Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/2 E. 2021/59 K. 29.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/2 Esas
KARAR NO : 2021/59

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ : 29/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu 04/01/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş ve …A.Ş’nin ortağı olduğunu, davalıların her iki şirketin yönetim kurulu üyeleri olduğunu, kurucu ve hakim hissedar baba …’ın vefatı sonrası, … A.Ş’nin her yıl ciddi karlar elde etmesine ve azımsanmayacak miktarda nakde sahip olmasına rağmen davalılardan…’ın yönetim kurulundaki görev ve sorumluluklarını, şirket yönetimini kötüye kullandığını, kendi menfaatine olarak belli artırımlarla şirket hissesini erittiğini, tüm olanların diğer yönetim kurulu üyeleri … ve …’in de bilgisi dahilinde olduğunu, davalı …’ın bu tutumu nedeniyle müvekkilinin ve… A.Ş’nin son derece ağır zarara uğradığını bildirerek; her iki şirketin yönetim kurulu üyeleri olan davalıların kendi menfaatlerine olarak sorumlu ve karar verici pozisyonlarını kötüye kullanarak karlı ve nakdi güce fazlası ile sahip bulunan şirketlerin sermaye arttırımlarına katılmayarak hisse oranlarının düşmesine sebebiyet vermeleri, son 5 yıllık sürede şirketin gerçek karlarını düşük göstermeleri, kendi lehlerine örtülü kazanç transferlerine imkan sağlamaları sonucu ortaklık ve paydaşların keza kamunun zararına sebebiyet vermeleri ve zararlara ilişkin sorumlulukları nedeniyle her iki şirketin uğradığı zararın tespiti ile zararların doğduğu günden itibaren bu tutarların ticari avans faizi ile birlikte ilgili şirketlere ödenmesine, davalıların yönetim kurulu üyeliklerinden ıskatına, uzaklaştırılmalarına, her iki şirkete konularında uzman kayyum veya kayyum heyeti tayin edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı davalıların …A.Ş ile… Ticaret A.Ş şirketinin yönetim kurulu üyesi olduklarını, şirketlerin zararına hareket ettiklerini, örtülü kazanç elde ettiklerini, davalıların gerek ortaklara ve gerekse kamuya verdikleri zarar ve ziyanın tespiti ile sorumlulukları oranında davalılardan tahsilini talep etmiş olup, dava yöneticilerin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davası olduğundan 6102 sayılı TTK.nun 5/A maddesi uyarınca zorunlu dava şartı olan arabuluculuğa tabidir.
Mahkememizce tanzim edilen 04/01/2021 tarihli tensip tutanağı ile “…Dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk tutanağının aslının sunulmadığı anlaşıldığından; Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 22. maddesinin 1. fıkrası gereğince arabuluculuk son tutanağının aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin sunulması için davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verilmesine, Arabuluculuk Tutanağı aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış suretinin dosyaya sunulmadığı takdirde Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 22/2 maddesi uyarınca davanın reddedilebileceğinin davacı vekiline ihtarına…” karar verilmiş olup, işbu ihtarın davacı vekiline 18/01/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.
1.1.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 3/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk”
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın tazminat davası olduğu, zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığı,(İstanbul Bölge Adliyesi 12.Hukuk Dairesinin 2019/1939 Esas, 2019/1351 Karar sayılı 04/11/2019 tarihli ilamı da bu yöndedir.) davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşıldığından; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.18/A-f.2 maddesi ile HMK 114-2 ve HMK 115/2 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli olan 54,40 TL harcın, peşin yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 116,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesince hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/01/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI

Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.