Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/202 E. 2021/649 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/202 Esas
KARAR NO : 2021/649

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 24/07/2019 tarihinde sürücü faili meçhul sevk ve idaresindeki plakası tespit edilemeyen motosikleti … Mahallesi … Caddesi üzerinde seyir halindeyken cadde üzerinden karşıdan karşıya geçmeye çalışan müvekkil yaya …’a çarpmamak için fren yapması neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybedip zemine düştükten sonra sürüklenerek müvekkilin sağ ayağına motosikletin arka kısımları ile çarpması sonucu maddi hasarlı yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilin söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını ve muayenesinin … Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapıldığını, müvekkilin … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan alınan 31/01/2020 tarihli rapor doğrultusunda %14,31 sürekli iş göremezlik maluliyeti olduğunun belirlendiğini, kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü faili meçhul olduğundan aracın plakası tespit edilemediği için … Hesabına başvurulduğunu, meydana gelen kaza neticesinde maddi zararın … Hesabından karşılanması amacıyla ödeme yapılması için 25/10/2019 tarihinde … Hesabına başvurulduğunu ve ödeme yapılması için gerekli tüm evrakların teslim edildiğini, davacı müvekkil … 01/02/1957 doğumlu olup kaza tarihi itibariyle 62 yaşında olduğunu bildirerek davacıya ödenmesi gereken 5.900,00 daimi maluliyet, 100,00 TL geçici iş göremezlik, 50,00 TL sürekli bakıcı gideri ve 50,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 6.100,00 TL maddi tazminatın davalı … Hesabına başvuru tarihi olan 25/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlıkla ilgili sigorta tahkim komisyonuna başvuru yapılmış olup, uyuşmazlık konusu ile ilgili kesin red kararı verildiğinden huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, meydana gelen kazada iddia edilen maddi vakıa şaibeli olup gerçeğe aykırı olarak haksız çıkar sağlamak amaçlı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bahsi geçen kazaya sebep olduğu iddia edilen aracın motorlu bisiklet olma olasılığı göz önüne alınması gerektiğini, davacıya SGK tarafından ödenmiş olan tazminat varsa tespitinin yapılarak ödenecek tazminattan düşülmesinin gerektiğini, zararın tespit edilmesini, ticari, avans ve temerrüt faizinin talep edilemeyeceğini bildirerek haksız, mesnetsiz, usul ve yasaya aykırı davanın usulden reddine, aksi takdirde haksız nitelikteki davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi zararın tazmini talebine ilişkindir.
Davacı taraf, 24/07/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığını ve malül kaldığını, sürücü faili meçhul sevk ve idaresindeki plakası tespit edilemeyen motosiklet ile kendisine çarptığını ve davalı … Hesabının sorumlu olduğunu, davacının daimi maluliyet, geçici iş göremezlik, sürekli ve geçici bakıcı giderinin davalıdan tazminini talep etmiştir. Davalı taraf, davacının sigorta tahkim komisyonuna başvurduğunu ve bu konuda karar verildiğini iddia ederek davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini ve sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur.
Dosya kapsamından; davacının 24/07/2019 tarihli trafik kazası sebebiyle uğradığı daimi maluliyet ve bakıcı gideri nedeniyle maddi tazminat istemiyle 16/03/2020 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuruda bulunduğu, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun başvuruya ilişkin olarak… E. … K. Sayılı kararını verdiği, kararın incelenmesinde başvuru sahibinin 5.100,00 TL tazminat talebinin usulden reddine karar verildiği ve kararın itiraz yolu açık olmak üzere verildiği, davacı vekilinin 27/08/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile uyuşmazlık hakem kararının bozulmasının talep edildiği, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin … İ. … İHK Sayılı kararında davacının kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu gerekçesiyle itiraz başvurusunun reddine karar verildiği ve kararın kesin olarak verildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından dava konusu olayla ilgili olarak verilen kararın kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı noktasındadır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesinde; “…Beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı karara Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir.….” hükmü düzenlenmiştir. Yine 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. Fıkrasında; “…Beşbin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları bu madde uyarınca süresinde itiraz başvurusunda bulunulmaması hâlinde kesinleşir (Ek cümle: 3/4/2013-6456/45 md.). Bu uyuşmazlıklar hakkında bu madde uyarınca yapılan itiraz üzerine verilen karar kesindir 3/4/2013-6456/45 md.). Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebilir” hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesinde; sigorta tahkim komisyonuna başvuran ve başvurusu üzerine olumlu ya da olumsuz karar verilen talep için aynı husustan kaynaklı ilk derece mahkemesinden talepte bulunamayacağı sonucuna varılmıştır. Sigorta tahkim komisyon kararı kesin ise sonucuna katlanır. Kesin değil ise kanun yoluna başvurulur. Ancak ilk derece mahkemesinde artık sigorta tahkim komisyonu tarafından reddedilen talep için dava konusu edilemez.
Somut olayda; dava açılmadan önce Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davacının daimi maluliyet tazminatı ve bakıcı gideri hakkında karar verildiği, Sigorta Tahkim Komisyonunun … E. … K. Ve …İ. … İHK Sayılı ilgili kararının incelenmesinde tarafların ve dava konusunun aynı olduğu, davacının kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olması nedeniyle başvurunun reddine karar verildiği, kararın kesin olarak verildiği, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen kararın maddi anlamda kesin hüküm sonucunu doğurduğu anlaşıldığından HMK m.114/1-i’de belirtilen;”aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” dava şartının mevcut olmadığı kanaatine varılarak, kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının iş göremezlik ve tedavi gideri talepleri ise dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacının %100 oranında kusurlu olduğu kesin hükümle saptandığından, kesin hüküm ve kesin delil nedeniyle reddedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; HMK m.114/1-i uyarınca kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK m.114/1-i uyarınca kesin hüküm nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30 TL’nin peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından belgelendirilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı yararına AÜTT gereği tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2021

Katip
¸¸

Hakim
¸¸