten sonra … numaralı dükkanda bulunan … plakalı … marka beyaz renkli aracı alarak olay yerinden uzaklaştıkları tespit edilmiştir.
Mahkememizin 25/03/2019 tarihli 2017/770 Esas 2019/269 Karar sayılı kararı ile “Davanın kabulüne, 60.000 TL’nin davalıdan tahsili ile, dava tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,” dair karar verilmiş, Davacı ve davalı vekillerinin mahkememize sunmuş olduğu istinaf dilekçesi doğrultusunda mahkememiz dosyasının İstinaf’a gönderilmiş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi 25/02/2021 tarihli 2019/1183 Esas 2021/562
Karar sayılı ilamında, somut davada tamir için bırakıldığı yerden çalınan davacının aracının hasarlı bir şekilde bulunduğu ve tamir edilmeden 40.000,00 TLya satıldığı açık olduğu, dolayısıyla davacı araç tamir giderini davalıdan isteyemeyeceğini, ayrıca araç değer kaybının hesabında da mahkemece hükme esas kök raporda aracın kaza tarihindeki ortalama değerinin 100.000 TL olarak belirlendiği,araçta çalıntı sonrası oluşan zararın onarım bedelinin ise 95.149,30 TL olduğu,bu durumda aracın onarım bedelinin 2.el piyasa değeri olan 100.000 TL ya yaklaştığı,onarımın ekonomik olmayacağı,pert total sayılması gerektiği,aracın hasarlı haliyle noterden 40.000 TLya satıldığı,2.el hasarsız rayiç bedelinin olay tarihindeki eğeri olan 100.000 TL dan satış bedeli olan 40.000 TL çıkartıldığında davacı zararının 60.000 TL olduğunun anlaşıldığını, ancak emsal yargıtay kararlarında belirtildiği üzere otomobilin yaşı,kaza nedeniyle otomobilde tamirciye bırakılmadan önceki bakım ve onarım eksikliği dışında meydana gelen hasarlar dikkate alınarak ,dava konusu aracın hasarsız değeri ile kazadan sonraki (tamire bırakılmadan önceki hali ile ) tamir edilmiş değerinin belirlenip meydana gelen araçtaki değer kaybının belirlenmesi gerektiğini, benzer davalara ilişkin Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2019/5555 E.2019/7040 K.sayılı kararında Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; araç değer kaybı konusunda hesap yapmaya ehil makine mühendisi bilirkişiden, tüm dosya kapsamına göre; kaza nedeniyle oluşan hasarın nitelik ve niceliği, aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi hususlar gözönünde bulundurularak, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınması gerektiği ” vurgulandığından, alınan bilirkişi raporunun taraf mahkeme ve Yargıtay denetimine uygun olmadığının anlaşıldığını, bu nedenle belirtilen hususlarda davacının aracındaki değer kaybının hesaplanması yönünden ek rapor yada yeni bilirkişi heyetinden yeniden bilirkişi raporu alınmak ve davalının itirazlarının da değerlendirilmesi yönünden ,ceza dosyasının aşamaları da araştırılarak ,sigorta eksper raporu ve sigorta şirketi tarafından ödeme yapılıp yapılmadığı da irdelenerek bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce istinaf ilamı doğrultusunda, emsal Yargıtay içtihatlarında belirtilen kriterler esas alınarak rapor tanzim etmek üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, alınan raporda kusur yönünden sunulan Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2015/854 Esas ve 2016/11721 Karar sayılı ilamında, “Davacının dükkanının bulunduğu “…”nin güvenliğinin sağlanması amacıyla, davacının üyesi olduğu davalı Kooperatifle diğer davalı şirket arasında, 18.12.2008 tarihli güvenlik hizmet sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme gereğince, Kooperatifçe belirlenen alanlarda, koruma, kollama, gözetim ve denetim işlerinin davalı şirket tarafından yürütüleceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı kooperatif tarafından, ortağı olan davacıdan güvenlik hizmetinin sağlanması amacı ile aidat alınmasına ve diğer davalı güvenlik şirketi ile yapılan sözleşmenin ifasını denetleme yükümlülüğünün bulunmasına göre, güvenlik hizmetinin gereği gibi yerine getirilmemiş olması nedeniyle meydana gelen hırsızlık olayından davalı şirketle birlikte davalı Kooperatif’in de sorumlu olacağının kabulü gerekir.
Mahkemece hükmedilen tazminat miktarının her iki davalıdan da müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, davalı Kooperatif hakkındaki davanın illiyet bağı bulunmadığından bahisle reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. ” hususlarına yer verildiği de belirtilerek davalı ile dava dışı kooperatifin müteselsil sorumlu oldukları belirtilerek davalının ve dava dışı kooperatifin meydana gelen olayda %50 oranında kusurlu oldukları belirtilmiş; hasarlı araçta meydana gelen değer kaybının ise istinaf ilamında emsal gösterilen Yargıtay içtihadı doğrultusunda 45.000 TL olarak hesaplandığı bildirilmiş olup, alınan raporun somut olay ve Yüksek Yargı içtihatları karşılar şekilde hazırlandığı kanaatine varılmış olup, davacı ile davalı arasındaki hukuki ilişki kapsamında davalı tarafın sözleşme kapsamında teslim edilen aracın bakımını yapıp davacı tarafa teslim etme yükümlülüğü altında olması, aracın bakımı süresinde zilyet bulunması, sözleşme kapsamında zilyetliği kendisine devredilen aracı işin bitiminde teslim anındaki vaziyetinde davacı tarafa teslim etmek borcu altında olması, bu nedenle de kendi zilyetliği süresinde araçta meydana gelen ve kusurundan kaynaklanan zararlardan sorumlu olması, somut olayda da, davalı tarafın yeterli güvenlik tedbirlerini almaması, aracın güvenliğini sağlayamaması nedenleriyle kusurlu olduğu, dava dışı kooperatifin de emsal Yargıtay içtihadı doğrultusunda davalı ile müteselsil sorumlu olması ve her iki tarafın da %50 kusurlu olduğu kabul edildiğinden davanın kısmen kabulüne, 22.500-TL ‘nin 02/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne, 22.500-TL ‘nin 02/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.536,97-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 512,33-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.024,64-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 5.910,00-TL yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 4.432,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 160,38-TL yargılama giderinin, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 40,09 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerine bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın reddedilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, Taraf vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341 maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/10/2022

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”