Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/166 E. 2021/757 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/166 Esas
KARAR NO : 2021/757

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 08/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen 08/03/2021 tarihli dava dilekçeside, müvekkilleri …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …, davalı …’nde pay sahibi olduğunu, Davalı Şirket hissedarlarından; …, …, … Davalı Şirket yönetim kurulunda görev yapmakta olduğunu, davalı Şirket hissedarlarından … ve …’in ise dava konusu 8.12.2020 tarihli genel kurula kadar Davalı Şirket yönetim kurulunda görev yaptığını ancak söz konusu genel kurulda görevlerinden azledildiklerini, Davalı Şirket hissedarları arasında; …Ticaret A.Ş., …, …, … ve … çoğunluk pay sahipleri (“Çoğunluk Pay Sahipleri”), …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … ise azınlık pay sahipleri olduğunu, (“Azınlık Pay Sahipleri”), Azınlık Pay Sahipleri arasında yer alan … 8.12.2020 tarihli genel kurula katılmadığı için Davacı Müvekkilleri arasında yer almadığını, Davalı Şirketin 2019 yılı olağan genel kurulu ilk olarak 9.11.2020 tarihinde toplandığını, genel kurulda; Müvekkillerinin TTK m. 437/2 uyarınca “bilgi alma ve inceleme hakkı”nı kullanmış olduğunu ve Davalı Şirket yönetim kuruluna birtakım sorular yöneltildiğini, müvekkillerinin sormuş oldukları sorularla, esasen ekonomik olarak kötü gitmekte olan Davalı Şirket’in zararının gerçek boyutunu öğrenmek, bu zararın sebeplerini bilmek ve bunlara uygun bir çözüm üretmek için harekete geçmeyi amaçladıklarını, yalnızca Davalı Şirket’te değil; adı geçen Şirketler’de bu şekilde bilgi alma talebini kullandığını, tüm bu Şirketlerin, hakimiyetini elinde bulunduran Çoğunluk Pay Sahipleri’nin tasarrufu ile yönetilmekte ve ekonomik olarak kötü gitmekte olduğunu, Çoğunluk Pay Sahipleri’nin hakimiyetlerini kötüye kullanması sonucu, tüm Şirketlerin tek elden idare edilmekte olduğunu, grup şirketleri arasında süreklilik arz edecek şekilde borçlar verilmekte olduğunu, diğer grup şirketlerinden de aynı şekilde bir finansman modeli gibi yüklü miktarlarda ve düzenli borçlar alındığını, Müvekkillerinin söz konusu grup içi borçlanmaları etkin bir şekilde değerlendirebilecekleri yıllık faaliyet raporlarında ise bu duruma yer verilmediğini, bu uygulamanın tamamen yanıltıcı ve yanlış kanaat uyandırmaya yönelik bir davranış olduğunu ve bunun da ötesinde hukuka aykırı olduğunu, Şirketler arasındaki borç-alacak ilişkilerinin, Şirketler’in faaliyetleri ve nakit akışları üzerinde oluşturduğu riskler, teminatlar ve geri ödeme planı gibi önemli değerlendirmelerin mutlaka yapılması gerektiğini, grup şirketlerinin bazıları uzun yıllardır faaliyetlerini ve varlıklarını ancak diğer grup şirketlerinden düzenli olarak alınan borçlar sayesinde sürdürebilir hale geldiğini, söz konusu grup Şirketler’i birbirlerine karşı yalnızca alacaklı/borçlu konumunda olmadığını, Şirketler’in aralarında finansal durumlarını negatif yönde etkileyen kefalet ilişkileri de bulunduğunu, TTK m. 439 uyarınca açılan davanın kabulü kabulü ile dilekçelerinde yer verilen hususlara ilişkin inceleme yapılabilmesi amacıyla Davalı Şirket’e TTK 440.md uyarınca özel denetçi atanmasına, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin avukatlık ücretinin davalı Şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacıların huzurdaki davada yönelttikleri soruların tamamının yanıtları hâlihazırda davacıların uhdesinde olduğunu, Nitekim davacıların; 09/11/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısından önce kullandıkları inceleme hakkı çerçevesinde edindikleri bilgiler (TTK m. 437/1), 09/11/2020 tarihli olağan genel kurul toplantısında sorulan sorulara verilen 07/12/2020 tarihli yanıtlar ve bilahare erteleme üzerine yapılan 08/12/2020 tarihli genel kurul toplantısında verilen yanıtlar (TTK m. 437/2), Kendilerini yönetim kurulunda temsil eden davacı … ve … vasıtasıyla, şirketin işleyişi hakkında en kapsamlı biçimde bilgi sahibi olduklarını, Huzurdaki davada özel denetimin TTK m. 438-439da öngörülen koşullarının hiçbirisinin gerçekleşmediğini. Bu kapsamda; Bilgi alma ve inceleme hakkı tüketilmediğini, Pay sahipliği haklarının kullanımı için gerekli olma koşulu yerine getirilmediğini, açıklığa kavuşturulması gereken şüpheli olgular açıkça belirlenerek ortaya konulmadığını, Şirket organlarının kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal etmediğini, Şirket veya pay sahipleri herhangi bir zarara uğratılmadığını, İletilen sorular kapsamı ve konusu itibariyle özel denetçi tarafından incelenmeye elverişli olmadığını, Soruların bir kısmının şüpheli bir hususun açıklanmasına yönelik olmayıp, genel ve soyut inceleme talebinden ibaret olduğunu, Diğer bazı soruların sadece ticari ve sübjektif risk analizine dayandığını, Bazı soruların gerçekleşmemiş olgulara ilişkin olduğunu, Bazılarının ise yönetim organının görevine giren işlemlerin, kanuna aykırı olarak özel denetçiye yaptırılmaya çalışılmasından ibaret olduğunu, davacıların haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının ve özel denetim talebinin tümüyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TTK nun 438. ve devam eden maddeleri uyarınca bilgi alma hakkının tüketilmediği, bu sebep ile davanın reddi gerektiğini iddia etmiştir.
TTK nun 437 maddesindeki düzenleme;
” 1.Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir.
2.Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, 200 üncü madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz.
3.Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir.
4. Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir.
5. Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.
6. Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz. ” şeklindedir.
TTK nun 437.maddesinin 5. Fıkrası bilgi alma ve inceleme işlemleri cevapsız bırakılan haksız olarak reddedilen, ertelenen veya bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi reddi izleyen 10 gün içinde diğer hallerde makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine başvurabilir, şeklinde düzenlenmiş olduğundan bilgi edinme hakkını kullanıp da bilgi sahibi olamayan pay sahibinin dava açması gerektiği kesin bir şekilde düzenleme konusu yapılmamıştır.
TTK nun 438. ve 439. Maddeleri uyarınca; özel denetçi tayin edilebilmesi için öncelikli olarak 437/5. Maddesi uyarınca dava açıp daha sonra özel denetçi tayini isteyebileceği şeklinde kesin bir düzenleme yapılmadığı için davalının bu yöne ilişkin iddialarının reddine karar vermek gerekmiştir.
… 7. ATM nin … E sayılı dosyası getirtilmiş yapılan incelemesinde dosyamız davacıları tarafından davalı şirketin 08/12/2020 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2,3 ve 4 nolu kararlarının iptalinin talep edildiği, 2 nolu kararın faaliyet raporuna ilişkin 3 nolu kararın finansal tablolara ilişkin 4 nolu kararın da yönetim kurulunun ibrasına ilişkin olduğu görüldü.
TTK.nın 438.maddesinde, her pay sahibi pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde bilgi alma veya inceleme hakkını daha önce kullanmış ise, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebileceği, Genel Kurul istemi onaylarsa şirket veya her bir pay sahibinin 30 gün içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebileceği, TTK.nın 439.maddesinde, genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi halinde, sermayenin en az onda birini, halka açık Anonim Şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibari değeri toplamı en az 1.000.000 Türk Lirası olan pay sahiplerinin 3 ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesinden özel denetçi atanmasını isteyebileceği, dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek şirketi zarara uğrattıklarını ikna edici bir şekilde ortaya koymaları halinde özel denetçi atanacağı, 440.maddesinde, şirket ve istem sahipleri dinlendikten sonra kararın verileceği ve mahkeme kararının kesin olduğu düzenleme konusu yapılmıştır.
Özel denetçi tayin edilebilmesi için TTK nun 438. Maddesindeki şartların gerçekleşmesinin yanında kurucuların veya şirket organlarının kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal etmek sureti ile şirketin veya pay sahiplerinin zarara uğratıldığının ikna edici olgular ile inandırıcı bir şekilde ortaya konulması ve denetçi atanması istemine yönelik hakkın şirket sırlarını ifşa edecek şekilde kullanılmaması gerekmektedir. Davacının özel denetçi atanmasına yönelik talepleri bilgi edinme hakları kapsamında davalı şirket tarafından aydınlatılmış olup özel denetçi atanarak talep edilen konuların yeniden incelenmesi ve açığa çıkarılmasında davacının hukuki menfaatini bulunmadığı, davacının bu taleplerinin … 7. ATM nin… Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan genel kurul kararın iptali davasında da tartışılacağı anlaşıldığından koşulları oluşmayan özel denetçi tayini talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan 59,30-TL peşin olarak yatırılmış olduğundan bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 14/10/2021

Başkan …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Üye …
E-imzalıdır.
Katip …
E-imzalıdır.